Ana terminal limandan 470 metrelik rıhtıma savrulan proje… Abdullah Ayan yazdı

02.12.2019 - 09:34, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

Ana terminal limandan 470 metrelik rıhtıma savrulan proje… Abdullah Ayan yazdı

Tıpkı Mersin Ana Konteyner Liman projesi gibi aynı gün düğmeye basılan Çandarlı limanının önemli dönemeçlerinden mendirek inşaatı tamamlanmaya yüz tutarken, aynı süreçlerden geçmesi gereken ve Mersin' in kaderini değiştirecek projeyle ilgili kent düzeyinde sorgulayacak bir iradenin ortaya çıkmaması ilginç değil mi?

Önceki makalede yatırım programları ısrarla Konteyner Ana Terminal Liman projesinden söz ederken, dönemin Ekonomi Bakanı ve Mersin Milletvekili Zafer Çağlayan' ın kente vaat ettiği projelerdeki söylem değişikliğine değinmiştim. Sadece Çağlayan' ın söylemi değildi değişen… Mersin' i de içine alan Doğu Akdeniz' deki ülkeleri doğrudan ve dolaylı etkileyen büyük depremler de yaşanmaya başladı 2011' den itibaren… Tunus' la başlayan Arap baharı bir süre sonra Mısır halkını meydanlara döküyor, Suriye' de ise etkileri on yıllar sürecek ve aradan geçen onca yıla rağmen bugün de bölgeyi patlamaya hazır bomba gerginliğinde tutan gelişmelere yol açıyordu. 2009' da Konteyner Terminal Liman projesinde düğmeye basılacağı günü beklemeye başlayan Mersin, kısa süre sonra o müjdeyi veren ve takvim açıklamaya hazırlanan siyasetçilerin başta da Çağlayan' ın makas değiştirdiğini, "mevcut liman neyinize yetmiyor, gerekirse kapasiteyi de biz arttırırız" diyen mevcut liman işletmecisi MİP' in patronu Akın ile aynı çizgiye kaydığını izlemeye başladığını ibretle izleyecekti. Siyasetçi eskiyi unutup yeni vaatlere, vaatleri besleyen söylemlere yelken açsa da, devletin stratejik aklı henüz ana liman projesinden vazgeçmiş değildi. Geçilmediği bölgede yukarıda değindiğim tüm sıcak gelişmeler yaşanırken 11 Ekim 2011 tarihinde Bakanlar Kurulunca yayınlanan 2012 yılı yatırım programının uygulanması ve koordinasyonuyla izlenmesine dair karar metninde görülecekti. Söz konusu karar metninde bir önceki programda hedeflenen Mersin Konteyner Limanıyla ilgili fizibilite ve teknik dokümanlarının tamamlandığı bilgisi çok net ifadelerle vurgulanırken, Mersin ile aynı gün tasarlanıp projelendirilen 'Çandarlı Ana Terminal limanını' mendirek inşaatı işinin 2011 yılında ihale edildiği bilgisi yer alır. Son yıllardaki tüm programlarda yer alan 'Ortadoğu' nun giriş kapısı' tanımı 2012 programda yer alırken Mersin Konteyner Limanına atfedilen önem aşağıdaki cümlelerle resmi metne adeta kazınır.. Şöyle denir 2012 programında: "Türk limanlarının AB deniz otoyolları ana aksları üzerinde yer alması yönündeki çalışmalara devam edilecektir. Bu kapsamda, 'Ortadoğu' nun Giriş Kapısı' olarak tasarlanan Mersin Konteyner Limanı projesinin hayata geçirilmesi yönünde gerekli adımlar atılacaktır. "(sayfa 126) … Doğu Akdeniz'de eşine az rastlanır Suriye eksenli  yangın sürerken 4 Ekim 2012 günü 2013 yılına ait Yatırım Programı Bakanlar Kurulunca kabul edilerek yayınlanır. Program metninde Türkiye' nin transit ülke konumuna getirilmesi hedefinin altı çizilirken bu hedef doğrultusunda daha önce yer seçimi yapılmış, sürecin belli aşamalarından da geçmiş olan Ana Limanlarla ilgili gelişmeler şöyle anlatılacaktır: "Artan ticaretin kesintisiz ve etkin şekilde akışını sağlayacak ve Türkiye' nin transit ülke konumuna gelmesini kolaylaştıracak büyük ölçekli ana limanların oluşturulmasına yönelik Kıyı Yapıları Master Planı ile Filyos ve Mersin Konteyner Limanlarına ilişkin teknik dökümanlar tamamlanmıştır. Çandarlı Limanının kamu kaynaklarıyla gerçekleştirilen mendirek inşaatı işine 2012 yılında devam edilmiştir." Tıpkı Mersin Ana Konteyner Liman projesi gibi aynı gün düğmeye basılan Çandarlı limanının önemli dönemeçlerinden mendirek inşaatı  tamamlanmaya yüz tutarken, aynı süreçlerden geçmesi gereken ve Mersin' in kaderini değiştirecek projeyle ilgili kent düzeyinde sorgulayacak bir iradenin ortaya çıkmaması ilginç değil mi? Kamuoyu bir yana kentin ekonomi alanında söz sahibi kurumları başta olmak üzere Mersin' deki hiçbir inisiyatifin iş Ana Terminal Projesine geldiğinde  ölü sessizliğine bürünmesi, ilginç olmanın da ötesinde derin analizleri gerektirecek kadar önemli ve anlamlı diye düşünüyorum… Özellikle de, kente sahip çıkacak ve dönemin iktidarını en azından yaşamsal önemi tartışılmaz bu projede zorlayacak bir lobinin, iradenin ortaya çıkmaması, meydanı tümüyle mevcut liman işletmecisine bırakması manidar değil mi? Sorunun cevabıyla ilgili ip uçlarını 2012 ve sonrasındaki yatırım programlarında aramayı sürdüreceğim.. Abdullah Ayan  
Tıpkı Mersin Ana Konteyner Liman projesi gibi aynı gün düğmeye basılan Çandarlı limanının önemli dönemeçlerinden mendirek inşaatı tamamlanmaya yüz tutarken, aynı süreçlerden geçmesi gereken ve Mersin' in kaderini değiştirecek projeyle ilgili kent düzeyinde sorgulayacak bir iradenin ortaya çıkmaması ilginç değil mi?

Önceki makalede yatırım programları ısrarla Konteyner Ana Terminal Liman projesinden söz ederken, dönemin Ekonomi Bakanı ve Mersin Milletvekili Zafer Çağlayan' ın kente vaat ettiği projelerdeki söylem değişikliğine değinmiştim.

Sadece Çağlayan' ın söylemi değildi değişen…

Mersin' i de içine alan Doğu Akdeniz' deki ülkeleri doğrudan ve dolaylı etkileyen büyük depremler de yaşanmaya başladı 2011' den itibaren…

Tunus' la başlayan Arap baharı bir süre sonra Mısır halkını meydanlara döküyor, Suriye' de ise etkileri on yıllar sürecek ve aradan geçen onca yıla rağmen bugün de bölgeyi patlamaya hazır bomba gerginliğinde tutan gelişmelere yol açıyordu.

2009' da Konteyner Terminal Liman projesinde düğmeye basılacağı günü beklemeye başlayan Mersin, kısa süre sonra o müjdeyi veren ve takvim açıklamaya hazırlanan siyasetçilerin başta da Çağlayan' ın makas değiştirdiğini, "mevcut liman neyinize yetmiyor, gerekirse kapasiteyi de biz arttırırız" diyen mevcut liman işletmecisi MİP' in patronu Akın ile aynı çizgiye kaydığını izlemeye başladığını ibretle izleyecekti.

Siyasetçi eskiyi unutup yeni vaatlere, vaatleri besleyen söylemlere yelken açsa da, devletin stratejik aklı henüz ana liman projesinden vazgeçmiş değildi.

Geçilmediği bölgede yukarıda değindiğim tüm sıcak gelişmeler yaşanırken 11 Ekim 2011 tarihinde Bakanlar Kurulunca yayınlanan 2012 yılı yatırım programının uygulanması ve koordinasyonuyla izlenmesine dair karar metninde görülecekti.

Söz konusu karar metninde bir önceki programda hedeflenen Mersin Konteyner Limanıyla ilgili fizibilite ve teknik dokümanlarının tamamlandığı bilgisi çok net ifadelerle vurgulanırken, Mersin ile aynı gün tasarlanıp projelendirilen 'Çandarlı Ana Terminal limanını' mendirek inşaatı işinin 2011 yılında ihale edildiği bilgisi yer alır.

Son yıllardaki tüm programlarda yer alan 'Ortadoğu' nun giriş kapısı' tanımı 2012 programda yer alırken Mersin Konteyner Limanına atfedilen önem aşağıdaki cümlelerle resmi metne adeta kazınır..

Şöyle denir 2012 programında:

"Türk limanlarının AB deniz otoyolları ana aksları üzerinde yer alması yönündeki çalışmalara devam edilecektir. Bu kapsamda, 'Ortadoğu' nun Giriş Kapısı' olarak tasarlanan Mersin Konteyner Limanı projesinin hayata geçirilmesi yönünde gerekli adımlar atılacaktır. "(sayfa 126)

Doğu Akdeniz'de eşine az rastlanır Suriye eksenli  yangın sürerken 4 Ekim 2012 günü 2013 yılına ait Yatırım Programı Bakanlar Kurulunca kabul edilerek yayınlanır.

Program metninde Türkiye' nin transit ülke konumuna getirilmesi hedefinin altı çizilirken bu hedef doğrultusunda daha önce yer seçimi yapılmış, sürecin belli aşamalarından da geçmiş olan Ana Limanlarla ilgili gelişmeler şöyle anlatılacaktır:

"Artan ticaretin kesintisiz ve etkin şekilde akışını sağlayacak ve Türkiye' nin transit ülke konumuna gelmesini kolaylaştıracak büyük ölçekli ana limanların oluşturulmasına yönelik Kıyı Yapıları Master Planı ile Filyos ve Mersin Konteyner Limanlarına ilişkin teknik dökümanlar tamamlanmıştır.

Çandarlı Limanının kamu kaynaklarıyla gerçekleştirilen mendirek inşaatı işine 2012 yılında devam edilmiştir."

Tıpkı Mersin Ana Konteyner Liman projesi gibi aynı gün düğmeye basılan Çandarlı limanının önemli dönemeçlerinden mendirek inşaatı  tamamlanmaya yüz tutarken, aynı süreçlerden geçmesi gereken ve Mersin' in kaderini değiştirecek projeyle ilgili kent düzeyinde sorgulayacak bir iradenin ortaya çıkmaması ilginç değil mi?

Kamuoyu bir yana kentin ekonomi alanında söz sahibi kurumları başta olmak üzere Mersin' deki hiçbir inisiyatifin iş Ana Terminal Projesine geldiğinde  ölü sessizliğine bürünmesi, ilginç olmanın da ötesinde derin analizleri gerektirecek kadar önemli ve anlamlı diye düşünüyorum…

Özellikle de, kente sahip çıkacak ve dönemin iktidarını en azından yaşamsal önemi tartışılmaz bu projede zorlayacak bir lobinin, iradenin ortaya çıkmaması, meydanı tümüyle mevcut liman işletmecisine bırakması manidar değil mi?

Sorunun cevabıyla ilgili ip uçlarını 2012 ve sonrasındaki yatırım programlarında aramayı sürdüreceğim..


Abdullah Ayan

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.