'Kadının Yeri Evidir' İlkelliği ve 4.0 teknolojisi... Ümran Gündeş yazdı

21.10.2018 - 21:29, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

'Kadının Yeri Evidir' İlkelliği ve 4.0 teknolojisi... Ümran Gündeş yazdı

Dünya yeni bir evrilme yaşıyor. Yapay zekâ, bilişim, 4.0 endüstri devrimi gibi kavramlar yaşamımızın bir parçası olmaya başladı.Biz ise; hala “kadın hakları”, “kadına şiddet”, “kadının yerinin ev olduğu “kavramları ve olguları üzerinde duruyoruz.

Dünya yeni bir evrilme yaşıyor. Yapay zekâ, bilişim, 4.0 endüstri devrimi gibi kavramlar yaşamımızın bir parçası olmaya başladı. Biz ise; hala “kadın hakları”, “kadına şiddet”, “kadının yerinin ev olduğu “kavramları ve olguları üzerinde duruyoruz. Bir gazete manşet atıyor, “Kadının yeri evidir” diye. Sanki toplumu buna alıştırmaya çalışıyorlar. Âdeta algı operasyonunun ayak izleri gibi. Ancak kadın eski kadın değil. Dünya da eski dünya değil. Kadın kendini arıyor, kadın eşit koşullarda yaşamak istiyor. Bunu isterken, eşitliği saygıya, anlamaya, dayanışmaya dönüştürerek yaşamak istiyor. Dünyadaki değişim ve dönüşümlere uygun yaşamak istiyor. Kendi ayakları üzerinde üreterek toplumsal yaşama renk katmaya çalışıyor. İşte bu teknoloji ve dijital dönüşümle beraber mesleklerin de giderek daha fazla beceri gerektirecek bir dönüşüm içinde olduğu ve genç kadınların bu dönüşüme en iyi şekilde hazırlanması gerektiği görülüyor. Sanayi 4.0 ve dijital dönüşümün etkileri göz önünde bulundurulduğunda, yeni beceri ihtiyaçları sonucunda bazı yeni meslek alanlarının oluşması ve bazı meslek ve iş alanlarının ise dönüşüme uğraması veya yok olması bekleniyor. Dünya bu yönde değişirken eğitim politikalarının; eğitimin kalitesini 21. yy. becerilerine uygun olarak geliştirmeye, öğretmenlerin eğitimine yatırım yapmaya, eğitimin kapsayıcılığını artırmaya odaklanması kaçınılmaz olmuştur. Eğitim sisteminde yenilikçilik, yaratıcılık, eleştirel düşünme, problem çözme, disiplinler arası düşünme, yabancı dil (özellikle İngilizce), dijital okuryazarlık gibi becerilerin kadınlar üzerinde yoğunlaştırılarak geliştirilmesi ve kazandırılması kritik önem taşıyor. Ayrıca, özellikle belediyelerin, halk eğitim merkezlerinin ya da Avrupa Birliği projeleri kapsamında kadınlara yönelik beceri kurslarının verilmesi istenilen sonucu vermemektedir. Kurs sonunda verilen sertifikalar, törenler, harcamalar hepsi birer kandırmaca ve görüntüden öteye gitmiyor. Eğitimlerin sonunda istihdam edilen kadınların oranı 2’yi geçmemektedir. Bu da kadınların bu tür eğitimlere olan inancını yitirmektedir. Kadın ihtiyaç duyulan iş kollarında aldığı eğitim sonunda, istihdamının sağlanmasını istiyor. Göreceli olarak eğitime tabi tutulduktan sonra, tekrar evine hapsedilmeyi istemiyor. Çalışmak, üretmek, yaşamla bütünleşmek istiyor. Kadınların özellikle çocuk sahibi olduktan sonra çalışma yaşamından uzaklaşmak durumunda kaldıklarını dikkate alarak, ev ve iş yaşamını uyumlaştırma politikaları ve bu kapsamda kurumsal çocuk bakım hizmetlerinin yurt çapında yaygınlaştırılması da önem taşıyor. Bu yaygınlığı sağlamak için, çeşitli ülke uygulamalarında da görüldüğü üzere, özel sektörün mevcut sorumluluklarının yanı sıra kamu ve yerel yönetimlerin yükümlülüklerini geliştirecek düzenlemeler artık kaçınılmaz olmuştur. Başta işverenleri teşvik edici düzenlemeler olmak üzere, kreşlerin yaygınlaşması için öneriler geliştirmek ve politika yapıcılar üzerinde kamuoyu oluşturarak etkili olmak önemlidir. Bu anlamda bakış açımızı değiştirerek; ya çağdaş ve eşitlik ilkelerini ahlaksal boyutuyla ele alacağız. Ya da doğu toplumlarının ilkel ve geri kalmış kadın anlayışlarının dar kalıpları arasına sıkıştırıp bu çapsızlığı sürdürmeye devam edeceğiz. Özellikle işgücüne ilk kez girecek olan kadının istihdama geçişini kolaylaştırabilecek önlemlerin alınması gerekmektedir. Güvenceli esneklik çoğu ülkede istihdamı teşvik eden ve işsizliği önleyen araçlardan biri olarak görülmekte, Özellikle dezavantajlı grupların işgücüne girişinde, deneyim edinmesinde olumlu katkısı bulunmaktadır. Kadınların kendi işini kurması ve yeni istihdam alanları yaratması bakımından girişimciliğin de önemli olduğu görülmektedir. Bu kapsamda öncelikli hedef; kadınların iş fikirlerini hayata geçirmelerini kolaylaştıracak kapılar açmak. Kadın istihdamına yönelik çalışmaların hedefini ve kapasitesini artırmak, rekabet gücünü yükseltmek ve nihayetinde toplumsal refaha katkı sağlamak esas alınmalıdır. Bu bakış açısı kadını olması gereken yere taşımada önemli bir aşama olacaktır. Kadının toplumsal yaşamdaki yeri anlaşılmalı, içselleştirilmeli ve en önemlisi ilkel erkek egemen anlayışından uzaklaşılması gerekmektedir. Yoksa “Kadının yeri evidir” söylemi geri kalmışlığın, ilkelliğin, yobazlığın, anlayışsızlığın pratik ifadesidir. Toplumun ise bu ilkel bakış açısına sessiz kalması, istenilen düzeyde tepki verilmemesi, nasıl bir çaresizlik ve korkaklık içinde olduğumuzun da bir göstergesidir. Kadın üreten, doğuran, dönüştüren, duygularıyla yaşama can veren bir varlıktır. Kadın önce insandır. Yoz beyinlere sığmayacak kadar onurlu ve asildir. ÜMRAN GÜNDEŞ 21.10.2018  
Dünya yeni bir evrilme yaşıyor. Yapay zekâ, bilişim, 4.0 endüstri devrimi gibi kavramlar yaşamımızın bir parçası olmaya başladı.Biz ise; hala “kadın hakları”, “kadına şiddet”, “kadının yerinin ev olduğu “kavramları ve olguları üzerinde duruyoruz.

Dünya yeni bir evrilme yaşıyor. Yapay zekâ, bilişim, 4.0 endüstri devrimi gibi kavramlar yaşamımızın bir parçası olmaya başladı.

Biz ise; hala “kadın hakları”, “kadına şiddet”, “kadının yerinin ev olduğu “kavramları ve olguları üzerinde duruyoruz.

Bir gazete manşet atıyor, “Kadının yeri evidir” diye. Sanki toplumu buna alıştırmaya çalışıyorlar. Âdeta algı operasyonunun ayak izleri gibi.

Ancak kadın eski kadın değil. Dünya da eski dünya değil. Kadın kendini arıyor, kadın eşit koşullarda yaşamak istiyor. Bunu isterken, eşitliği saygıya, anlamaya, dayanışmaya dönüştürerek yaşamak istiyor. Dünyadaki değişim ve dönüşümlere uygun yaşamak istiyor. Kendi ayakları üzerinde üreterek toplumsal yaşama renk katmaya çalışıyor.

İşte bu teknoloji ve dijital dönüşümle beraber mesleklerin de giderek daha fazla beceri gerektirecek bir dönüşüm içinde olduğu ve genç kadınların bu dönüşüme en iyi şekilde hazırlanması gerektiği görülüyor.

Sanayi 4.0 ve dijital dönüşümün etkileri göz önünde bulundurulduğunda, yeni beceri ihtiyaçları sonucunda bazı yeni meslek alanlarının oluşması ve bazı meslek ve iş alanlarının ise dönüşüme uğraması veya yok olması bekleniyor.

Dünya bu yönde değişirken eğitim politikalarının; eğitimin kalitesini 21. yy. becerilerine uygun olarak geliştirmeye, öğretmenlerin eğitimine yatırım yapmaya, eğitimin kapsayıcılığını artırmaya odaklanması kaçınılmaz olmuştur.

Eğitim sisteminde yenilikçilik, yaratıcılık, eleştirel düşünme, problem çözme, disiplinler arası düşünme, yabancı dil (özellikle İngilizce), dijital okuryazarlık gibi becerilerin kadınlar üzerinde yoğunlaştırılarak geliştirilmesi ve kazandırılması kritik önem taşıyor.

Ayrıca, özellikle belediyelerin, halk eğitim merkezlerinin ya da Avrupa Birliği projeleri kapsamında kadınlara yönelik beceri kurslarının verilmesi istenilen sonucu vermemektedir. Kurs sonunda verilen sertifikalar, törenler, harcamalar hepsi birer kandırmaca ve görüntüden öteye gitmiyor.

Eğitimlerin sonunda istihdam edilen kadınların oranı 2’yi geçmemektedir. Bu da kadınların bu tür eğitimlere olan inancını yitirmektedir. Kadın ihtiyaç duyulan iş kollarında aldığı eğitim sonunda, istihdamının sağlanmasını istiyor. Göreceli olarak eğitime tabi tutulduktan sonra, tekrar evine hapsedilmeyi istemiyor. Çalışmak, üretmek, yaşamla bütünleşmek istiyor.

Kadınların özellikle çocuk sahibi olduktan sonra çalışma yaşamından uzaklaşmak durumunda kaldıklarını dikkate alarak, ev ve iş yaşamını uyumlaştırma politikaları ve bu kapsamda kurumsal çocuk bakım hizmetlerinin yurt çapında yaygınlaştırılması da önem taşıyor.

Bu yaygınlığı sağlamak için, çeşitli ülke uygulamalarında da görüldüğü üzere, özel sektörün mevcut sorumluluklarının yanı sıra kamu ve yerel yönetimlerin yükümlülüklerini geliştirecek düzenlemeler artık kaçınılmaz olmuştur.

Başta işverenleri teşvik edici düzenlemeler olmak üzere, kreşlerin yaygınlaşması için öneriler geliştirmek ve politika yapıcılar üzerinde kamuoyu oluşturarak etkili olmak önemlidir.

Bu anlamda bakış açımızı değiştirerek; ya çağdaş ve eşitlik ilkelerini ahlaksal boyutuyla ele alacağız. Ya da doğu toplumlarının ilkel ve geri kalmış kadın anlayışlarının dar kalıpları arasına sıkıştırıp bu çapsızlığı sürdürmeye devam edeceğiz.

Özellikle işgücüne ilk kez girecek olan kadının istihdama geçişini kolaylaştırabilecek önlemlerin alınması gerekmektedir. Güvenceli esneklik çoğu ülkede istihdamı teşvik eden ve işsizliği önleyen araçlardan biri olarak görülmekte, Özellikle dezavantajlı grupların işgücüne girişinde, deneyim edinmesinde olumlu katkısı bulunmaktadır.

Kadınların kendi işini kurması ve yeni istihdam alanları yaratması bakımından girişimciliğin de önemli olduğu görülmektedir.

Bu kapsamda öncelikli hedef; kadınların iş fikirlerini hayata geçirmelerini kolaylaştıracak kapılar açmak. Kadın istihdamına yönelik çalışmaların hedefini ve kapasitesini artırmak, rekabet gücünü yükseltmek ve nihayetinde toplumsal refaha katkı sağlamak esas alınmalıdır.

Bu bakış açısı kadını olması gereken yere taşımada önemli bir aşama olacaktır. Kadının toplumsal yaşamdaki yeri anlaşılmalı, içselleştirilmeli ve en önemlisi ilkel erkek egemen anlayışından uzaklaşılması gerekmektedir.

Yoksa “Kadının yeri evidir” söylemi geri kalmışlığın, ilkelliğin, yobazlığın, anlayışsızlığın pratik ifadesidir.

Toplumun ise bu ilkel bakış açısına sessiz kalması, istenilen düzeyde tepki verilmemesi, nasıl bir çaresizlik ve korkaklık içinde olduğumuzun da bir göstergesidir.

Kadın üreten, doğuran, dönüştüren, duygularıyla yaşama can veren bir varlıktır. Kadın önce insandır.

Yoz beyinlere sığmayacak kadar onurlu ve asildir.

ÜMRAN GÜNDEŞ 21.10.2018

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.