Mersin Büyükşehir belediyesinin borçları, Meclisin denetim ısrarı… Abdullah Ayan yazdı

11.07.2019 - 08:45, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

Mersin Büyükşehir belediyesinin borçları, Meclisin denetim ısrarı… Abdullah Ayan yazdı

AKP-MHP ittifakının getirdiği önergede yer verdikleri ifadelere göre komisyon talebi işte bu 25. maddeye dayanıyor. Ama bana kalırsa bu gerekçeye göre oluşturulacak inceleme komisyonu ile yasal zorunluluk olan Meclis Denetleme komisyonu aynı fonksiyonlara, yetkilere sahip değil, olamaz da…Önerge, 26. maddeye dayandırılsa belki daha sağlıklı hukuki zemine oturtulabilir.

Mersin Büyükşehir Belediyesinin bütçesi, bilançosu ve özellikle de borç tablosu beş yıl boyunca pek sorgulanmadı.. 31 Mart seçimleriyle el değiştirip CHP' ye geçince o güne kadar fark edilmeyen, edilse de üzerinde fazlaca durulmayan öylesine bir tabloyla karşılaşıldı ki, konuya vakıf olanlar bile şaşkınlıklarını gizleyemedi. Aslında durumun parlak olmadığının ilk işareti Belediyeye gelen şok haciz talebiyle verilmişti. Seçimlere on gün kala artık eski belediye başkanının seçilmeyeceğini, bir dönemin kapandığını gören şirketlerden biri 188 milyon liralık alacağı üzerinden haciz işlemi başlatmış, Belediye de ödeyemediği borç nedeniyle kimi gayrimenkulleri teminat olarak gösterme yoluna gitmişti. Haciz işlemini başlatan tek ortaklı şirketle birlikte, aynı kişinin bir başka şirketini de göz önüne aldığımızda şahsın sahip olduğu iki şirketin son aldığı iki ihalenin 1,2 milyar TL boyutunda olduğu düşünüldüğünde kalan borç büyük görünmeyebilirdi ama yanıtlanması gereken soru gittikçe kafaları karıştırmaya başladı.. Mersin Büyükşehir Belediyesinin 5 yıllık Kocamaz döneminde en önemli ihalelerini üstlenen bir şirketle en büyük velinimeti olan kurumu karşı karşıya getiren ve haciz gibi bugüne kadar çok az örneği olan bir işleme sevk eden neydi? Seçimlerden sonra oluşan Meclis tablosu ve yeni Başkan Seçer' in masasında bulduğu borç bilançosu sorunun ve 31 Marttan sonra olacakların da habercisiydi adeta… Başkan, seçimlerden sonra toplanan yeni Meclisin karşısına ilk günden borçlanma yetkisiyle çıkarken, Mersin Büyükşehir Belediyesinin 1,6 milyarı bankalara olmak üzere 2,2 milyar TL toplam borcu olduğunu Belediyeye ait su idaresi Meski' yi de katarsak, borç yükünün 3 milyarı aştığını (eski parayla 3 katrilyonun üzerinde bir borçtan söz ediliyor)  yüreklere su serpen "bu borç bizim için sürpriz değil, altından kalkarız. Yeter  ki nefes almamız için bana borçlanma yetkisi verin" ifadesiyle anlatıyordu. 31 Mart sonrası Ankara, İstanbul' da ortaya çıkan siyasi tablo ve meclis dağılımları Mersin' e de yansıdığını yinelememe gerek yok. Başkan CHP' li olmasına karşı Büyükşehir Meclisinde Cumhur ittifakını oluşturan MHP-AKP' li üyeler ezici çoğunluğa sahip ve bu tabloya sahip Meclis Seçer' e borçlanma yetkisi vermedi… Gerekçeyi yeniden anımsatayım: "Bu borçlar nereden kaynaklandı, kimler alacaklı ve yapılan işler ne?" gibi sorular 31 Marttan sonra yapılan tüm meclis toplantılarında ısrarla gündeme geldi. Seçer de durmadan 'kimseyi korumadığını, Belediye görevlilerinin geçmiş ihaleleri, yapılan işleri incelediğini, sonuçlar ortaya çıktıkça Meclis ve kamuoyuyla paylaşacağını' yineledi durdu.. Sonunda Meclis başkanın istediği borçlanma yetkisini vermedi ama iş bununla da bitmedi. 8 Temmuz 2019 günü yapılan Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısına meclis çoğunluğuna sahip muhalefet sürpriz bir önergeyle geldi. Önergeyle; Meclis içinden ve dışından uzman kişilerden de destek alınarak bir inceleme komisyonu oluşturulması, komisyonun geçmiş dönem ihalelerini incelemesi, borçlara yol açan tabloyu ortaya çıkarması amaçlanıyor… Mecliste Seçer' e yakın Meclis üyeleri, böylesi bir komisyonun hukukta yeri olmadığını, masum gibi görünen teklifin aslında 'aklama' gibi riskli bir sonucu da barındırdığını ifade ederken, önerge sahipleri ise benzer bir komisyonun Ankara Büyükşehir Meclisinde oluşturulduğunu dile getirdi. Gerçekten de Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 17 Haziran 2019 günlü toplantısında üstelik Ankara'yı 25 yıldır yöneten çizginin sahibi AK Parti' li üyelerin önergesiyle 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarında Büyükşehir ve bağlı şirketlerin peysaj ve asfalt ihalelerinin tümünü inceleme komisyonu kurulması kararını aldığını biliyoruz. Ankara' da oluşturulan komisyondan ilham alan MHP- AK Parti ortak önergesi Mersin Büyükşehir Belediye meclisinde görüşülürken, Başkan Seçer, önergeye prensip olarak karşı çıkmayacağını, kimseyi ve özellikle de geçmiş dönemi savunma gibi bir gayretin içinde olmayacağını anlatırken üçüncü bir yol önerdi..  O öneriye göre önerge oylanmadan önce hukuken böylesi bir denetim mekanizmasının olup olmayacağı araştırılmalıydı. Seçer bunun için de öyle çok uzun zaman istemedi. Sürpriz yaşanmazsa Temmuz ikinci toplantısında yani 12 Temmuz 2019 cuma günü konu görüşülüp karara bağlanacak.. Ne mi olur? Aslında Büyükşehir Belediye Meclisinin, her yılın Ocak toplantısında bir önceki yıla ait gelir ve giderleri ile hesap ve işlemlerin denetimi amacıyla kendi üyeleri arasından ve üstelik 'GİZLİ' oyla en az 3 en fazla 5 kişiden oluşan bir komisyon oluşturması yasal zorunluluk.. Komisyonun siyasi hesapların ötesinde çalışması amacıyla getirilen 'gizli' oyla belirlenmesi ilkesi de anlamlı ve önemli.. AKP-MHP ittifakının getirdiği önergede yer verdikleri ifadelere göre komisyon talebi işte bu 25. maddeye dayanıyor. Ama bana kalırsa bu gerekçeye göre oluşturulacak inceleme komisyonu ile yasal zorunluluk olan Meclis Denetleme komisyonu aynı fonksiyonlara, yetkilere sahip değil, olamaz da… Önerge, 26. maddeye dayandırılsa belki daha sağlıklı hukuki zemine oturtulabilir. 26. madde ise Meclisin bilgi edinme, denetleme yetkisinin çerçevesini çizmekte. 26. maddeye göre; " Meclis üyelerinin en az üçte biri, meclis başkanlığına istekte bulunarak, belediyenin işleriyle ilgili bir konuda genel görüşme açılmasını isteyebilir. Bu istek meclis tarafından kabul edildiği takdirde gündeme alınır" Sonuçta hangi yöntemin belirleneceği, belirlenirken de hangi maddeye dayanılacağı yakın zamanda ortaya çıkacak. Burada muhalefet kadar Başkan Seçer' i bekleyen en ciddi sorun kamuoyunun muhalefeti de artık yormaya başlayan beklentileri ve baskısı.. Kamuoyu, 5 yıllık Kocamaz döneminin 2,5 milyar dolara yaklaşan bütçeleriyle hangi işlerin yapıldığını, açık ve anlaşılır bir biçimde ortaya koyulmasını istiyor… Bu yapılmadığı sürece de Mersin halkının büyük çoğunluğunun duyduğu rahatsızlık ortadan kalkmayacak… Abdullah Ayan  
AKP-MHP ittifakının getirdiği önergede yer verdikleri ifadelere göre komisyon talebi işte bu 25. maddeye dayanıyor. Ama bana kalırsa bu gerekçeye göre oluşturulacak inceleme komisyonu ile yasal zorunluluk olan Meclis Denetleme komisyonu aynı fonksiyonlara, yetkilere sahip değil, olamaz da…Önerge, 26. maddeye dayandırılsa belki daha sağlıklı hukuki zemine oturtulabilir.

Mersin Büyükşehir Belediyesinin bütçesi, bilançosu ve özellikle de borç tablosu beş yıl boyunca pek sorgulanmadı..

31 Mart seçimleriyle el değiştirip CHP' ye geçince o güne kadar fark edilmeyen, edilse de üzerinde fazlaca durulmayan öylesine bir tabloyla karşılaşıldı ki, konuya vakıf olanlar bile şaşkınlıklarını gizleyemedi.

Aslında durumun parlak olmadığının ilk işareti Belediyeye gelen şok haciz talebiyle verilmişti.

Seçimlere on gün kala artık eski belediye başkanının seçilmeyeceğini, bir dönemin kapandığını gören şirketlerden biri 188 milyon liralık alacağı üzerinden haciz işlemi başlatmış, Belediye de ödeyemediği borç nedeniyle kimi gayrimenkulleri teminat olarak gösterme yoluna gitmişti.

Haciz işlemini başlatan tek ortaklı şirketle birlikte, aynı kişinin bir başka şirketini de göz önüne aldığımızda şahsın sahip olduğu iki şirketin son aldığı iki ihalenin 1,2 milyar TL boyutunda olduğu düşünüldüğünde kalan borç büyük görünmeyebilirdi ama yanıtlanması gereken soru gittikçe kafaları karıştırmaya başladı..

Mersin Büyükşehir Belediyesinin 5 yıllık Kocamaz döneminde en önemli ihalelerini üstlenen bir şirketle en büyük velinimeti olan kurumu karşı karşıya getiren ve haciz gibi bugüne kadar çok az örneği olan bir işleme sevk eden neydi?

Seçimlerden sonra oluşan Meclis tablosu ve yeni Başkan Seçer' in masasında bulduğu borç bilançosu sorunun ve 31 Marttan sonra olacakların da habercisiydi adeta…

Başkan, seçimlerden sonra toplanan yeni Meclisin karşısına ilk günden borçlanma yetkisiyle çıkarken, Mersin Büyükşehir Belediyesinin 1,6 milyarı bankalara olmak üzere 2,2 milyar TL toplam borcu olduğunu Belediyeye ait su idaresi Meski' yi de katarsak, borç yükünün 3 milyarı aştığını (eski parayla 3 katrilyonun üzerinde bir borçtan söz ediliyor)  yüreklere su serpen "bu borç bizim için sürpriz değil, altından kalkarız. Yeter  ki nefes almamız için bana borçlanma yetkisi verin" ifadesiyle anlatıyordu.

31 Mart sonrası Ankara, İstanbul' da ortaya çıkan siyasi tablo ve meclis dağılımları Mersin' e de yansıdığını yinelememe gerek yok.

Başkan CHP' li olmasına karşı Büyükşehir Meclisinde Cumhur ittifakını oluşturan MHP-AKP' li üyeler ezici çoğunluğa sahip ve bu tabloya sahip Meclis Seçer' e borçlanma yetkisi vermedi…

Gerekçeyi yeniden anımsatayım: "Bu borçlar nereden kaynaklandı, kimler alacaklı ve yapılan işler ne?" gibi sorular 31 Marttan sonra yapılan tüm meclis toplantılarında ısrarla gündeme geldi. Seçer de durmadan 'kimseyi korumadığını, Belediye görevlilerinin geçmiş ihaleleri, yapılan işleri incelediğini, sonuçlar ortaya çıktıkça Meclis ve kamuoyuyla paylaşacağını' yineledi durdu..

Sonunda Meclis başkanın istediği borçlanma yetkisini vermedi ama iş bununla da bitmedi.

8 Temmuz 2019 günü yapılan Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısına meclis çoğunluğuna sahip muhalefet sürpriz bir önergeyle geldi.

Önergeyle; Meclis içinden ve dışından uzman kişilerden de destek alınarak bir inceleme komisyonu oluşturulması, komisyonun geçmiş dönem ihalelerini incelemesi, borçlara yol açan tabloyu ortaya çıkarması amaçlanıyor…

Mecliste Seçer' e yakın Meclis üyeleri, böylesi bir komisyonun hukukta yeri olmadığını, masum gibi görünen teklifin aslında 'aklama' gibi riskli bir sonucu da barındırdığını ifade ederken, önerge sahipleri ise benzer bir komisyonun Ankara Büyükşehir Meclisinde oluşturulduğunu dile getirdi.

Gerçekten de Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 17 Haziran 2019 günlü toplantısında üstelik Ankara'yı 25 yıldır yöneten çizginin sahibi AK Parti' li üyelerin önergesiyle 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarında Büyükşehir ve bağlı şirketlerin peysaj ve asfalt ihalelerinin tümünü inceleme komisyonu kurulması kararını aldığını biliyoruz.

Ankara' da oluşturulan komisyondan ilham alan MHP- AK Parti ortak önergesi Mersin Büyükşehir Belediye meclisinde görüşülürken, Başkan Seçer, önergeye prensip olarak karşı çıkmayacağını, kimseyi ve özellikle de geçmiş dönemi savunma gibi bir gayretin içinde olmayacağını anlatırken üçüncü bir yol önerdi..

 O öneriye göre önerge oylanmadan önce hukuken böylesi bir denetim mekanizmasının olup olmayacağı araştırılmalıydı. Seçer bunun için de öyle çok uzun zaman istemedi. Sürpriz yaşanmazsa Temmuz ikinci toplantısında yani 12 Temmuz 2019 cuma günü konu görüşülüp karara bağlanacak..

Ne mi olur?

Aslında Büyükşehir Belediye Meclisinin, her yılın Ocak toplantısında bir önceki yıla ait gelir ve giderleri ile hesap ve işlemlerin denetimi amacıyla kendi üyeleri arasından ve üstelik 'GİZLİ' oyla en az 3 en fazla 5 kişiden oluşan bir komisyon oluşturması yasal zorunluluk..

Komisyonun siyasi hesapların ötesinde çalışması amacıyla getirilen 'gizli' oyla belirlenmesi ilkesi de anlamlı ve önemli..

AKP-MHP ittifakının getirdiği önergede yer verdikleri ifadelere göre komisyon talebi işte bu 25. maddeye dayanıyor. Ama bana kalırsa bu gerekçeye göre oluşturulacak inceleme komisyonu ile yasal zorunluluk olan Meclis Denetleme komisyonu aynı fonksiyonlara, yetkilere sahip değil, olamaz da…

Önerge, 26. maddeye dayandırılsa belki daha sağlıklı hukuki zemine oturtulabilir.

26. madde ise Meclisin bilgi edinme, denetleme yetkisinin çerçevesini çizmekte. 26. maddeye göre;

" Meclis üyelerinin en az üçte biri, meclis başkanlığına istekte bulunarak, belediyenin işleriyle ilgili bir konuda genel görüşme açılmasını isteyebilir. Bu istek meclis tarafından kabul edildiği takdirde gündeme alınır"

Sonuçta hangi yöntemin belirleneceği, belirlenirken de hangi maddeye dayanılacağı yakın zamanda ortaya çıkacak.

Burada muhalefet kadar Başkan Seçer' i bekleyen en ciddi sorun kamuoyunun muhalefeti de artık yormaya başlayan beklentileri ve baskısı..

Kamuoyu, 5 yıllık Kocamaz döneminin 2,5 milyar dolara yaklaşan bütçeleriyle hangi işlerin yapıldığını, açık ve anlaşılır bir biçimde ortaya koyulmasını istiyor…

Bu yapılmadığı sürece de Mersin halkının büyük çoğunluğunun duyduğu rahatsızlık ortadan kalkmayacak…

Abdullah Ayan

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.