Mersin' in tarihi mektep binaları kimin? ... Abdullah Ayan yazdı

24.09.2020 - 09:10, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

Mersin' in tarihi mektep binaları kimin? ... Abdullah Ayan yazdı

19. yüzyıl sonlarında Mersin' in sahile yakın en prestijli bölgesinde yer alan mektebin bulunduğu alan o dönem kentte geniş arazilere sahip Hanna Butros isimli asıl mesleği eczacılık olan iş adamı tarafından 1874' te yaptırılıyor..

Mersin' in 'aile mücevherlerinin' gerçekte kimlere ait olduğunu sorgulamaya çalıştığım bir önceki makalede yönelttiğim sorulardan biri de Gazi ve Çankaya ilkokulları hakkındaydı ve aşağıdaki hususlara cevap arıyordum: " 1905' te Hanna Butros isimli iş adamının yaptırdığı ev 1923' te okul yapmak üzere kamulaştırıldıysa, mülk üzerine inşa edilen Gazi İlkokulu gerçekte kimin? 1883 yılında Esat Hayık adındaki zatın yaptırdığı ev yine okul yapmak amacıyla bedeli ödenerek 1923' te kamulaştırılıp (kamulaştırıldığı bilgisi Şinasi Develi' nin Dünden Bugüne Mersin kitabından) 1930' da Çankaya İlkokulu olarak eğitim yuvası yapıldıysa Çankaya İlkokulu Bezm-i Alem Valide Sultan' a ait Vakfın mı? Kamulaştırma bedelini ödeyerek alan Maarif Cemiyeti' nin mi? Gerçekte kimin?" Gelelim soruya yanıt olacak detaylı bilgilere… Gazi ilkokulu birkaç kez tadilata uğramış hatta 1960' ta tümüyle yıkılıp yeniden yapılmış ama ilk günden beri bugünkü yerinde eğitim vermeye çalışıyor. 19. yüzyıl sonlarında Mersin' in sahile yakın en prestijli bölgesinde yer alan mektebin bulunduğu alan o dönem kentte geniş arazilere sahip Hanna Butros isimli asıl mesleği eczacılık olan iş adamı tarafından 1874' te yaptırılıyor.. Şinasi Develi' ye göre okul 1923' te Maarif Cemiyeti* tarafından kamulaştırılıp okul haline getiriliyor.. Okulun çıkardığı dergide çok daha detaylı ve kamulaştırma işlemine yönelik oldukça kapsamlı bilgiler var. Ancak en ilginci bugüne kadar çoğu arşivde ve kayıtta konağın Butros' a ait olduğu yazılıp çizilse de 1900 yılında ondan satın almış olan ünlü sanayici ve iş adamı Bodosaki' ye ait olduğu bilgisi.. Bu kuru cümleleri bir yana bırakıp konakla ilgili gözlemlerini mahallenin bugün yaşayan hafızası Vahap Kokulu' dan dinleyelim: " Vadih Naccar adlı bir tüccar ilk kuleli malikaneyi inşa eder,şimdilerde Çamlıbel’de, Altınanahtar sitesi civarı köşe başında, Yeşil boyalı, ilk yapıldığında kuleleri kubbeli, Şimdilerde kuleleri açık malikane.. (Şaşati konağı olarak bugün de görkeminden bir şey kaybetmeden duruyor yerli yerinde a.a.) Eczacı Çiftçi Hanna Butros o malikanenin hemen arkasına yine iki kuleli konak inşa eder,bin m2 civarında alanın yol cephesine, Mermer merdivenlerle konağın kapısına ulaşılan, Konağın içinde yine mermer merdivenler ve mermer taban döşemeli odalar, odalar, İç balkonlar. İç balkonların dantel misali süslü korkuluk demirleri. Bahçesinde mermer havuz, mermer çeşmeler. Bahçede dolaşan onlarca çeşit kümes hayvanı. Tavus dahil." Vahap Kokulu' nun tanımladığı haliyle, yola (Silifke Caddesine) cepheli bin metrekarelik konak Şinasi Develi' ye göre 1923' te Maarif Cemiyeti tarafından kamulaştırılıp Gazi İlkokulu olarak tedrisata başlar..  Oysa okulun çıkardığı dergide çok önemli ve ileride tıpkı Çankaya okulu gibi mülkiyet sorunu gündeme gelirse, kente sahip çıkacağını umut ettiğim dinamiklerin yararlanacağı daha detaylı ve farklı bilgiler var.. Buna göre Butros 1900 yılında konağı dönemin efsane sanayici ve iş adamı Bodosaki' ye satar.. Bodosaki, Osmanlı son dönemine damgasını vuran ve sadece Mersin değil tüm ülke topraklarında ünlenen bir isim.. Bir gece kıyafetinden dolayı sokulmadığı İmparatorluğun en ünlü oteli olan İstanbul Pera Palas' ı satın alması yüz yılı aşkın süredir efsane olarak anlatılır. Bodosaki sadece sonradan Gazi mektebi olacak konağın değil, aynı zamanda bugün Gökdelenin yer aldığı yerde bulunan un ve yağ fabrikalarının, arkasında Mersin Adliyesinin ve yanındaki büyük alanın yer aldığı el değiştirdikten sonra Şaşati ve Çukurova fabrikaları olarak anılacak dev pamuk işleme tesislerinin de sahibi.. İşte o Bodosaki, Türkiye ile Yunanistan arasında varılan anlaşma gereği yapılan mübadele sonucu Yunanistan' a gitmek zorunda kalır. Mersin' de kalan çok sayıda gayrimenkulü ise ödenmeyen vergiler ve benzeri gerekçelerle Milli Emlak' e geçecektir.. 1922' de eğitim seferberliği için okul ihtiyacı duyulunca Bodosaki' ye (bugüne kadar Butros' a ait olduğu iddia edilen) ait konakla doğu tarafında yer alan bir başka konak (Kurtuluş ve sonrasındaki Çankaya okullarına kucak açacak mekan) uygun bulunarak kamulaştırılmalarına karar verilir. (Fransız işgalinin sona ermesiyle konak geçici bir süre kız okulu olarak ta hizmet vermiştir) Butros' tan Bodosaki' ye ondan da Milli Emlak İdaresine geçen konak için 12 bin 500 lira değer biçilir. 1922’de Mersin Mutasarrıfı Fahrettin Bey, özel saymanlığa 6500 lira ayırır ancak bu para kamulaştırmaya yetmez.. Mersin' de oluşturulan Maarif Komisyonu bağış kampanyası başlatır. Dönemin büyük iş adamlarından Mehmet Hadra 5 bin lira bağışlar. Onun sayesinde kamulaştırma tamamlanır. O 5 bin liralık bağışlama hikayesini,  aynı zamanda Mehmet Hadra' nın torunu olan Vahap Kokulu' dan dinleyelim: " Gazi Mustafa Kemal mahalleden geçerken tespih gibi dizilmiş temiz giysili çocukları görür, Arabasından iner, üniformasını, kalpağını düzeltir ve yaklaşır ve bu ihtiram mangasının komutanını öper alnından. Kaptan Mehmet Hadra Ağa’nın oğlu Osman, Gazi’ye teşekkür ederken kırık bir Türkçe kullanmanın mahcubiyetini yaşamaktadır. Gazi’nin sıcak eli ile saçını okşaması teselli olur. ** Gazi ,Osman Hadra (Öztep)nın babasını buldurur. Hadra hamamını yapan Kaptan Hadra’yı. Millet bahçesine dönen yolun başındaki Hanna Botros’un (okul dergisine göre Bodosaki' nin) kuleli konağını işaret eder. -“Mahalle eşrafından 5000 lira lazım? Konağı, mektep yapacağız. Derhal. Şimdi!, torunun Osman ihtiram mangası kurdu, siz eşraf istimlakin kaynağını bulmalısınız! -“Emredersin” der Hadra Hamamı sahibi ve armatör Mehmet Hadra Ağa. -“Emredersin”. Der ve maarif komisyonunun ihtiyacı 5000 lirayı şahsen ödeyeceğinin sözünü verir. -“Okulun adı Hadra Mektebi olsun o zaman” der, Gazi. ”Hadra Hamamı”na ek. Kaptan Hadra -“Sen” varken “Sen Gazi ” varken der saygı duruşu ile, “Benim ismime ne hacet!” Okulun adı “Gazipaşa”olur böylece ve “Kız mektebi” olarak eğitime açılır." Kısa sürer kız mektebi işlevi.. Bir süre sonra karma eğitime geçer. 1923' te alt kattaki küçük odaların ara duvarları yıkılır, odalar sınıf işlevi görecek biçimde genişletilir. Daha sonra bahçenin ortasında bulunan yanık ev kaldırılarak bahçe büyütülür. 1950-52 yılarında bahçe duvarlarında onarım yapılır. O muhteşem konak 1960 yılında tamamen yıkılarak, batısında bulunan dükkanlar ve fırın da istimlak edilerek okula katılır. Konağın mermerleri yıkıcılar tarafından yok! edilir. O efsane konağın yerine oturtulan  okul binası 1961' de 1 milyon 100 bin lira harcanarak tamamlanır. ve 1961-62 öğretim yılında yeniden öğrencilere kucak açar.. Gazi Paşa veya bugünkü adıyla Gazi İlköğretim Okulu' nun hikayesi böyle.. Ya bugünlerde gündemden düşmeyen Çankaya (Kurtuluş) ilk okulunun serencamı derseniz… O da bir sonraki makale konusu olsun.. * Maarif Cemiyeti yasal olarak 1928' de Atatürk' ün direktifleriyle kuruluyor. Bu nedenle 1922-23' te Mersin' de okul amaçlı kamulaştırma yapması fiilen mümkün değil..  Burada kast edilenin Maarif Cemiyeti değil, İçel Maarif Komisyonu olma ihtimali daha akla yakın.. (A. Ayan)   Abdullah Ayan        
19. yüzyıl sonlarında Mersin' in sahile yakın en prestijli bölgesinde yer alan mektebin bulunduğu alan o dönem kentte geniş arazilere sahip Hanna Butros isimli asıl mesleği eczacılık olan iş adamı tarafından 1874' te yaptırılıyor..

Mersin' in 'aile mücevherlerinin' gerçekte kimlere ait olduğunu sorgulamaya çalıştığım bir önceki makalede yönelttiğim sorulardan biri de Gazi ve Çankaya ilkokulları hakkındaydı ve aşağıdaki hususlara cevap arıyordum:

" 1905' te Hanna Butros isimli iş adamının yaptırdığı ev 1923' te okul yapmak üzere kamulaştırıldıysa, mülk üzerine inşa edilen Gazi İlkokulu gerçekte kimin?

1883 yılında Esat Hayık adındaki zatın yaptırdığı ev yine okul yapmak amacıyla bedeli ödenerek 1923' te kamulaştırılıp (kamulaştırıldığı bilgisi Şinasi Develi' nin Dünden Bugüne Mersin kitabından) 1930' da Çankaya İlkokulu olarak eğitim yuvası yapıldıysa Çankaya İlkokulu Bezm-i Alem Valide Sultan' a ait Vakfın mı? Kamulaştırma bedelini ödeyerek alan Maarif Cemiyeti' nin mi? Gerçekte kimin?"

Gelelim soruya yanıt olacak detaylı bilgilere…

Gazi ilkokulu birkaç kez tadilata uğramış hatta 1960' ta tümüyle yıkılıp yeniden yapılmış ama ilk günden beri bugünkü yerinde eğitim vermeye çalışıyor.

19. yüzyıl sonlarında Mersin' in sahile yakın en prestijli bölgesinde yer alan mektebin bulunduğu alan o dönem kentte geniş arazilere sahip Hanna Butros isimli asıl mesleği eczacılık olan iş adamı tarafından 1874' te yaptırılıyor..

Şinasi Develi' ye göre okul 1923' te Maarif Cemiyeti* tarafından kamulaştırılıp okul haline getiriliyor..

Okulun çıkardığı dergide çok daha detaylı ve kamulaştırma işlemine yönelik oldukça kapsamlı bilgiler var. Ancak en ilginci bugüne kadar çoğu arşivde ve kayıtta konağın Butros' a ait olduğu yazılıp çizilse de 1900 yılında ondan satın almış olan ünlü sanayici ve iş adamı Bodosaki' ye ait olduğu bilgisi..

Bu kuru cümleleri bir yana bırakıp konakla ilgili gözlemlerini mahallenin bugün yaşayan hafızası Vahap Kokulu' dan dinleyelim:

" Vadih Naccar adlı bir tüccar ilk kuleli malikaneyi inşa eder,şimdilerde Çamlıbel’de, Altınanahtar sitesi civarı köşe başında,

Yeşil boyalı, ilk yapıldığında kuleleri kubbeli,

Şimdilerde kuleleri açık malikane.. (Şaşati konağı olarak bugün de görkeminden bir şey kaybetmeden duruyor yerli yerinde a.a.)

Eczacı Çiftçi Hanna Butros o malikanenin hemen arkasına yine iki kuleli konak inşa eder,bin m2 civarında alanın yol cephesine,

Mermer merdivenlerle konağın kapısına ulaşılan,

Konağın içinde yine mermer merdivenler ve mermer taban döşemeli odalar, odalar, İç balkonlar.

İç balkonların dantel misali süslü korkuluk demirleri.

Bahçesinde mermer havuz, mermer çeşmeler.

Bahçede dolaşan onlarca çeşit kümes hayvanı. Tavus dahil."

Vahap Kokulu' nun tanımladığı haliyle, yola (Silifke Caddesine) cepheli bin metrekarelik konak Şinasi Develi' ye göre 1923' te Maarif Cemiyeti tarafından kamulaştırılıp Gazi İlkokulu olarak tedrisata başlar..

 Oysa okulun çıkardığı dergide çok önemli ve ileride tıpkı Çankaya okulu gibi mülkiyet sorunu gündeme gelirse, kente sahip çıkacağını umut ettiğim dinamiklerin yararlanacağı daha detaylı ve farklı bilgiler var..

Buna göre Butros 1900 yılında konağı dönemin efsane sanayici ve iş adamı Bodosaki' ye satar..

Bodosaki, Osmanlı son dönemine damgasını vuran ve sadece Mersin değil tüm ülke topraklarında ünlenen bir isim..

Bir gece kıyafetinden dolayı sokulmadığı İmparatorluğun en ünlü oteli olan İstanbul Pera Palas' ı satın alması yüz yılı aşkın süredir efsane olarak anlatılır.

Bodosaki sadece sonradan Gazi mektebi olacak konağın değil, aynı zamanda bugün Gökdelenin yer aldığı yerde bulunan un ve yağ fabrikalarının, arkasında Mersin Adliyesinin ve yanındaki büyük alanın yer aldığı el değiştirdikten sonra Şaşati ve Çukurova fabrikaları olarak anılacak dev pamuk işleme tesislerinin de sahibi..

İşte o Bodosaki, Türkiye ile Yunanistan arasında varılan anlaşma gereği yapılan mübadele sonucu Yunanistan' a gitmek zorunda kalır.

Mersin' de kalan çok sayıda gayrimenkulü ise ödenmeyen vergiler ve benzeri gerekçelerle Milli Emlak' e geçecektir..

1922' de eğitim seferberliği için okul ihtiyacı duyulunca Bodosaki' ye (bugüne kadar Butros' a ait olduğu iddia edilen) ait konakla doğu tarafında yer alan bir başka konak (Kurtuluş ve sonrasındaki Çankaya okullarına kucak açacak mekan) uygun bulunarak kamulaştırılmalarına karar verilir. (Fransız işgalinin sona ermesiyle konak geçici bir süre kız okulu olarak ta hizmet vermiştir)

Butros' tan Bodosaki' ye ondan da Milli Emlak İdaresine geçen konak için 12 bin 500 lira değer biçilir.

1922’de Mersin Mutasarrıfı Fahrettin Bey, özel saymanlığa 6500 lira ayırır ancak bu para kamulaştırmaya yetmez..

Mersin' de oluşturulan Maarif Komisyonu bağış kampanyası başlatır. Dönemin büyük iş adamlarından Mehmet Hadra 5 bin lira bağışlar. Onun sayesinde kamulaştırma tamamlanır.

O 5 bin liralık bağışlama hikayesini,  aynı zamanda Mehmet Hadra' nın torunu olan Vahap Kokulu' dan dinleyelim:

" Gazi Mustafa Kemal mahalleden geçerken tespih gibi dizilmiş temiz giysili çocukları görür,

Arabasından iner, üniformasını, kalpağını düzeltir ve yaklaşır ve bu ihtiram mangasının komutanını öper alnından.

Kaptan Mehmet Hadra Ağa’nın oğlu Osman, Gazi’ye teşekkür ederken kırık bir Türkçe kullanmanın mahcubiyetini yaşamaktadır. Gazi’nin sıcak eli ile saçını okşaması teselli olur.

**

Gazi ,Osman Hadra (Öztep)nın babasını buldurur.

Hadra hamamını yapan Kaptan Hadra’yı.

Millet bahçesine dönen yolun başındaki Hanna Botros’un (okul dergisine göre Bodosaki' nin) kuleli konağını işaret eder.

-“Mahalle eşrafından 5000 lira lazım? Konağı, mektep yapacağız. Derhal. Şimdi!, torunun Osman ihtiram mangası kurdu, siz eşraf istimlakin kaynağını bulmalısınız!

-“Emredersin” der Hadra Hamamı sahibi ve armatör Mehmet Hadra Ağa.

-“Emredersin”. Der ve maarif komisyonunun ihtiyacı 5000 lirayı şahsen ödeyeceğinin sözünü verir.

-“Okulun adı Hadra Mektebi olsun o zaman” der, Gazi. ”Hadra Hamamı”na ek.

Kaptan Hadra -“Sen” varken “Sen Gazi ” varken der saygı duruşu ile, “Benim ismime ne hacet!”

Okulun adı “Gazipaşa”olur böylece ve “Kız mektebi” olarak eğitime açılır."

Kısa sürer kız mektebi işlevi.. Bir süre sonra karma eğitime geçer.

1923' te alt kattaki küçük odaların ara duvarları yıkılır, odalar sınıf işlevi görecek biçimde genişletilir.

Daha sonra bahçenin ortasında bulunan yanık ev kaldırılarak bahçe büyütülür. 1950-52 yılarında bahçe duvarlarında onarım yapılır. O muhteşem konak 1960 yılında tamamen yıkılarak, batısında bulunan dükkanlar ve fırın da istimlak edilerek okula katılır.

Konağın mermerleri yıkıcılar tarafından yok! edilir.

O efsane konağın yerine oturtulan  okul binası 1961' de 1 milyon 100 bin lira harcanarak tamamlanır. ve 1961-62 öğretim yılında yeniden öğrencilere kucak açar..

Gazi Paşa veya bugünkü adıyla Gazi İlköğretim Okulu' nun hikayesi böyle..

Ya bugünlerde gündemden düşmeyen Çankaya (Kurtuluş) ilk okulunun serencamı derseniz…

O da bir sonraki makale konusu olsun..

* Maarif Cemiyeti yasal olarak 1928' de Atatürk' ün direktifleriyle kuruluyor. Bu nedenle 1922-23' te Mersin' de okul amaçlı kamulaştırma yapması fiilen mümkün değil..  Burada kast edilenin Maarif Cemiyeti değil, İçel Maarif Komisyonu olma ihtimali daha akla yakın.. (A. Ayan)

 

Abdullah Ayan

 

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.