Özdemir, 'Mersin, sadece ülkemizin değil, bölgemizin Tarım-Gıda Merkezi olabilir'

Ekonomi 02.02.2021 - 16:55, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

Özdemir, 'Mersin, sadece ülkemizin değil, bölgemizin Tarım-Gıda Merkezi olabilir'

Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ö.Abdullah Özdemir," İhracatının yüzde 40’ını bakliyat ve narenciyeden gerçekleştiren Mersin, sadece ülkemizin değil, bölgemizin Tarım-Gıda Merkezi olabilir"dedi.

inovatifhaber/özel Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ö.Abdullah Özdemir Mersin ve Türkiye'nin narenciye ve bakliyat sektöründe 2020 yılını değerlendirdi.   2020 yılıyla birlikte küresel çapta yayılan salgın, global açıdan belirsizlikleri arttırdığını belirten Özdemir, "Azalan küresel taleple birlikte zorunlu üretim kısıtlamaları dünya ticaret hacminde keskin düşüşlere yol açmıştır.Ülkemiz ise bu süreçte iç talebi ve istihdamı destekleyici tedbirlerin katkısıyla yılın üçüncü çeyreğinden itibaren toparlanma eğilimine girmiştir."dedi   Tarımsal Gelir ve İhracatta 4. Sıradayız   Mersin ekonomisini masaya yatıran Abdullah Özdemir, Mersin'in TÜİK verilerine göre 2020 yılında ihracatını geçen yıla kıyasla yüzde 9 artırarak 1.9 milyar dolara taşıdığını ve Rusya, Irak, Almanya, Suriye ve Ukrayna'nın en önemli ihraç pazarlarımız olduğunu, Mersin'in bu 5 ülkeye toplam ihracatının yüzde 41’ini gerçekleştirdiğini ifade etti.   Özdemir,"Kentimizin sergilemiş olduğu ihracat performansında sektör olarak tarım ve gıda ön plana çıkmaktadır. Mersin’in toplam ihracatının yüzde 70’i tarım ve gıda ürünlerinden oluşmaktadır. Ayrıca TÜİK istatistiklerine göre kentimiz hem tarımsal gelirde hem de tarımsal ihracatta ülke genelinde 4. Sırada yer almaktadır.   Mersin’e bu konumu kazandıran en önemli ürün grupları ise narenciye ve bakliyattır. Nitekim bu iki ürün grubu 760 milyon dolarlık gelir ile Mersin ihracatının yüzde 40’ını oluşturmaktadır."dedi     Türkiye Narenciye İhracatının Yüzde 40’ı Mersin’den   Narenciye sektöründe Mersin'in çok iyi bir performans gösterdiğini belirten Özdemir, "Ülkemiz narenciyede 4.3 milyon tonluk üretim hacmi ile dünya genelinde 8. sırada yer alıyor. Türkiye'nin dünya narenciye üretiminde en iyi performans gösterdiği ürün mandalina olarak ortaya çıkıyor. Ülkemiz dünya mandalina üretiminde 1.4 milyon tonluk hacim ile 3. sırada bulunmaktadır. Diğer ürünler açısından bakıldığında ise 1.7 milyon tonluk portakal üretimi ile 9'uncu, 950 bin ton limon üretimi ile 6'ncı ve 249 bin ton Greyfurt üretimi ile de 7'nci sırada yer almaktayız.   Dünya genelinde 16.8 milyon ton narenciye ticarete konu olmaktadır. Bu ürünlerin piyasa değeri 13.9 milyar dolardır. Ülkemiz ise ihraç ettiği 1.8 milyon tonluk narenciyeden 933 milyon dolar gelir sağlamaktadır. Türkiye bu rakamlar ile dünya narenciye ihracatında miktar olarak 4’üncü ve gelir olarak ise 6’ncı konumda yer almaktadır.   İhracat açısından incelendiğinde ülkemizin ürün deseni üretime kıyasla farklılaşmaktadır. Narenciye ihracatımızda mandalina ve limon ön plana çıkmaktadır. Türkiye’nin gerçekleştirdiği 1.8 milyon tonluk narenciyenin yüzde 47’si mandalina, yüzde 30’u limon, yüzde 15’i portakal ve kalan yüzde 9’luk kısmı ise greyfurttur. Ayrıca Türkiye; dünya mandalina ihracatında 2’nci, limon ve greyfurt ihracatında 3’ncü, portakal ihracatında ise 7’ci sırada bulunmaktadır."dedi     Dünyada narenciye talebinin yüzde 40'ını Avrupa Birliği üyesi ülkelerin gerçekleştirdiğini söyleyen Özdemir, "Buna karşın ülkemizin ihraç ettiği narenciyenin yüzde 72’sini Rusya, Irak, Ukrayna ve Romanya karşılamaktadır. Rusya ise sahip olduğu yüzde 35’lik pay ile bu miktarın üçte birinden fazlasını tek başına gerçekleştirmektedir.   Ülkemize narenciyede hem üretim hem de ihracat açısından bu konumu kazandıran illerin başında ise Mersin gelmektedir."dedi Mersin'in narenciye üretimine de değinen Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ö.Abdullah Özdemir, "TÜİK verilerine göre ülkemizin 4.3 milyon ton düzeyindeki narenciye üretimi üretiminde Mersin 914 bin tonluk hacim ile bu miktarın yüzde 21’lik bölümünü karşılamaktadır. Ayrıca; Mersin Türkiye'de gerçekleşen 950 bin tonluk limon üretiminin 500 bin tonluk kısmını (yüzde 53) sağlamaktadır.   Diğer yandan, ülkemizin geçtiğimiz yıl 1.8 milyon ton düzeyinde gerçekleştirdiği narenciye ihracatının yüzde 40'lık bölümü olan 722 bin tonu Mersinli firmalar yaptı. Bunun karşılığında 390 milyon dolar ihracat geliri elde edildi."dedi     Yüzde 73’lük Pay ile Bakliyat İhracatında Lider Mersin   Bakliyat açısından analiz edildiğinde ise Türkiye'nin bakliyatta önemli pazarlara ihracatta bulunduğunu ve Mersin'in bu konuda önemli bir yere sahip olduğunu belirten Özdemir, "AKİB rakamlarına göre 2020 yılında ülkemiz 143 farklı ülkeye bakliyat ihracatı gerçekleştirdi. 514 bin ton düzeyinde gerçekleşen bu ihracattan elde edilen gelir ise 370 milyon dolar oldu. Yüzde 15’lik pay ile Irak ve yüzde 13’lük pay ile Sudan ülkemizin bakliyat ihracatında en önemli pazarlar olarak ön plana çıkmakta. Yüzde 6 ile Pakistan ve yüzde 5 ile Almanya diğer önemli bakliyat pazarlarımızdır. Türkiye bu dört ülkeye toplam bakliyat ihracatının yüzde 40’ını gerçekleştirmektedir.   Ürün bazında incelendiğinde ise miktar olarak toplam ihracatın yüzde 65’ini (336 bin ton) oluşturan mercimek en önemli ihraç kalemidir. Yüzde 26’lık pay ile nohut bir diğer önemli ihraç ürünüdür. Mercimek ve nohut ülkemizin toplam bakliyat ihracatının yüzde 91’ine tekabül etmektedir.   Ülkemiz şu anda dünya kırmızı mercimek ihracatında 3’üncü ve nohut ihracatında ise 5’inci sırada yer almaktadır. Türkiye’nin sergilediği bu performansta ise kent olarak Mersin ön plana çıkmaktadır. Çünkü ülkemizin 2020 yılında gerçekleştirdiği bakliyat ihracatının yüzde 73’ü Mersinli firmalar tarafından yapılmıştır."dedi   Sadece Ülkemizin Değil, Bölgemizin Tarım-Gıda Merkezi Olabiliriz   Tüm bu veriler ışığında Mersin'in doğru bir model ile tarım ve gıda sektöründe sahip olduğu potansiyel de göz önünde bulundurulduğunda bunun çok daha verimli değerlendirilebileceği ve sadece ülkemizin değil bölgemizin tarım-gıda merkezine dönüşebileceğini ifade eden Özdemir, "Başta devletimizin sahiplenmesi olmak üzere, kentimizin tüm dinamikleri olarak el ele verdiğimiz taktirde bunu başarabilecek güce sahibiz.   Böylece kentimiz ekonomisinin büyüme hızı, refah seviyesi, sosyal yaşantı kalitesi, istihdam ve gelir yaratma kapasitesi de yükselecektir. Ayrıca, ticaret hacmimizin genişleyerek, geçmişte olduğu gibi yeniden rekabetçi pozisyona ulaşabilmemiz mümkün olacaktır." dedi
Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ö.Abdullah Özdemir," İhracatının yüzde 40’ını bakliyat ve narenciyeden gerçekleştiren Mersin, sadece ülkemizin değil, bölgemizin Tarım-Gıda Merkezi olabilir"dedi.

inovatifhaber/özel

Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ö.Abdullah Özdemir Mersin ve Türkiye'nin narenciye ve bakliyat sektöründe 2020 yılını değerlendirdi.

 

2020 yılıyla birlikte küresel çapta yayılan salgın, global açıdan belirsizlikleri arttırdığını belirten Özdemir, "Azalan küresel taleple birlikte zorunlu üretim kısıtlamaları dünya ticaret hacminde keskin düşüşlere yol açmıştır.Ülkemiz ise bu süreçte iç talebi ve istihdamı destekleyici tedbirlerin katkısıyla yılın üçüncü çeyreğinden itibaren toparlanma eğilimine girmiştir."dedi

 

Tarımsal Gelir ve İhracatta 4. Sıradayız

 

Mersin ekonomisini masaya yatıran Abdullah Özdemir, Mersin'in TÜİK verilerine göre 2020 yılında ihracatını geçen yıla kıyasla yüzde 9 artırarak 1.9 milyar dolara taşıdığını ve Rusya, Irak, Almanya, Suriye ve Ukrayna'nın en önemli ihraç pazarlarımız olduğunu, Mersin'in bu 5 ülkeye toplam ihracatının yüzde 41’ini gerçekleştirdiğini ifade etti.

 

Özdemir,"Kentimizin sergilemiş olduğu ihracat performansında sektör olarak tarım ve gıda ön plana çıkmaktadır. Mersin’in toplam ihracatının yüzde 70’i tarım ve gıda ürünlerinden oluşmaktadır. Ayrıca TÜİK istatistiklerine göre kentimiz hem tarımsal gelirde hem de tarımsal ihracatta ülke genelinde 4. Sırada yer almaktadır.

 

Mersin’e bu konumu kazandıran en önemli ürün grupları ise narenciye ve bakliyattır. Nitekim bu iki ürün grubu 760 milyon dolarlık gelir ile Mersin ihracatının yüzde 40’ını oluşturmaktadır."dedi

 

 

Türkiye Narenciye İhracatının Yüzde 40’ı Mersin’den

 

Narenciye sektöründe Mersin'in çok iyi bir performans gösterdiğini belirten Özdemir, "Ülkemiz narenciyede 4.3 milyon tonluk üretim hacmi ile dünya genelinde 8. sırada yer alıyor. Türkiye'nin dünya narenciye üretiminde en iyi performans gösterdiği ürün mandalina olarak ortaya çıkıyor. Ülkemiz dünya mandalina üretiminde 1.4 milyon tonluk hacim ile 3. sırada bulunmaktadır. Diğer ürünler açısından bakıldığında ise 1.7 milyon tonluk portakal üretimi ile 9'uncu, 950 bin ton limon üretimi ile 6'ncı ve 249 bin ton Greyfurt üretimi ile de 7'nci sırada yer almaktayız.

 

Dünya genelinde 16.8 milyon ton narenciye ticarete konu olmaktadır. Bu ürünlerin piyasa değeri 13.9 milyar dolardır. Ülkemiz ise ihraç ettiği 1.8 milyon tonluk narenciyeden 933 milyon dolar gelir sağlamaktadır. Türkiye bu rakamlar ile dünya narenciye ihracatında miktar olarak 4’üncü ve gelir olarak ise 6’ncı konumda yer almaktadır.

 

İhracat açısından incelendiğinde ülkemizin ürün deseni üretime kıyasla farklılaşmaktadır. Narenciye ihracatımızda mandalina ve limon ön plana çıkmaktadır. Türkiye’nin gerçekleştirdiği 1.8 milyon tonluk narenciyenin yüzde 47’si mandalina, yüzde 30’u limon, yüzde 15’i portakal ve kalan yüzde 9’luk kısmı ise greyfurttur. Ayrıca Türkiye; dünya mandalina ihracatında 2’nci, limon ve greyfurt ihracatında 3’ncü, portakal ihracatında ise 7’ci sırada bulunmaktadır."dedi

 

 

Dünyada narenciye talebinin yüzde 40'ını Avrupa Birliği üyesi ülkelerin gerçekleştirdiğini söyleyen Özdemir, "Buna karşın ülkemizin ihraç ettiği narenciyenin yüzde 72’sini Rusya, Irak, Ukrayna ve Romanya karşılamaktadır. Rusya ise sahip olduğu yüzde 35’lik pay ile bu miktarın üçte birinden fazlasını tek başına gerçekleştirmektedir.

 

Ülkemize narenciyede hem üretim hem de ihracat açısından bu konumu kazandıran illerin başında ise Mersin gelmektedir."dedi

Mersin'in narenciye üretimine de değinen Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ö.Abdullah Özdemir, "TÜİK verilerine göre ülkemizin 4.3 milyon ton düzeyindeki narenciye üretimi üretiminde Mersin 914 bin tonluk hacim ile bu miktarın yüzde 21’lik bölümünü karşılamaktadır. Ayrıca; Mersin Türkiye'de gerçekleşen 950 bin tonluk limon üretiminin 500 bin tonluk kısmını (yüzde 53) sağlamaktadır.

 

Diğer yandan, ülkemizin geçtiğimiz yıl 1.8 milyon ton düzeyinde gerçekleştirdiği narenciye ihracatının yüzde 40'lık bölümü olan 722 bin tonu Mersinli firmalar yaptı. Bunun karşılığında 390 milyon dolar ihracat geliri elde edildi."dedi

 

 

Yüzde 73’lük Pay ile Bakliyat İhracatında Lider Mersin

 

Bakliyat açısından analiz edildiğinde ise Türkiye'nin bakliyatta önemli pazarlara ihracatta bulunduğunu ve Mersin'in bu konuda önemli bir yere sahip olduğunu belirten Özdemir, "AKİB rakamlarına göre 2020 yılında ülkemiz 143 farklı ülkeye bakliyat ihracatı gerçekleştirdi. 514 bin ton düzeyinde gerçekleşen bu ihracattan elde edilen gelir ise 370 milyon dolar oldu. Yüzde 15’lik pay ile Irak ve yüzde 13’lük pay ile Sudan ülkemizin bakliyat ihracatında en önemli pazarlar olarak ön plana çıkmakta. Yüzde 6 ile Pakistan ve yüzde 5 ile Almanya diğer önemli bakliyat pazarlarımızdır. Türkiye bu dört ülkeye toplam bakliyat ihracatının yüzde 40’ını gerçekleştirmektedir.

 

Ürün bazında incelendiğinde ise miktar olarak toplam ihracatın yüzde 65’ini (336 bin ton) oluşturan mercimek en önemli ihraç kalemidir. Yüzde 26’lık pay ile nohut bir diğer önemli ihraç ürünüdür. Mercimek ve nohut ülkemizin toplam bakliyat ihracatının yüzde 91’ine tekabül etmektedir.

 

Ülkemiz şu anda dünya kırmızı mercimek ihracatında 3’üncü ve nohut ihracatında ise 5’inci sırada yer almaktadır. Türkiye’nin sergilediği bu performansta ise kent olarak Mersin ön plana çıkmaktadır. Çünkü ülkemizin 2020 yılında gerçekleştirdiği bakliyat ihracatının yüzde 73’ü Mersinli firmalar tarafından yapılmıştır."dedi

 

Sadece Ülkemizin Değil, Bölgemizin Tarım-Gıda Merkezi Olabiliriz

 

Tüm bu veriler ışığında Mersin'in doğru bir model ile tarım ve gıda sektöründe sahip olduğu potansiyel de göz önünde bulundurulduğunda bunun çok daha verimli değerlendirilebileceği ve sadece ülkemizin değil bölgemizin tarım-gıda merkezine dönüşebileceğini ifade eden Özdemir, "Başta devletimizin sahiplenmesi olmak üzere, kentimizin tüm dinamikleri olarak el ele verdiğimiz taktirde bunu başarabilecek güce sahibiz.

 

Böylece kentimiz ekonomisinin büyüme hızı, refah seviyesi, sosyal yaşantı kalitesi, istihdam ve gelir yaratma kapasitesi de yükselecektir. Ayrıca, ticaret hacmimizin genişleyerek, geçmişte olduğu gibi yeniden rekabetçi pozisyona ulaşabilmemiz mümkün olacaktır." dedi

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.