Yeşilboğaz, 'Medeni Kanunu Yok Sayan Adımlar Atılmamalı'

16.02.2020 - 13:11, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

Yeşilboğaz, 'Medeni Kanunu Yok Sayan Adımlar Atılmamalı'

Mersin Barosu Başkanımız Av. Bilgin Yeşilboğaz, Medeni Kanun’un TBMM’de kabul edilişinin 94. yıldönümü nedeniyle yazılı açıklama yaptı. Medeni Kanun ile birlikte kadınlarımızın yurttaşlık haklarına kavuştuğunun altını çizen Yeşilboğaz, “Medeni kanunu yok sayan adımlar atılmamalı” dedi.

Dinsel hukuk düzeninden, anayasal ve laik hukuk düzene geçişin belgesi olan Türk Medeni Kanun’un, Atatürk’ün aydınlanma projesinin başında yer alan, çağdaş uygarlık yolunda atılan en önemli adım olduğunu belirten Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, “Medeni Kanun, Türkiye’de 17 Şubat 1926’da İsviçre Medeni Kanunu örnek alınarak TBMM’de kabul edilen ve 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe konulan 743 sayılı kanundur. 1 Ocak 2002 tarihinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle 743 sayılı yürürlükten kalkmıştır. Türk Medeni Kanun, Türk devriminin ve hukuk reformunun can damarıdır” şeklinde konuştu. “MEDENİ KANUN VE LAİK HUKUK KURALLARI ÇİĞNENİYOR” Medeni Kanun ile birlikte kadınlarımızın yurttaşlık haklarına kavuştuğunun altını çizen Yeşilboğaz, “Ailede kadın-erkek eşitliği sağlandı. Evlilikte resmi nikâh zorunluluğu getirildi. Tek eşle evlilik esası getirildi. Kadınlara, istedikleri mesleğe girebilme hakkı tanındı. Mahkemelerde tanıklık yapma, miras ve boşanma konularında kadın-erkek eşit hale getirildi. Patrikhanelerin, din işleri dışındaki yetkileri kaldırıldı. Ancak günümüzde, kadın erkek eşitliğini göz ardı eden Medeni Kanun’un yok sayılmasına yönelik söylemlere ve yasa değişikliklerine tanık oluyoruz. Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda yapılan değişiklikle, müftüye resmi nikah yetkisi verilmesi, yoksulluk nafakasının süre ile kısıtlanması için yeni düzenlemelerin yapılması, zorunlu aile arabuluculuk sisteminin getirilmesi, kadına yönelik şiddetin önüne geçilecek radikal adımların atılmaması, Medeni Kanun ve laik hukuk kurallarının çiğnenmesi demektir. “KADINLARIN HAK VE ÖZGÜRLÜĞÜ, DEMOKRATİK ORTAMLARDA GELİŞİR” Kadınların hak ve özgürlüğü, demokratik ortamlarda gelişir. Mersin Barosu olarak, Medeni Kanun’la kadınlarımıza verilen hakların kısıtlanmasına yönelik atılan her adımın, her daim karşısında olmaya devam edeceğiz,  Atatürkçü düşünce ışığında, çağdaşlaşma yolundan ödün vermeden ilerleyeceğiz. Devrim yasasıyla kadınlarımızı ve ulusumuzu çağdaş hukuk seviyesine kavuşturan, laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını bir kez daha sevgi, saygı ve özlemle anıyorum” ifadesini kullandı.  
Mersin Barosu Başkanımız Av. Bilgin Yeşilboğaz, Medeni Kanun’un TBMM’de kabul edilişinin 94. yıldönümü nedeniyle yazılı açıklama yaptı. Medeni Kanun ile birlikte kadınlarımızın yurttaşlık haklarına kavuştuğunun altını çizen Yeşilboğaz, “Medeni kanunu yok sayan adımlar atılmamalı” dedi.

Dinsel hukuk düzeninden, anayasal ve laik hukuk düzene geçişin belgesi olan Türk Medeni Kanun’un, Atatürk’ün aydınlanma projesinin başında yer alan, çağdaş uygarlık yolunda atılan en önemli adım olduğunu belirten Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, “Medeni Kanun, Türkiye’de 17 Şubat 1926’da İsviçre Medeni Kanunu örnek alınarak TBMM’de kabul edilen ve 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe konulan 743 sayılı kanundur. 1 Ocak 2002 tarihinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle 743 sayılı yürürlükten kalkmıştır. Türk Medeni Kanun, Türk devriminin ve hukuk reformunun can damarıdır” şeklinde konuştu.


“MEDENİ KANUN VE LAİK HUKUK KURALLARI ÇİĞNENİYOR”


Medeni Kanun ile birlikte kadınlarımızın yurttaşlık haklarına kavuştuğunun altını çizen Yeşilboğaz, “Ailede kadın-erkek eşitliği sağlandı. Evlilikte resmi nikâh zorunluluğu getirildi. Tek eşle evlilik esası getirildi. Kadınlara, istedikleri mesleğe girebilme hakkı tanındı. Mahkemelerde tanıklık yapma, miras ve boşanma konularında kadın-erkek eşit hale getirildi. Patrikhanelerin, din işleri dışındaki yetkileri kaldırıldı. Ancak günümüzde, kadın erkek eşitliğini göz ardı eden Medeni Kanun’un yok sayılmasına yönelik söylemlere ve yasa değişikliklerine tanık oluyoruz. Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda yapılan değişiklikle, müftüye resmi nikah yetkisi verilmesi, yoksulluk nafakasının süre ile kısıtlanması için yeni düzenlemelerin yapılması, zorunlu aile arabuluculuk sisteminin getirilmesi, kadına yönelik şiddetin önüne geçilecek radikal adımların atılmaması, Medeni Kanun ve laik hukuk kurallarının çiğnenmesi demektir.


“KADINLARIN HAK VE ÖZGÜRLÜĞÜ, DEMOKRATİK ORTAMLARDA GELİŞİR”


Kadınların hak ve özgürlüğü, demokratik ortamlarda gelişir. Mersin Barosu olarak, Medeni Kanun’la kadınlarımıza verilen hakların kısıtlanmasına yönelik atılan her adımın, her daim karşısında olmaya devam edeceğiz,  Atatürkçü düşünce ışığında, çağdaşlaşma yolundan ödün vermeden ilerleyeceğiz. Devrim yasasıyla kadınlarımızı ve ulusumuzu çağdaş hukuk seviyesine kavuşturan, laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını bir kez daha sevgi, saygı ve özlemle anıyorum” ifadesini kullandı.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.