Yüzleşerek Arınma… Bedrettin Gündeş yazdı

22.03.2020 - 14:54, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

Yüzleşerek Arınma… Bedrettin Gündeş yazdı

Yeni bir süreç ve yeni bir kırılma noktasındayız. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak! Ve felaketler artık herkesi kapsamı içine almış durumda. Adeta kendimizle yüzleşmeliyiz.Başka çaresi yok…

Dünya üzerinde yaşayan tüm insanlar, tarihin belli kesitlerinde felaketlerle karşı karşıya kaldılar. Bu tarihsel süreç içinde; savaşlar, hastalıklar, eğitimsizlikler hep yoksulları vurdu. Bu felaketlerin arta kalan ganimetlerini, açgözlü doyumsuz insanlar elde ederek kendilerini yaşatmaya çalıştılar. Bilim, sanat, sağlık, eğitim, iletişim gibi altyapı ve üstyapıyı şekillendiren değerler yozlaştırıldı. Yeni bir süreç ve yeni bir kırılma noktasındayız. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!  Ve felaketler artık herkesi kapsamı içine almış durumda. Ülkeler, kentler, AVM’ler, yaşlılar artık izole edilmeye başlandı. Sokağa çıkma yasakları, alınan ciddi önlemlerin hepsi korkunun verdiği cesaretle yapılıyor. Her ne kadar da, bu felakete uymamakta direnen zekası düşük kişilikler olsa da, adeta herkes evine tıkanmış durumda. Korku, panik, yabancılaşma yaşadığımız felaketin eseri olsa da, kendimizi bu sürecin ağır yükü altında sevgiden ve saygıdan yoksun bırakmamalıyız. Hastalara ve özellikle yaşlılara vebalı gözüyle değil, sevgi, saygı ve koruma güdüsüyle el atmalıyız. Adeta kendimizle yüzleşmeliyiz. Bol bol kitap okumalıyız. Bu kitaplarda tarihin acılarını, açmazlarını derinlikli betimlemelerle anlatmaya çalışan felsefeci, sosyolog, romancılarımıza dönmeliyiz. Her türlü ahlaksızlığın, düzenbazlığın, sömürünün yaşandığı günümüz toplumunda kendimizle yüzleşmeliyiz. Tam da zamanı. Korona virüs korkusu herkesi evine tıktı. Belki bir ara teneffüs gibi kendinize gelin dercesine… Bu derece insanlık kimliğinden uzaklaşmış bireylere Platonun yorumladığı “Sokrates’in Savunması” adlı kitap bir ilaç gibi gelebilir. Bu savunmadaki tavrıyla Sokrates’in kişilik üzerine, ilkeli duruş üzerine sergilediği tavrı ve tarzı anlamak en iyi ilaç olacaktır. Bilgiçlik taslayanlara, çok biliyorum diyenlere göre olağanüstü faydası olabilecek ve her türlü “ben” lik hastalığından da kurtaracak bir şaheser kitap. Adeta insan karakteri, kişiliği üzerine bir manifesto niteliğindedir. Eve kapana tüm insanların öncelikle başvurması gereken bir ilaçtır. “Sokrates’in Savunması”… Ya “Gazap Üzümleri” … John Steinbeck’in önemli bir başyapıtı. Yoksulluğun, buhranın yarattığı tahribatın insanları nasıl küçülttüğünü, yok ettiğini, acıların, çaresizliklerin toplumda nasıl bir sarsıntı yarattığını tekrar görmek, hatırlamak ve yüzleşmek açısında muhteşem bir yapıt. Amerika toplumunun sosyal yapısını, toplumun nasıl aptallaştırıldığını, kaygısız oluşunu anlatan bir roman. Sinemaya da uyarlanan bu yapıtı youtube üzerinden de izleme olanağı var. Ayrıca virüs üzerine çekilmiş “VİRÜS 1995” Filmini izlemenin tam zamanı. Yönetenlerin nasıl bir gaflet içinde olduklarını, oyun içinde oyunların nasıl uygulandığını görmek açısından önemli bir filim. Dustın Hoffman başrolde oynadığı filim, es geçtiğimiz zamanı anlamak ve günümüzde yaşananları değerlendirmek açısından yararlı olur diye düşünüyorum. Yuval Noah Harari, “Homo Deus” yapıtında çarpıcı öngörü ve aktarımlarıyla ölümsüzlük, mutluluk, hümanizm ve tanrısallık üzerine yaşamı yeniden yorumluyor. Yolculuğunda tarih, bilim, felsefeyi gelecek üzerinde kurguluyor. İnsanın nasıl bir sürece evrileceğini çok yalın bir dille önümüze seriyor. Evet, bu ara okunması gereken bir güncel yapıt. Okuyacağız, yorumlayacağız ve kendimiz olmaya çalışacağız. Bu kendimizle yüzleşme tercihimiz, arınmamızı beraberinde getirecektir. Kurtuluşumuz ve geleceğimiz bu formülde sentezini buluyor. Yani saplantılardan arınacağız! Başka çaremiz yok. Kısacık ömürde kaliteli ve düzeyli yaşamak, tabiatla iç içe olmak, anlamak, anlatmak, paylaşmaktır asıl olan… Aksi takdirde,” Korona Virüs” gibi bir bela çıkar, herkesi dize getirerek, kendisine gelmesini sağlar.  Doğadan ve doğallıktan uzaklaştıkça felaketlerden kurtulma şansımızın olamayacağı bir kez daha görüldü. Düşünen bir varlık olarak insan, acılarla ve yok oluşlarla karşılaşmadan doğal seleksiyonla yolculuğuna devam etmesi en doğru yoldur. Başka çaresi yok… 22.03.2020 BEDRETTİN GÜNDEŞ
Yeni bir süreç ve yeni bir kırılma noktasındayız. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak! Ve felaketler artık herkesi kapsamı içine almış durumda. Adeta kendimizle yüzleşmeliyiz.Başka çaresi yok…

Dünya üzerinde yaşayan tüm insanlar, tarihin belli kesitlerinde felaketlerle karşı karşıya kaldılar. Bu tarihsel süreç içinde; savaşlar, hastalıklar, eğitimsizlikler hep yoksulları vurdu.

Bu felaketlerin arta kalan ganimetlerini, açgözlü doyumsuz insanlar elde ederek kendilerini yaşatmaya çalıştılar.

Bilim, sanat, sağlık, eğitim, iletişim gibi altyapı ve üstyapıyı şekillendiren değerler yozlaştırıldı.

Yeni bir süreç ve yeni bir kırılma noktasındayız.

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!

 Ve felaketler artık herkesi kapsamı içine almış durumda.

Ülkeler, kentler, AVM’ler, yaşlılar artık izole edilmeye başlandı. Sokağa çıkma yasakları, alınan ciddi önlemlerin hepsi korkunun verdiği cesaretle yapılıyor.

Her ne kadar da, bu felakete uymamakta direnen zekası düşük kişilikler olsa da, adeta herkes evine tıkanmış durumda.

Korku, panik, yabancılaşma yaşadığımız felaketin eseri olsa da, kendimizi bu sürecin ağır yükü altında sevgiden ve saygıdan yoksun bırakmamalıyız.

Hastalara ve özellikle yaşlılara vebalı gözüyle değil, sevgi, saygı ve koruma güdüsüyle el atmalıyız.

Adeta kendimizle yüzleşmeliyiz.

Bol bol kitap okumalıyız. Bu kitaplarda tarihin acılarını, açmazlarını derinlikli betimlemelerle anlatmaya çalışan felsefeci, sosyolog, romancılarımıza dönmeliyiz.

Her türlü ahlaksızlığın, düzenbazlığın, sömürünün yaşandığı günümüz toplumunda kendimizle yüzleşmeliyiz.

Tam da zamanı. Korona virüs korkusu herkesi evine tıktı. Belki bir ara teneffüs gibi kendinize gelin dercesine…

Bu derece insanlık kimliğinden uzaklaşmış bireylere Platonun yorumladığı “Sokrates’in Savunması” adlı kitap bir ilaç gibi gelebilir.

Bu savunmadaki tavrıyla Sokrates’in kişilik üzerine, ilkeli duruş üzerine sergilediği tavrı ve tarzı anlamak en iyi ilaç olacaktır. Bilgiçlik taslayanlara, çok biliyorum diyenlere göre olağanüstü faydası olabilecek ve her türlü “ben” lik hastalığından da kurtaracak bir şaheser kitap.

Adeta insan karakteri, kişiliği üzerine bir manifesto niteliğindedir.

Eve kapana tüm insanların öncelikle başvurması gereken bir ilaçtır. “Sokrates’in Savunması”…

Ya “Gazap Üzümleri” … John Steinbeck’in önemli bir başyapıtı. Yoksulluğun, buhranın yarattığı tahribatın insanları nasıl küçülttüğünü, yok ettiğini, acıların, çaresizliklerin toplumda nasıl bir sarsıntı yarattığını tekrar görmek, hatırlamak ve yüzleşmek açısında muhteşem bir yapıt.

Amerika toplumunun sosyal yapısını, toplumun nasıl aptallaştırıldığını, kaygısız oluşunu anlatan bir roman. Sinemaya da uyarlanan bu yapıtı youtube üzerinden de izleme olanağı var.

Ayrıca virüs üzerine çekilmiş “VİRÜS 1995” Filmini izlemenin tam zamanı. Yönetenlerin nasıl bir gaflet içinde olduklarını, oyun içinde oyunların nasıl uygulandığını görmek açısından önemli bir filim. Dustın Hoffman başrolde oynadığı filim, es geçtiğimiz zamanı anlamak ve günümüzde yaşananları değerlendirmek açısından yararlı olur diye düşünüyorum.

Yuval Noah Harari, “Homo Deus” yapıtında çarpıcı öngörü ve aktarımlarıyla ölümsüzlük, mutluluk, hümanizm ve tanrısallık üzerine yaşamı yeniden yorumluyor. Yolculuğunda tarih, bilim, felsefeyi gelecek üzerinde kurguluyor. İnsanın nasıl bir sürece evrileceğini çok yalın bir dille önümüze seriyor. Evet, bu ara okunması gereken bir güncel yapıt.

Okuyacağız, yorumlayacağız ve kendimiz olmaya çalışacağız. Bu kendimizle yüzleşme tercihimiz, arınmamızı beraberinde getirecektir.

Kurtuluşumuz ve geleceğimiz bu formülde sentezini buluyor.

Yani saplantılardan arınacağız! Başka çaremiz yok.

Kısacık ömürde kaliteli ve düzeyli yaşamak, tabiatla iç içe olmak, anlamak, anlatmak, paylaşmaktır asıl olan…

Aksi takdirde,” Korona Virüs” gibi bir bela çıkar, herkesi dize getirerek, kendisine gelmesini sağlar.  Doğadan ve doğallıktan uzaklaştıkça felaketlerden kurtulma şansımızın olamayacağı bir kez daha görüldü.

Düşünen bir varlık olarak insan, acılarla ve yok oluşlarla karşılaşmadan doğal seleksiyonla yolculuğuna devam etmesi en doğru yoldur.

Başka çaresi yok…

22.03.2020

BEDRETTİN GÜNDEŞ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.