Akdeniz Belediyesi, Mersin’in Kurtuluşundaki Siperleri Ortaya Çıkardı

Akdeniz Belediyesi, Mersin'in düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yıldönümünde, kentte kurtuluş mücadelesinin ilk meşalesinin yakıldığı ilçeye bağlı Nacarlı Mahallesi'nde bulunan Arpatepe’deki siper ve mevzileri yeniden düzenleniyor Akdeniz Belediyesi, işgalci Fransız askerlerine karşı Nacarlı Mahallesi Arpa Tepe mevkiinde Kuvvai Milliye birlikleri tarafından kazılan ve kentin düşman işgalinden kurtarılmasında büyük önem taşıyan siperleri yeniden ortaya çıkarıp canlandırdı. O dönem Mersin’e tek geçiş güzergâhı olan bölgelerden Nacarlı’yı alan Kuvayi Milliyecilerin, daha sonra aldıkları destekle birlikte işgalci Fransız askerlerini kentten çıkardığı biliniyor. “Kurtuluşun nasıl gerçekleştiğini ortaya çıkaran bir yer…” Beraberindeki heyetle siperleri ziyaret eden ve dikilen göndere bayrak çeken Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak, “Nacarlı; 3 Ocak’ta yiğitlerimizin ve şehitlerimizin Fransızları nasıl defettiklerinin, buraları nasıl ele geçirdikleri ve sonrasında Mersin’in nasıl kurtulduğunun göstergesidir” dedi. Sözlerini; “3 Ocak’ın nasıl geliştiğini anlatan yerlerden birine geldik” şeklinde sürdüren Başkan Gültak; “Nacarlı’da doğal olmayan kayalar üzerinde kazılar ve yontmalar var. Fransızlar buraları oda olarak kullanmışlar. Çünkü mekân ovaya tamamen hâkim bir alan. Adana-Mersin, Tarsus-Mersin arasındaki tüm harekâtları kolayca kontrol edebilecek bir alan burası. Burası Arpatepe, ayrıca Sucular ve Musalar var. Fransızlar bu bölgeleri kontrol altına alarak savaşı yönetmişler ve geçişleri kontrol etmişler. Az aşağıda Mersin ile Tarsus’u birbirine bağlayan tek köprüyü de kontrol ederek herhangi bir lojistik ya da askeri akışın önüne geçmişler” diye konuştu. “Buradan yapılan top atışlarıyla Fransızlar rahatsız ediliyor” Mersin’in asıl kurtuluş mücadelesinin buradan başladığını kaydeden Başkan Gültak, “Bizler de bunu anlatmak için buraya geldik. Burada kazılar yaptık. İlk önce Arpatepe ele geçiriliyor ve Sucular tarafından bir top getiriliyor. Bu topla da Fransızlar rahatsız ediliyor. Sonrasında köprü ele geçiriliyor ve böylece Kuvayi Milliye birliklerinin Adana ile Tarsus bölgesinden Mersin’e rahatlıkla geçişi sağlanıyor. Burada barınmakta güçlük çeken Fransızlar, Mersin’e de gelen destekle birlikte kontrollerini kaybediyor. Sonrasında da 3 Ocak’ta bütün Mersin kurtarılmış oluyor” ifadelerini kullandı. “Mersin’in Kurtuluş hikâyesini bilmek lazım” Başkan Gültak, Mersin’in kurtuluşunda Nacarlı’nın önemine dikkat çekerek, Nacarlı’nın yıllarca göz ardı edildiğini söyledi. Başkan Gültak, “3 Ocak’ta Mersin’in Kurtuluşunu kutluyoruz ama bu hikayeyi de bilmek lazım. Nacarlı; 3 Ocak’ta yiğitlerimizin ve şehitlerimizin Fransızları nasıl defettiklerinin, buraları nasıl ele geçirdiklerinin ve sonrasında Mersin’in nasıl kurtulduğunun göstergesidir. Asıl olaylar, savaşlar burada olmuş. Fransızlar buradan hükmetmek istemiş. Buralar işgalci askerlerden alındıktan sonra Mersin kurtulmuş. Dolayısıyla tarihsel bir araştırma yaptığımızda Nacarlı’nın ne kadar önemli olduğunu hep birlikte görürüz” şeklinde konuştu. “Bakanlık ile görüşmeler yapacağız” Tepeyi yeniden düzenlediklerini kaydeden Başkan Gültak, “Biz burada kazı çalışma yaptık ve bölgenin tarihini anlatan bir tabela da yerleştirdik. Ayrıca Türk bayrağımızı diktik. Burası için artık Kültür ve Turizm Bakanlığımız ve Müdürlüğümüzle görüşmeler yapacağız. Çünkü burası bir sit alanı. Kazılar yaptıkça farklı şeylerin de çıkacağına eminim” dedi. “Ordusu dağılmış gençlerin küllerinden doğduğu mücadele var” Bölgeyi ziyaret eden heyetin içinde bulunan Ankara Üniversitesi’nden Tarihçi Yazar Ömer Çelikarslan ise; “Birinci Dünya Savaşı sonrası ordusu dağılmış gençlerin, küllerinden yeniden doğduğu bir mücadele var burada. Burası düştükten sonra 3 köprüden birisi Kuvai Milliyecilerin eline geçiyor ve Mersin’in kurtuluşuna giden süreç hız kazanıyor. Bu noktada tam 101 yıl sonra bu tepeye tekrar çıkıp milli ve manevi değerleri tekrar gün yüzüne çıkarılması için çalışma yapan yetkililere teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.