Başkan Yılmaz 'Karabağ Zaferi, Hepimizin Bayramı'
Panelde; Yaklaşık 30 yıldır Ermeni işgalindeki topraklarını geri alan Azerbaycan’ın tarihi harekat sırasında verdiği mücadele ve 44 günde gelen zaferde Türkiye’nin desteğine de dikkat çekildi.
Türkiye ve Azerbaycan Milli Marşlarıyla başlayan Panelde, Milli Duygular Doruklara Çıktı.
Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleşen ve gençlerin yoğun ilgi gösterdiği panele; MHP Mersin İl Başkanı Zeynel Uğur Gölgeli, Mersin İl Müftüsü Şaban Kondi, MHP Toroslar İlçe Başkanı Hüsnü Doğan, İl ve İlçe Kurum müdürleri, Siyasi ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, belediye meclis üyeleri, Türk ve Azerbaycanlı vatandaşlar katıldı.
Azerbaycan Eski Dışışleri Bakanı, Büyükelçi Guliyev ve Akademisyenlerden Başkan Yılmaz’a Teşekkür
Çağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Khaladdin İbrahimli’nin moderatörlüğünü yaptığı panelde; Azerbaycan eski Dışişleri Bakanı ve Bosna Hersek Büyükelçisi Prof. Dr. Vilayet Guliyev, Çağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Koç, Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Turaç Aliyeva ile Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Merziye Memmedli konuşmacı olarak yer aldı.
Siyasi ve uluslararası gelişmeler ve bunun bölge üzerindeki etkilerinin de anlatıldığı panelin ardından Azerbaycan eski Dışişleri Bakanı ve Bosna Hersek Büyükelçisi Prof. Dr. Vilayet Guliyev ile akademisyenler, 8 Kasım’ın Azerbaycan için tarihi bir gün olduğunu belirterek, Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz’a böyle anlamlı bir günde düzenlediği program ve destekleri için teşekkür ettiler.
Başkan Yılmaz: “Türkiye, Hem Devlet Hem Millet Olarak Azerbaycan’ın Yanında Yer Almıştır”
Programın başında Türkiye ve Azerbaycan milli marşlarını söylerken duygulandıklarını belirten Başkan Yılmaz; “Öncelikle Azerbaycan'ın 44 gün süren destansı mücadelesinde şehit düşen yiğitlerimize Allah'tan rahmet, gazilere acil şifalar dilerken, şu anda ruhları üzerimizde dolaşan tarihe mal olmuş tüm şehitlerimiz ve başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Gazi Osman Bey’den Gazi Ahmet Muhtar Paşaya kadar Türklerin ayak bastığı her yeri vatan yapan tüm gazilerimizin aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. Bu vesileyle güçlü Azerbaycan'ın temellerini atan umum milli lider Haydar Aliyev'i de burada rahmetle yad ediyorum. Karabağ'ı 30 yıllık hasretin ardından ana vatanla buluşmasını sağlayan Azerbaycan ordusunun neferlerini bu vesileyle kutluyor ve onları dualarla cepheye gönderen anaların ellerinden öpüyorum” dedi.
“Bu Destan Türk Tarihine Altın Harflerle Yazılmıştır”
“Bu destan Türk Tarihine altın harflerle yazılmıştır” diyen Başkan Yılmaz; “Karabağ Destanı ile Harı Bülbül Destanı yeniden yazılmış: Azerbaycan askeri anlatıdaki bülbül örneği, göğsünü öne koyarak Karabağ'ı, güzel Şuşa'yı Ermeni işgalcilerin ve destekçilerinin siyah rüzgârından korumuş, yiğitlerimizin kanı-canı pahasına Harı Bülbül zaferin sembolü haline gelmiş. Efsanedeki bülbül sevdiği çiçeğe birleştiği gibi, yaklaşık üç bin şehidin kanı da Karabağ topraklarına karışmış; Şehitlerimiz Harı Bülbül olmuşlardır. Türkiye bu süreçte Azerbaycan'ın yürüttüğü mücadeleye en başından itibaren tüm kurum ve kuruluşlarıyla destek verdi, bütün imkanlarıyla Azerbaycanlı kardeşlerinin yanında oldu, "iki devlet, tek millet şiarını" rehber alındı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün veciz ifadesiyle Azerbaycan'ın kederini kederimiz, sevincini sevincimiz bildik. Bu anlayışla Karabağ'ı 30 yıl boyunca sinede yara eyleyerek Türk Dünyasının Kutup yıldızını birlikte parlattık. Azerbaycan halkının yaşadığı onca acıya rağmen kalıcı istikrar için takdire şayan bir tavır sergiledi ancak açıkça Savaş hukuku ağır biçimde ihlal edilerek, insanlık onuru ayaklar altına alındı. Bu zulüm içerisinde Dağlık Karabağ'a da yıkım, katliam ve gözyaşından başka hiçbir şey getirmeyenlerin de artık akıllarını başlarına getirilmesi tarihi bir sorumluluk olarak bizlere verilmişti Karabağ’da bunun gereği yerine getirildi” ifadelerini kullandı.
“Karabağ Azerbaycan’dır, Azerbaycan Türkiye’dir”
Başkan Yılmaz; “Biz Türkler; bağımsızlığımızı, toprak bütünlüğümüzü ve egemenliğimizi ilgilendiren meselelerde de kardeşlik hukukuna uygun şekilde dayanışma içinde olan Türk Dünyası olarak Dağlık Karabağ’ın anavatanla tekrar kucaklaşmasının yeni bir uğura işaret ettiğini görüyor ve biliyor, Türk Dünyasının entegrasyonunda bir engelin daha aşılmasının haklı gururunu yaşıyoruz. Karabağ zaferiyle Sadece Azerbaycan’ın Toprak bütünlüğü savaş meydanında kazanılmamıştır. Türk Dünyasını eksik parçası yerine oturtulmuştur. Türklerin attığı siyasi ve diplomatik adımlar da meyvesini vermiş uluslararası tüm kurumlar Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü tanımış ve desteklemiştir. Bu zaferle Kafkasların tarihinde yeni bir sayfa açılmıştır. Bu yeni bir başlangıçtır. Millette kişileri birbirine bağlayan nesne, sadece kök birliği, çıkar ve ihtiyaç değil, bunlarla birlikte ve aynı zamanda ülkü olduğu bilinciyle bir kez daha haykırıyoruz ki Karabağ Azerbaycan’dır, Azerbaycan Türkiye’dir” şeklinde konuştu.