Tedarik zinciri bozulunca.... Abdullah Ayan yazdı
2020 yılbaşında çok az insan, saat gibi işleyen küresel ekonominin virüs kaynaklı pandemi nedeniyle felç olacağını ön görebilirdi…
Çin’ in Vuhan şehrinde ortaya çıkan ve kısa zamanda tüm dünyaya yayılan covid-19 virüsü 2020 Mart ayından itibaren milyarlarca insanın evlerine kapanmasına, ülke üretim çarklarının durmasına yol açmakla kalmadı, tüm yaşamı ‘bir daha hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı’ biçimde etkiledi…
Sosyal, ekonomik etkileri yıllar alacak ve tahminlerin de ötesinde değişimlere yol açacak bir tarihi döneme tanıklık etmekteyiz…
Beklenenden de hızlı biçimde geliştirilen aşılar ve yine bilim sayesinde düşmanı daha iyi tanımamız küresel izolasyondan çıkış olanağını sağlasa da, yeni varyantlarla sürekli kılık değiştiren virüs kaynaklı tehlike tam olarak geçmiş değil…
Geçmişte yıllar hatta on yıllar alan aşı geliştirme süreçleri bilim insanlarının çabalarıyla aylar içinde geliştirildi. Bu sayede karantinalar, kapanmalar sona erdi ancak normale dönüş bir türlü gerçekleşmiyor…
Bunda küresel tedarik zincirindeki bozulmanın, zincirin en kritik halkalarında ortaya çıkan kopmaların büyük payı var…
Tedarik zinciri basit bir tanımla, ham madde temininden başlayarak üretimin tüm aşamalarını ve ürünün tüketiciye ulaşmasını kapsayan oldukça karmaşık ağların bütünü…
Konteyner taşımacılığının gelişmesiyle küresel dağıtım sistemi tüm ülkeleri son 40 yılda birbirine o kadar bağımlı hale geldi ki, dişlilerden birinde meydana gelen aksaklığın nasıl büyük depremlere yol açtığını görmek için tek başına bir virüsün yettiği gerçeğiyle yüzleştik..
9 milyara yaklaşan dünya nüfusu tüm toplam ağırlığı 2 gram olan corona virüsü tarafından esir alınırken, Tayvan’ da üretilen 2 gramlık çip veya yonganın yokluğunun; Almanya’dan ABD’ ye, Japonya’ dan Brezilya’ ya tüm ülkelerin her alandaki devasa sanayi tesislerini kapanma noktasına getirdiğine de tanık olduk…
Ekonomideki asıl bozulma ise tedarik zincirinin en önemli ayağını oluşturan küresel dağıtım ağında ortaya çıkan aksaklıklar…
Bir başka ifadeyle lojistik sektörünü vuran konteyner krizi…
Başlangıçta Çin’ in kapanmasına ve üretimin durmasına yol açan pandemi, bir süre sonra başta Çin olmak üzere Güney Doğu Asya’ dan beslenen gelişmiş ülkeleri etkisi altına alınca, konteyner dağıtım ağında bozulmalar görülmeye başlandı…
Çin 2 ay içinde kendini toparlayıp yavaş yavaş üretim çarklarını çevirmeye başladı ancak ithalatçı ülkelerde durum hiç te öyle değildi..
Çin salgının şiddetli dalgasını savuştururken, ürettiği malları alacak ülkeler kapanmanın getirdiği sorunlarla baş etmenin, büyük şoku atlatmanın yol ve yöntemlerini bulmaya çalışıyordu…
Aradan geçen zaman ve geliştirilen aşılar sonucu bugün yaşam, karantina günlerine göre göreceli olarak normale yaklaşsa da, ekonomileri bekleyen ve tümü birbirine bağımlı, birbirinden beslenen üretim, dağıtım, tüketim ağlarını oluşturan tedarik zincirlerindeki bozulmanın kısa zamanda düzeleceğine ilişkin tünelin ucunda ışığı görmekten hayli uzağız…
Evet, Çin üretim ve ihracat verileri pandemi öncesi rakamlara ulaşmakta ancak dolu giden konteynerlerin geri dönüşündeki aksaklıklar bir türlü giderilemiyor…
Özellikle Çin’ in en büyük pazarı ABD limanlarına indirilen konteynerleri alıcılara ulaştırmada yaşanan sorunlar hafifleyeceğine her gün biraz daha ağırlaşmakla kalmıyor, çok daha karmaşık hale geliyor…
Pandemi öncesi bin dolar olan bir konteynerin taşıma ücreti tahliyedeki sıkıntı ve geri dönüşlerdeki aksaklıklar nedeniyle bugün on bin dolarları aşmış bulunuyor…
ABD limanlarında konteynerlerin gemilerden tahliyesinden başlayarak son noktaya ulaşmalarına kadar tüm aşamalar yakın zamanda çözümü hayli zor sorunlar yumağına dönmüş durumda…
Biden yönetimi tüm limanların gece gündüz tatil demeden 24 saat kesintisiz hizmet vermesi yönünde çağrılar yapsa da, sorun artık limanlardan ziyade konteynerleri taşıyacak yeterince kamyon şoförü bulunmamasıyla da bağlantılı…
2021’ de ABD genelinde tam tamına 4 milyon kamyon sürücüsü arandığına dair ilanlar yayınlandı.
Aylık 5 bin dolar verilmesine rağmen gün itibariyle 80 bin şoföre acilen ihtiyaç var ancak başvurular hayli sınırlı…
Mevcut şoförler, diğer sektörlerde olduğu gibi pandemi öncesi işlerine dönmeyi düşünmüyor, daha cazip işlere yöneliyor…
Oysa ABD’ de kamyon sürücü ihtiyacının bir yıl içinde iki katına çıkması bekleniyor…
Bunda şaşılacak durum yok. Yok, çünkü kara yoluyla yapılan taşımacılığın 2050 yılına kadar %50 artarak 28,7 milyar tona çıkması bekleniyor. bu yükün üçte ikisi ise kamyonlarla taşınacak..
ABD'de pandemiden önce de kamyon şoförü bulmakta ciddi yapısal sorunlar vardı. Örneğin her beş kamyoncudan dördü 45 yaşından büyük ve her dört şoförden biri 55 yaşın üzerinde.
Gençler sağlanan kısmi teşviklere rağmen, yaşlanan sürücülerin yerine sektöre girmiyor ve kamyoncuların sadece yüzde yirmisi 45 yaşın altında…
Daha genç işçiler lojistik sektörüne yönelse bile, çoğunluk nakliyeye değil depolama gibi alanları tercih ediyor..
Krizin aşılması için bazı eyaletler ticari araç sürücülüğü için gerekli görülen 21 yaş üstü koşulunu 18 yaşa çekme hazırlığında ancak bunun da pandemi ile ivme kazanan ve tüm dünyada çalışma koşullarını şimdiden dönüştürmeye başlayan iklime karşı işe yaramayacağı gün gibi ortada…
Çare ne derseniz?
Sorunun yanıtı, insanı direksiyon başından kaldıracak otonom araçlar alternatif olabilir…
Sadece taşımacılığı değil tüm çalışma hayatını değiştirecek bir devrimin eşiğindeyiz..
Konuyu işlemeyi sürdüreceğim…
Abdullah Ayan