Bir otelde gerçekleşen ve Hürriyet Gazetesi’nden Ekonomi Müdürü Sefer Levent, Ekonomi Yazarı Noyan Doğan ile kentin kanaat önderlerinin katılımıyla düzenlenen zirveye, Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak da katılarak bir konuşma yaptı. Günümüzde dünya ticaret hacminin yüzde 90’ının denizler aracılığıyla gerçekleştiğine dikkat çeken Başkan Gültak, deniz ticaretinin havayollarına göre 22; karayollarına göre 7; demiryollarına göre 3 buçuk kat ekonomik olduğunu vurguladı.

“Dünyanın ilk 10 ekonomisi içine girmek istiyorsak denizciliğimizi geliştirmeliyiz”

“Denizcilikte rekabet edebilmek ve ürünleri daha ucuza taşımak istiyorsak, deniz ticaretini çok önemsemeliyiz” diyen Başkan Gültak; “Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’nin, deniz ticareti konusunda çok daha iyi yerlere gelebilmesi için hızla ilerlemeliyiz. Eğer biz, dünyanın ilk 10 ekonomisi içine girmek istiyorsak bu çok önemli. Deniz ticareti ile hedeflediğimiz rakamları yakalamalıyız. Nitekim son dönemlerde yapılan yatırımlarla, Türkiye'yi dünyanın yeni lojistik gücü yapmak için dev projeleri hayata geçiren hükümetinizin bu alandaki kararlı girişimleri, yatırımları ve sağladığı kaynaklar sayesinde, ülkemizin dış ticareti içindeki deniz yolu payı; 57 milyar Dolar’dan 220 milyar Dolar’a yaklaşmıştır. Bu rakamlar da hükümetimizin sektöre büyük önem verdiğini göstermektedir”  şeklinde konuştu.

“Gökdelenin 89 yılında Mersin’de yapılması tesadüf değil”

Avrupa’nın ikinci büyük gökdeleninin 1989 yılında Mersin’e yapıldığını hatırlatan Başkan Gültak, “Aslında bizim bahsettiğimiz ve hedeflediğimiz rakamları ta 89’da birileri görmüş ve yatırım yapmış. Mersin’in Türkiye ve Dünya’da ne kadar önemli olduğunu, lojistik olarak deniz ticaretinde birçok konuda önemli bir yer olduğunu görmüşler ki 89 yılında Avrupa’nın ikinci büyük binasını Mersin’e yapmışlar. Bu tesadüf değil. Çünkü denizyolları, karayolları ve İpekyolu ile Mersin’in önemini çok öne çıkarmıştır. Mersin, hala dünyanın en büyük yük gemilerinin yanaşabileceği, hiçbir resif veya bariyerin olmadığı, ayrıca hem Asya, hem Ortadoğu hem de Avrupa’nın ortasında bir liman şehri” ifadelerini kullandı.

“İşlenmemiş bir elmas gibiyiz”

Sözlerini; “Farkında mıyız bilmiyorum ama bir elmasın üzerinde oturuyoruz” şeklinde sürdüren Başkan Gültak; şöyle devam etti; “Mersin’in yöneticileri, Mersinli iş insanları ve bu kentin yaşayanları bunun farkında olmalıdır. Afrika’nın herhangi bir ülkesinde yerin kilometrelerce altından çıkarılan elmas, sadece bir taş ama bu taşı işlediğinizde milyonlarca Dolar ediyor. Şu an biz de o durumdayız. Adeta işlenmemiş bir elmas gibiyiz, işlenmemiz gerekiyor. Aksi halde hedeflediğimiz rakamlara ulaşamayız.”

“Çukurova Bölgesel Havalimanı’na 29 Ekim’de ilk uçak inecek”

Mersin-Adana Hızlı Tren Projesinin hızla ilerlediğini kaydeden Başkan Gültak; “Karaman-Mersin Hızlı Tren Projesi gündemde ve hızla projelendiriliyor. Gaziantep-Şanlıurfa-Adana-Mersin’de, kaliteli ray sistemi ile yük taşımacılığında kullanılacak demir taşımacılığı da hızla projelendiriliyor. Önümüzdeki yıllarda bu projelerin hepsi bitecek. Ayrıca Türkiye’nin en önemli bölgesel ve lojistik havalimanı olan Çukurova Bölgesel Havalimanı’na, inşallah 29 Ekim’de ilk uçak inecek. Bir tarafta deniz, bir tarafta Türkiye’nin en önemli lojistik merkezlerinden biri olan havalimanı, bir taraftan da Avrupa’ya, Doğu’ya ve Ortadoğu’ya açılan otoban ve duble yol kalitesindeki yollar ve tren yolları… Bunların hepsini üst üste koyduğunuzda bir elmasın üzerinde olduğumuz bir kez daha anlaşılacaktır” diye konuştu.  Başkan Gültak; Mersin’in, Kilikya Dönemi’nde dahi bir liman şehri olduğu belirterek, “Mersin’in, 180 yıl önce küçük bir liman kasabası olduğu bilgisi bence eksiktir. Çünkü Mersin, milattan önce bile bir liman şehridir” dedi.

“Ana aktarma konteynır limanının adresi Mersin’dir”

Başkan Gültak; TCDD ve MIP’in Mersin Limanı’nı büyütme projesine de değinerek, Akdeniz Belediyesi olarak bu projenin yanında olduklarını vurguladı. Başkan Gültak; “Çünkü kapasiteyi büyütmeden hedeflediğiniz rakamları yakalayamazsınız. Temel atma törenine Sayın Ulaştırma Bakanımız geldiğinde, ana aktarma konteynır limanının da halen Mersin’e yapılacağını da bizzat kendisi ifade etmiştir. Ana aktarma limanının başka yere kaydırıldığı doğru değildir. Yeni yatırımlarla 3 milyon TEU, ana aktarma konteynır limanı da geldiğinde yaklaşık 12 milyon TEU’luk bir kapasiteden bahsettiğinizde, Mersin; bir anda sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın en önemli liman şehirlerinden biri olmaya taliptir. Bu bir hayal değil, rahatlıkla gerçekleşecek bir olaydır” şeklinde konuştu.

“Şehrimizin kaderini değiştirecek 2 büyük proje, imar ve kentsel dönüşümdür”

Sözlerini; “Fakat şehir buna hazır mı?” diyerek sürdüren Başkan Gültak; şöyle konuştu; “Hem mevcut limanımıza hem de ana aktarma konteynır limanının tahminen yapılacağı yere bakalım… Bu limanları besleyecek hinterlantlar var mı Mersin’de? Var… Peki, üzerinde ne var? Birçok kaçak yapı stoku var. Adeta limanlarımızın büyümemesi, verimli ve etkin kullanılamaması için kaçak yapı stokları oluşturulmuş. Biz göreve gelince ne yaptık? Kentsel dönüşümü başlattık. Orada yaşayan insanların da haklarını savunarak, gönlünü alarak dönüşümü başlattık. Çay Mahallesi’nde konutlarımız bitti, yakında teslim edeceğiz. Bu şehrin kaderini değiştirecek en büyük 2 projeden biri, imar; diğeri kentsel dönüşüm sorunu idi. Hep söylediğim üzere, Akdeniz’in sorunlarını çözmeden, Mersin’in sorunlarını da çözemezsiniz. Akdeniz, adeta otel gibi kullanılıyor. Ticaret ve para Akdeniz’de dönüyor. Dolayısıyla kentsel dönüşüm ile birlikte Akdeniz, her iki limanın da ihtiyaçlarını giderecek binlerce dönüm araziyi bulunduran bir ilçedir. Bütün bunları 2050 yılına kadar planlamalıyız ve en az 15-20 yıl içerisinde bu şehri değiştirmek zorundayız ki hedeflediğimiz rakamları elde edelim.”

“20 yıldır Mersin’e gelmeyen tarım görüşlerini getirdik”

Kentsel dönüşümün önemine vurgu yapan Akdeniz Belediye Başkanı Gültak; “Kentsel dönüşüm, oralarda yaşayan insanlarımız için de çok önemli. Hayat standartları yükselecek, iş sahibi olacaklar, yaşam tarzları değişecek. Kentsel dönüşümün sadece maddiyat değil, sosyal ve manevi bir boyutu da var. Çevreci bir boyutu da var. Doğal gaz gelecek, kömür ve odun yakılmayacak. Bir yandan Türkiye, bir yandan orada yaşayan insanlar, öte yandan Mersin kazanacak.

Ama biz Mersin’i hazırlamaz isek bütün bunları ıskalarız. O yüzden kentsel dönüşümü önemsiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza, Lütfi Elvan Bakanımıza, Çevre Şehircilik ve Tarım Bakanlarımıza çok teşekkür ediyorum. Mersin’e, 20 yıldır gelmeyen tarım görüşlerini getirdik. Şu an binlerce hektar arazi, artık tarım halinden çıkmış, lojistik alan haline gelmiştir. Şu an Büyükşehir Belediyesi 5 binlik planları yapıyor, biz de binlik planları yapacağız.

Yani hazırlanıyoruz çünkü siz lojistik alanları hazırlamadığınızda limanlar çalışmaz. Kimse de gelip buraya yatırım yapmaz. Akdeniz Belediyesi olarak işin bu tarafındayız; bir yandan kentsel dönüşüm ile yeni alanlar açmaya çalışıyoruz, diğer yandan imar konularını hızlandırıp buraları; şehrimiz, ülkemiz, dezavantajlı insanlarımız ve limanımız için yeniden dizayn ediyoruz. Mersin’deki tüm yerel yöneticilerin, bir an önce imar sorununu çözüp, kentsel dönüşüme ağırlık vermezi lazım” diye konuştu.