Mersin Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyelerinin yanı sıra kentteki gazetecilerle de bir araya gelen Başkan Özdemir, gazetecilerin aynı çatı altında toplanmasının ve birlikte hareket edilmesinin çok önemli olduğunu vurguladı. Yeni hizmet binasını gazetecilerin evi olarak gördüğünü dile getiren Özdemir, “Öncellikle böyle bir yere kavuştuğunuz için, ben her zaman Gazeteciler Cemiyeti ve gazeteci arkadaşların yanında olmaya çalışan bir kişi olarak çok mutlu oldum. Eski yerlerinizi de biliyoruz ama bu binanıza baktığımızda işlerinizin işlemesi için güzel bir yer. Basın Evi’ne de gittim, baktım, orası da gayet şık olmuş. Bunun için de önce Neşet Tarhan Başkana, Mustafa Gültak Başkana ve bunları toplayıp, böyle bir şeyin ortaya çıkmasını sağlayan yönetim kurulan teşekkür ediyoruz.” diye konuştu.

“Bizler gazetecilerle et ile tırnak gibiyiz”

Gazeteciler ile bütünlenilmiş bir bağlarının olduğunu söyleyen Abdullah Özdemir, “Siz olmazsanız bizim bir varlığımız olmaz, bizler olmasak size malzeme olmaz. Gazetecilik bir araç değil, amaç olmalı. Amaç gazeteye iyi haber vermek toplumu aydınlatmak, toplumu bilgilendirmek. Eskiden gazetecileri araç olarak kullanırlardı ama artık bu durum çok az kullanılmaya başlandı. Bu gazeteciliğin kendi arasında yapacağı en önemli olaylardan bir tanesi. Gazeteciler neyse işin gerçeği onu yansıtırlar. Zaten bir gazetecinin bana göre görevi de odur. Kendi kafasına göre bir şeyler eklemek yerine, bir yere çamur atmak yerine doğru olanı söylemek, yazmak. Gazetecilik bugünkü şartlarda yapılması ve devam ettirilmesi zor bir meslek. Hele hele ilkeli çalışmaya çalışan gazetecilerin işi daha da zor. Gazetecinin vicdanı ne kadar hür olursa o kadar örnek olup topluma doğruları yansıtır.” dedi.

“Kent gazetecilerinin önündeki engeller kalkmalı”

Yapılan ziyarette MGC faaliyetlerini ve basın sektörünün karşı karşıya olduğu sorunları aktaran MGC Başkanı R. Kaya Tepe şunları söyledi:

1975 yılında kurulmuş ve mazili cemiyetimiz var. Kurumsallaşma çalışmalarıyla ilgili bizim yönetimimiz öncellikli olarak bunu ön plana almıştır. Kurumsallaşmanın önündeki en büyük ilkelerden bir tanesi de bir çatının olması. Hep bir yerimiz olmuş ama sahiplenebileceğimiz ya da hep bize ait olan bir işletmemiz ne yazık ki olamamıştı. Biz bu anlamda eksikliğimizi ifade ediyorduk. Başkanlarımız da bu isteğimizi vücuda getirdiler ve bize iki tane mekan kazandırdılar. Biz de en azından kurumsal çalışmalarımızı bir çatı altında olmasının önemini bildiğimiz için bu şekilde kurguladık. Ama biz tapuda Mersin Gazeteciler Cemiyeti yazan bir yerimizin olması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun olması için çalışmalar yapmak gerek, umuyoruz ki ona da kavuşacağız.

Kent gazetecileri çok zor şartlar altında görev yapıyorlar. Özellikle son dönemde hem teknolojik gelişmeler hem pandemi gazeteciler için hep zor süreçler oldular. Bunların önüne geçmesini istiyoruz, özellikle kent gazeteciliğinin önünün açılmasını istiyoruz. Gerçek manada, profesyonel anlamda gazetecilik yapan insanların önünün açılmasını istiyoruz, önümüzdeki tüm engellerin kalkmasını istiyoruz. Kent gazetecileri ne kadar özgür olursa, halk o kadar özgür olur, demokrasi o kadar gelişmiş ve toplum da aydın olur, bunların önünün açılmasını istiyoruz.