Özdemir,ʹPazar Bağımlılığı İhracatçılarımız İçin Büyük Bir Risk Oluşturuyorʹ
Özdemir sınırlı sayıda pazara bağımlı kalmanın beraberinde riskleri de getirdiğini belirterek, ˮTÜİK verilerine göre 2016 yılında ülke olarak 16,3 milyar dolar tarımsal ihracat gerçekleştirdik. İçerisinde bulunduğumuz 2017 yılının ilk 9 aylık bölümünde ise bu rakam 11,7 milyar dolar düzeyinde. Ancak ihracat pazarlarımız açısından incelendiğinde sınırlı sayıda pazara bağımlı olmanın risklerini taşıdığımızı görüyoruz. Tarımsal ihracatımız içinde ilk 5 ülkenin payı çok yüksek. Alt sektörlere göre değişmekle birlikte ilk 5 ülkenin payı yüzde 35 ile yüzde 90 arasında değişiyor. Örneğin, en önemli ihraç kalemi olan ve toplam tarım ihracatının dörtte birlik bölümünü oluşturan meyve ve sert kabuklularda, en büyük 5 ithalatçı ülkenin payı yüzde 48 seviyesinde bulunuyor. Veriler ülke bazında değerlendirildiğinde ise tarımsal ihracatımız içinde en önemli paya sahip ülkelerden ilki Irak olarak ortaya çıkıyor. Toplamda 11 fasıl/tarifede Irak birinci ithalatçımız, 5 fasıl/tarifede ise ilk 5 arasında yer alıyor.ˮdedi
Özdemir, Bu istatistiklerdeki aynı riskin ülkemiz için olduğu kadar kentimiz Mersin için de geçerli olduğunu ortaya koyduğunu belirterek,ˮ Tarım ve gıda Mersin ihracatının bel kemiği durumunda. 2016 yılında 1,5 milyar dolar toplam ihracat gerçekleştirdik. 2017 yılının Ocak-Eylül döneminde ise bu rakam 1 milyar dolar seviyesinde. Kentimizin ihracat rakamlarının yüzde 70lik bölümünü tarım ve gıda ürünleri oluşturuyor. Toplam ihracatımızın yüzde 23ʹlük bölümünü tek başına karşılayan Irak en önemli pazarımız konumunda. Irakʹı sırasıyla Suriye, Rusya Federasyonu, Almanya ve Mısır takip ediyor. Toplamda 173 farklı bölgeye ihracat yapıyor olmamıza karşın, ilk beş ülke Mersinʹin toplam ihracatının neredeyse yarısını (yüzde 45ʹlik bölümünü) oluşturuyor.
Kentimiz jeopolitik konumu nedeniyle bölgesel gelişmelerin risklerini en fazla omuzlayan illerden biri konumunda. Örneğin Mersinʹin ihracatının neredeyse dörtte birlik bölümü Irakʹa gerçekleşiyor. Son dönemde yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen kentimizin Irakʹa gerçekleştirdiği ihracatta herhangi bir kayıp yaşanmadı. Diğer yandan, Mersin için en önemli ikinci ihraç pazarı olan ve bölgesel çatışmaların devam ettiği Suriyeʹye yapılan ihracat bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 21 düşüş gösterdi. Buna karşın ihracatçılarımız, Suriye ile kaybettikleri pazar payını yeni pazar arayışları neticesinde telafi ettiler. Mısır, İran, ABD ve İsrail bu süreçte Mersinʹin ihracatını yüzde 20ʹnin üzerinde artırdığı pazarlar oldular.ˮdedi
Tarımsal ihracatımızın önemli bir bölümünün az sayıda ülkeye yapılması ve de bunların büyük bir bölümünün dünyanın jeopolitik riski en yüksek bölgesinde yer alması, ihracatta yüksek riski de beraberinde getirdiğini ifade eden Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu ve TOBB Ticaret Borsaları Konsey Başkanı Ö. Abdullah Özdemir, ˮ Bugüne kadar, Hükümetimizin zamanında attığı adımlar neticesinde bu risk krize dönüşmedi ve 2017 yılı ihracat performansımız bir önceki yıla göre artış gösterdi. Ancak, çevremizdeki pazarların çoğunun bu durumda olması ve mevcut risklerin kısa vadede ortadan kalkmayacağı gerçeğini de göz ardı etmememiz gerekiyor. Bu kapsamda, hali hazırda bahsedilen riskli ülkelere yönelik ihracat yapan ihracatçılarımıza, alternatif pazar arayışlarında destek sağlanabilir. Diğer yandan, bu bölgelerde İhracatta çıkabilecek olası sorunların çiftçiye yansıması kaçınılmazdır. Bu nedenle gelir sigortasının devreye sokulması gerekebilir. Hükümetimiz ihraç ürünlerinin hedef ülkelerde pazara girişlerini kolaylaştırmak amacıyla yeni bir mekanizma üzerinde çalışıldığı bilgisini vermişti. Bu yeni mekanizmanın da pazar çeşitliliğinin sağlanması açısından mevcut sorunları ortadan kaldırmasını temenni ediyoruz.ˮaçıklamasında bulundu