KHK İLE YÖNETİLİYORUZAçıklamasında, OHALin ülkemizin kanayan yarası olduğunu söyleyen Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, OHALin, sadece darbecilere müdahale etme konusunda sınırlı kalmasını, diğer farklı düşünen insanlarla hesaplaşma aracı olarak kullanılmamasını temenni ettik ama olmadı. 699 sayılı KHK, Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. OHAL döneminde 31 KHK çıktı. KHK ile yönetiliyoruz. Bizim bir meclisimiz var dedi. OHAL döneminde cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri yapılmasını da eleştiren Baro Bşk. Bilgin Yeşilboğaz, Neden hala OHAL var ve neden denetime tabi olamayan KHK var? Anayasa Mahkemesi, Danıştay, İdari Yargı bile ben bu KHKları denetleyemem diyor. Hiçbir denetim mekanizması yok. 100 binden fazla insan meslekten ihraç edildi. Darbe ve FETÖ ile mücadele ettiğinizi söylüyorsunuz, farklı düşünen radyoları, televizyonları, dernekleri neden kapatıyorsunuz? Bu durum şiddetli bir şekilde de devam ediyor. Yayınlanan KHKlar ile hukuk sistemimiz çok yara aldı. Avukatlarımız artık kendi gayretleri ile hukuku işletmeye çalışıyorlar. Avukatlık Kanununda, müvekkil ile avukat arasındaki görüşme sırdır. Avukat bu sırrı ölene kadar açıklayamaz. Ama müvekkilimizle görüşürken yanımızda bir gardiyan oturuyor, bir de kamerayla çekiliyoruz. Böyle bir yargılama olmaz şeklinde konuştu.GÜÇLER AYRILIĞINDAN GÜÇLER BİRLİĞİNE GEÇİLDİBaşkanlık sistemini eleştiren Baro Bşk. Bilgin Yeşilboğaz, Dünyada hiç örneği olmayan bir rejim değişikliği yaşadık. Nasıl uygulanacağını da bilmiyoruz. Başkanlık sistemi, parlamenter sisteminin ve denetleme sisteminin sonu anlamına geliyor. Denetlenemeyen, hesap veremeyen hiçbir güç kontrol edilmediği sürece, çok sağlıklı kararlar veremez. Yanlış karar verilirse toplum zarar görür dedi. Avrupa rejim sistemlerini incelediklerini söyleyen Baro Bşk. Bilgin Yeşilboğaz, Yaklaşık 36 devlet, başkanlık ve yarı başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Ama kendi iç denetimleri var. Bu çok önemli. Bizde iç ve dış denetim yok. STK, basın iyi bir denetim mekanizmasıdır. Fakat üzerinde baskı var. Güçler ayrılığından güçler birliğine geçildi. Bu ciddi bir sorun şeklinde konuştu. ADALET SİSTEMİMİZ GERİYE GİDİYOR, TEK ELDE TOPLANIYORAçıklamasında Nietzschenin; İki temel sorunu var insanlığın. Adaletsizlik ve anlamsızlık. Birine karşı hukuku bulduk, diğerine karşı sanatı. Ama insanlar hukuka ulaşamadı ve sanat da insanlara sözünü anımsatarak adaletin önemine vurgu yapan Baro Bşk. Bilgin Yeşilboğaz, Türkiyede adalet sistemimizin gün geçtikçe geriye gittiğini, tek elde toplanmaya başlandığını görüyoruz. 1924lerden beri darbelerle yönetilen bir ülkeyiz. 2015 yılındaki FETÖ terör örgütünün darbesi neticesinde hukukumuz darbe aldı. Hukuk, siyasi iktidarların kendi gücünü korumak, pekiştirmek ve kendi yaptıklarını meşru kabul ettirmek için bir argüman haline geldi. Bizim bağımsız bir hukukçu yetiştirmede zafiyetimiz var. Biz bunu aşamıyoruz. Hangi siyasi irade olursa olsun, yargı bağımsız olmak zorunda. Yargıya asla talimat veremezsiniz. Bağımsız olamadığınız zaman, adaletsizlik ve hukuksuzluk karşısında direnç gösterilemiyor. 15 Temmuz darbesi sonrasında hâkim ve savcıların yarısından fazlası ihraç edildi, tutuklandı. Yeni gelenler, hukuk sisteminin çarpıklığında kendilerine yer bulmaya çalışıyor ve yanlış kararlar veriyorlar. Bir anda hukuk darbesi yaşadık dedi.YARGI HESAP SORMA MEKANİZMASI OLMAMALITürkiyede adaletin yerine oturtulamadığını ve siyasilerin yargıdan elini çekmesi gerektiğini belirten Baro Bşk. Bilgin Yeşilboğaz, Siyasiler kendi yaptıklarının denetlenmesini istemedikleri için maalesef ellerini yargıdan çekmiyorlar. Toplumumuzun yaklaşık yüzde 27si adalete, hukuk sistemimize güveniyor. Ama ne mutlu bize, toplum yargının üç sacayağından en çok avukatlara ve barolara güveniyorlar. Umarım diğer sacayağı da kendine çeki düzen verir. Bağımsız, adil, hakkaniyetli kararlar verir. Bizim sıkıntımız yargının bağımsız olmamasıdır. Yargı hesap sorma mekanizması olmamalı. Yapılan yanlış buradadır. Hukukun neden objektif olmasını istiyoruz? Çünkü hukuk herkese lazım. Herkes için adalet, herkes için hukuk diyoruz ifadelerini kullandı.