Geleceğin Bütünsel Tıp Yaklaşımı Fonksiyonel Tıp

Sağlık 14.01.2019 - 17:03, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

Geleceğin Bütünsel Tıp Yaklaşımı Fonksiyonel Tıp

Fonksiyonel tıp bir yönüyle de koruyucu hekimlik tıbbıdır. Hastalığın ortaya çıkmasını beklemeden, hastalığa neden olabilecek fonksiyonel bozuklukları ileri laboratuvar testleri ile ölçümleyerek kişiye özel programlar ile önlem alır ve fonksiyonel bozuklukları ciddi bir hastalığa dönüşmeden düzeltir. Bu bağlamda kendi sağlığının ne durumda olduğunu metabolik ve genetik olarak zayıf halkalarının ne olduğunu bilmek isteyenler de fonksiyonel tıbba başvurmaktadırlar.

Fonksiyonel tıp, son 30 yıldır Amerika dan başlayarak tüm dünyaya yayılan yeni bir tıp yaklaşımı. Geleceğin bütünsel tıp yaklaşımı olarak da anılıyor. Fonksiyonel tıp, alternatif ya da geleneksel bir tıp uygulaması değil, aslında tam olarak modern tıbbın en doğru, en hassas şekilde kişiye özel olarak olması gerektiği şekilde uygulanmasıdır. Özellikle kronik hastalıklara yaklaşımda modern tıbbın semptomlara yönelik tedavilerini yeterli görmeyerek kronik hastalıklar dediğimiz otoimmun hastlalıklar, romatizmal hastalıklar, metabolik sendrom, diyabet, Alzheimer, kalp ve damar hastalıkları, tiroid hastalıkları, ağrılar, polikistik over sendromu, endometirozis ve hormonal dengesizlikler gibi hastalıkların altında yatan fonksiyonel bozuklukları araştırıp onları ortadan kaldırmayı hedefler. Bu fonksiyonel bozuklukları kişiye özel bir tıp yaklaşımıyla tespit eder. En önemli farkı hastayı doğumundan öncesinden itibaren her yönü ile değerlendirir ve yaklaşık 1-1.5 saat süren ilk değerlendirme ve muayene fonksiyonel tıbbın en önemli farkıdır. Ayrıca kişiye özel metabolik ve genetik haritanın çıkarılması içinde ileri testleri kullanır. Fonksiyonel tıp bir yönüyle de koruyucu hekimlik tıbbıdır. Hastalığın ortaya çıkmasını beklemeden, hastalığa neden olabilecek fonksiyonel bozuklukları ileri laboratuvar testleri ile ölçümleyerek kişiye özel programlar ile önlem alır ve fonksiyonel bozuklukları ciddi bir hastalığa dönüşmeden düzeltir. Bu bağlamda kendi sağlığının ne durumda olduğunu metabolik ve genetik olarak zayıf halkalarının ne olduğunu bilmek isteyenler de fonksiyonel tıbba başvurmaktadırlar. Fonksiyonel Tıp sağlıklı beslenme ve hayat tarzının yanında sağlıklı bir psikoloji ve stres yönetimini de mutlaka reçetesinde yer verir. Fonksiyonel Tıp arkasında bilimsel bilgi olan fitoterapi  gibi geleneksel yöntemleri de kullanabilir. Fonksiyonel tıp uygulayıcıları bu konularda da eğitim alırlar.  Fonksiyonel Tıp ilaç firmalarının ön plana çıkardığı patent tıbbına da biraz mesafelidir. Gerçek bilimsel bilgilere düzgün bir metodoloji ile yapılmış bilimsel çalışmalara önem verir. Fonksiyonel tıp uygulayıcıları, temel bilimlerde onlarca yıldır keşfedilen birçok bilginin ilaç firmalarının işine yaramadığı sürece poliklinik odalarına giremediğinin farkındadır. Bu konularda çapraz okumalar yapar ve dünya çapında kongreler düzenler ve bilimsel bilgiler rehberliğinde öneriler geliştirir. Fonksiyonel Tıp yaklaşımı ülkemizde henüz yeni yeni keşfedilmeye başlanmıştır. Bu konuda çok fazla eğitim almış olan hekim de bulunmamaktadır. Ülkemizde henüz, Fonksiyonel tıp eğitimin global lideri kurumu olan Institute for Functional Medicine (IFM) den sertifikasyon sürecini tamamlamış olan sadece 2 hekim var. Bu iki hekim, Doç. Dr. Mehmet Mahir Atasoy ve Uzm. Dr. Baybars Türel. IFM eğitimlerinin ülkemiz şartlarına göre oldukça pahalı olması (7 eğitim modülü ve sınavlar yaklaşık 18 bin dolar) fonksiyonel bakış açısını uygulayan hekim sayısının artmasının önündeki en büyük engel. Bu nedenle Doç. Dr. Mehmet Mahir Atasoy’un kurduğu Fonksiyonel Tıp Eğitim Platformu, fonksiyonel tıp yaklaşımını öğrenmek isteyen hekimlere, diyetisyenlere ve fonksiyonel tıp sağlık koçu olmak isteyenlere yönelik programları ile çok önemli bir misyona hizmet ediyor. Bu programlar hakkında detaylı bilgi için https://fonksiyoneltipegitimi.com/ web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Fonksiyonel tıp günden güne artan kronik hastalıklar ile mücadelede tek çare gibi duruyor. 2011 yılındaki Dünya Ekonomik Forumu yaptığı açıklamada: 2030 yılına kadar kronik inflamatuar hastalıkların dünyaya maliyeti 47 trilyon dolar olacak. Bu ekonomik ve sosyolojik yükü kaldırabilecek hiçbir ülke yok. Sürüdürülebilir çevre politikaları gibi sürdürülebilir bir sağlık politikası içinde tek çare fonksiyonel tıp bakış açısının yaygınlaşması gibi duruyor. Fonksiyonel tıp bakış açısına sahip hekimlerin artması en büyük temenni.  
Fonksiyonel tıp bir yönüyle de koruyucu hekimlik tıbbıdır. Hastalığın ortaya çıkmasını beklemeden, hastalığa neden olabilecek fonksiyonel bozuklukları ileri laboratuvar testleri ile ölçümleyerek kişiye özel programlar ile önlem alır ve fonksiyonel bozuklukları ciddi bir hastalığa dönüşmeden düzeltir. Bu bağlamda kendi sağlığının ne durumda olduğunu metabolik ve genetik olarak zayıf halkalarının ne olduğunu bilmek isteyenler de fonksiyonel tıbba başvurmaktadırlar.

Fonksiyonel tıp, son 30 yıldır Amerika dan başlayarak tüm dünyaya yayılan yeni bir tıp yaklaşımı. Geleceğin bütünsel tıp yaklaşımı olarak da anılıyor.

Fonksiyonel tıp, alternatif ya da geleneksel bir tıp uygulaması değil, aslında tam olarak modern tıbbın en doğru, en hassas şekilde kişiye özel olarak olması gerektiği şekilde uygulanmasıdır. Özellikle kronik hastalıklara yaklaşımda modern tıbbın semptomlara yönelik tedavilerini yeterli görmeyerek kronik hastalıklar dediğimiz otoimmun hastlalıklar, romatizmal hastalıklar, metabolik sendrom, diyabet, Alzheimer, kalp ve damar hastalıkları, tiroid hastalıkları, ağrılar, polikistik over sendromu, endometirozis ve hormonal dengesizlikler gibi hastalıkların altında yatan fonksiyonel bozuklukları araştırıp onları ortadan kaldırmayı hedefler. Bu fonksiyonel bozuklukları kişiye özel bir tıp yaklaşımıyla tespit eder. En önemli farkı hastayı doğumundan öncesinden itibaren her yönü ile değerlendirir ve yaklaşık 1-1.5 saat süren ilk değerlendirme ve muayene fonksiyonel tıbbın en önemli farkıdır. Ayrıca kişiye özel metabolik ve genetik haritanın çıkarılması içinde ileri testleri kullanır.

Fonksiyonel tıp bir yönüyle de koruyucu hekimlik tıbbıdır. Hastalığın ortaya çıkmasını beklemeden, hastalığa neden olabilecek fonksiyonel bozuklukları ileri laboratuvar testleri ile ölçümleyerek kişiye özel programlar ile önlem alır ve fonksiyonel bozuklukları ciddi bir hastalığa dönüşmeden düzeltir. Bu bağlamda kendi sağlığının ne durumda olduğunu metabolik ve genetik olarak zayıf halkalarının ne olduğunu bilmek isteyenler de fonksiyonel tıbba başvurmaktadırlar.

Fonksiyonel Tıp sağlıklı beslenme ve hayat tarzının yanında sağlıklı bir psikoloji ve stres yönetimini de mutlaka reçetesinde yer verir. Fonksiyonel Tıp arkasında bilimsel bilgi olan fitoterapi  gibi geleneksel yöntemleri de kullanabilir. Fonksiyonel tıp uygulayıcıları bu konularda da eğitim alırlar.  Fonksiyonel Tıp ilaç firmalarının ön plana çıkardığı patent tıbbına da biraz mesafelidir. Gerçek bilimsel bilgilere düzgün bir metodoloji ile yapılmış bilimsel çalışmalara önem verir. Fonksiyonel tıp uygulayıcıları, temel bilimlerde onlarca yıldır keşfedilen birçok bilginin ilaç firmalarının işine yaramadığı sürece poliklinik odalarına giremediğinin farkındadır. Bu konularda çapraz okumalar yapar ve dünya çapında kongreler düzenler ve bilimsel bilgiler rehberliğinde öneriler geliştirir.

Fonksiyonel Tıp yaklaşımı ülkemizde henüz yeni yeni keşfedilmeye başlanmıştır. Bu konuda çok fazla eğitim almış olan hekim de bulunmamaktadır. Ülkemizde henüz, Fonksiyonel tıp eğitimin global lideri kurumu olan Institute for Functional Medicine (IFM) den sertifikasyon sürecini tamamlamış olan sadece 2 hekim var. Bu iki hekim, Doç. Dr. Mehmet Mahir Atasoy ve Uzm. Dr. Baybars Türel. IFM eğitimlerinin ülkemiz şartlarına göre oldukça pahalı olması (7 eğitim modülü ve sınavlar yaklaşık 18 bin dolar) fonksiyonel bakış açısını uygulayan hekim sayısının artmasının önündeki en büyük engel.

Bu nedenle Doç. Dr. Mehmet Mahir Atasoy’un kurduğu Fonksiyonel Tıp Eğitim Platformu, fonksiyonel tıp yaklaşımını öğrenmek isteyen hekimlere, diyetisyenlere ve fonksiyonel tıp sağlık koçu olmak isteyenlere yönelik programları ile çok önemli bir misyona hizmet ediyor. Bu programlar hakkında detaylı bilgi için https://fonksiyoneltipegitimi.com/ web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Fonksiyonel tıp günden güne artan kronik hastalıklar ile mücadelede tek çare gibi duruyor. 2011 yılındaki Dünya Ekonomik Forumu yaptığı açıklamada: 2030 yılına kadar kronik inflamatuar hastalıkların dünyaya maliyeti 47 trilyon dolar olacak.

Bu ekonomik ve sosyolojik yükü kaldırabilecek hiçbir ülke yok. Sürüdürülebilir çevre politikaları gibi sürdürülebilir bir sağlık politikası içinde tek çare fonksiyonel tıp bakış açısının yaygınlaşması gibi duruyor. Fonksiyonel tıp bakış açısına sahip hekimlerin artması en büyük temenni.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.