Özdemir, 'Bakliyatta Katma Değer Yaratacak Ürünlere Yönelmeliyiz'

31.05.2021 - 20:55, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:42
 

Özdemir, 'Bakliyatta Katma Değer Yaratacak Ürünlere Yönelmeliyiz'

Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ö.Abdullah Özdemir, "Üretimi artırmakla birlikte, gittikçe zenginleşen kullanım alanlarını da dikkate alarak katma değer yaratacak ürünlere yönelik araştırma geliştirme çalışmalarını ve teknoloji yatırımlarını çoğaltmamız gerekiyor"dedi

Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ö.Abdullah Özdemir, Türkiye'nin bakliyat üretimini ve dünya sıralamasındaki yerini değerlendirdiği açıklamasında tüketim alışkanlıklarının değiştiğini ve katma değer yaratacak ürünlere yönelik AR-GE çalışmalarının ve teknoloji yatırımlarının arttırılması gerektiğini söyledi.   Özdemir, "Bakliyat sektöründe hem tüketim alanları hem de dış ticaret açısından son yıllarda önemli değişimler yaşanmaktadır. Tarım ve gıda sektörünün stratejik öneminin her geçen yıl arttığı dikkate alındığında ülkemiz açısından bu sürecin iyi analiz edilmesi gerektiğini düşünüyorum.   Son yıllarda bakliyata olan talep istikrarlı bir şekilde yükselmektedir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre dünya genelinde 2009-2019 yıllarını kapsayan on yıllık dönemde kişi başına düşen bakliyat tüketimi yüzde 18 oranında artarak 7,3 kg seviyesine ulaşmıştır. İçerisinden geçmekte olduğumuz pandemi sürecinde ise bakliyat talebindeki artış daha da hızlanmıştır. Dünya Bakliyat Konfederasyonu (GPC) tarafından yapılan açıklamaya göre son bir yılda dünya bakliyat tüketimi yaklaşık yüzde 9 oranında yükselmiştir." dedi   Tüketim Alışkanlıkları Değişiyor   Bakliyatın bir çok tercih edilme nedenleri olduğunu belirten Özdemir, "Gelir seviyesi düşük ülkelerde bakliyat tüketimi ekonomik olması sebebiyle daha yüksektir. Örneğin Afrika kıtasında kişi başına düşen bakliyat tüketimi 11,4 kg’dır. Nijer, Ruanda, Malavi ve Kamerun kişi başına 20 kg’ı aşan miktar ile bakliyat tüketiminin en yoğun olduğu ülkelerdir.   Diğer yandan gelir seviyesi yüksek olan Amerika, Kanada ve Avustralya gibi ülkelerde bakliyatın kendisinin tüketim düzeyi son derece düşüktür. Bu ülkelerde özellikle yoğun tempolu çalışma koşulları nedeniyle pişirme süresi uzun olan yemeklerden ziyade tüketimi hızlı ve zahmetsiz olan gıdalar ile snacks olarak adlandırılan atıştırmalık ürünler tercih edilmektedir. Dolayısıyla bakliyat yaygın olarak konserve, humus, cips, bakliyat unundan ekmek, kek, pasta gibi türev ürünler şeklinde tüketilmektedir."dedi   Bakliyatın bir diğer tercih nedeni ise sağlık açısından sağladığı faydalara vurgu yapan Özdemir, "Son yıllarda obezite, kanser, kalp ve damar hastalıkları gibi artış gösteren sağlık sorunları tüketici davranışlarında değişikliklere neden olmaktadır. Bakliyat ise sahip olduğu yüksek protein seviyesi ve zengin mineral içeriği ile tüm bu hastalıklar ile mücadelede etkindir. Ayrıca Covid-19 salgın sürecinde virüslerin çoğalmasını engelleyen ve bağışıklık sistemini güçlendiren niteliğe sahiptir. Bu özellikleriyle bakliyat, sağlıklı beslenme listeleri açısından vazgeçilmezdir.   Yine son dönemlerde vegan beslenme yöneliminin artması, bakliyat bazlı protein ve protein tozu tüketimine eğilim, bakliyatın katkı maddesi olarak kullanımının yaygınlaşması vb. hususlar gelecekte bakliyat tüketim alışkanlıklarının hangi yönde değişeceğini göstermektedir."dedi   Dünya Bakliyat Üretiminin Yüzde 21’i Dış Ticarete Gidiyor    Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ö.Abdullah Özdemir, "Tüketim yapısının çeşitlenmesiyle birlikte bakliyat dış ticareti de her geçen yıl daha da önem kazanmaktadır. FAO verilerine göre bundan 30 yıl önce dünya bakliyat üretiminin yüzde 10’luk bölümü dış ticarete konu oluyordu. Bugün ise 88 milyon tona ulaşan üretimin yüzde 21’ini oluşturan 19 milyon tonluk hacim söz konusudur.   Bundan 30 yıl önce bakliyat üretimi ve dış ticaretinde söz sahibi olmayan ancak sektörün geleceğini önceden öngörmeyi başaran ülkeler ise bugün bakliyat dış ticaretinden en önemli payı almaktadırlar.   Örneğin Türkiye 30 yıl önce dünya bakliyat üretiminde beşinci ve ihracatında ise ilk sırada yer alıyordu. Şu an dünya bakliyat üretiminde 13üncülüğe gerileyen ve bakliyat dış ticaretinde miktar olarak net ithalatçı pozisyona düşen bir Türkiye var.   Oysa o yıllarda bakliyat sektöründe ülkemiz ile kıyaslanamayacak kadar geride olan Kanada bugün dünyanın en büyük ikinci üreticisi durumunda. Dünya bakliyat ihracatının ise yüzde 33’lük bölümünü gerçekleştirerek bu alanda birinci konumda bulunuyor. Ülkemizin gerçekleştirdiği kırmızı mercimek ithalatının yüzde 78’ini Kanada sağlıyor.   Benzer şekilde Rusya bundan 30 yıl önce bakliyat dış ticaretinde ismi dahi anılmayan bir ülkeydi. Oysa şu an dünyanın en önemli 4üncü bakliyat ihracatçısı. Üstelik ülkemize kırmızı mercimek, nohut ve bezelye ihraç ediyor.   Kazakistan ve Kırgızistan da son yıllarda bakliyat sektöründe adını duyurmaya başlayan ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye, Kazakistan’dan kırmızı mercimek ve Kırgızistan’dan kuru fasulye ithal ediyor.   Daha önce kırmızı mercimek ihraç ettiğimiz Mısır, Dubai ve Sri Lanka gibi yerler ise artık kendi tesislerini kurdular. Türkiye'den kırmızı mercimek ithal etmedikleri gibi, bu ürünü yakın coğrafyalarına ihraç ediyorlar." dedi   Katma Değer Yaratacak Ürünlere Yönelmeliyiz   Tüketimi her geçen gün artan ve çeşitliliği ile ilgi odağı olan bakliyatın bu önemine dikkat çekecek çalışmalar yapılması gerektiğine işaret eden Özdemir, "Ülke olarak, önemi her geçen gün artan, tüketim alanları ve dış ticaret hacmi hızlı bir şekilde gelişen bakliyat sektörüne yönelik bakışımızı çok daha fazla ilerletmek zorunda olduğumuz kanısındayım.   Üretimi artırmakla birlikte, gittikçe zenginleşen kullanım alanlarını da dikkate alarak katma değer yaratacak ürünlere yönelik araştırma geliştirme çalışmalarını ve teknoloji yatırımlarını çoğaltmamız gerektiğini düşünüyorum.   Devlet, özel sektör ve başta üniversitelerimiz olmak üzere araştırma kuruluşlarımız el ele verdiği takdirde, Kanada örneğinde olduğu gibi bakliyat sektöründe önemli bir dönüşüm gerçekleştirebileceğimiz kanaatindeyim."dedi
Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ö.Abdullah Özdemir, "Üretimi artırmakla birlikte, gittikçe zenginleşen kullanım alanlarını da dikkate alarak katma değer yaratacak ürünlere yönelik araştırma geliştirme çalışmalarını ve teknoloji yatırımlarını çoğaltmamız gerekiyor"dedi

Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ö.Abdullah Özdemir, Türkiye'nin bakliyat üretimini ve dünya sıralamasındaki yerini değerlendirdiği açıklamasında tüketim alışkanlıklarının değiştiğini ve katma değer yaratacak ürünlere yönelik AR-GE çalışmalarının ve teknoloji yatırımlarının arttırılması gerektiğini söyledi.

 

Özdemir, "Bakliyat sektöründe hem tüketim alanları hem de dış ticaret açısından son yıllarda önemli değişimler yaşanmaktadır. Tarım ve gıda sektörünün stratejik öneminin her geçen yıl arttığı dikkate alındığında ülkemiz açısından bu sürecin iyi analiz edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

 

Son yıllarda bakliyata olan talep istikrarlı bir şekilde yükselmektedir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre dünya genelinde 2009-2019 yıllarını kapsayan on yıllık dönemde kişi başına düşen bakliyat tüketimi yüzde 18 oranında artarak 7,3 kg seviyesine ulaşmıştır. İçerisinden geçmekte olduğumuz pandemi sürecinde ise bakliyat talebindeki artış daha da hızlanmıştır. Dünya Bakliyat Konfederasyonu (GPC) tarafından yapılan açıklamaya göre son bir yılda dünya bakliyat tüketimi yaklaşık yüzde 9 oranında yükselmiştir." dedi

 

Tüketim Alışkanlıkları Değişiyor

 

Bakliyatın bir çok tercih edilme nedenleri olduğunu belirten Özdemir, "Gelir seviyesi düşük ülkelerde bakliyat tüketimi ekonomik olması sebebiyle daha yüksektir. Örneğin Afrika kıtasında kişi başına düşen bakliyat tüketimi 11,4 kg’dır. Nijer, Ruanda, Malavi ve Kamerun kişi başına 20 kg’ı aşan miktar ile bakliyat tüketiminin en yoğun olduğu ülkelerdir.

 

Diğer yandan gelir seviyesi yüksek olan Amerika, Kanada ve Avustralya gibi ülkelerde bakliyatın kendisinin tüketim düzeyi son derece düşüktür. Bu ülkelerde özellikle yoğun tempolu çalışma koşulları nedeniyle pişirme süresi uzun olan yemeklerden ziyade tüketimi hızlı ve zahmetsiz olan gıdalar ile snacks olarak adlandırılan atıştırmalık ürünler tercih edilmektedir. Dolayısıyla bakliyat yaygın olarak konserve, humus, cips, bakliyat unundan ekmek, kek, pasta gibi türev ürünler şeklinde tüketilmektedir."dedi

 

Bakliyatın bir diğer tercih nedeni ise sağlık açısından sağladığı faydalara vurgu yapan Özdemir, "Son yıllarda obezite, kanser, kalp ve damar hastalıkları gibi artış gösteren sağlık sorunları tüketici davranışlarında değişikliklere neden olmaktadır. Bakliyat ise sahip olduğu yüksek protein seviyesi ve zengin mineral içeriği ile tüm bu hastalıklar ile mücadelede etkindir. Ayrıca Covid-19 salgın sürecinde virüslerin çoğalmasını engelleyen ve bağışıklık sistemini güçlendiren niteliğe sahiptir. Bu özellikleriyle bakliyat, sağlıklı beslenme listeleri açısından vazgeçilmezdir.

 

Yine son dönemlerde vegan beslenme yöneliminin artması, bakliyat bazlı protein ve protein tozu tüketimine eğilim, bakliyatın katkı maddesi olarak kullanımının yaygınlaşması vb. hususlar gelecekte bakliyat tüketim alışkanlıklarının hangi yönde değişeceğini göstermektedir."dedi

 

Dünya Bakliyat Üretiminin Yüzde 21’i Dış Ticarete Gidiyor

 

 Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ö.Abdullah Özdemir, "Tüketim yapısının çeşitlenmesiyle birlikte bakliyat dış ticareti de her geçen yıl daha da önem kazanmaktadır. FAO verilerine göre bundan 30 yıl önce dünya bakliyat üretiminin yüzde 10’luk bölümü dış ticarete konu oluyordu. Bugün ise 88 milyon tona ulaşan üretimin yüzde 21’ini oluşturan 19 milyon tonluk hacim söz konusudur.

 

Bundan 30 yıl önce bakliyat üretimi ve dış ticaretinde söz sahibi olmayan ancak sektörün geleceğini önceden öngörmeyi başaran ülkeler ise bugün bakliyat dış ticaretinden en önemli payı almaktadırlar.

 

Örneğin Türkiye 30 yıl önce dünya bakliyat üretiminde beşinci ve ihracatında ise ilk sırada yer alıyordu. Şu an dünya bakliyat üretiminde 13üncülüğe gerileyen ve bakliyat dış ticaretinde miktar olarak net ithalatçı pozisyona düşen bir Türkiye var.

 

Oysa o yıllarda bakliyat sektöründe ülkemiz ile kıyaslanamayacak kadar geride olan Kanada bugün dünyanın en büyük ikinci üreticisi durumunda. Dünya bakliyat ihracatının ise yüzde 33’lük bölümünü gerçekleştirerek bu alanda birinci konumda bulunuyor. Ülkemizin gerçekleştirdiği kırmızı mercimek ithalatının yüzde 78’ini Kanada sağlıyor.

 

Benzer şekilde Rusya bundan 30 yıl önce bakliyat dış ticaretinde ismi dahi anılmayan bir ülkeydi. Oysa şu an dünyanın en önemli 4üncü bakliyat ihracatçısı. Üstelik ülkemize kırmızı mercimek, nohut ve bezelye ihraç ediyor.

 

Kazakistan ve Kırgızistan da son yıllarda bakliyat sektöründe adını duyurmaya başlayan ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye, Kazakistan’dan kırmızı mercimek ve Kırgızistan’dan kuru fasulye ithal ediyor.

 

Daha önce kırmızı mercimek ihraç ettiğimiz Mısır, Dubai ve Sri Lanka gibi yerler ise artık kendi tesislerini kurdular. Türkiye'den kırmızı mercimek ithal etmedikleri gibi, bu ürünü yakın coğrafyalarına ihraç ediyorlar." dedi

 

Katma Değer Yaratacak Ürünlere Yönelmeliyiz

 

Tüketimi her geçen gün artan ve çeşitliliği ile ilgi odağı olan bakliyatın bu önemine dikkat çekecek çalışmalar yapılması gerektiğine işaret eden Özdemir, "Ülke olarak, önemi her geçen gün artan, tüketim alanları ve dış ticaret hacmi hızlı bir şekilde gelişen bakliyat sektörüne yönelik bakışımızı çok daha fazla ilerletmek zorunda olduğumuz kanısındayım.

 

Üretimi artırmakla birlikte, gittikçe zenginleşen kullanım alanlarını da dikkate alarak katma değer yaratacak ürünlere yönelik araştırma geliştirme çalışmalarını ve teknoloji yatırımlarını çoğaltmamız gerektiğini düşünüyorum.

 

Devlet, özel sektör ve başta üniversitelerimiz olmak üzere araştırma kuruluşlarımız el ele verdiği takdirde, Kanada örneğinde olduğu gibi bakliyat sektöründe önemli bir dönüşüm gerçekleştirebileceğimiz kanaatindeyim."dedi

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.