Tmmob Mersin İl Koordinasyon Kurulu Doğu Akdeniz Ana Konteyner Limanını Değerlendirdi

Güncel 08.08.2024 - 19:58, Güncelleme: 08.08.2024 - 19:58
 

Tmmob Mersin İl Koordinasyon Kurulu Doğu Akdeniz Ana Konteyner Limanını Değerlendirdi

Tmmob Mersin İl Koordinasyon Kurulu Doğu Akdeniz Ana Konteyner Limanı Değerlendirme Notunu Açıkladı

Tmmob Mersin İl Koordinasyon Kurulu'nun konuya ilişkin değerlendirmesi şöyle: Mevcut Planlarda Mersin Ana Konteyner Limanı 2007-2013 Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda; ulaştırma altyapısının oluşturulması, yük taşımanın demiryollarına kaydırılması ve lojistik merkezlerin geliştirilmesi hedeflenmiş, 2014-2018 Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda; Mersin Konteyner Limanı’nın yapımına başlanması hedeflenmiştir. 2019-2023 On Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda; Mersin için öngörülen ana konteyner limanının yer tarifi, “Doğu Akdeniz Bölgesi” olarak değiştirilmiştir. 2024-2028 On İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda; yine Doğu Akdeniz bölgesinde transit yük odaklı bir ana limanın yapımı hedeflenmiştir. Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda açıkça Mersin’e yapılması planlanan bir konteyner limanından bahsedilmiş olup, mülga Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca 16.09.2013 tarihinde onaylanan Mersin-Adana Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda söz konusu konteyner limanı projesi plana işaretlenmiş ve konteyner limanı projesi ile kentin doğu kesiminde sanayi, lojistik ve konut dışı kentsel çalışma alanlarını içeren yeni bir çalışma alanı bölgesi kurgulanmıştır. Söz konusu planın açıklama raporu incelendiğinde, kentteki ulaşım sisteminin karayolu, demiryolu ve deniz taşımacılığı arasında entegrasyon sağlanması ve konteyner limanı arkası lojistik bölge önerisiyle ulaşım kurgusunun şekillendirildiğinden bahsedilmiştir. Mezkûr planın açıklama raporunda yine konteyner limanına ilişkin mevcut limanın güneyinde planlandığı ve yaklaşık 12 milyon TEU² kapasiteli olması düşünüldüğünden bahsedilmiştir. 2013 yılında onaylanan 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı, genel kararları ile incelendiğinde Mersin ilinin tarım ve sanayi dışında lojistik anlamda da bir liman kenti olarak öne çıkacağı kurgusu ile yeni alanların imara açılmasını öngörmüş, mevcut serbest bölgenin genişlemesi ve sanayi ve lojistik odaklı çalışma alanlarının arttırılması yönünde kararlar getirmiştir. Bu plan, mevzuat gereği alt ölçekli diğer planlar için genel ilke, hedef ve kararları ortaya koymakta olup; liman ve çevresindeki kurguyu içeren 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planları etaplar halinde onaylanmıştır. 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planları incelendiğinde, 2018 yılında Serbest Bölge-Otoban Bağlantı Yolu olarak bilinen 151. Caddenin batısında kalan ve çoğunlukla konut alanlarından oluşan bölgenin nazım imar planının onaylandığı, 2022 yılının ilk çeyreğinde 151. Cadde ile Deliçay arasında kalan ve lojistik alanların yer aldığı bölgenin nazım imar planının onaylandığı, 2022 yılının son ayında ise Deliçay ile Tarsus arasında yer alan ve çoğunlukla sanayi alanlarından oluşan koridora ilişkin nazım imar planının onaylandığı görülmektedir. Her ne kadar 151. Caddenin batısında yer alan bölge mevcut planlı saha olsa dahi, 151. Caddenin doğusunda yer alan ve Mersin Konteyner Limanı projesinin etkisiyle gelişmesi öngörülen lojistik, sanayi vb. kullanımları içeren bölgenin imar planlarının yapılabilmesi için “Çevre Düzeni Planı kararlarının alt ölçekli planlarını koordine etmesi, arazi kullanım kararlarını bir stratejik yaklaşım içinde kurgulaması, Mersin ilinin küresel, ülkesel ve bölgesel düzeyde potansiyellerini geliştirerek geleceğe taşıması..” amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı Makamının 25.01.2021 tarih ve ve E.116263 sayılı Olur’u ile 2924,2553 hektar alan tarım dışı kullanılmak üzere izinlendirilmiş; sonrasında ise lojistik tesis alanı, sanayi alanı, enerji üretim ve depolama alanı gibi kullanımlar ile imara açılmıştır. Öngörülen proje dikkate alınarak hektarlarca alanın imara açılması sonrası söz konusu projenin başka bir bölgede planlanması Mersin ilinin stratejik hedefleri ve geleceği için endişe vericidir. Mersin ili bugüne dek kendini tarım, sanayi, turizm, lojistik gibi birçok farklı sektörde geliştirmeye çabalamış ancak net bir vizyon ve kimlik ile kurgulanmamıştır. 2013 yılında Mersin ilinin stratejik ve mekânsal planlarda “lojistik” kimliği ile öne çıktığı görülmüş; ancak lojistik potansiyelleri için gereken temel arazi kullanımları oluşturulduktan sonra söz konusu alanların hizmet edeceği Liman Projesinin başka bir bölgeye alınması, kentin ülke ve bölge içerisindeki yerinin ne olacağı ile ilgili soru işareti oluşturmaktadır. Bölgesel Düzlemde Ana Konteyner Limanı Potansiyeli Doğu Akdeniz bölgesinin en önemli liman potansiyeli Mersin, İskenderun ve Lazkiye kentleri olduğu unutulmamalıdır. Son dönemlerde ülkemizin Doğu Akdeniz bölgesinde yapılması planlanan ana konteyner limanın Adana ili Yumurtalık ilçesinde yapılacağı öngörülmüş ve Çevresel Etki Değerlendirme süreci başlamıştır. Ana konteyner limanı gibi büyük ve bölgesel kalkınmayı etkileyecek bir yatırımın, liman arka bölgesindeki fonksiyonları, kent planlamaları, çevresel özellikleri ve ulaşım sistemi ile birlikte kurgulanması gerekliliği açıktır. Adana-Yumurtalık ilçesinde ana konteyner limanının yapılması öngörülen alan, geri bölgesinde liman için gerekli planlama aşamaları tamamlanmış lojistik, sanayi altyapısına sahip olmamakla birlikte; yalnızca karayolu değil, birçok ulaşım modunun entegre olduğu bir ulaşım sistemine de sahip değildir. Mülga Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca 08.10.2015 tarihinde onaylanan İskenderun Körfezi (Adana-Mersin-Hatay) Bütünleşik Kıyı Alanları Planı’nda söz konusu bölgedeki mevcut ve planlı tesisler dikkate alınarak Yumurtalık-Ceyhan Alt Planlama Bölgesi olarak ele alındığı; söz konusu bölgede yer alan Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Petrol Boru Hattının Ceyhan kıyı kesiminin yeni bir gelişme odağı olma potansiyeli barındırdığından bahsedilmektedir. Dolayısı ile mevcut tesisler ve altyapı ile birlikte, söz konusu bölgenin bir iç körfez olduğu da dikkate alındığında; konteyner gibi bir yük taşımacılığı yerine petrol vb. odaklı bir liman kurgulanması bölgenin potansiyelini gerçekleştirebilmesi açısından da önem arz etmektedir. Bu bağlamda, Mersin’de yer alan boru hatlarının da Yumurtalık’ta yapılacak petrol odaklı limana entegrasyonu ile birlikte, daha nitelikli ve bölgesel bir liman kurgusu sağlanabilir. Öte yandan, Mersin ilindeki mevcut durum irdelendiğinde, mevcut limanın kapasitesinin neredeyse tamamını kullandığı ve artık genişleme sahasının kalmadığı da göz önüne alınarak, söz konusu bölgede mendirek dışına 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda gösterildiği şekliyle bir ana konteyner limanı yapılması durumunda, liman arka bölgesinde imar planları tamamlanmış olan lojistik, sanayi vb. çalışma alanlarının varlığı, 151. Cadde’nin güney aksında Serbest Bölge içerisine doğru devam ettirilerek liman trafiğini tamamen kent içinden çıkarabilecek olması, Yüksek Hızlı Tren ve mevcut demiryolu hatları ile limana karayoluna ek olarak demiryolu ile yük taşımacılığının kolaylıkla sağlanacağı, benzer şekilde yakın zamanda açılacak olan Çukurova Havalimanı’nın mevcut demiryolu hattına demiryolu ile entegrasyonunun sağlanması da hava yolu ile yük taşımacılığı açısından önem arz edecek, Mersin ili lojistik potansiyelini ön plana çıkaracaktır. Burada dikkat edilmesi gereken husus, mevcut potansiyeller ve imkânlar dikkate alındığında ana konteyner limanının nereye yapılmasının daha uygun olmasına ek olarak; ana konteyner limanının nasıl bir kent kurgusu ve planlaması ile yapılması gerektiğidir. Nasıl Bir Liman Hayal Ediliyor? İster özel sektör limanı isterse kamu limanı olsun limancılık hizmeti kamusal bir hizmettir. Sürdürülebilir liman işletmeciliği ise “etik değerlere bağlı kalarak limancılık faaliyetlerine devam eden, gelecek nesillerin hak ve menfaatlerini gözeterek bir yandan çevresel açıdan sürdürülebilir diğer yandan ise sosyal gelişmeyi destekleyen” liman işletmeciliği olarak tanımlanmıştır. Nitekim dünya ülkelerinde limanların yenilenmesi o kentin ulaşım, sosyo-kültürel ve çevresel etkenleri göze alınarak tasarlanmaktadır. Bu noktada Ana Konteyner Limanı Projesinin Kentimizde ya da herhangi bir kentte yapılması durumunda sürdürülebilir ve sağlıklı bir kent yaratma anlamında aşağıda yer alan maddeler baz alınarak tasarlanması düzenli ve planlı sürdürülebilir bir şehirleşmenin öncüsü olacağını öngörüyoruz. Öncelikle ana konteyner limanı kent planlarında yer almalı ve entegrasyonu sağlanmalıdır. Ana konteyner limanının kent planlarında yer alması üst ölçekli planlarda gösterildiği haliyle inşa edilmesi, kent merkezi ile etkileşimi kurgulanması planlı hale getirilmesi söylenebilecek en temel öneriler arasındadır. Ana Konteyner Limanı ile çevresinde yer alan mevcut depolama alanlarında içinde yer aldığı bir planlama ile projelendirilmeli, limanın kent merkezi ile arasında bir geçiş bölgesi olarak ofislerin, otellerin yer aldığı bir alan oluşturulmalıdır. Gerektiği takdirde çevresinde yer alan unsurlar ile birlikte Kent Merkezi Dönüşümü hızlandırılmalı Ana Konteyner Limanı ‘İdeal Kent Mersin Şehirleşmesine’ uygun paralellikte inşa edilmelidir. Büyük çaplı Ana Konteyner Limanı projesi planlanırken şehrimize entegre edilmesi sürecinde kentsel planlama ve çevresel etkilerin dikkate alınması gerekmektedir. Limanın şehrin mevcut altyapısına etkisi, trafik yükünün yönetimi ve çevresel sürdürülebilirlik konuları büyük bir titizlikle ele alınmalı ve planlanmalıdır. Liman tüm bileşenleri ile birlikte daha erişilebilir olmalı ve kent içi ulaşım sisteminden ayrıştırılmalıdır. Mimari olarak, limanın mimari tasarımının şehrimizin estetiği ve kimliğiyle uyumlu olmalı, aynı zamanda modern ve çevreci çözümler içermelidir. Bu projenin sadece ekonomik bir yatırım değil, aynı zamanda şehir hayatına değer katan, sürdürülebilir bir yapı ile planlanıp toplumun hizmetine sunulması gerekmektedir. Sonuç Olarak; Doğu Akdeniz bölgesinde planlanacak herhangi bir ana konteyner limanı kent planlarına, ideal şehircilik ilkelerine uygun, sürdürülebilir ve çevresel yönden güçlü, jeopolitik ve liman altyapısına sahip bir bölgede yapılması en başta vurgulanması gereken temel unsurlardır. Diğer yandan bir şehrin denizcilik ve ticaret sektörlerindeki mevcut potansiyeli, yeni bir konteyner ana konteyner limanının başarılı bir şekilde entegrasyonunu kolaylaştıracaktır. Ayrıca, ana konteyner limanının liman altyapısı olan bir kentte yapılması coğrafi avantajları ve stratejik konumu, uluslararası ticaret rotaları için de önemli bir merkez haline gelmesini sağlayacaktır. Son olarak ise, ana konteyner limanının karar alma süreçlerinden başlayıp projelendirme ve hizmete girme aşamasına kadar olan sürecinden kentin paydaşları ile birlikte karar alınması, toplumun farklı kesimlerinin görüşlerinin değerlendirilmesi, halkın bilgilendirilmesi ve katılımının sağlanması, şeffaflık ilkelerinin ve hesap verebilirliğin korunması, kamuoyunun güvenini kazanmak adına kritik önemdedir.
Tmmob Mersin İl Koordinasyon Kurulu Doğu Akdeniz Ana Konteyner Limanı Değerlendirme Notunu Açıkladı

Tmmob Mersin İl Koordinasyon Kurulu'nun konuya ilişkin değerlendirmesi şöyle:

Mevcut Planlarda Mersin Ana Konteyner Limanı

2007-2013 Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda; ulaştırma altyapısının oluşturulması, yük taşımanın demiryollarına kaydırılması ve lojistik merkezlerin geliştirilmesi hedeflenmiş,

2014-2018 Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda; Mersin Konteyner Limanı’nın yapımına başlanması hedeflenmiştir.

2019-2023 On Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda; Mersin için öngörülen ana konteyner limanının yer tarifi, “Doğu Akdeniz Bölgesi” olarak değiştirilmiştir.

2024-2028 On İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda; yine Doğu Akdeniz bölgesinde transit yük odaklı bir ana limanın yapımı hedeflenmiştir.

Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda açıkça Mersin’e yapılması planlanan bir konteyner limanından bahsedilmiş olup, mülga Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca 16.09.2013 tarihinde onaylanan Mersin-Adana Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda söz konusu konteyner limanı projesi plana işaretlenmiş ve konteyner limanı projesi ile kentin doğu kesiminde sanayi, lojistik ve konut dışı kentsel çalışma alanlarını içeren yeni bir çalışma alanı bölgesi kurgulanmıştır. Söz konusu planın açıklama raporu incelendiğinde, kentteki ulaşım sisteminin karayolu, demiryolu ve deniz taşımacılığı arasında entegrasyon sağlanması ve konteyner limanı arkası lojistik bölge önerisiyle ulaşım kurgusunun şekillendirildiğinden bahsedilmiştir. Mezkûr planın açıklama raporunda yine konteyner limanına ilişkin mevcut limanın güneyinde planlandığı ve yaklaşık 12 milyon TEU² kapasiteli olması düşünüldüğünden bahsedilmiştir.

2013 yılında onaylanan 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı, genel kararları ile incelendiğinde Mersin ilinin tarım ve sanayi dışında lojistik anlamda da bir liman kenti olarak öne çıkacağı kurgusu ile yeni alanların imara açılmasını öngörmüş, mevcut serbest bölgenin genişlemesi ve sanayi ve lojistik odaklı çalışma alanlarının arttırılması yönünde kararlar getirmiştir. Bu plan, mevzuat gereği alt ölçekli diğer planlar için genel ilke, hedef ve kararları ortaya koymakta olup; liman ve çevresindeki kurguyu içeren 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planları etaplar halinde onaylanmıştır.

1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planları incelendiğinde, 2018 yılında Serbest Bölge-Otoban Bağlantı Yolu olarak bilinen 151. Caddenin batısında kalan ve çoğunlukla konut alanlarından oluşan bölgenin nazım imar planının onaylandığı, 2022 yılının ilk çeyreğinde 151. Cadde ile Deliçay arasında kalan ve lojistik alanların yer aldığı bölgenin nazım imar planının onaylandığı, 2022 yılının son ayında ise Deliçay ile Tarsus arasında yer alan ve çoğunlukla sanayi alanlarından oluşan koridora ilişkin nazım imar planının onaylandığı görülmektedir. Her ne kadar 151. Caddenin batısında yer alan bölge mevcut planlı saha olsa dahi, 151. Caddenin doğusunda yer alan ve Mersin Konteyner Limanı projesinin etkisiyle gelişmesi öngörülen lojistik, sanayi vb. kullanımları içeren bölgenin imar planlarının yapılabilmesi için “Çevre Düzeni Planı kararlarının alt ölçekli planlarını koordine etmesi, arazi kullanım kararlarını bir stratejik yaklaşım içinde kurgulaması, Mersin ilinin küresel, ülkesel ve bölgesel düzeyde potansiyellerini geliştirerek geleceğe taşıması..” amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı Makamının 25.01.2021 tarih ve ve E.116263 sayılı Olur’u ile 2924,2553 hektar alan tarım dışı kullanılmak üzere izinlendirilmiş; sonrasında ise lojistik tesis alanı, sanayi alanı, enerji üretim ve depolama alanı gibi kullanımlar ile imara açılmıştır. Öngörülen proje dikkate alınarak hektarlarca alanın imara açılması sonrası söz konusu projenin başka bir bölgede planlanması Mersin ilinin stratejik hedefleri ve geleceği için endişe vericidir. Mersin ili bugüne dek kendini tarım, sanayi, turizm, lojistik gibi birçok farklı sektörde geliştirmeye çabalamış ancak net bir vizyon ve kimlik ile kurgulanmamıştır. 2013 yılında Mersin ilinin stratejik ve mekânsal planlarda “lojistik” kimliği ile öne çıktığı görülmüş; ancak lojistik potansiyelleri için gereken temel arazi kullanımları oluşturulduktan sonra söz konusu alanların hizmet edeceği Liman Projesinin başka bir bölgeye alınması, kentin ülke ve bölge içerisindeki yerinin ne olacağı ile ilgili soru işareti oluşturmaktadır.

Bölgesel Düzlemde Ana Konteyner Limanı Potansiyeli

Doğu Akdeniz bölgesinin en önemli liman potansiyeli Mersin, İskenderun ve Lazkiye kentleri olduğu unutulmamalıdır. Son dönemlerde ülkemizin Doğu Akdeniz bölgesinde yapılması planlanan ana konteyner limanın Adana ili Yumurtalık ilçesinde yapılacağı öngörülmüş ve Çevresel Etki Değerlendirme süreci başlamıştır.

Ana konteyner limanı gibi büyük ve bölgesel kalkınmayı etkileyecek bir yatırımın, liman arka bölgesindeki fonksiyonları, kent planlamaları, çevresel özellikleri ve ulaşım sistemi ile birlikte kurgulanması gerekliliği açıktır. Adana-Yumurtalık ilçesinde ana konteyner limanının yapılması öngörülen alan, geri bölgesinde liman için gerekli planlama aşamaları tamamlanmış lojistik, sanayi altyapısına sahip olmamakla birlikte; yalnızca karayolu değil, birçok ulaşım modunun entegre olduğu bir ulaşım sistemine de sahip değildir. Mülga Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca 08.10.2015 tarihinde onaylanan İskenderun Körfezi (Adana-Mersin-Hatay) Bütünleşik Kıyı Alanları Planı’nda söz konusu bölgedeki mevcut ve planlı tesisler dikkate alınarak Yumurtalık-Ceyhan Alt Planlama Bölgesi olarak ele alındığı; söz konusu bölgede yer alan Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Petrol Boru Hattının Ceyhan kıyı kesiminin yeni bir gelişme odağı olma potansiyeli barındırdığından bahsedilmektedir. Dolayısı ile mevcut tesisler ve altyapı ile birlikte, söz konusu bölgenin bir iç körfez olduğu da dikkate alındığında; konteyner gibi bir yük taşımacılığı yerine petrol vb. odaklı bir liman kurgulanması bölgenin potansiyelini gerçekleştirebilmesi açısından da önem arz etmektedir. Bu bağlamda, Mersin’de yer alan boru hatlarının da Yumurtalık’ta yapılacak petrol odaklı limana entegrasyonu ile birlikte, daha nitelikli ve bölgesel bir liman kurgusu sağlanabilir.

Öte yandan, Mersin ilindeki mevcut durum irdelendiğinde, mevcut limanın kapasitesinin neredeyse tamamını kullandığı ve artık genişleme sahasının kalmadığı da göz önüne alınarak, söz konusu bölgede mendirek dışına 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda gösterildiği şekliyle bir ana konteyner limanı yapılması durumunda, liman arka bölgesinde imar planları tamamlanmış olan lojistik, sanayi vb. çalışma alanlarının varlığı, 151. Cadde’nin güney aksında Serbest Bölge içerisine doğru devam ettirilerek liman trafiğini tamamen kent içinden çıkarabilecek olması, Yüksek Hızlı Tren ve mevcut demiryolu hatları ile limana karayoluna ek olarak demiryolu ile yük taşımacılığının kolaylıkla sağlanacağı, benzer şekilde yakın zamanda açılacak olan Çukurova Havalimanı’nın mevcut demiryolu hattına demiryolu ile entegrasyonunun sağlanması da hava yolu ile yük taşımacılığı açısından önem arz edecek, Mersin ili lojistik potansiyelini ön plana çıkaracaktır.

Burada dikkat edilmesi gereken husus, mevcut potansiyeller ve imkânlar dikkate alındığında ana konteyner limanının nereye yapılmasının daha uygun olmasına ek olarak; ana konteyner limanının nasıl bir kent kurgusu ve planlaması ile yapılması gerektiğidir.

Nasıl Bir Liman Hayal Ediliyor?

İster özel sektör limanı isterse kamu limanı olsun limancılık hizmeti kamusal bir hizmettir. Sürdürülebilir liman işletmeciliği ise “etik değerlere bağlı kalarak limancılık faaliyetlerine devam eden, gelecek nesillerin hak ve menfaatlerini gözeterek bir yandan çevresel açıdan sürdürülebilir diğer yandan ise sosyal gelişmeyi destekleyen” liman işletmeciliği olarak tanımlanmıştır. Nitekim dünya ülkelerinde limanların yenilenmesi o kentin ulaşım, sosyo-kültürel ve çevresel etkenleri göze alınarak tasarlanmaktadır. Bu noktada Ana Konteyner Limanı Projesinin Kentimizde ya da herhangi bir kentte yapılması durumunda sürdürülebilir ve sağlıklı bir kent yaratma anlamında aşağıda yer alan maddeler baz alınarak tasarlanması düzenli ve planlı sürdürülebilir bir şehirleşmenin öncüsü olacağını öngörüyoruz.

  • Öncelikle ana konteyner limanı kent planlarında yer almalı ve entegrasyonu sağlanmalıdır. Ana konteyner limanının kent planlarında yer alması üst ölçekli planlarda gösterildiği haliyle inşa edilmesi, kent merkezi ile etkileşimi kurgulanması planlı hale getirilmesi söylenebilecek en temel öneriler arasındadır.
  • Ana Konteyner Limanı ile çevresinde yer alan mevcut depolama alanlarında içinde yer aldığı bir planlama ile projelendirilmeli, limanın kent merkezi ile arasında bir geçiş bölgesi olarak ofislerin, otellerin yer aldığı bir alan oluşturulmalıdır. Gerektiği takdirde çevresinde yer alan unsurlar ile birlikte Kent Merkezi Dönüşümü hızlandırılmalı Ana Konteyner Limanı ‘İdeal Kent Mersin Şehirleşmesine’ uygun paralellikte inşa edilmelidir.
  • Büyük çaplı Ana Konteyner Limanı projesi planlanırken şehrimize entegre edilmesi sürecinde kentsel planlama ve çevresel etkilerin dikkate alınması gerekmektedir. Limanın şehrin mevcut altyapısına etkisi, trafik yükünün yönetimi ve çevresel sürdürülebilirlik konuları büyük bir titizlikle ele alınmalı ve planlanmalıdır. Liman tüm bileşenleri ile birlikte daha erişilebilir olmalı ve kent içi ulaşım sisteminden ayrıştırılmalıdır.
  • Mimari olarak, limanın mimari tasarımının şehrimizin estetiği ve kimliğiyle uyumlu olmalı, aynı zamanda modern ve çevreci çözümler içermelidir. Bu projenin sadece ekonomik bir yatırım değil, aynı zamanda şehir hayatına değer katan, sürdürülebilir bir yapı ile planlanıp toplumun hizmetine sunulması gerekmektedir.

Sonuç Olarak;

Doğu Akdeniz bölgesinde planlanacak herhangi bir ana konteyner limanı kent planlarına, ideal şehircilik ilkelerine uygun, sürdürülebilir ve çevresel yönden güçlü, jeopolitik ve liman altyapısına sahip bir bölgede yapılması en başta vurgulanması gereken temel unsurlardır. Diğer yandan bir şehrin denizcilik ve ticaret sektörlerindeki mevcut potansiyeli, yeni bir konteyner ana konteyner limanının başarılı bir şekilde entegrasyonunu kolaylaştıracaktır. Ayrıca, ana konteyner limanının liman altyapısı olan bir kentte yapılması coğrafi avantajları ve stratejik konumu, uluslararası ticaret rotaları için de önemli bir merkez haline gelmesini sağlayacaktır.

Son olarak ise, ana konteyner limanının karar alma süreçlerinden başlayıp projelendirme ve hizmete girme aşamasına kadar olan sürecinden kentin paydaşları ile birlikte karar alınması, toplumun farklı kesimlerinin görüşlerinin değerlendirilmesi, halkın bilgilendirilmesi ve katılımının sağlanması, şeffaflık ilkelerinin ve hesap verebilirliğin korunması, kamuoyunun güvenini kazanmak adına kritik önemdedir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.