Özdemir, 'Çözüm üretime ivme kazandırmaktan geçiyor.'

Güncel 01.07.2024 - 12:47, Güncelleme: 01.07.2024 - 13:14
 

Özdemir, 'Çözüm üretime ivme kazandırmaktan geçiyor.'

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı 9 ürün konseyinin ilk kez aynı ortak toplantıda bir araya geldiği “2024 Tarım Zirvesi ve Ulusal Ürün Konseyleri Buluşması” gerçekleşti.

Mersin Ticaret Borsası ev sahipliğinde gerçekleşen buluşmanın ikinci bölümünde 9 Ürün Konsey Başkanı, Bakan Yumaklı’ya sunumları vardı. Konsey Başkanları kendi ürün/ürün gruplarındaki mevcut durumu değerlendirdi ve yaşanılan sıkıntıları, çözüm önerilerini ve de geleceğe yönelik beklentilerini bu sunumlarla dile getirdiler. “2024 Tarım Zirvesi ve Ulusal Ürün Konseyleri Buluşması”nın ikinci bölümün açılış konuşmasını yapan Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, sektörün sorunları ve talepleri içeren bir konuşma gerçekleştirdi. “Bakliyatta dünya genelindeki gelişmelerin tersi bir durumla karşı karşıyayız” Burada yaptığı konuşmada üretim, ticaret ve tüketim kültürümüz ile özdeşleşen bakliyatın, tarım sektörümüz açısından stratejik ürün gruplarından biri olduğunu vurgulayan Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, “Ne yazık ki bakliyatta dünya genelindeki gelişmelerin tersi bir durumla karşı karşıyayız.90’lı yıllardan itibaren dünyada bakliyat ekili alanlar yüzde 40 arttı.Ülkemizde yüzde 55 azalarak 20 milyon dekardan 9 milyon dekara geriledi.Aynı dönemde dünya bakliyat üretimi yüzde 80 arttı.Ülkemizde neredeyse yarı yarıya azalarak 1,3 milyon tona geriledi.Oysa bu dönemde ülke nüfusumuz yaklaşık yüzde 60 arttı.Genel Ticaret Sisteminin açıklanmaya başladığı 2013 yılından bu yana bakliyat dış ticaretinde miktar olarak net ithalatçıyız. Üstelik yaptığımız ihracat da ithalata bağımlı.” Dedi. “Hala 28 milyon dekar nadas alanı ve 20-25 milyon dekar âtıl alan bulunuyor.” Tüm bu tabloya karşın Bakanlığın son yıllarda bakliyata verdiği önem ve attığı adımlar ile bu olumsuz tablonun değişmesi yönündeki umutların her geçen gün arttığını belirten Özdemir, “Çözüm ise hepimizin bildiği gibi üretime ivme kazandırmaktan geçiyor. Bu kapsamda Bakanlığımızın başarılı şekilde uyguladığı Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu proje özellikle nadas alanlarının daraltılmasına önemli katkı sağlıyor. Nadas alanlarındaki istikrarlı azalışa rağmen, ülkemizde hala 28 milyon dekar nadas alanı ve 20-25 milyon dekar âtıl alan bulunuyor. Bu alanların yüzde 20’si bakliyat üretimine yönlendirilirse Saygıdeğer Bakanım; bakliyatta arz açığı kalmayacaktır.Bu alanlarda bakliyat üretiminin daha fazla desteklenmesini talep ediyoruz.”dedi Özdemir,  TAKE Projesi kapsamında dağıtılan sertifikalı bakliyat tohumları üretim ve verim artışına da önemli katkı sağladığına vurgu yaparak buna karşın bakliyatta sertifikalı tohum üretim ve kullanımının oldukça düşük olduğuna dikkat çekti ve hububat tohumculuğunda son yıllarda ulaşılan başarıyı bakliyata da taşıyacak şekilde üretim ve kullanımını özendirecek mekanizmanın güçlendirilmesinin bakanlıktan beklenildiğini sözlerine ekledi. Havza Bazlı Destekleme Sistemi arzu edilen neticeyi vermediğini belirten Özdemir, yeni başlanan Üretim Planlaması Dönemi ile daha iyi sonuçların alınacağına inandıklarını belirtti. Ayrıca destek miktarlarının arttırılmasını talep etti. 12’nci Kalkınma Planında baklagillerin de içinde yer aldığı münavebe uygulamalarının teşvik edileceği belirtildiğini hatırlatan Özdemir, “Baklagiller münavebeli ekim için en ideal ürünlerdir. Beklentimiz şu an arz açığı olan kuru baklagiller ekiminin münavebeli ekim sistemi kapsamında zorunlu olacak şekilde uygulanmasıdır.”dedi. “Türev ürünlerde pazarda yer alabilmemiz için politikalar oluşturulmalı” Tüm dünyada bakliyatta tüketim alışkanlıklarının hızla değiştiğini belirten Özdemir, “Bitkisel protein kullanım alanları genişliyor, vegan ve vejetaryen beslenme alışkanlıkları yaygınlaşıyor.Ar-Ge ile geliştirilen katma değeri yüksek ve inovatif türev ürünler ekonomik açıdan çok önemli gelir yaratıyor.Bu pazarda yer alabilmemiz için şimdiden politikalar oluşturmalı ve bu politikaları destekleyecek teşvik mekanizması belirlemeliyiz.”dedi. “Bakliyatta pozitif ayrımcılık bekliyoruz” Özdemir, sözlerinin sonunda yeni tarımsal üretim planlaması kapsamında önerilerinin dikkate alınmasını ve bakliyata pozitif ayrım beklediklerini ifade ederek, Bakanlığımızın sahiplenmesi ve sektör bileşenlerinin uyum içerisinde çalışması ile bu hedeflere ulaşabileceğimizi düşünüyorum. ”dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı 9 ürün konseyinin ilk kez aynı ortak toplantıda bir araya geldiği “2024 Tarım Zirvesi ve Ulusal Ürün Konseyleri Buluşması” gerçekleşti.

Mersin Ticaret Borsası ev sahipliğinde gerçekleşen buluşmanın ikinci bölümünde 9 Ürün Konsey Başkanı, Bakan Yumaklı’ya sunumları vardı. Konsey Başkanları kendi ürün/ürün gruplarındaki mevcut durumu değerlendirdi ve yaşanılan sıkıntıları, çözüm önerilerini ve de geleceğe yönelik beklentilerini bu sunumlarla dile getirdiler.

“2024 Tarım Zirvesi ve Ulusal Ürün Konseyleri Buluşması”nın ikinci bölümün açılış konuşmasını yapan Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, sektörün sorunları ve talepleri içeren bir konuşma gerçekleştirdi.

“Bakliyatta dünya genelindeki gelişmelerin tersi bir durumla karşı karşıyayız”

Burada yaptığı konuşmada üretim, ticaret ve tüketim kültürümüz ile özdeşleşen bakliyatın, tarım sektörümüz açısından stratejik ürün gruplarından biri olduğunu vurgulayan Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, “Ne yazık ki bakliyatta dünya genelindeki gelişmelerin tersi bir durumla karşı karşıyayız.90’lı yıllardan itibaren dünyada bakliyat ekili alanlar yüzde 40 arttı.Ülkemizde yüzde 55 azalarak 20 milyon dekardan 9 milyon dekara geriledi.Aynı dönemde dünya bakliyat üretimi yüzde 80 arttı.Ülkemizde neredeyse yarı yarıya azalarak 1,3 milyon tona geriledi.Oysa bu dönemde ülke nüfusumuz yaklaşık yüzde 60 arttı.Genel Ticaret Sisteminin açıklanmaya başladığı 2013 yılından bu yana bakliyat dış ticaretinde miktar olarak net ithalatçıyız. Üstelik yaptığımız ihracat da ithalata bağımlı.” Dedi.

“Hala 28 milyon dekar nadas alanı ve 20-25 milyon dekar âtıl alan bulunuyor.”

Tüm bu tabloya karşın Bakanlığın son yıllarda bakliyata verdiği önem ve attığı adımlar ile bu olumsuz tablonun değişmesi yönündeki umutların her geçen gün arttığını belirten Özdemir, “Çözüm ise hepimizin bildiği gibi üretime ivme kazandırmaktan geçiyor. Bu kapsamda Bakanlığımızın başarılı şekilde uyguladığı Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu proje özellikle nadas alanlarının daraltılmasına önemli katkı sağlıyor. Nadas alanlarındaki istikrarlı azalışa rağmen, ülkemizde hala 28 milyon dekar nadas alanı ve 20-25 milyon dekar âtıl alan bulunuyor.

Bu alanların yüzde 20’si bakliyat üretimine yönlendirilirse Saygıdeğer Bakanım; bakliyatta arz açığı kalmayacaktır.Bu alanlarda bakliyat üretiminin daha fazla desteklenmesini talep ediyoruz.”dedi

Özdemir,  TAKE Projesi kapsamında dağıtılan sertifikalı bakliyat tohumları üretim ve verim artışına da önemli katkı sağladığına vurgu yaparak buna karşın bakliyatta sertifikalı tohum üretim ve kullanımının oldukça düşük olduğuna dikkat çekti ve hububat tohumculuğunda son yıllarda ulaşılan başarıyı bakliyata da taşıyacak şekilde üretim ve kullanımını özendirecek mekanizmanın güçlendirilmesinin bakanlıktan beklenildiğini sözlerine ekledi.

Havza Bazlı Destekleme Sistemi arzu edilen neticeyi vermediğini belirten Özdemir, yeni başlanan Üretim Planlaması Dönemi ile daha iyi sonuçların alınacağına inandıklarını belirtti. Ayrıca destek miktarlarının arttırılmasını talep etti.

12’nci Kalkınma Planında baklagillerin de içinde yer aldığı münavebe uygulamalarının teşvik edileceği belirtildiğini hatırlatan Özdemir, “Baklagiller münavebeli ekim için en ideal ürünlerdir. Beklentimiz şu an arz açığı olan kuru baklagiller ekiminin münavebeli ekim sistemi kapsamında zorunlu olacak şekilde uygulanmasıdır.”dedi.

“Türev ürünlerde pazarda yer alabilmemiz için politikalar oluşturulmalı”

Tüm dünyada bakliyatta tüketim alışkanlıklarının hızla değiştiğini belirten Özdemir, “Bitkisel protein kullanım alanları genişliyor, vegan ve vejetaryen beslenme alışkanlıkları yaygınlaşıyor.Ar-Ge ile geliştirilen katma değeri yüksek ve inovatif türev ürünler ekonomik açıdan çok önemli gelir yaratıyor.Bu pazarda yer alabilmemiz için şimdiden politikalar oluşturmalı ve bu politikaları destekleyecek teşvik mekanizması belirlemeliyiz.”dedi.

“Bakliyatta pozitif ayrımcılık bekliyoruz”

Özdemir, sözlerinin sonunda yeni tarımsal üretim planlaması kapsamında önerilerinin dikkate alınmasını ve bakliyata pozitif ayrım beklediklerini ifade ederek, Bakanlığımızın sahiplenmesi ve sektör bileşenlerinin uyum içerisinde çalışması ile bu hedeflere ulaşabileceğimizi düşünüyorum. ”dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.