Niyazi Bey, Meclis’ e sevk edilen Mersin limanının Gronblâd şirketince yapılması hakkındaki kanun tasarısı raflardan genel kurula inerken bir yandan Mersin’ in jeostratejik konumunu ve limanın bu anlamda önemini vurgularken farklı bir hamle yapar.
Değişen koşullar da dikkate alınarak, limanın işletme imtiyazıyla bir Fransız şirketince yapılması yerine inşasının devletçe üstlenilmesi yönünde bir grup Milletvekili desteğini alarak Meclis Başkanlığına bir önerge verir.
Önergeye göre liman projesini hükümet üstlenmeli ve bu amaçla yıllık bütçeye 500 bin lira koyulması yönünde Meclis’ ten karar çıkmalıdır…
Bir tarafta Hükümetin Meclise sevk ettiği ve ekinde Gronblâd şirketiyle imzalanan mukavele ile şartnamenin yer aldığı kanun tasarısı, diğer yanda Niyazi Bey ve arkadaşlarının hazırladığı teklif…
12 Nisan 1924 günü geç vakitlere kadar süren müzakerelere karşı, Hükümetin bir buçuk yıl önce kanun tasarısının görüşmelerine bir türlü geçilmez.
Geçilmediği gibi Niyazi Bey’ in öncülük ettiği ve projenin Hükümetçe yapılması, bu amaçla da bütçeye ödenek koyulması yönündeki önerge meseleyi daha da karmaşık hale getirir.
O Cumartesi günkü hararetli Meclis toplantısını yöneten Başkan’ ın oturum kapanışındaki sözleri tabloyu yeterince yansıtıyor…
Tutanaklardan aktarıyorum:
REİS* : “Şimdi Mersin'de bir liman inşası için Gronblâd'a verilmiş olan imtiyazın şeraiti müzakere olunuyor. Diğer taraftan Muvazenei Maliye Encümeninin (günümüzdeki plan bütçe komisyonu) buna dair bir mazbatası vardır o da limanın doğrudan doğruya hükümet tarafından inşası meselesidir. Bu-esas kabul edildikten sonra, tabiî hükümet tarafından inşası kabul edildikten sonra... “
Reis sözünü tamamlamadan Tokat Mebusu Emin Bey (Mehmet Emin Bayav)“Hükümet yok.” Diye itiraz eder.
Reis yanıtlar:
“Efendim, rica ederim arz edeyim. Niyazi Bey ve rüfekası tarafından müteaddit imza ile verilmiş olan bir takrir vardır. Bu da Mersin Limanının biran evvel Devletçe inşası vecibeden görüldüğü için bir tahsisat kanunu teklifi vardır. Bu kanunun müzakeresi için de encümenlerden geçmesi lâzımdır. Nafıa ve Müvazenei Maliye encümenlerine havale edelim (Bayındırlık ve Plan Bütçe komisyonları). Çünkü hiçbir Encümenden geçmemiştir. “
Niyazi Bey liman yapımını devletin üstlenmesi hakkındaki önergesinin komisyonlara havalesine şiddetle karşı çıkar:
“Hayır efendim. Filhakika bu yeni teklifimiz geçmemiştir. Fakat esası Müvazenei Maliye Encümeni tarafından kabul edilmiştir. “
Reis: “O halde Müvazenei Maliye Encümeninin mütalâasını reye koyacağım. O rey kabul edildikten sonra... “
Dersim Mebusu Feridun Fikri Bey (Düşünsel) usul yönünden itiraz eder “Şimdi reye konamaz.”
Reis orta yol bulma derdindedir: “Efendim, bugün karar verecek değiliz.”
Trabzon mebusu Muhtar Bey’ in tartışmaları kapatmaya niyeti yoktur:
“Müsaade eder misiniz? “ Diye araya girer ve söz isteme gerekçesini de ekler: “Nafıa Encümeni nâmına.”
Reis müdahale eder: “Nafıa Encümeni namına söz veremem. Fakat usul hakkında isterseniz söz vereyim.”
Muhtar Bey’ in derdi meramını anlatmaktır:
“ Usul hakkında efendim…
Arkadaşlar! Esasen Mersin limanı için Hükümet bir lâyiha gönderdi. Bu lâyiha, Nafıa Encümeninde tetkik olundu. Müvazenei Maliye Encümenine gitti. Müvazenei Maliye Encümeni tetkik etti. Fakat Encümen o esastan ayrılarak, doğrudan doğruya Hükümet tarafından inşasını mazbatasına dercetti. (kaydetti)
Sonra Niyazi Bey arkadaşımız, Mersin limanının ehemmiyetine dair birçok mütalâat verdiler ki, gayet doğrudur.
Fakat, bunun altı yüz şu kadar bin liraya yapılacağına dair katî keşfiyat (kesin keşif bedeli) olduğunu da bilmiyorum. Bu evrakı Nafıa Encümeni görmemiştir, mesele çok mühimdir. Niyazi Beyin buyurdukları gibi gayet ehemmiyeti haiz bir limandır. Esas itibariyle Nafıa Encümeni, Hükümetin bir imtiyazname ve mukavelenamesini tetkik etti, tadil etti. Müvazenei Maliye Encümenine gönderdi. Şimdi bu sefer başka bir şekilde karşımıza geldi. Nafıa Encümeni bu şekilde meseleyi hiç tetkik etmemiş ve bilhassa bunun kaça mal olacağı noktai nazarından meseleyi tetkik ve müzakere etmek lâzımdır.”
Reis o gün için noktayı koyar:
“Efendim, vakit gecikmiş olduğu için Meclis aynı şeyi Pazartesi günü müzakerelere devam edebilir ve aynı zamanda Nafıa ve Maliye Vekilleri de bu müzakerede hazır bulunsunlar.Binaenaleyh şimdi bunu burada bırakalım.”
13 Nisan 1924 Pazar 36. Oturum için toplanır Meclis ama Başkanın 35. oturumdaki önerisi dikkate alınacak ve “Mersin liman ve rıhtımlarına mütedair imtiyaz mukavelesi hakkındaki kanun lâyihasının, 14 Nisan Pazartesi gününe tehir edilmesi” yönünde karar alınacaktır…
Mersin limanının yapılması ile ilgili TBMM’ de deyim yerindeyse‘dananın kuyruğunun kopacağı’ 14 Nisan pazartesi günü yapılan görüşmeleri yine tutanaklar ışığında anlatacağım ama sonraki makalede…
*Meclis’ te genel kurulca seçilmiş iki başkan vekili var. Tutanaklarda oturumu yönetenin ismi yerine Reis tabiri kullanılıyor. Bu durumda Çorum Mebusu İsmet Bey (sonradan Eker soyadını alacaktır) veya Ali Suavi ikilisinden birinin genel kurula başkanlık etmesi söz konusu..