(yatırım modeli belirlense de proje meçhule sürükleniyor)
Nafıa Vekâleti ile Fransız K. Gronblad ve ortakları adlı şirket arasında imzalanan sözleşme çerçevesinde dönemin Bakanlar Kurulunca hazırlanan kanun tasarısı hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisinde 14 Nisan 2024 günü yapılan müzakereler oldukça hararetli tartışmaların ardından bambaşka minvale döner…
Ayağı yere basan görüşleri dile getiren Milletvekilleri yetersiz bütçe imkânlarıyla böylesi büyük ve bir o kadar da stratejik öneme sahip yatırımın ön görülen zaman içinde yapılamayacağını ifade ederken, kimi vekiller kanun tasarısının geri çekilerek, projenin devlet eliyle yapılması için bütçeye ödenek koyulmasını ve konunun kapanması yönünde görüş beyan eder…
Tartışmalar uzadıkça sabırsızlanan bazı vekiller müzakerelerin yeterli olduğuna dair Meclis Başkanlığına önerge de verir…
Görüşmelerin sonrasına ilişkin seyir şöyle gelişir:
Oturumu yöneten Reis, ‘müzakerelerin yeterli olduğuna dair önerge’ verildiğini bildirince Konya Mebusu Musa Kâzım* söz alır ve gün boyu süren tartışmaların sonucunda ortaya çıkan tabloyu tek cümlelik bir teklifle özetler:
“Müzakere kâfidir, hükümetin kabulü veçhile Mersin Limanının Devletçe inşası hakkındaki Muvazenei Maliye Encümeni mazbatasının reye vaz'ını (oylanmasını) arz ve teklif ederim. “
Verilen önergeyi oturumu yöneten Başkan genel kurulda oylar ve çoğunluk bu yönde el kaldırır…
Bunun ardından asıl mevzunun oylanmasına gelir sıra…
TBMM Reisi yapılacak oylamayı genel kurula şöyle özetler:
“Efendim! Mevzubahis, Mersin Limanı meselesinde iki şık vardır. Birisi hükümetin teklifi, diğeri Muvazenei Maliye Encümeninin mazbatasıdır. Takrirde Muvazenei Maliye Encümeni, ı mazbatasının reye vaz'ı teklif ediyor.”
Başkan, Gronblad Şirketiyle Nafıa Vekâletinin imzaladığı sözleşmeye istinaden hükümetin hazırladığı kanun tasarısı ile Meclis müzakereleri sırasında ortaya çıkan Maliye Encümeni (günümüzdeki Plan ve Bütçe Komisyonuna benzer işleve sahip Encümen) mazbatalarını oylayacağını söyleyince dönemin Dersim Mebusu Feridun Fikri** Bey haklı olarak “Efendim, hükümetin teklifi mi kaldı?” uyarısında bulunur…
Başkan, Feridun Fikri Bey’ e hak verir, oylamayı da bu çerçevede yapacağını şöyle ifade eder:
“Zaten hükümet namına Nafıa Vekili Bey de bu teklifi kabul ettiğini beyan etmiştir. Binaenaleyh Muvazenei Maliye Encümeni mazbatasını reyi ‘âlinize’ koyuyorum. Kabul edenler lütfen el kaldırsın... Aksini reye koyuyorum; kabul etmeyenler lütfen el kaldırsın... Kabul olundu efendim.”
Ve ardından işin can alıcı asıl sorusunu sorar:
“ Liman devlet eliyle yapılacak ta, tahsisat meselesi ne olacak? “
Soruya Çorum Mebusu Ferit Bey*** oturduğu yerden yanıtlar:
“Ayrıca hükümet kanun getirecektir efendim, miktarını Encümende görüşeceğiz. “
Ferit Bey’ in ifadesi önemli çünkü kendisi o dönem Muvâzene-i Maliye (Bütçe) Encümeni Reisidir de…
Oturumu yöneten Meclis Başkanı oylama sonunda ortaya çıkan yeni tabloyu açıklığa kavuşturma ihtiyacı hisseder:
“Efendim, Mersin Limanı hakkında Muvazenei Maliye Encümenince yazılmış olan mazbata Heyeti Celilenizce kabul edilmiştir. O mazbata mucibince limanın hükümet tarafından inşası zarurî olduğundan iktiza eden tahsisatı bir kanun ile Hükümet veya azayı kiram (saygı değer vekiller) teklif edeceklerdir. Heyeti Celilenizce kabul olunduğu takdirde derhal Mersin Limanının inşaatına başlanacaktır.”
Dersim Mebusu Feridun Fikri Bey oturduğu yerden sorar: “Hangi para ile?..”
Mersin liman projesini en önemli misyon olarak üstlenmiş olan Mersin Mebusu Niyazi Bey konuyu sürüncemede bırakmamak ve projeyi deyim yerindeyse sağlama bağlamak, süreci tüm yönleriyle açıklığa kavuşturmak için bir kez daha söz alır:
“Efendim, Muvazenei Maliye Encümeni mazbatasının sonunda aynen şu fıkra vardır: ‘Mersin Limanının Devletçe inşası ve 1343 senesi (1927) nihayetine kadar ikmali inşaatı için muktazi tahsisatın (gerekli ödeneğin) bütçelerine vaz'ının (eklenmesi)...’
Bunun için bir çok azayı muhtereme ile beraber bir teklifi kanunîde bulunmuştuk. Heyeti Celile arzu ederse bu teklifi kanunî bu gün intaç edilir (sonuçlandırılır). Yok arzu buyurularsa Muvazenei Maliye ve Nafıa Encümenlerine gider tetkik edilir. Hangi cihet Heyeti Celilerınce kabul edilirse o cihet tatbik edilir.”
Niyazi Bey liman yapımı hakkında hazırladığı kanun teklifini de genel kurula sunar. 4 maddelik teklifin içeriğine gelince:
Madde 1- 1343 senesi nihayetine kadar inşaatı ikmal edilmek ve her sene sarfı icabeden miktar bütçeye konulmak üzere Mersin'de tesisat ve tekemmülâtı lâzım bir liman inşası için sekiz milyon lira tahsis edilmiş ve bu meblağa mahsuben, taahhüdat icrası için hükümete mezuniyet ita olunmuştur.
Madde 2- 1340 senesi Nafıa bütçesine faslı mahsus olarak bu husus için (500 000) lira vazedilmiştir.
Madde 3- Bir sene zarfında sarf olunmayan miktar, ertesi seneye devrolunur.
Madde 4- Tarihi neşrinden itibaren mer'i olan bu kanunun icrasına Maliye ve Nafıa Vekilleri memurdur.
Niyazi Bey’ in sunduğu tasarıyla ilgili olarak oturumu yöneten Başkan “Bu teklifi kanunî Lâyiha Encümenine gider.” Değerlendirmesini yaparken Çorum Mebusu Ferit Bey yönteme açıklık getirir:
“Efendim, esas kabul edilmiştir. Binaenaleyh bunu doğrudan doğruya Muvazenei Maliye Encümenine havale buyurunuz, Ora da Hükümetle vaki olacak müzakereden sonra alacağı şekili getiririz.”
Başkan yapacağı oylamanın mahiyetini açıklar:
“Efendim, bu lâyihai kanuniyenin (teklifin) doğrudan doğruya Muvazenei Maliye Encümenine (Bütçe komisyonu) havalesini muvafık görenler lütfen el kaldırsın... Aksini reye koyuyorum. Muvafık görmeyenler lütfen el kaldırsın... “
Ve oylama sonucunu açıklar: “Muvafık görüldü efendim. “
Oylama böylece sonuçlanır ama konu kapanır mı?
Aksine bu kez Mersin limanı örneğinden hareketle ülke yatırımlarının kaynakları kısıtlı hükümet eliyle mi, yabancı yatırımcılar eliyle mi yapılacağı gibi oldukça önemli ve ileride ortaya çıkacak temel meseleyi tartışmaya gelir sıra…
Bir sonraki makalede o tartışmaları ve devlete bırakılan Mersin limanı projesinin on yıllar sürecek gecikmesine yol açan gelişmeleri ele alıp TBMM’ nin tarihi önemdeki 1924 müzakerelerini noktalayacağım…
*Musa Kazım TBMM 1,2 ve 3. Dönem Konya Milletvekili.. 1930’ da ölümü ardından aile Onar soyadını alacaktır.
Musa Kazım Bey 1923’te Ali Fethi Okyar’ın kurmuş olduğu hükümette Şeriyye ve Evkaf Vekili (Diyanet ve Vakıflar Bakanı) olarak atanır. Bunlara ek olarak Türkiye Ziraat Bankası’nın bozulduğu bir dönemde, bankanın Yönetim Kurulu Başkanlığını üstlenir…
** Feridun Fikri Düşünsel (1882-1958) Feridun Fikri Bey 1923’ te Paris Hukuk Fakültesinde doktorasını tamamlayarak ülkeye döner ve aynı yıl Dersim Milletvekili olarak Meclise girer. 1924’ te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasına katıldığı gerekçesiyle İstiklâl Mahkemesinde yargılanır ve beraat eder. 1939 ve 1943 seçimlerinde CHP Bingöl Milletvekili olarak seçilir, 946'da TBMM başkanvekilliğine getirilen Düşünsel, aynı yıl yapılan seçimlerde bir kez daha Bingöl'ü temsilen Meclise girer. 1950'den sonra siyasete nokta koyar.
*** Hüseyin Ferit Törümküney (1878-1925) I ve II. Dönem TBMM Çorum Mebusu (I. Dönem Muvâzene-i Maliye (Bütçe) Encümeni Reisliği, II. Dönem Kavânîn-i Maliye (Mali Kanunlar) Encümeni Başkanlığı görevlerinde bulunmuştur..