Önceki makalede Mersin’ in etkili gazetesi Yeni Mersin’ de M. Yıldız imzasıyla yayınlanan ‘Gözne tatlı bir yolculuk’ başlıklı gezi notlarına yer vermiştim.
90 yıl öncesine götüren 1935 tarihli gözlemlerin özellikle de Gözne’ yi pek çok veriye yer vermesi nedeniyle paylaşılmasında yarar gördüğüm son bölümleriyle devam edeyim:
**
Yolumuz güzel ve yeşil bir fundalık içerisinden kıvrana kıvrana tatlı bir meyilden iniyor içme denen mevkideyiz. Burada kükürtlü bir kaynak suyu var.
Laik lova'nın Kilikya hakkındaki eserinde vaktiyle burası hakkında hayal gibi hatırlaya bildiğim bir kısmını görmüştüm çok eski zamanlarda Çukurova'nın en büyük şehri olan Tarsus' un bu içme mevkii mesire yeri imiş.
Etrafta hala fundalarla örtülü olan eski medeniyetin izleri gizlenmiştir. Yakın zamana kadar suyun başında büyük oteller hamamlar varmış.
Temmuz ve ağustos aylarında burası çok şenlenir ve hatta kilikya'dan başka Beyrut ve çevresinden bile buraya hasta ve ziyaretçiler gelirlermiş.
5 sene evvelisine kadar burası yine cilt hastalıklarına ve bağırsak hastalıklarına faydalı olduğunu söyleyen ziyaretçilerle dolar dolar boşalırdı.
Mersin sağlık direktörlerinin 5 sene evvel yaptığı bir tahlilde mazaratı (zararları) faydasından çok olduğu görüldüğü için banyo ve içme tahrip ettirilerek bugünkü hale getirilmiştir.
Mersin Gözne yolundan buradan geçilmesinde gaye bu yerin eskisi gibi rağbetten düşmemesine matuf idi ne fayda ki istifade mümkün olmadı.*
Kim bilir zaman bunun maddeyi asliyesini bozmuş olacak, bu mevkiin milli savaşta tarihi bir ehemmiyeti de varmış.
Milli kuvvetleri dağıtmak ve ezmek maksadıyla Mersin’den şimale doğru işgal kuvvetlerinin yapmış oldukları büyük hareketlerden birisine burası şahit olmuştur.
Hak için, yurt için çalışan ve başlarında yurdun kıymetli çocukları bulunan, adedi yüze varmayan bir kuvvet düşmanın bini mütecavüz piyade taburu ile bir bölük makinalı cebil topu ve tayyaresinden mürekkep Türk kuvvetine nazaran çok fazla olan bir kuvvetle çarpışmış ve düşmanı iğdir Karacailyas istikametinde kaçırarak hayli zayiat verdirmiştir. O zaman bu küçücük Türk kuvvetinin başında bugün hayatta bulunan saylav Fikri mutlu ile Osman Muzaffer bulunuyormuş.
Yol arkadaşımız bu milli hareketi ne içli anlatıyordu.
Meyil yavaş yavaş artıyor. Çamlık bir yamaçtan kıvrana kıvrana yükseklere çıkıyoruz çamlıklardan Esen bu kokulu rüzgâr Torosların ilk karşılayıcısı idi.
**
Ne tatlı meyiller, ne güzel yamaçlar, tabiat güzelliklerini hiç de kıskanmadan buralara serpmiş.
Batılıların arayıp da bulamadıkları servetler, emekler dökerek meydana getirdikleri yapma ormanlıklar kadar güzel olan bu yeşil yurt bucağı yamaçlara eğer biraz da insan eli değse dünyanın en güzel yapma yerlerine denk ve belki de üstün olur.
Saat 18..
Sarnıç denen yerden geçip karanlık dereye iniyoruz kuzeyden Esen serin bir rüzgâr sıcaktan şişen ciğerlerimizi soğutuyor, vücutlarımıza serinlik ve rahatlık veriyor.
İnsan eli neler yapmıyor?
Yalçın kayaların altından dik set yamaçlardan geçen güzel yoldan otomuz bir kuş hızı ile uçarak gidiyor..
Çoktan beri güzelliğini dinleye dinleye adeta büyülendiğimiz Mersin'e hatta Çukurova’ ya sanatoryumluk yapabilecek olan Gözne’ ye artık yaklaşıyoruz. Tabiatın işgüzar elleri bu yeri o kadar güzel süslemiş ve işlemiş ki sevmemek elden gelmez.
Burası Mersin'in yazlık bir mesire yeridir. Hayatını, çocuklarını seven ve finansal durumu yeterli olan hemen her aile yılın sıcak aylarını burada geçirmektedirler.
**
500'e yakın ve oldukça muntazam evi, 3 otel, 7 kahve, 7 fırın, 11 bakkal dükkânı, 5 manav dükkânı, 5 kasap, 2 kunduracı, bir demirci, bir tenekeci, bir kalaycı, bir tüfekçi, iki cam,i iki mescit ve yeni güzel bir de okulu vardır.
Milli savaşta ilçe olan, arkasını güzel ve heybetli Toroslara dayayarak hakimane Çukurova’ya ve Akdeniz'e bakan, koyu yeşil zemin üzerine dokunmuş Isparta halısı süsünü veren bu güzel yer ne yazık ki bugün köy halindedir.
Aşağı yukarı denmekle iki orama ayrılmıştır.
Evvelce Gözne’ liler su bakımından sıkıntı çekmekteymiş. İki sene evvel köyün en yüksek mevkiinde bulunan Yaş Pınar suyu borularla köyün içerisine indirilmiş ve muhtelif yerlere 14 çeşme yaptırılmış olduğundan, su ihtiyacı tamamen bertaraf edilmiştir.
Köyün en güzel yerini kaplayan mezarlık ta kaldırılarak park haline sokulmaya başlanmış ve burada gayet göz çekici bir kır kahvesi açılmıştır. Köyün sokakları iyi tanzim edilmiş ve her tarafa otomobil işler bir hale konulmuştur.
Köyün güney doğusunda yüksek bir mevkide olan ve gözetleme yeri olması umulan küçük bir kalesi vardır.
Buraya da otomobil yolu açılmıştır. Sabah ve akşam hemen herkes oraya çıkıyor enginleri, Akdeniz’i ve köyün genel manzarasını doya doya seyrediyorlar.
Kalenin Selçuklulara ait olduğu umulmaktadır.
Köy şeklinde idare edilen ve birçok ilçe merkezlerinden büyük güzel olan Gözne' de, çok zarif duvarları yemyeşil sarmaşıklarla bezenmiş, bir jandarma karakol merkezi vardır. Etraf köyler jandarma bölük kumandanı Mustafa'nın gayretiyle tamamen telefonla bu merkeze bağlanmış.
Bayındırlığa çok çok kabiliyetli olan ovanın ve Mersin'in yakınlık ve güzellik yönünden yaz için en elverişli bir mesiresi olmağa namzet bulunan buranın ilçe merkezi olmasını gönül çok isterdi.
Etrafında birçok köy olması dolayısıyla buranın hiç olmazsa kamu merkezi olması gereklidir.
Halk ta bunu çok istemektedir.
Burası kamu merkezi olursa ve bayındırlık işlerine biraz daha ehemmiyet verilirse toroslar'da bulunan yaylaların en üstünü olacaktır.
Burasının aynı zamanda Kuru, Çandır, Deynek, Tırtar, Sadiye, Evcili, Aslan köy, Kuru Dere, Bovca, Suntras, Yeni köy, Belenkeşlik, kilimas, Aladağ, Kerimler, Kayrak, Kuzucular, Dalakdere, Evrenli, musalı... Gibi yirmi köyün tam ortasında bulunması idare yönünden halka mühim kolaylıklar verecektir.
Halkın işlerinin daima kolaylıkla görülmesini ve halkımızın yükselmesini daima isteyen Cumhuriyet idaremizin bu çok mühim olan ihtiyacı da inceleyeceğini umabiliriz..
M. Yıldız”
*Gezi notlarında sözü edilen İçme ve etrafındaki tesisler Camili Köyü’ nde yer alıyordu. 1930 başında içilmesi zararlı görülerek mühürlenen yüksek kükürtlü suya sahip içme 2020’ de yatırıma açılmış, bol yıldızlı bir tesis hayata geçmiştir.
Abdullah Ayan (Mersin, 6 Aralık 2024)