Önceki makalede ortaya çıkmaya başladığı 1970' ten beri konumu ve yarattığı cazibe nedeniyle hep birilerinin iştahını kabartmış Atatürk Parkı ile ilgili 50 yıllık süreçte yaşananları, bazen siyaset bazen bürokrasi eliyle zapt etme çabalarını anlatmaya çalıştım..
O paylaşımlarla ilgili güç mücadelelerinden geriye bugün Kongre Merkezi, Trafik Şube Müdürlüğü ve daha eskilere dayanan Orduevi gibi alan kayıplarını saymazsak, kent merkezinde halkın deniz kenarında soluklandığı, gelen ziyaretçileri de hayli etkileyen ve tüm rant planlarından kurtulup hayatta kalmayı başarmış, kente gelen tüm ziyaretçileri etkileyecek güzellikte bir parkımız var..
O girişimlerden kurtardığımız park bugün yeni bir tehlikeyle karşı karşıya..
Mersin kamuoyu ne ölçüde farkında ama parka yönelik yeni bir girişim söz konusu..
Üstelik yeni girişim bugüne kadar parkı farklı amaçlarla kullanmak isteyenlere geçmişte en büyük direnişi sergileyen Belediye eliyle sürdürülüyor.
Pandemi döneminde Atatürk Parkının Mersin Oteli-Ulu Cami karşısına düşen bir bölümünde 1350 metrekarelik otopark yapıldığı artık tüm kamuoyunca bilinen gerçek..
Konu yapım işi tamamlandıktan sonra 8 Temmuz 2020 günü yapılan Büyükşehir Belediye Meclisine getiriliyor. Getirilme sebebi de yasal olarak Meclisten plan değişikliği yapılması ve yapılan işin binlik plana işlenme zorunluluğu..
Bir başka ifadeyle yapılan işin mevzuata uygun hale getirilme girişimiyle karşı karşıyayız.
Meclis 8 Temmuz 2020 toplantısında konuyu imar komisyonuna sevk etti, o nedenle henüz Mecliste onaylanan bir işlem yok..
Ancak eğer son anda bir sürprizle karşılaşmazsak, çıkacak sonucu tahmin etmek zor değil.
Değil çünkü, imar komisyonu ve meclis çoğunluğu AK Parti- MHP temsilcilerinden oluşan Cumhur ittifakına ait..
Bir başka ifadeyle Başkan Seçer' in burada muhalefeti ikna etmediği sürece herhangi bir kararı çıkarması, meclisten geçirmesi hayli güç..
Başkanın plana işlenmesini istediği ve desteklediği otopark konusunun Mecliste kabul görmesi neredeyse olanaksız.
Daha da önemlisi yapılmış işin sonradan plana işlenmesi hem etik hem hukuken doğru değil. Onaylanmaması halinde yapılan harcama nedeniyle Büyükşehir Başkanına zimmet çıkarılması da olası..
Yeşil alanın otopark olarak 1/1000' lik plana işlenmesi yasal açıdan da hayli sorunlu bir konu..
Bütün bunlar bir yana, elli yıldır Mersin' de yaşamış herkesin anılarında, hafızasında yer etmiş, kültürel değeri ölçülemez bir alanın geçici olacağı iddia edilse bile otoparka feda edilmesi..
Konu Mecliste görüşülürken Şehir plancısı ve bir dönem Yenişehir Belediye Başkanlığı da yapmış, bugünün Büyükşehir Meclis üyesi Özgür' ün sözleri aslında karşımızdaki tehlikenin boyutlarını yansıtması bakımından unutulmaması gereken anlam ve önemde..
Bakın ne diyor Özgür:
"Kentsel dönüşüm yapılıp otopark sorunu çözülünceye kadar gerekirse tüm Atatürk Parkı geçici otopark haline getirilebilir"
Kentin deniz kıyısındaki korunası en güzel alanını, cazibe merkezini tümüyle otopark yapmak!!
Düşüncesi bile tüyler ürpertecek bir öneri bu..
Kentsel dönüşüm yapılıncaya kadar 'geçici şerhiyle' yapılacak otoparkın, o kentsel dönüşüm asla gerçekleşemeyeceğine göre, aslında kalıcı olduğunu bilmek için dâhi olmak gerekmiyor…
Yapılması gereken zekamızla alay eden Özgür' e değil, kent dinamiklerine kulak kabartmak, çevreye saygılı adımlar atmak..
Yanlışın neresinden dönülse kârdır.
Umarım en azından Mersin Büyükşehir Meclisi yanlışa 'dur' der…
Asıl dileğim ise Meclise gerek kalmadan Seçer' in yanlıştan geri dönmesi ve Atatürk Parkındaki otopark girişiminden vazgeçip, Mersin için çok anlamlı ve değerli parkın eski haline getirilmesi için adım atması..
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisini oluşturan tablonun aritmetiği zorunlu uzlaşmayı gerektiriyor.
Uzlaşmayı Atatürk Parkı ile başlatıp, Mersin' i ilgilendiren tüm alanlara yaygınlaştırmamız mümkün..
Fırsatı değerlendirebilirsek sadece Mersin kazanmaz, Başkan Seçer' e de kamuoyu desteğini alma anlamında büyük katkısı olur..