Önceki makalede ihale süreci tamamlanmış ve yer teslimi yapılmış Mersin hafif raylı sistem veya kamuoyundaki tanımıyla Metro projesinin ‘revize’ edilmiş yeni haliyle ‘ÇED Gerekli Değildir’ dosyası için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mersin il Müdürlüğüne yaptığı başvuruyu ve sonrasında ortaya çıkan yeni durumu ele almaya çalışmıştım…
O makalede değindiğim gibi 31 Mart 2019 seçimlerinde eski Büyükşehir Başkanı Kocamaz’ ın yerine seçilen yeni Başkan Seçer Raylı Sistem Projesini deyim yerindeyse kucağında buldu…
Güzergah, depo (garaj) alanı gibi önemli değişiklikler yanında projenin tümüyle ve her bakımdan yeniden ele alınmasını gerektiren asıl adım sistemin önemli bölümünün yer üstünden yer altına alınması gibi değişikliklerin bir kısmı 29.12.2017 tarihinde karara bağlanan ‘ÇED Gerekli Değildir’ dosyasında yer alan projeden farklıydı…
Bu durumda gidilmesi gereken tek yol vardı:
Çevre Kanununa dayanarak yayınlanan yönetmeliğe ve onaylanan projede verilen taahhüde uygun yeni başvuru yapılması…
Çevre Yönetmeliği 16. Madde hükmü açık:
“Bakanlık, "ÇED Olumlu" kararı veya "ÇED Gerekli Değildir" kararı verilen projelerle ilgili olarak, Nihai ÇED Raporu ve/veya “ÇED Gerekli Değildir” kararına esas Proje Tanıtım Dosyasında taahhüt edilen hususların yerine getirilip getirilmediğini izler ve denetler.
Proje sahibi "ÇED Olumlu" veya "ÇED Gerekli Değildir" kararını aldıktan sonra projede yapılacak bu Yönetmeliğe tabi değişiklikleri Bakanlığa veya Valiliğe bildirmekle yükümlüdür”
Aralık 2017’ de Mersin Büyükşehir Belediyesi’ nin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yaptığı ÇED başvuru dosyasında da bu yükümlülüğe atıfta bulunan taahhütname yer alıyor. Aşağıdaki ifade dosyanın 84. Sayfasından:
“(…) Hattın işletilmesi ve kapatılması sırasında çevre kirliliğine neden olacak ve çevreye herhangi bir zarar ya da kalıcı etkisinin olmayacağı düşünülmektedir. Bu bağlamda 2872 sayılı Çevre Kanunu ve kanuna bağlı olarak çıkarılmış ve çıkarılacak yönetmelik hükümlerine ve yönetmeliklerde yapılacak değişikliklere riayet edilecek olup uygun şekilde çalışılacaktır.
Ayrıca proje kapsamında herhangi bir proses değişikliği, kapasite artışı veya alan genişletilmesi planlanması halinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ ne gerekli başvurular yapılmak suretiyle alınmış olan izinleri (ÇED Görüşü, Çevre izni vb.) yenileyeceğimizi beyan ve taahhüt ederiz.”
Gerek yasal mevzuat gerekse de Büyükşehir Belediyesinin verdiği taahhüt hiçbir yoruma yer bırakmayacak açıklıkta iken süreç bakın nasıl gelişiyor:
2019 seçimleri yaklaşırken ve henüz adaylığı sekteye uğramamışken Kocamaz bir basın toplantısı düzenleyip istasyonları ve tüm hatlarıyla yer altına inen ‘Metro’ müjdesini veriyor.
Bastırılan tanıtım kitapları, kataloglar, kentin dört yanını süsleyen yer altındaki istasyonlara yanaşan vagonlar, vagonları bekleyen mutlu insan tabloları… Her şey ÇED dosyasında yer alan ve İstiklal Caddesi dışında kalan tüm güzergâhın yer üstünden gideceği projeden farklı…
Ardından Seçer geçiyor Büyükşehir’ in başına…
Ve projede pek çok yeni değişiklik yapılıyor.
Öncelikle 2017 dosyasına itiraz şerhi koyan Mezitli Belediyesinin de dikkat çektiği ‘depolama alanı’ yanlışını düzeltme gayesiyle Mezitli kuzey batısı için önerilen Depo ve bakım atölyeleri yerini oradan kaldırılıp eski otogar altına alınması, güzergahta yer alan ve Mezitli batısına kadar uzanan bölüm kaldırılırken, bu kez hat tren garı altından eski otogara uzatılıyor…
Bunların tümü hem proses değişikliği hem de sistemin yer altına alınması sonucu ortaya çıkacak hafriyat, toz emisyonu gibi çevreyi doğrudan etkileyecek değişiklikler…
Yapılması gereken Çevre Müdürlüğüne başvurup en azından revizyon projeye gerek duyulup duyulmadığı…
Bu yapılıyor mu? Hayır…
Uyarı görevimi yaptığım danışmanlık şirketi sahibi “telefonla sordum, yerin altına alınmasından memnuniyet duydular” gibisinden akıllara seza yanıtlarla konuyu geçiştiriyor…
Sonra ne mi oluyor?
İhale kesinleşip yer teslimi yapıldıktan, CHP ve İyi Parti Genel başkanlarının katılımıyla temel atıldıktan ve Seçer’ in ifadesiyle ‘inşaat başladıktan’ sonra Çevre Müdürlüğü’ ne başvuruyor 2017 ve 2022 revize dosyalarını hazırlayan (aynı) şirket…
Değişiklikler ışığında Revize edilen ‘Hafif Raylı Sistem Hattı’ için ÇED görüşü soruluyor..
Tarih 3 Mart 2022..
Alınmış olan Aralık 2017’ deki ÇED gerekli değildir onayından 4 yıl 4 ay sonra…
10 Mart günü Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yanıt veriyor:
“ (…) hattın uzatılması, istasyon noktalarının çıkarılması, yerlerine yenilerinin ilave edilmesi*, depo sahasının değiştirilmesi ve tamamının yer altına alınması ve bunun gibi büyük değişiklikler meydana getireceği anlaşıldığından, planlanan revizyon projenizin ÇED yönetmeliği 16. Maddesi gereğince Çevrimiçi ÇED Süreci Yönetim Sistemi üzerinden talep edilen bilgi-belgeler ile birlikte yapılması gerektiği tespit edilmiştir”
Bu ne demek?
Kurum görüşleri, yer ve zemin etütleri, hafriyat** ve toz emisyon değerleri ve daha pek çok faktörün göz önüne alındığı ÇED sürecinin yeni baştan ele alınması…
Bunların hiç birine gerek kalmadan sistemin yer üstünden yer altına alınmasına karar verilen ilk günlerde değişikliklere uygun yeni bir ÇED dosyası hazırlansa bugün ortaya çıkan sorunların hiç biri yaşanmaz, hesapta olmayan ve zaman kaybına yol açacak süreç yaşanmazdı…
Finansman, dış kredi sağlanması, artan maliyetler ve eskiden kamu kurumlarının kapılarını aşındıran müteahhitlerin, önünü göremeyen tedarikçilerin ortadan kaybolması gibi elde olmayan etkenler yanında elimizle doğurduğumuz gecikme…
Umarım sorun tez zamanda çözülür de, umutlar başka baharlara kalmaz…
*Mezitli batısındaki hat iptal edilip güzergah eski otogar altına uzatıldığı için hem mesafe hem istasyon değişiklikleri söz konusu..
** Depo alanı ve atölyelerin yer altına alınmasıyla çok ciddi bir ek hafriyat söz konusu olmasına rağmen revize proje dosyasında bu konuda bilgi ve veriye rastlamadım. Oysa Mersin metrosuyla ikiz olacak kadar benzer İzmir Buca metro sisteminde depo ve bağlantıları amaçlı yapılacak hafriyat miktarı 442 bin m3 (diğer ifadeyle 707 bin ton)..
Bu ve benzeri pek çok detaya bakıldığında revizyon projesinin de revizyona ihtiyaç duyması kaçınılmaz gibi görünüyor…