Yaz başlamadan erdemli-Kızkalesi-Silifke yol çilesi her yıl olduğu gibi bu yıl da başladığına göre benim 10 yıldır geleneksel olarak her sezon kaleme aldıklarıma benzer yeni bir makaleyi yazma vaktidir..
Ama "benim oğlum bina okur, döner döner yine okur" misali kendim yazıp kendim okuduğuma ve dile getirdiğim sorun asıl el atması gerekenleri pek ilgilendirmediğine göre bu yıl farklı bir şey yapayım istedim..
2013 makalesinden bir bölümü noktasına dokunmadan "keş yapıştır" buradan paylaşacağım..
Okuduktan sonra bir şeylerin değişip değişmediği kararını siz verin:
" Erdemli-Silifke yolunun hikâyesi ise çok daha trajik... (mizah anlayışınıza göre belki de komik)
Dediğim gibi yol ihtiyaca yeterince cevap veriyordu hatta işlev olarak dün bugünden iyiydi, ama Taşucu-Anamur arasına yeterli kaynak bulamayan devlet, iş Erdemli-Silifke yoluna gelince para akıtmaya başlıyor.
Yol kazılıp yeniden düzenlenirken, genişletme yerine orta refüj düzenlemesi ve iki yana kaldırım yapılarak daraltılıyor.
Yanlış okumadınız...
Limonlu-Ayaş arasından geçenler, şehirlerarası bir yolun iki yanına döşenen taşlarla yapılan ve yapılmakta olan kaldırımları şaşkınlık içinde seyrediyor.
İş kaldırımla da bitmiyor. Eskiden emniyet şeridi olarak kullanılan ve acil geçişlere olanak veren orta refüj bu kez banketlerle bölünüp yeşillendiriliyor ve genişletiliyor.
Üç şeritli yol genişletileceğine, kaldırım ve orta refüj sayesinde iki şeride iniyor.
Faturasını ise hafta sonları yol üzerindeki tatil yörelerine gitme gafletine düşen tatilciler ödüyor.
Bir saatte Adana' dan, üç saatte Antep'ten gelenler Kızkalesi-Erdemli arasındaki 24 km' lik yolu beş saatte aşarsa canını kurtardığına şükrediyor.
Bu durumda bir gelen bir daha gelir mi? Onu da yol boyunca tesis yapanlar, işletenler düşünsün...
Devlet şehirlerarası yola kent içinde bile eşine zor rastlanır kaldırım yapmış ya, gerisi Mersin'in sorunu, bürokrasinin umurunda mı?
Peki çare?
Göreceksiniz bir kaç yıl sonra on milyonlarca dolar ödenerek yapılan kaldırım ve orta refüj yeni bir ihale yapılarak ve trilyonlar harcanarak revize edilecek ve yol eski haline getirilerek mucizevi çözüm gerçekleşecektir.
Allahın fakiri sevindireceği zaman "eşeğini kaybettirip geri buldurur" darbımeselini tekrarladığınızı duyar gibiyim.
Eee ne yaparsınız?
İşin kesin çözümü Çeşmeli' de sona eren otoyolun Taşucu' na kadar uzatılması ama sahipsiz Mersin'de onun gerçekleştiğini görmeye çoğumuzun ömrünün yetmeyeceğini bilmenizde fayda var...
"Adam olacak çocuk" misali, gördüklerimiz göreceklerimizin teminatı ne de olsa..." *
2013' ten bugüne bir arpa boyu yol alınmadığı gibi, artan trafik yükü nedeniyle sorun büyüyerek bugün insanları çileden çıkaracak boyuta ulaşmış..
Dünün 'çile yolu' bugün işkence yolu olarak anılıyor artık..
Aslında Mersin çok şey istemiyor AK Parti iktidarından..
Merkezi idareye aktardığı kaynakların hakkaniyetle dönmesini de beklemiyor..
Ama üç proje var ki, bunlarla ilgili oyalanmaktan, avutulmaktan yoruldu bu kent..
Gerçekten yorulduk..
Çukurova Havalimanı, Konteyner Terminal Limanı ve Çeşmeli-Taşucu otoyolu..
Aslında üçü de on yıldır yatırım programlarında, üçünün de aciliyetinin herkes farkında ama 'olmuyor, bir türlü olmuyor ve göreceksiniz yakın zamanda olmayacak ta..
Keşke ben yanılsam..
Ama gidişat yeterince anlatıyor gerçeği..
Türkiye' nin dört yanındaki projeler iyi kötü ilerlerken, sıra Mersin' e geldiğinde karşımıza aşılmaz duvarlar çıkıyor. İşiten kulaklar sağırlaşıyor..
Ve korkarım ki, örülen duvarlar zaman içinde yıkılmayacak biçimde güçlendi..
Bu nedenle yaz sezonu boyunca özellikle de hafta sonları siz siz olun, sakın Çeşmeli ötesine gitmeyi aklınızdan geçirmeyin..
* 13 ağustos 2013 tarihli makalenin tamamına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz..
https://abdullahayan.wordpress.com/2013/08/15/mersin-silifke-yolu-veya-iskencesi/