Trump, Çin' e gümrük vergileriyle dur demeye hazırlanırken 'yerli üretimi koruma ve teşvik etmeyi böylece istihdam yaratmayı' amaçladığını savunuyor ama asıl derdinin 'çakma' ürünlerle 'fikri mülkiyet hırsızlığını' içinden çıkılamaz boyutlara taşıyan Çin' i cezalandırmak olduğunu da vurgulamadan edemiyor.
Gerçekten de Çin ile ABD arasındaki ticaret iki ülke arasındaki dengeleri içinden çıkılamaz hale getirmiş durumda.
Örneğin 2017 verilerine göre ABD Çin' e 130 milyar dolarlık ihracat yaparken, Çin Amerika' ya 375 milyar dolarlık mal sattı.
22 Mart günü ekranlara çıktı Trump ve ilk kez bir ABD başkanının, Çin' e ticari savaş başlattığını izledi dünya…
Başkan imzaladığı 60 milyar dolarlık ek gümrük vergisini savunurken 'çok ciddi bir fikri mülkiyet hırsızlığına imza atan Çin' e karşı' bir ilk önlem olduğunu ifade etmekten geri kalmadı.
Normal savaşta saldırıya uğrayan Birleşmiş Milletler' i göreve çağırır. Çin ise kendisine ilan edilen ticaret savaşında bir yandan Dünya Ticaret Örgütünün yardıma koşmasını isterken bir yandan misilleme olarak ABD ürünlerine, ağırlıklı olarak soya gibi Amerikalı çiftçileri mağdur edecek ürünlere 3 milyar dolar tutarında gümrük vergisi getirdi.
Trump, deneme atışlarıyla başlayan savaşın şiddetleneceğini ve Çin'e yönelik yaptırımları ağırlaştıracağını ifade ederken, Çin işi alttan alma, barış çubuğu tüttürme derdinde olduğunu gösterdi.
Örneğin Başkan Xi, dünyada başlayan küreselleşmenin durdurulamayacağını şöyle anlatacaktı tarihi açıklamasında:
"Çin' in açılım kapısı kapanmayacak, daha da geniş biçimde açılacak. Soğuk savaş zihniyeti ve biri kazanırken diğerinin kaybetmesi anlayışı giderek eskilerde kalıyor ve modası geçti. Soyutlanma politikaları başarısız olmaya mahkum"
Xi, bu konuşmayı yaparken Trump Çin' e 100 milyar dolar daha ek gümrük vergisi koymaya hazırlandığını söylüyor ve iki ülke arasında süren ticaretteki çarpıklığa otomotiv vergilerini örnek veriyor. Gerçekten de ABD otomobillerine 25 gümrük uygulayan Çin' e karşı, ABD' nin Çin araçlarına uyguladığı ithal vergisi sembolik ve 2,5 oranında…
Ringe çıkan boksörlerin deneme yumrukları misali iki ülke liderinin karşılıklı söylemlerini dünya nefesini tutarak izlerken, en ciddi uyarı IMF başkanından geldi.
Başkan Lagarde, küresel ticaret sisteminin ilk kez bu denli risk altına girdiğini ve dağılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu vurgularken çok önemli noktaya dikkat çekecekti:
"küresel ticaretin getirdiği yararlar, ödenen bedellere oranla çok daha fazla. Serbest küresel ticaret sayesinde dünya genelindeki aşırı yoksullaşma keskin biçimde düştü. Ticaret savaşlarının kazananı olmaz, herkes kaybeder. Devletler sahip oldukları şirketlere ayrıcalık tanıyan ve haksız rekabet sağlayan politikalara son vermeli.
Şimdi gelişmekte olan ülkeler hizmet sektörünü açmak ve kamu hizmetlerinin geliştirilmesi için dijital teknolojinin kullanımını daha da yaygınlaştırmaya odaklanmalı"
Lagarde, sağduyulu hakem olarak başta Çin ve ABD olmak üzere, ticaret savaşlarına yol açan tarafları 'kural dışı' hamlelere karşı uyarırken, Trump duracak gibi görünmüyor.
Özellikle de teknoloji alanında Çin' e ve Çin' in en önemli markası Huawei' ye karşı gelmiş geçmiş tüm gelişmelere rahmet okutacak cinsten öylesine yıkıcı bir darbe vurdu ki, bundan sonra olacakları kestirmek güç…
Huawei, ne yaptı da, Trump' ın gazabına uğradı ve bugüne kadar benzeri görülmemiş bir uygulamaya maruz kaldı?
Sorunun yanıtı bir sonraki makalede…