Davultepe' deki 360 dönüm narenciye bahçesinin yok edilmesine yol açacak, Anadolu' nun en bereketli toprakları üzerine küçük sanayi sitesi kurma girişimlerini, süreç içinde yaşananları anlatmaya kaldığım yerden devam edeyim..
Araştırdıkça, öylesine ilginç bilgiler, sorulması gereken o kadar çok soru çıkıyor ki, gerçekten nutku tutuluyor insanın..
Örneğin sözü edilen ve yüzden fazla üreticiye ait narenciye bahçeleriyle kaplı 360 bin metrekare alan sanki kamulaştırılmış ve bütün işlemler tamamlanıp tapu devri üzerlerine geçirilmiş te yaptırdıkları maketi sihirli dokunuşla gerçeğe dönüştürmeleri an meselesiymiş gibi ortalarda dolaşan, Valilik toplantılarına katılan, adının başındaki sınırlı sorumluluğu dışında bu süreçte hangi misyonu yüklendiği anlaşılmayan bir kooperatif söz konusu…
Kooperatifin maket hayalini gerçeğe çevirmesinden önce yapılacak o kadar çok şey var ki..
Öncelikle kamulaştırma için kaynak bulunacak, yılların emeğiyle ağaç diken üretici oralardan sürülecek..
Bu da yetmez…
Yapılacak itirazlar, açılması kaçınılmaz davalar görülüp karara bağlanacak, kısaca yasal süreç tamamlanacak..
Ardından Mersin Büyükşehir işe koyulacak..
Her fırsatta çevreci olduğunu vurgulayan Sosyal Demokrat Büyükşehir Belediyesi bu Anadolu' nun en bereketli topraklarının betona boğulmasına, bahçelerin yok edilmesine, 60 bin ağacın kesilmesine rıza gösterirse kamulaştırmaya girişecek..
Bu kadarla da bitmiyor..
Kamulaştırmayı gerçekleştirebilirse o bahçelerin arazi sahibi konumuna gelecek Büyükşehir' in burada küçük sanayi sitesi kurmasında uygulayabileceği sayısız yöntem var . Tıpkı otogarda olduğu gibi belediyenin yapımı kendisinin üstlenmesi, tamamlanan iş yerlerini kiraya vermesi veya gerçek esnafa satması gibi..
Bir başka ifadeyle anlatayım; o bahçelerin kesilmesiyle ortaya çıkacak arazi Kooperatifin değil ve yasal olarak ihaleye çıkılmadan,ihaleye çıkılsa da en avantajlı teklifi yapmadan sahip olamayacak..
Kaldı ki, bu ülkede kooperatif kurmaktan kolay şey yok.. Her 7 kişi bir araya gelip kooperatif kurabilir.. Kısaca kooperatif kurmak hiç kimseye bir imtiyaz tanımıyor bu ülkede..
Tablo bu kadar netken, Davultepe' de işin rengi birden değişiyor.. Ortaya çıkan kooperatif sanki arazi tapulu malıymış veya kendisine tahsis edilmiş gibi maketler yapıp, üye kaydetmeye başlıyor.. Peki bu gücü nereden alıyor diye sorular akla gelebilir..
Aslında şaşacak durum yok çünkü, kooperatif yönetiminde dikkat çekici isimler var..
Olayın çevre katliamı dışında kamuoyunun şu andaki konumları itibariyle de ilgisini çekecek kişiler bunlar..
Büyükşehir' de Davultepe imar değişikliğinin geçirilmesinde yoğun çabaları gözlenen, kabul edildiği toplantıda tüm üyelere teşekkür konuşması yapan bir Meclis üyesi dikkat çekiyor…
Kısa süre sonra bu üyeyi 'Sınırlı sorumlu Mezitli Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi'nin başkanı olarak yaptırılan Sanayi Sitesi maketinin önünde görüyoruz..
BŞ Meclis üyesi ve Mezitli Küçük Sanayi Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Bünyamin Önel ..
Peki Kooperatif yönetimindeki yardımcıları kimler?
AK Parti Mersin BŞ Belediye Meclis ve aynı zamanda Encümen üyesi Erhan Contar ile Ahmet Serkan Tuncer..
Peki çok mu önemli kimlerin seçildiği?
Eğer küçük sanayi sitesine umut bağlayan esnafı temsilen bazı isimler yönetimde görev alsa hiç birimizi ilgilendirmezdi elbette..
Hatta üçlüden Önel' in Mezitli MHP, Contar' ın Toroslar AKP' den seçilip BŞ Meclisinde yer alması, diğer isim Tuncer' in halen Mezitli CHP ilçe başkanı olması da kamuoyunu ilgilendirmeyen ticari bir ilişkiden ibaret..
Ayrıca her kooperatif kurana Belediyeler veya Devlet kurumları, işi sağlama bağlamadan, belirlediği bedeli tahsil etmeden hatta çoğu zaman ihaleyle kamu malı haline gelmiş araziyi en iyi teklifi yapanı belirlemeden önüne gelene veremez, vermiyor da zaten..
Ama bu kooperatifin ve kooperatif yönetimini oluşturan üç isimden ikisinin kamuoyunu ilgilendiren çok önemli başka görevleri de var…
Örneğin, Önel ve Contar, o ünlü 13 Temmuz 2020 BŞ Meclis toplantısına katılıp diğer tüm üyeler gibi oy kullanıyorlar ve işte bu yasalarla koyulan kuralları zorlayan bir durum..
Son günlerde duyduğumuz cümleyi yineleyeyim: "Bakın burası çok önemli…"
Önemli konu ve daha da önemlisi ortaya koyduğu sorun bir başka makaleye artık..