Mersin bir yerel seçime daha hazırlanıyor..
Anketlerde şimdilik birbirlerine çok fazla üstünlük sağlamadıkları görülen üç aday sahada boy göstermekte…
Seçmendeki kanıksamışlık duygusu da gösteriyor ki, adayların verdiği mesajlar, kitleleri ayağa kaldırmak şöyle dursun, parmaklarını kıpırdatmaya yetmiyor…
Bir tarafın 'gönüllü belediyeciliğine' karşı tarafın 'mutlu belediyeciliği'…
İkisi de soyut ve gündelik hayata dokunmaktan uzak, afaki söylemler…
Onca kuru ve monoton slogana karşı şu ana kadar dişe dokunur tek vaat, adaylardan Hamit Tuna' nın 'en büyük projem' diye tanımladığı Müftü deresi düzenlemesi…
Yıllardır konu üzerine ben ve başkaları o kadar çok şey yazılıp çizdi ki, tekrara düşmeme adına bu makalede projeyle ilgili biraz daha gerilere gitmek, Mersin' in ilk şehir planını yapan ünlü mimar Jansen' in 1935' te dile getirdiği önerilere değinmek istiyorum.
Dile getireceğim görüşler, sadece geçmişten bugüne neler kaybettiğimizi ortaya koymakla kalmayacak. Bugünlerde ihale aşamasına gelen ve Tevfik Sırrı Gür stadının yerine tasarlanan Millet Bahçesinin, Müftü Deresi ve yanındaki Kışla arazisini kapsamadığı sürece neden güdük kalacağını göstermesi bakımından da önemli…
Aşağıda olduğu gibi yer vereceğim Jansen Planının 1935' te hazırlandığını, o günlerde henüz limanın ve Atatürk parkıyla başlayan sahil düzenlemesi bir yana, bugün İnönü Bulvarı olarak anılan yolun mevcut olmadığını, günümüzdeki Mersin Oteli- Taş Bina- Cumhuriyet Meydanı- Kışla olarak uzanan alanların deniz sahilinde yer aldığını akılda tutmak gerekiyor.
Tuna veya bir başkasının Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda, gerçekten kent merkezinin canlandırılmasına da büyük katkısı olacağına inandığım projeyi geniş anlamda ele alması ve o haliyle hayata geçirerek kente tarihi katkı sunması umuduyla…
**
1935 Jansen Planında yer alan ve Müftü Deresini de kapsayan bölgeyle ilgili öneri ve tasarımlara virgülüne dokunmadan aşağıda yer veriyorum:
"Deniz sahilindeki şehirlerin en mühim yeşil sahasını sahil promenatı (gezinti yeri a.a.)teşkil eder. Mersin’de düşünülen promenat 30 metre genişliğindeki bir sahadan meydana gelecektir. Şehirdeki yapılar şimdiki sahile kadar uzandığından işbu promenatın elde edilmesi için sahil toprakla doldurulmalıdır.
Mersin sahili sığ olduğundan bu işlem hiçbir zorluk taşımayacaktır. Bilhassa ki liman inşa olunduğu zaman buradan elde edilen topraklar söz konusu promenat inşasında dahi kullanılabilir. Sahil promenatı tam deniz sahilinde bulunan parkın da (1935' lerde şimdiki Taş Bina yanında ve arkasında yer alan Belediyeye ait Millet Bahçesinden söz edilmekte A.A) etkisiyle canlanacaktır. Bu nedenle bir an önce tamamlanmalıdır.
Mesela buranın bir çok yerlerinde kürek ve kürek kayıklarına mahsus küçük iskeleler projelendirilmiştir. Şimdi ki Gümrük iskelesi (Mersin otelinin önü A.A) dahi şu maksada hizmet etmelidir. Köprü başındaki gümrük evi bu amaçla pavyona çevrilmiştir.
Yeni Cami (daha sonra yıkılıp yerine günümüzdeki Ulu Cami yapılacaktır A.A.) taraçalarıyla muhat (kuşatılmış) bulunacaktır. Promenat liman civarında en azı 20 metre genişliğinde ağaçlarla donatılmış olarak liman caddesinin deniz tarafı yanından geçecektir. Limanın batı köşesinde liman promenadı ile irtibatta bulunan bir bahçe ile bir lokantayı havi otel projelendirilmiştir. Promenat plajdan (Müftü deresinin doğu yakası a.a.) başlar ve sanayi mıntıkasının sonuna kadar devam eder. Yeşil saha bilhassa sanayi mıntıkası önünde geniş surette yapılacaktır ki, fabrikaların denize açılan taraftaki manzarası yeşillikle kapanmış olacaktır.
Nispeten az masrafı olan sahil promenatı şehrin değerini son derece yükseltir. Şehirle deniz arasında kuvvetli bir ilişki kurarak, Mersine kaydettiğimiz veçhile halis bir kurort (sayfiye, tatil şehri) mahiyet ve kıymetini bahşedecektir.
Sahil promenatındaki tesisatın yapılması plan tatbiki işinin en mühim ve acil görevlerinden biridir.
B-Plaj:
Mersinin bugünkü plajı deniz fenerinin güneybatısında yer almaktadır. Kumlu sahile sahip olan bu yer Akdeniz sahillerinde mevcut Türkiye plajlarının en mükemmeli olabilir. Taşıdığı ehemmiyete göre donatılmalıdır.
Burası için icap eden tesisat, deniz sathından 2,5 metre yukarıda bulunan beton ve pergoladan oluşan bir plaj promenatından ibarettir. Bu promenatın arkasında ise müteaddit elbise değişme pavyonları (soyunma kabinleri) projelendirilmiştir. Promenatın alt tarafından oturmak için plaja götüren taraçalar yapılacaktır. Plaj ve promenat da getirildiği yerde taraçalı bir kahvehane mevcuttur. Ve bunun da otomobiller ve arabalar için bekleme yerleri vardır. Sahil boyunca uzanan büyük bir saha oyun ve istirahat çimeni olarak projelenmiştir. Burası ağaç gruplarıyla çerçevelenmelidir. Burada müteaddit yaz evleri dahi yapılıp bütün bir sezon boyunca kiraya verilebilir.
C-Kışla sahasında kurhaus parkı:
Şehrin güneybatısında Mersin nehrinin (Müftü deresi) yanındaki kışla buradan göçürülerek şehrin dışında uygun yere yerleştirilmelidir. Düşmanın en fazla taarruz hedefi olan böyle askeri bir müessesinin iskân mıntıkası yanında bulunuşu caiz değildir.
Kışlanın mevcut bulunduğu şimdiki saha ise deniz ve nehir kenarı ile plaja yakınlığı da göz önünde bulundurularak bir otelin de içinde yer aldığı büyük salonların bulunduğu bir kurhaus için çok müsait bir yerdir. Kurhausun etrafında taraçalı tesisat, sandal köprüsü, musiki pavyonu, gül bahçesi ve tenis meydanlığı mevcut olacaktır. Burayı zengin ağaç gruplarının gölgesi saracaktır.
Ahalinin gezintisine hizmet edici sahil promenatını, kurhausun etrafına ve buradan da deniz fenerinin batısıyla yeniden denize kadar uzatılmasına imkan verilmiştir. Bu suretle Kurhaustaki misafirler tam sükunet içinde yaşayacaklardır."
Mersin' in cazibe merkezi bölgeye olan ilgi Jansen ile sınırlı değil.
Jansen' den 25 yıl sonra Ocak 1960' ta Mersin' i ziyaret eden dönemin Başbakanı ve iktidardaki Demokrat Parti lideri Menderes' in, Cumhuriyet Meydanı ile Müftü Deresi arasında kalan ve Kışla arazisini de kapsayan bölgeyle ilgili yaptırdığı bir başka çalışmaya da sonraki makalede yer vereceğim.