Koronavirüs salgını, aylarla ifade edilecek kısacık zaman içinde alışkanlıklarımızı, günlük yaşamımızı baştan aşağı değiştirdi.
Zorunlu karantina nedeniyle evlere hapsolunca, özellikle hizmetler sektöründe ofisler evlere taşındı.
Uzaktan çalışma yöntemi zaten gittikçe daha çok alanda kendini gösteriyordu, kriz bu süreci akıl biçimde hızlandırdı.
Normal hayata dönsek bile kalabalık ortamlarda yayıldığı ortaya çıkan virüsün henüz nasıl bir evrim geçireceğini bilmediğimiz gibi bu ve benzeri virüslerin önümüzdeki günlerde yaratacağı tehlikelerin boyutunu da kestirmek olanaksız.
Bu nedenle, her sabah toplu taşıma araçlarına balık istifi doluşup, evlerden ofislere gitme, akşam aynı biçimde evlere dönme alışkanlığı gittikçe artan biçimde sorgulanmaya başlanacak.
Sadece sağlık kaygısı değil, trafikte öldürülen onca zaman, stresin iş verimliliğine etkisi hesaplandığında eskiye dönüşün bundan böyle eski ivmesini yakalaması hem zor hem de mantıksız.
Bu durumda nelerin değişeceğini ön görmek zor değil.
Ofis ve benzeri çalışma mekanları azalırken, evlerin en azından bir bölümü ofislere dönüşecek.
Bu değişim süreci mimariyi, inşaat sektörünü etkileyecek.
Sadece bu da değil. İşlerin uzaktan da yapılabildiği sektörlerde; ofislerin kiraları, dekorasyonu, temizliği, güvenliği, bakımı, elektrik/su vb. gibi daha pek çok alana yapılan harcamalar ve bu harcamaların üretilen işin maliyetine etkileri iyice sorgulanır hale gelecek.
Ofis çalışanlarıyla dolup taşan lokantaların da artık eski günlerine dönmeleri bir yana sosyal mesafeyi koruma kaygısıyla daha bugünden oturma, servis yapma biçimlerini değiştirmek zorunda kalmaları bile yaşanmakta olan hızlandırılmış değişimin habercisi değil mi?
Artık her sabah işe gitmeyecek bir çalışan; giyinmek, makyaj yapmak, tıraş olmak gibi bugüne kadar onca zamanını alan (çalan) pek çok şeyi yapmak zorunda kalmayacak.
Her gün ofise gitmeyecekseniz, onca takım elbisenin, aksesuarın, kravatın, ayakkabının ne gereği var?
Uzaktan çalışma veya şimdilik ortaya çıkan şekliyle işi eve taşıma bazı alışkanlıkları değiştirip, o alışkanlıklardan beslenen sektörlerin önemini azaltırken bazı sektörler yükselişe geçecek.
Dijital platformların, sosyal medya mecralarının evlere kapanmak zorunda kalan insanların hayatını nasıl doldurduğunu söylemeye gerek yok.
Çok değil, on yıl önce hayal edilmeyecek kimi teknolojik gelişmelerin, yazılımların, uygulamaların bugün hayatımızdaki yeri ve önemi ortada..
Devlet başkanları dün binlerce kilometre yol kat edip bir araya geldikleri zirveleri artık video konferans yöntemiyle gerçekleştiriyorlar.
Dünyanın en büyük şirketleri milyarlarca dolarlık anlaşmaları artık birbirlerini ekranlardan kutlayarak uzaktan imzalıyorlar.
2010 Ocak ayında doğan whatsapp ve onu yıllar içinde takip eden nice benzer uygulamanın günlük yaşamımızı nasıl değiştirdiği, kapladıkları alanın büyüklüğü ortada..
Görüntülü konuşmadan belge transferine, fotoğraf ve video paylaşımına olanak sağlayan üstelik bunu zaman ve mekan kavramı olmadan her yer ve zamanda yapabilme imkanı..
Fiziki temasın riskleri nedeniyle salgın dönemi yapılması olanaksız hale gelen kapalı salon toplantıları, bilimsel konferanslar 3 ay önce adını duymadığımız zoom adlı uygulamanın da katkısıyla artık sanal ortamda yapılıyor.
Uygulama sayesinde yapılan bir toplantıya ücretsiz olarak katılabiliyor, söyleyecek sözü olanlar bunun bir adım ötesine geçip kendi toplantılarını, konferanslarını sanal ortamda düzenleyebiliyorlar.
Düne kadar çocukların eğlenme amacıyla edinmeye çalıştığı tablet veya akıllı telefonlar bugün zorunlu olarak tatil edilen okulların yerini alan uzaktan eğitimin en önemli gereksinimleri..
Şirket yöneticileri çalışan ekiple toplantılarını artık aynı masa etrafında toplanmak yerine zamana bağlı olmadan yine zoom ve benzeri uygulamalar sayesinde diledikleri an gerçekleştiriyorlar.
Belirlenen bir kentte aynı çatı altında toplanarak gerçekleştirilen yönetim, bayi toplantılarını bir düşünün? Kriz sona erdiğinde bile düne kadar olağan saydığımız nice etkinlik yakın zamanda bize zaman ve kaynak israfından başka işe yaramayan demode işler olarak görünmeye başlayacak..
Toplantıların yapıldığı otelleri, salonlara ödenen ücretleri, katılımcıların oraya gelmesi için harcanan zamanı ve ayrılan bütçeleri bir düşünün..
Verdiğim ve bugünlerde çoğumuzun artık hayatına giren ve bir daha da çıkması olanaksız birkaç basit sanal gelişme bile yakın zamanda iş hayatı ve ona bağlı nice alışkanlığın nasıl değişeceğini görmemiz açısından çok şey ifade ediyor..
Ve bu değişimden olumsuz gelişecek sektörler, anlamsız hale gelecek nice iş kolu, bu alanlarda çalışan milyonlarca insanın işini kaybetme tehlikesi..
Çoğu hayatı olumsuz etkileyecek ama kaçınılması imkansız gelişmelerle ilgili düşüncelerim de bir sonraki makale konusu olsun..