Harun Arslan
Köşe Yazarı
Harun Arslan
 

Dünden Bugüne.... “Arapça Tabelalar”

Geçen dönem Büyükşehir Belediye seçimlerinden sonra yaşadığımızın yine aynısını yaşıyoruz. Yine Belediyenin ilk icraatı kaldırım işgallerini engellemek. Şimdi yine geçmiş dönemde ki gibi ikinci icraatı Arapça tabelaları kaldırtmak.   Geçtiğimiz dönem her iki konuda da başarısız olunduğunu ve sonradan vaz geçildiği gerçeğini söylemeliyiz.   Önce Suriye’de ki iç savaş öncesine gidelim. Suriye’deki iç savaş başlamadan önce, yurtdışından Mersin’e turist olarak sadece Suriyeliler gelirdi. Yıllardır Amerika, Afrika, Uzak Doğu’ya turist getirmek için yapılan sayısız, faydasız fuar gezileri (!) bir sonuç vermemişti;  yanlış turizm politikası Mersin’i tüm zenginliklerine rağmen Türkiye’nin turizmde en geri kenti yapmıştı. Mersin turizm dinamikleri bir şey yapmamalarına rağmen, özellikle Suriyeliler Mersin’i geç de olsa keşfettiler. Suriye’den Mersin’e 4 -5 yıl ciddi bir turizm hareketi oldu; bu iç savaşın başlamasına kadar sürdü. Otellerde kaldılar, restoranlarda yemek yediler ve bol bol alışveriş yaptılar.   Bu dönemde birçok işyeri Arapça tabelalar astı. Birçok mağaza vitrinlerine Arapça yazılar koydu. Herkes Arap turistleri bekliyordu. Tabelalardan ayrı yol kenarlarına Arapça bez afişler asıldı. Bunlara hiç kimse sesini çıkarmadı. Hatta destekledi; çünkü tabela para getiriyordu.   Yine geçtiğimiz dönem Mersin’de çeşitli oluşumlar Arapça tabelalara karşı olumsuz bir kampanya başlattılar. Büyükşehir Belediyesi de bunun etkisinde kalarak yasaklama yönüne gitti.   Acaba Suriye iç savaşı öncesinde ses çıkarılmayan tabelalara şimdi karşı çıkılmasını nasıl yorumlayabiliriz?   Arapça tabelalar Mersin’de dilde, dinde, mezhepte, ırkta bugüne kadar gösterilen barış, hoşgörü ve karşılıklı kabullenmenin çok değerli bir ifadesidir. Son olarak bir önemli şey daha: Türkçe savunması adına Arapça tabelalara dönük bu tepkiler, şehrin neredeyse her iki tabeladan birinde yer alan İngilizce, Fransızca, İspanyolca benzeri sözcükler için gösterilmedi. Özellikle Forum ve Marina çevresinde bir dolaşın bakalım, kaç Türkçe mağaza adı vardır? Elbette Türkçemizi temiz, düzgün ve anlaşılır biçimde kullanacağız; ama bu küresel çağda ve özellikle turizmi de içine alan çalışma hayatında tabelalarda ki bu dil sorununu anlamak mümkün değil.   Bir de Çeşmeli sahiline gidin. Burada da Rusça tabelaları göreceksiniz. Olmayan turizmimize en azından burada ki sahil sitelerinde daire satın alarak katkı da bulunan Ruslara karşı ne yapalım. Rusça tabelalar da yasaklansın mı.   Böyle küçük hesaplarla yanlış çıkışlar yerine, Mersin’e yakışır bir dil, Mersinliye yakışır bir hoşgörü ortamı yaratmalıyız. Mersin artık bu tür küçük olayları aşmalı.   HARUN ARSLAN....... 24 Temmuz 2019      
Ekleme Tarihi: 24 Temmuz 2019 - Çarşamba

Dünden Bugüne.... “Arapça Tabelalar”

Geçen dönem Büyükşehir Belediye seçimlerinden sonra yaşadığımızın yine aynısını yaşıyoruz.

Yine Belediyenin ilk icraatı kaldırım işgallerini engellemek.

Şimdi yine geçmiş dönemde ki gibi ikinci icraatı Arapça tabelaları kaldırtmak.

 

Geçtiğimiz dönem her iki konuda da başarısız olunduğunu ve sonradan vaz geçildiği gerçeğini söylemeliyiz.

 

Önce Suriye’de ki iç savaş öncesine gidelim.

Suriye’deki iç savaş başlamadan önce, yurtdışından Mersin’e turist olarak sadece Suriyeliler gelirdi. Yıllardır Amerika, Afrika, Uzak Doğu’ya turist getirmek için yapılan sayısız, faydasız fuar gezileri (!) bir sonuç vermemişti;  yanlış turizm politikası Mersin’i tüm zenginliklerine rağmen Türkiye’nin turizmde en geri kenti yapmıştı.

Mersin turizm dinamikleri bir şey yapmamalarına rağmen, özellikle Suriyeliler Mersin’i geç de olsa keşfettiler. Suriye’den Mersin’e 4 -5 yıl ciddi bir turizm hareketi oldu; bu iç savaşın başlamasına kadar sürdü.

Otellerde kaldılar, restoranlarda yemek yediler ve bol bol alışveriş yaptılar.

 

Bu dönemde birçok işyeri Arapça tabelalar astı. Birçok mağaza vitrinlerine Arapça yazılar koydu.

Herkes Arap turistleri bekliyordu. Tabelalardan ayrı yol kenarlarına Arapça bez afişler asıldı. Bunlara hiç kimse sesini çıkarmadı. Hatta destekledi; çünkü tabela para getiriyordu.

 

Yine geçtiğimiz dönem Mersin’de çeşitli oluşumlar Arapça tabelalara karşı olumsuz bir kampanya başlattılar. Büyükşehir Belediyesi de bunun etkisinde kalarak yasaklama yönüne gitti.

 

Acaba Suriye iç savaşı öncesinde ses çıkarılmayan tabelalara şimdi karşı çıkılmasını nasıl yorumlayabiliriz?

 

Arapça tabelalar Mersin’de dilde, dinde, mezhepte, ırkta bugüne kadar gösterilen barış, hoşgörü ve karşılıklı kabullenmenin çok değerli bir ifadesidir.

Son olarak bir önemli şey daha: Türkçe savunması adına Arapça tabelalara dönük bu tepkiler, şehrin neredeyse her iki tabeladan birinde yer alan İngilizce, Fransızca, İspanyolca benzeri sözcükler için gösterilmedi.

Özellikle Forum ve Marina çevresinde bir dolaşın bakalım, kaç Türkçe mağaza adı vardır? Elbette Türkçemizi temiz, düzgün ve anlaşılır biçimde kullanacağız; ama bu küresel çağda ve özellikle turizmi de içine alan çalışma hayatında tabelalarda ki bu dil sorununu anlamak mümkün değil.

 

Bir de Çeşmeli sahiline gidin. Burada da Rusça tabelaları göreceksiniz.

Olmayan turizmimize en azından burada ki sahil sitelerinde daire satın alarak katkı da bulunan Ruslara karşı ne yapalım. Rusça tabelalar da yasaklansın mı.

 

Böyle küçük hesaplarla yanlış çıkışlar yerine, Mersin’e yakışır bir dil, Mersinliye yakışır bir hoşgörü ortamı yaratmalıyız.

Mersin artık bu tür küçük olayları aşmalı.

 

HARUN ARSLAN....... 24 Temmuz 2019

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.