Geçtiğimiz hafta, tam da Suriye’deki olayların hemen ertesinde, daha gelişmeler sıcaklığını ve ciddiyetini taşırken, bir toplantı için önemli Rus yetkililer Mersin’de idiler. *Kamu Kurumları İle İlişkileri ve Uluslararası İşbirliği Yönetici Direktörü Aleksei Frolov, *Akkuyu Nükleer A.Ş Genel Müdür Birinci Yardımcısı Yapı İşleri Direktörü Sergei Butskikh, *Rosatom Dünyası Sektörel Gazete Baş Editörü Yulia Gileva, ve yanlarında kalabalık bir ekiple Akkuyu Medya Semineri programını gerçekleştirdiler.   Nükleer, Akkuyu  ve santralin bugünkü durumuyla ilgili  ayrıntılı bilgiler verdiler. Tesisin güvenliği, sağlamlığı, inşaat süreci konusunda birçok olumlu, belli soruları ve endişeleri giderici bilgiler verdiler; ama  artık siyasallaşmış  sığ bir çevreci anlayış içerisinde süren bu atmosferde,  tüm pozitif olgular ve bilgiler mevcut çarpık algıyı etkilemeyecektir..   İlginçtir; bu önemli toplantı ve Rus yetkililerin Mersin’e adeta bir çıkarma yapmaları, öncekiler gibi, yani geleneksel çevreci(!) mahalle baskısı ile pek duyurulmadı; basında da yeterince haber olarak geçmedi.   *                *                *   Firma her zaman olduğu üzere şeffaflık gösteriyor. Nitekim, seminerde herkes istediği soruyu sorabildi ve her soru cevaplandırıldı.   Seminerde bilgilendirildiğimiz bazı önemli noktalar şunlar:   * Bu proje, Rus – Türk ilişkileri tarihinde en büyük projedir. * Akkuyu Nükleer Güç Santrali, Rusya Federasyonu ile Türkiye Cumhuriyeti arasında 12 Mayıs 2010 tarihinde imzalanan hükümetler arası anlaşmaya istinaden Rosatom Devlet Kuruluşu tarafından inşa edilmektedir. * Rosatom 70 yılı aşkın deneyimiyle küresel nükleer enerji pazarının lideridir. Bünyesinde 300 den fazla şirket ve 250 bin çalışanı vardır. * 12 ülkede 36 güç ünitesinin inşaatı Rosatom tarafından şu anda sürdürülmektedir. * İşletmeye alındıktan sonra yılda 35 milyar kwh üretmesi planlanmaktadır. Bu miktar İstanbul’un yıllık elektrik ihtiyacının 90 ını karşılamaktadır. * Akkuyu NGS inşaat projesinin 100’ü Rusya tarafından finanse edilmektedir. * Nükleer Santral inşaatında çalışacak Türk öğrenciler Rusya Ulusal Nükleer Araştırmalar Üniversitesi’nde eğitim almaktalar. * Tam kapasite inşaat sürerken 10 bin kişi istihdam edilecektir. * Santral,9 şiddetinde depreme, tsunamiye, uçak çarpmasına dayanıklıdır. * Türkiye enerjide 75 dışa bağımlıdır. Avrupa’da dışa bağımlılık ortalaması ise 50…   Türkiye- Rusya ilişkilerinde Nükleer Santral projesinin ve Mersin’in ne kadar önemli olduğu ortadadır. Türkiye – Rusya ilişkilerinin hassas olduğu bir dönemde, böyle bir seminerin yapılması ve önemli Rus yetkililerin gelmesi karşısında Mersin basınının genel ilgisizliği çok ilginç bir nottur.  En azından, ülkemiz ve yaşadığımız kent bu ölçüde önemli bir enerji yatırımıyla ilgili doğrudan bilgilenme, özellikle tartışılan bazı ayrıntılarda sorular sorma imkânı varken, böylesi bir kayıtsızlık, bırakın kent ve ülke sorumluluğunu, meslekî açıdan nasıl izah edilecektir! Gündelik siyaset malzemesi halinde kör bir inatla kamuoyunu meşgul eden ve defalarca cevaplanmış güya çevreci tepkileri manşetlere taşıyanlar, doğrudan bilgilenme, soru sorma ve diyalog kurma imkânına ilgisiz kalıyorlar. Öyle ya; bilginin değil algının, gerçeğin değil sloganların, konuşmanın değil konuşturmamanın peşinde bir zihniyet için “Medya Semineri “ ne ifade eder! Biz yine de bu çok yararlı, açıklayıcı, bilgilendirici, müzakereye açık seminerin katılanlar açısından çok tatmin edici olduğunu not edelim. Hayat ve hakikat kendi yolunda yürüyecektir; yürümektedir.   HARUN ARSLAN.....12 Şubat 2020