“Mersin’de siyaset” deyince iktidar partisi, ana muhalefet partisi ve diğer muhalefet partileri, yöneticileri ve milletvekilleri akla gelir. Gerçekçi bakarsak, asıl yaptırım gücü  iktidar partisi yöneticilerinde ve özellikle iktidar partisi milletvekillerindedir. Ana muhalefet ve diğer muhalefet partileri ise genel olarak her şeyi eleştirirler ve bunlar da dikkate alınmaz, gerekiyorsa  hemen bir karşı savunmaya gidilir. Politikacıların kendi seçmenleri bağlamında sorumlu oldukları kentle doğrudan ilgili konularda özel bir çalışma yaptıklarına ise çok nadir rastlanır; seçmenlerin özel sorunlarıyla ilgileri ise, ilgili seçmenin politik referanslarıyla doğru orantılıdır. Kente hizmet odaklı ciddi konularda ise politik farklılık öne çıkar; atılan adımların kente faydası değil, politik faydası dikkate alınır. Aslında doğru olan, halkın istediği ve arzu edilen,  Mersin’in sorunlarında tüm milletvekillerinin ve siyasilerin birleşip Mersin için ortak çalışmalarıdır. *                     *                     * Daha somut konuşmak istersek: İktidar milletvekillerinin fazla seslerini duymayız; Mecliste de konuşmaları önerge vermeleri, kanun teklifinde bulunmaları gibi  çalışmaları pek yoktur. Seçimlere belli bir süre kala ortalıkta görülmeye ve ” çalışmaya” başlarlar! Onların çalışması nasıl mıdır? Artık bıkkınlık veren, inandırıcılıktan uzak şablonlar… Halkın arasında dolaşma, esnaf gezisi yapma ve resmi kurumları ziyaret!. Seçimler öncesinde her gün bu ziyaretlerden haber ve fotoğrafları görürsünüz. Sonuçta bu ziyaretlerin karşıdakini meşgul etme ve kendini tatmin etmeden öteye gitmediği, kimsenin anlamak istemediği bir gerçektir. Bu Mersin dolaşmaları, bu dönemde verilen demeçler, yapılan görüşmeler, yaşanan olaylar hep basının gündemindedir, haber yapılır. Siyasiler bunun kendileri için bir artı puan sağlayacağını, kendilerini daha çok tanıttıklarını, partilerini güçlendirdiklerini  ve en önemlisi gelecek dönem yine aynı yere seçileceklerini sanırlar. Maalesef öyle değildir. Zaten faydasız olan bu klasik dolaşmalar bazen de bir yanlış hareketle, bir yanlış beyanatla onlara ve partilerine zarar verebilir. Neredeyse ”keşke hiç çalışma yapmasaydık, kendimizi göstermeseydik, sessiz köşemizde kalsaydık” derler.   Muhalefet siyasetçilerine gelince, onlar da iktidar siyasetçilerini takip ederler; varsa hatalarını bulup eleştirirler. Çalışmaları hata arama, hata uydurma ve eleştirmeden öteye gitmez.   Seçmenler de artık siyasetçilerden ümitlerini kestiklerinden sessiz kalırlar. Mersinliler; * Havalimanı ve  Akdeniz Sahil Yolu niçin bitmez? * Kazanlı Turizm Projesine neden başlanmaz? *Hızlı Tren neden Mersin’e gelmez?  *Deniz yolu taşımacılığı hangi nedenle gerçekleşmez? … gibi Mersin’in ekonomisine katkı verecek, istihdam sağlayacak, tüm kenti zenginleştirecek projeler neden tamamlanmaz, çalışma yapılmaz? Sorularını unutmuştur; sormazlar.   Artık siyasetçiler anlamsız, yalnızca gösterişe dayalı esnaf gezisi ve ziyaret odaklı seçim çalışmalarından vazgeçmelidirler. Yaratıcı, insanları etkileyici, kente katkı sağlayıcı yeni bir dönemde, yeni bir anlayışla, yeni çağa ayak uyduracak bir farklı çalışma yapmalıdırlar. Kenti, kent insanını geliştirecek, politikaya seviye kazandıracak bir söylem ve ilişkiler ağı oluşmalıdır. Bütün teşkilat, bütün politik oyuncular çağın gerektirdiği bilgi, bilinç ve donanımla yalnızca seçim döneminde değil, her zaman güncel ve genel sorunları konuşmalı, tartışmalı, gündem oluşturmalı ve çözüm kovalamalıdır. Artık genç kuşaklar başta olmak üzere, neredeyse bütün seçmen kuşağı hemen her gün gelişiyor, izliyor, kendilerince sorunları konuşuyor, çözüm arıyor. Politika esnafı bu derin değişimi yakalayamaz, vizyon geliştiremezse, kitlelerin siyasete ilgileri giderek körelecektir. Bu ilgiyi saçma sapan algı çalışmalarıyla, kutuplaştırıcı söylemlerle, sosyal mecralarda yalan yanlış haberlerle nereye kadar canlı tutabilirsiniz? Mesela Mersin’de bütün partilerin bir ortak platformda konuşabileceği, güç birliği yaparak çözüme varabileceği bir sorunu yok mudur? Ya da tek başına bir partinin kent sorunları bağlamında bir yayını, eğitim ve bilgilendirme çalışması, parti içi bir atölye faaliyeti olmaz mı? Zaman değişiyor, teknoloji ve bilişim dünyası değişiyor, kuşaklar ve hayat değişiyor; ama bizde özellikle de taşra zihniyetli politika değişmiyor!   Umarım Mersin siyasetçileri artık hiç bir faydası olmayan bu kasaba usulü  siyaset yapmayı bırakırlar; seçmen nezdinde inandırıcılıktan, içtenlikten uzak bu yapmacık oyun artık biter ve hemen her düzeyde çağdaş, seviyeli, pratik fayda sağlayan bir siyaset tarzı gelişir… ve en azından Mersin’in yıllardır bitmeyen  projelerine, diğer  hizmet açıklarına odaklanmak mümkün olur. Çevre Büyükşehirlerin yıllar öncesi çözüme ulaşan sayısız sorunlarını, mesela toplu taşıma gibi artık Mersin’de hepimizi utandıran ilkel kent içi ulaşım ve trafik sorunu ele alınabilir! Boş umut mu? Siyaset esnafının derdi olmaz mı? Ne dersiniz?   HARUN ARSLAN.....25 Ağustos 2021