Kılıçdaroğlu’ nun sahaya inme kararı ardından eskilerin deyimiyle CHP’ nin seçim sathı mailine girdiği anlaşılıyor…
Başlatılması kararlaştırılan mitingler bunun ilk yansıması ve 4 Aralık 2021 günü belli ki Mersin yapılacak seçimlerin startının verileceği ilk kent olacak..
Daha miting yapılmadı ama kavga erken başladı…
Önce Cumhur ittifakında yer alan MHP’ nin lideri Bahçeli; "CHP Genel Başkanı nereye giderse gitsin, milli nefesimiz hep ensesinde olacaktır" cümlesiyle tansiyonu yüksek siyasi atmosferi biraz daha gerdi..
Ardından Mersin Valisi, CHP’ nin miting alanı olarak belirlediği Cumhuriyet Meydanının verilmeyeceğini, yer olarak eski Tevfik Sırrı Gür stadı yanındaki alanını gösterdi…
CHP’ liler, kendilerine kapatılan Cumhuriyet meydanının 17 Eylül 2021 günü Erdoğan’ a aynı Valilik kararıyla açık olduğunu, meydan mitinglere kapalıysa tüm siyasilere yasağın uygulanması gerektiğini savundular ki bu tezde çok ta haksız sayılmazlar…
Tartışmalar arasında Mersin BŞ belediye başkanı Seçer’ in dile getirdiği bir iddia üzerinde fazla durulmadı…
Seçer’ e bakılırsa ‘Valiliğin mitinglere kapattığı Cumhuriyet Meydanı aslında Mersin Büyükşehir Belediyesinin malı…’
Bakın, bu iddia gerçeğe çok yakın…
Nasıl mı?
1938’ de Vali Konağı, 1946’ da Halkevi merkezinin açılmasıyla cazibe merkezi haline gelen bölge, 2004’ te dönemin BŞ başkanı Macit Özcan’ ın hazırlattığı projeyle meydana dönüşünceye kadar Taş bina ile Çamlıbel’ i birbirine bağlayan yol ile meydan değil trafiğin işlediği bir bulvardı…
Bulvarın iki yanındaki ağaçlar bir gecenin içinde yok edildi, Gümrük Meydanından başlayıp Ortodoks Kilisesine uzanan Atatürk Caddesinin bir bölümü araç geçişlerine kapatılırken Halkevi önündeki yol genişletilen alana katıldı…
Ortaya çıkan meydanın BŞ’ e ait olma olasılığı hayli yüksek…
Cumhuriyet meydanı bugünkü haliyle çok yeni ancak Atatürk heykelinin 1944’ te o günkü adıyla Halkevi binasının (Kültür Merkezi) önüne koyulduğu günden beri tüm resmi törenlerin yapıldığı, yerli yabancıların mutlaka ziyaret edip çelenk ve çiçek bıraktığı anıtın merkezi konumunda…
Bir başka ifadeyle İstanbul için Taksim, Ankara için ulus meydanları ne ise Mersin için de Cumhuriyet meydanı aynı anlamı taşıyor…
Peki, 1944’ te Atatürk heykeli ile yaratılan çekim merkezine kadar Mersin resmigeçit, açık hava toplantıları, siyasi toplantı ve miting anlamında kamusal etkinlikleri nerede yapıyordu?
150 yıl öncesinin balıkçı köyünden doğan genç bir kentte sorunun yanıtına ışık tutacak izleri takip etmek zor değil…
Örneğin, Nafia Vekili Hallaçyan’ ın hazırlattığı ilk liman projesinin hayata geçirileceği müjdesini vermek üzere 1910 yılında Mersin’ e gelen, Hallaçyan sonrası Nafia Vekili Cavid Bey toplanan heyecanlı kalabalığa Gümrük Meydanının kuzey doğu köşesinde yer alan iki katlı Belediye binasının balkonundan hitap ediyor…
Gümrük Meydanı, önünde uzanan iskelesi, etrafındaki kamu binaları yanında konumu itibariyle de uzun süre Mersin’ in özgül ağırlık merkezi konumunda…
Buna rağmen resmigeçitler burada değil, sonradan Belediye’ nin de yer alacağı Uray Caddesi üzerindeki Hükümet Konağı önünde yapılıyor…
19 Mayıs gibi özel gösterilerin yer aldığı etkinlikler içinse sonradan doğusunda lisenin yapılacağı (bugünkü Tevfik Sırrı Gür lisesi) dönemin futbol stadı tercih ediliyor…
Siyasi etkinliklere gelince…
Çok partili döneme geçilen 1946’ dan itibaren 1990’ların sonunda özellikle de Kürtlerin ağırlıkta olduğu mitingler için gösterilmeye başlanan Tırmıl ve Metropol (yıkılan Çukurova fabrikasının yeri) gibi alanlar dışında Cumhuriyet Meydanı kent siyasi tarihine damgasını vuruyor…
Örneğin Karaoğlan fırtınasının estiği 1973 ve 1977 seçimleri öncesi Ecevit’ in mahşeri kalabalıklara seslendiği mitingler…
CHP liderinin 28 Mayıs 1977 Mersin mitingini ertesi günü yayınlanan gazeteler manzarayı “Cumhuriyet meydanı denize taştı, Mersin’ den Adana’ ya insan seli akıyordu” başlıklarıyla yansıtıyorlardı okurlarına…
Bir başka tablo 1950’ de gerçekleştirilen Demokrat Parti kongresi vesilesiyle Mersin’ e gelen Menderes’ i görmek için toplanan tarifi imkânsız kalabalıklardı…
Mayıs ayında yapılacağı açıklanan seçimler arifesinde 26 Şubat 1950 günü bugünkü Taş Bina’ nın alt katında yer alan Akkahve yıkılıyordu adeta…
1947’ de Kurum sinemasında düzenlenen çekingen partililerin toplandığı il kongresinden çok farklı bir hava hâkimdi salona…
Nasıl olmasın?
4 yıl içinde Demokrat Parti, il başkanı Hamdi Ongun’ un kongre açılışında yaptığı konuşmada belirteceği gibi il düzeyinde 72 bin üyeye ulaşmış bulunuyordu…
Seçmen sayısının 150 bin civarında olduğu düşünülürse, her iki seçmenden birinin DP’ ye kayıtlı olması söz konusu edilebilir..
Bunlardan çıkarılacak hisseye gelince…
Bugün Kılıçdaroğlu’ nun katılacağı miting için sudan gerekçelerle Cumhuriyet Meydanını kapatan Mersin Valiliğinin tutumu dilerim son olur ama ilk değil…
1946’ da dönemin İçel Valisi Tevfik Sırrı Gür’ ün Celal Bayar’ ı Cumhuriyet alanında yeni açılan Atatürk Heykeli önünde konuşturmama öyküsü var ki, başlı başına bir makaleyi hak ediyor…
Bir sonraki makale konusu, ‘Bayar’ ı konuşturmayan tek parti Valisi’ olsun…