Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Plastik Atık

‘Çevre kirlenmesinin kaynağı ruhsal kirlenmedir’     Bu kez kötü haber Giresun’dan geldi. Bir madenci şirketinin atık barajı yıkıldı. Çevreye 4 bin 500 tondan fazla kimyasal atık yayıldı. Şirkete hemen en üst seviyeden ceza kesildi (12 milyon lira) ve belgesi iptal edildi. Ancak çevreye, toprağa, suya verilen zarar geri gelmez. Bunun gibi felaketler dünyada ve ülkemizde sürekli yaşanmaktadır. Çevre felaketleri insan soyunu tehlikeye atıyor ve geleceğini elinden alıyor. Buna rağmen ekonomik gerekçeler ekolojiyi bozmaya devam ediyor.   Ekonomi mi ekoloji mi ikilemi insanlığı sınamaya devam ediyor. Fakat küresel ısınma ve çevre felaketleri dünya devletlerini radikal önlemler almaya zorluyor. Karbon emisyonlarını önce azaltmak sonra da kademeli olarak 2050 yılına değin sıfırlama taahhüdünde bulundu dünya ülkeleri.   Dünyanın büyük ekonomileri aslında çok masum değil. Ekonomik faaliyetler hep çevre sırtında yürüdü. Ve sonunda duvara toslandı diyebiliriz. Günümüzde atmosfere salınan karbonun yarısı Çin kaynaklıdır. Çin dünyanın üretim merkezi olurken, bunu aslında çevre tahribatı ile gerçekleştirmiştir. Ardından ABD ve Avrupa ülkeleri çevreyi en fazla kirleten ülkelerdir.   Maske takmaya başladığımızda, ‘plastik atıklara nur topu gibi bir kardeş geldi’ tespitinde bulunmuştum ki haklı çıktım. Devasa plastik atıklara, şimdilerde maske atığı kardeşlik ediyor. Plastik atık diğer atıklardan biraz ayrışıyor. Gıda, kağıt gibi atıkların çevrede çözülmesi pek sorun yaratmazken, bir plastik atığın doğada çözülmesi yüzlerce yıl almaktadır. Ya da akarsular aracılığıyla okyanuslara akan plastik atıklar, dünyadaki karasal kıtalara ilaveten plastikten bir kıta boyutuna gelecek kadar çoğalmıştır.   Denizlerdeki plastik varlığı, balıklar aracılığıyla besin zincirine de girerek canlıları ve tabii ki insanları da zehirlemeye başlamıştır. Plastik atık üretmede ABD, yıllık kişi başı 130 kilo plastik atıkla başı çekmektedir. ABD’yi 99 kilo kişi başı/yıl plastik atıkla İngiltere takip etmektedir. Üçüncü sırada ise G. Kore gelmektedir.   Çöpteki plastik atıkları geri dönüştürmek için yoğun çabalar da vardır. Türkiye’de çeşitli kanallardan toplanan plastik atıklar 9 ayrı işlemden geçerek, ikinci sınıf plastik haline getirilerek geri dönüştürülüyor. Atıklardaki geri dönüşüm giderek büyüyen bir sektör haline geliyor ve hem ekonomiye hem de çevreye destek veriyor.    Bu bakımdan özellikle plastik hurdanın geri dönüşümü önem kazanıyor. Plastik Sanayicileri Derneği verilerine göre ülkemizdeki plastik atıklar, ‘çekçekliler’ belediyeler ve toplama-ayrıştırma tesisleri aracılığıyla toplanıyor. Türkiye’de bin 400 civarında plastik geri dönüşüm  lisansına sahip firma tarafından yılda 1.1 milyon ton, günde 3 bin ton atık geri dönüştürülüyor.   Tüm plastikler aynı olmadığından hepsi aynı şekilde dönüştürülemiyor. Öyle ki plastik atıklar içerisinde nadiren dönüştürülebilir sınıfında birçok atık da yer almaktadır. Plastik atıklar insan emeğine dayalı bir süreçle ancak toplanabiliyor. Toplanan plastiklerin tamamı geri dönüştürülemezken, dönüşüm sınıfına giren plastiklerde de işlem sırasında yüzde 5’lik bir kayıp oluşuyor.   Plastik atık toplayıcıları insanlardan biraz anlayış ve saygı bekliyor. Bir toplayıcı bu konuda şunları söylüyor: “Biz toplayıcıyız ama bir yandan da insanız. Pis bir iş yaptığımız için bizi dışlamaya çalışıyorlar. Oysa biz dışlanmak istemiyoruz. Çevreye yararlı bir iş yapıyoruz. İşimi severek yapıyorum ve yapmaya devam edeceğim ama çocuklarımın bu işi yapmasını istemem. Onlara yaptığım işle temiz bir gelecek bıraktığımı düşünüyorum.”  
Ekleme Tarihi: 10 Şubat 2022 - Perşembe

Plastik Atık

‘Çevre kirlenmesinin kaynağı ruhsal kirlenmedir’

 

  Bu kez kötü haber Giresun’dan geldi. Bir madenci şirketinin atık barajı yıkıldı. Çevreye 4 bin 500 tondan fazla kimyasal atık yayıldı. Şirkete hemen en üst seviyeden ceza kesildi (12 milyon lira) ve belgesi iptal edildi. Ancak çevreye, toprağa, suya verilen zarar geri gelmez. Bunun gibi felaketler dünyada ve ülkemizde sürekli yaşanmaktadır. Çevre felaketleri insan soyunu tehlikeye atıyor ve geleceğini elinden alıyor. Buna rağmen ekonomik gerekçeler ekolojiyi bozmaya devam ediyor.

  Ekonomi mi ekoloji mi ikilemi insanlığı sınamaya devam ediyor. Fakat küresel ısınma ve çevre felaketleri dünya devletlerini radikal önlemler almaya zorluyor. Karbon emisyonlarını önce azaltmak sonra da kademeli olarak 2050 yılına değin sıfırlama taahhüdünde bulundu dünya ülkeleri.

  Dünyanın büyük ekonomileri aslında çok masum değil. Ekonomik faaliyetler hep çevre sırtında yürüdü. Ve sonunda duvara toslandı diyebiliriz. Günümüzde atmosfere salınan karbonun yarısı Çin kaynaklıdır. Çin dünyanın üretim merkezi olurken, bunu aslında çevre tahribatı ile gerçekleştirmiştir. Ardından ABD ve Avrupa ülkeleri çevreyi en fazla kirleten ülkelerdir.

  Maske takmaya başladığımızda, ‘plastik atıklara nur topu gibi bir kardeş geldi’ tespitinde bulunmuştum ki haklı çıktım. Devasa plastik atıklara, şimdilerde maske atığı kardeşlik ediyor. Plastik atık diğer atıklardan biraz ayrışıyor. Gıda, kağıt gibi atıkların çevrede çözülmesi pek sorun yaratmazken, bir plastik atığın doğada çözülmesi yüzlerce yıl almaktadır. Ya da akarsular aracılığıyla okyanuslara akan plastik atıklar, dünyadaki karasal kıtalara ilaveten plastikten bir kıta boyutuna gelecek kadar çoğalmıştır.

  Denizlerdeki plastik varlığı, balıklar aracılığıyla besin zincirine de girerek canlıları ve tabii ki insanları da zehirlemeye başlamıştır. Plastik atık üretmede ABD, yıllık kişi başı 130 kilo plastik atıkla başı çekmektedir. ABD’yi 99 kilo kişi başı/yıl plastik atıkla İngiltere takip etmektedir. Üçüncü sırada ise G. Kore gelmektedir.

  Çöpteki plastik atıkları geri dönüştürmek için yoğun çabalar da vardır. Türkiye’de çeşitli kanallardan toplanan plastik atıklar 9 ayrı işlemden geçerek, ikinci sınıf plastik haline getirilerek geri dönüştürülüyor. Atıklardaki geri dönüşüm giderek büyüyen bir sektör haline geliyor ve hem ekonomiye hem de çevreye destek veriyor. 

  Bu bakımdan özellikle plastik hurdanın geri dönüşümü önem kazanıyor. Plastik Sanayicileri Derneği verilerine göre ülkemizdeki plastik atıklar, ‘çekçekliler’ belediyeler ve toplama-ayrıştırma tesisleri aracılığıyla toplanıyor. Türkiye’de bin 400 civarında plastik geri dönüşüm  lisansına sahip firma tarafından yılda 1.1 milyon ton, günde 3 bin ton atık geri dönüştürülüyor.

  Tüm plastikler aynı olmadığından hepsi aynı şekilde dönüştürülemiyor. Öyle ki plastik atıklar içerisinde nadiren dönüştürülebilir sınıfında birçok atık da yer almaktadır. Plastik atıklar insan emeğine dayalı bir süreçle ancak toplanabiliyor. Toplanan plastiklerin tamamı geri dönüştürülemezken, dönüşüm sınıfına giren plastiklerde de işlem sırasında yüzde 5’lik bir kayıp oluşuyor.

  Plastik atık toplayıcıları insanlardan biraz anlayış ve saygı bekliyor. Bir toplayıcı bu konuda şunları söylüyor: “Biz toplayıcıyız ama bir yandan da insanız. Pis bir iş yaptığımız için bizi dışlamaya çalışıyorlar. Oysa biz dışlanmak istemiyoruz. Çevreye yararlı bir iş yapıyoruz. İşimi severek yapıyorum ve yapmaya devam edeceğim ama çocuklarımın bu işi yapmasını istemem. Onlara yaptığım işle temiz bir gelecek bıraktığımı düşünüyorum.”

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.