Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Köleci Batı

‘Galip kalanlar, sabır edenlerdir’     Dünyadaki krizlerin derinleşmesi ve Batı’nın saldırgan tavırları yeni savaşların ve hatta bir dünya savaşının işaretleri olarak görülmektedir. Kapitalizmin yayılmacı karakteri emperyalizm, krizlerden beslenir. Krizlerden çıkış daha çok savaşlar aracılığıyla olmuştur. Savaşların kazananı da yine parayı, teknolojiyi elinde tutan zengin ülkelerdir ve onlar bunu yayılmacılık ve nüfuz etmek için kullanmıştır   Batı zenginliği ve bilhassa 19. ve 20. yüzyılda elde ettiği üstünlüğü neye borçludur. Birçok insan bunu demokrasiye ve de sınıfsal mücadeleye bağlar ki haklılık payı mutlaka vardır. Zira sınıfsal mücadele ve hak arayışı, yine çelişkilerin sömürünün ve halk katmanları arasındaki uçurumun zirve yaptığı bu ülkelerde uç vermiştir. Ama asıl neden Batı’nın köleci, sömürgeci geçmişinde yatar. Zenginleşen ve refah düzeyini arttıran Batı, bu durumu kendi ülkeleri içindeki halka, birçok konuda iyileştirme olarak da yansıtmıştır. Yine aynı Batı krize girdiğinde, kendi vatandaşlarına verdiği refahı, sosyal hakları budamaktan geri kalmaz.   Kölecilik, sömürgecilik dendiğinde akla ilk Afrika kıtası gelir. Zira Batı’nın büyük oranda zalimce sömürdüğü, insanlık dışı vahşetler uyguladığı kıta orasıdır. Türkiye son 20 yılda Afrika’daki büyükelçilik sayısını 12’den 44’e çıkardı ve bir ‘Afrika Açılımı’ koydu ortaya. Kısa dönemde ilişkileri üst seviyeye çekti. Afrika’nın kapısı sayılan Libya’ya yardım eli uzattı. Türkiye’nin Afrika’ya yaklaşımı insani temellidir ve kazan-kazan ilkesine dayalıdır. Türkiye’nin aktif politikasından Fransa başta olmak üzere Batı çok rahatsız oldu. Macron her fırsatta Türkiye’yi engellemeye, kötü göstermeye yelteniyor ama başaramıyor. Fransa bugün bile zenginliğini Afrika’daki sömürgelerine borçludur. Öyle ki Fransa’nın Afrika üzerinden yılda 500 milyar dolar kazandığı hesap edilmektedir.   Batı’nın köle ticareti geçmişi kan ve acı doludur. Avrupa, Afrika ve Amerika arasındaki köle ticareti yüzyıllar boyunca milyonlarca Afrikalının köle olarak kıtadan taşınmasına yol açtı. Yer altı ve yer üstü kaynakları sömürmeye ilaveten, köle ticareti 400 yıl sürmüştür. Bu ticaret Batı’ya ucuz iş gücü olarak hizmet vermiş, o ülkelerin kalkınmalarını sağlamıştır. Afrika’dan taşınan insan sayısı tam olarak bilinmezken, bu sayının 30 milyon civarında olduğu varsayılmaktadır.   İngiltere; 16.yüzyıldan itibaren köle ticaretine başladı. 3-3.5 milyon Afrikalı köle ticaretinde kullanıldı. İngiltere’nin bazı sömürgeleri: Amerika, Hindistan, Güney Amerika, Avustralya, Kenya’dır.   İspanya; 16. ve 19. yüzyıllar arası pek çok ülkeyi sömürgeleştirdi. Bazı sömürgeleri: Küba, Porto Riko, Peru,  Ekvator Ginesi, Batı Sahra, Flipinler.   Portekiz; yaklaşık 6 milyon Afrikalıyı Amerika’ya taşıdı. Bazı sömürgeleri: Brezilya, Angola, Mozambik, Gine Bissau.   Fransa; 5 asırlık sömürgeciliğinde 2 milyon Afrikalıyı köle ticaretinde kullandı. Afrika’daki köle ticaret merkezleri: Senegal, Fildişi Sahili, Benin.   Belçika; Afrika’da kanlı bir iz bıraktı. Kongo’da uyguladığı insanlık dışı metotlarla, yaklaşık 10 milyon kişi hayatını kaybetti.   Hollanda; 1 milyon Afrikalıyı köle ticaretinde kullandı. Bazı sömürgeleri: Fildişi Sahili, Gana, Güney Afrika, Angola, Namibya, Senegal.   Dikkat ederseniz Almanya bu liste içinde yer almamakla beraber, Almanların da sömürge başkentleri Tanzanya idi. Almanlar sömürgeciliğe, ulusal birliklerini çok geç sağladıklarından epey geç dahil oldular. Diğer Avrupalılara nazaran kölecilik geçmişleri daha çok Afrika sınırları içinde kaldı. Ülkelerine Afrikalı taşımadılar. Doğu Afrika bölgesinde etkili olan Almanların sömürgecilik faaliyetleri, Tanzanya, Ruanda ve Burundi bölgeleriyle sınırlı kaldı.   Günümüzde Afrika’dan ve dünyanın birçok noktasında göç akınını durdurmak için yoğun çaba harcayan Batılı devletler, yüzyıllar boyunca milyonlarca yerliyi kendi ülkelerine ve diğer sömürgelerine taşımak için birbirileriyle yarıştı.       
Ekleme Tarihi: 04 Nisan 2022 - Pazartesi

Köleci Batı

‘Galip kalanlar, sabır edenlerdir’

 

  Dünyadaki krizlerin derinleşmesi ve Batı’nın saldırgan tavırları yeni savaşların ve hatta bir dünya savaşının işaretleri olarak görülmektedir. Kapitalizmin yayılmacı karakteri emperyalizm, krizlerden beslenir. Krizlerden çıkış daha çok savaşlar aracılığıyla olmuştur. Savaşların kazananı da yine parayı, teknolojiyi elinde tutan zengin ülkelerdir ve onlar bunu yayılmacılık ve nüfuz etmek için kullanmıştır

  Batı zenginliği ve bilhassa 19. ve 20. yüzyılda elde ettiği üstünlüğü neye borçludur. Birçok insan bunu demokrasiye ve de sınıfsal mücadeleye bağlar ki haklılık payı mutlaka vardır. Zira sınıfsal mücadele ve hak arayışı, yine çelişkilerin sömürünün ve halk katmanları arasındaki uçurumun zirve yaptığı bu ülkelerde uç vermiştir. Ama asıl neden Batı’nın köleci, sömürgeci geçmişinde yatar. Zenginleşen ve refah düzeyini arttıran Batı, bu durumu kendi ülkeleri içindeki halka, birçok konuda iyileştirme olarak da yansıtmıştır. Yine aynı Batı krize girdiğinde, kendi vatandaşlarına verdiği refahı, sosyal hakları budamaktan geri kalmaz.

  Kölecilik, sömürgecilik dendiğinde akla ilk Afrika kıtası gelir. Zira Batı’nın büyük oranda zalimce sömürdüğü, insanlık dışı vahşetler uyguladığı kıta orasıdır. Türkiye son 20 yılda Afrika’daki büyükelçilik sayısını 12’den 44’e çıkardı ve bir ‘Afrika Açılımı’ koydu ortaya. Kısa dönemde ilişkileri üst seviyeye çekti. Afrika’nın kapısı sayılan Libya’ya yardım eli uzattı. Türkiye’nin Afrika’ya yaklaşımı insani temellidir ve kazan-kazan ilkesine dayalıdır. Türkiye’nin aktif politikasından Fransa başta olmak üzere Batı çok rahatsız oldu. Macron her fırsatta Türkiye’yi engellemeye, kötü göstermeye yelteniyor ama başaramıyor. Fransa bugün bile zenginliğini Afrika’daki sömürgelerine borçludur. Öyle ki Fransa’nın Afrika üzerinden yılda 500 milyar dolar kazandığı hesap edilmektedir.

  Batı’nın köle ticareti geçmişi kan ve acı doludur. Avrupa, Afrika ve Amerika arasındaki köle ticareti yüzyıllar boyunca milyonlarca Afrikalının köle olarak kıtadan taşınmasına yol açtı. Yer altı ve yer üstü kaynakları sömürmeye ilaveten, köle ticareti 400 yıl sürmüştür. Bu ticaret Batı’ya ucuz iş gücü olarak hizmet vermiş, o ülkelerin kalkınmalarını sağlamıştır. Afrika’dan taşınan insan sayısı tam olarak bilinmezken, bu sayının 30 milyon civarında olduğu varsayılmaktadır.

  İngiltere; 16.yüzyıldan itibaren köle ticaretine başladı. 3-3.5 milyon Afrikalı köle ticaretinde kullanıldı. İngiltere’nin bazı sömürgeleri: Amerika, Hindistan, Güney Amerika, Avustralya, Kenya’dır.

  İspanya; 16. ve 19. yüzyıllar arası pek çok ülkeyi sömürgeleştirdi. Bazı sömürgeleri: Küba, Porto Riko, Peru,  Ekvator Ginesi, Batı Sahra, Flipinler.

  Portekiz; yaklaşık 6 milyon Afrikalıyı Amerika’ya taşıdı. Bazı sömürgeleri: Brezilya, Angola, Mozambik, Gine Bissau.

  Fransa; 5 asırlık sömürgeciliğinde 2 milyon Afrikalıyı köle ticaretinde kullandı. Afrika’daki köle ticaret merkezleri: Senegal, Fildişi Sahili, Benin.

  Belçika; Afrika’da kanlı bir iz bıraktı. Kongo’da uyguladığı insanlık dışı metotlarla, yaklaşık 10 milyon kişi hayatını kaybetti.

  Hollanda; 1 milyon Afrikalıyı köle ticaretinde kullandı. Bazı sömürgeleri: Fildişi Sahili, Gana, Güney Afrika, Angola, Namibya, Senegal.

  Dikkat ederseniz Almanya bu liste içinde yer almamakla beraber, Almanların da sömürge başkentleri Tanzanya idi. Almanlar sömürgeciliğe, ulusal birliklerini çok geç sağladıklarından epey geç dahil oldular. Diğer Avrupalılara nazaran kölecilik geçmişleri daha çok Afrika sınırları içinde kaldı. Ülkelerine Afrikalı taşımadılar. Doğu Afrika bölgesinde etkili olan Almanların sömürgecilik faaliyetleri, Tanzanya, Ruanda ve Burundi bölgeleriyle sınırlı kaldı.

  Günümüzde Afrika’dan ve dünyanın birçok noktasında göç akınını durdurmak için yoğun çaba harcayan Batılı devletler, yüzyıllar boyunca milyonlarca yerliyi kendi ülkelerine ve diğer sömürgelerine taşımak için birbirileriyle yarıştı.       

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.