(Nafıa Encümeni' nin liman hakkındaki mali analizi)
Mersin limanının inşa edilmesi hakkında imzalanan sözleşmenin TBMM' de kapsamlı biçimde müzakere edilmeye başlandığı 14 Nisan 1924 günü genel kurulda yaşananları ele alırken 5. bölümü özellikle Nafıa Encümen raporuna ayırdım..
Mersin limanının stratejik önemini vurgularken, açık rüzgarlara karşı korunaksız olması nedeniyle yapım maliyetinin büyük paralar tutacağı, Fransız Gronblad dışında projeye talipli çıkmadığı, Osmanlı İmparatorluğu ile müttefik olmalarına rağmen Almanların, Bağdat demiryolu hattına entegre olacak liman yapmayı düşünmüşlerse de inşaatın güç ve maliyetli olacağı anlaşılınca Toprakkale - İskenderun hattını yaparak İskenderun Limanını tercih ettikleri, bu nedenle hazır bir yatırımcı bulunmuşken fırsatın kaçırılmaması gerektiği bilgi ve önerilerinin yer aldığı rapor, o günün şartlarını ortaya sermesi bakımından hayli önemli…
Nafıa Encümeninin Mersin' in deniz taşımacılık potansiyelini ortaya koyan raporu bu bilgiler yanında oldukça teknik detaylara ve mali analizlere de yer veriyordu…
Günümüzde bile Mersin limanının Akdeniz' de benzer konuma sahip limanlara göre verdiği hizmetlerin fiyatları bakımından sıkça karşılaştırması yapılırken, o günün koşullarında gerek komşu ülkeler gerekse de Karadeniz' in en büyüğü Samsun limanı ölçeğinde fiyatlarla ilgili bilgiler oldukça önemli…
Mersin limanının tahmil/tahliye kapasitesi ve elde edilecek olası gelirler Nafıa Encümen raporunda şöyle yer alıyordu:
"Mukavelenamedeki müddeti imtiyazın yetmiş sene olması Encümence muvafık görülmüştür. Ticaret Müdiri Umumisi Limanın senede vasati ithalât ve ihracatını bir milyon ton ve limanın inkişafından sonra iki milyon ton farzederek bu esasa göre imtiyaz müddetinin tenkisi mümkün olduğunu beyan etmiş ise de ledeltetkik bu hesabın yanlış esaslara istinat ettirildiği anlaşılmıştır.
Rüsumat Müdüriyeti Umumiyesinden vaki olan suale Mersin Limanının halen senede ithalât ve ihracat yekûnunun kırk beş bin küsur ton olduğu bildirilmiştir. Tutulan istatistiklere göre Mersin Limanı ihracat ve ithalât cihetinden Samsun Limanına müşabihtir (benzer)…
Bu sebeple Samsun limanıyla mukayese yapmak mümkündür. Samsun Limanının mevcut istatistikine göre harbi umumîden evvel 1328 de (1912) ithalât ve ihracatı 88 bin küsur tondur. Bunu azamî yüz bin ton farz edebiliriz. Samsun Limanından 1325'te (1909) liman hasılatı olarak kesirsiz 40 bin lira alınmıştır ve ithalât ve ihracatı mezkûr senede 85 bin tondur. Şu halde beher ton için liman resmi yarım altın liradır. Bugün bu 250 kuruş farz olunabilir. 1328 de Samsun'un ithalât ve ihracatı 100 bin ton ve liman resmi de beher ton için 250 kuruş kabul edildiğine göre buna kıyasen bir sene Mersin limanının hasılatı 250 bin azamî 300 bin lira tahmin olunabilir.
Şirketin sermayesi olan on milyon liranın yüzde yedi buçuktan faizi ise 750 bin lira eder.
Şu halde Mersin Limanının hâsılatı ilk senede sermayenin faizinin nısfını (yarısını) ödeyemeyecektir. Samsun Limanından 1325 (1909) de 40 bin; 1333 de (1917) 86 bin; 1338 de (1921) 124 bin lira hasılat alınmıştır. îstatistike nazaran tezayüt (artış), senede üç buçuk ve on sekiz senede dört buçuk misli tahmin olunuyor. Bu esasa göre Mersin Limanı 18 sene sonra 450 bin ton ithalât ve ihracat yaparak beher ton da 250 kuruştan bir milyon yüz yirmi beş bin lira hasılat alacak demektir ki şirket bu suretle ancak 18 sene sonra, amorti faizi ve işletme masarifini çıkarabilecektir. Liman ancak 32 sene sonra temettü verecek ve buna yüzde yirmi beş hesabiyle hükümete iştirak edecektir. Bu vaziyet 18 sene devam edecektir. Bu mülahazata (kanaat) göre beş sene de halatı gayrı muntazıra (beklenmedik haller) nazarı dikkate alınınca müddeti imtiyaz fazla görülmemektedir. Bundan başka yapılacak Mersin Limanından büyük olmayan Beyrut Limanının müddeti imtiyazı 99, Haydarpaşa 93, İzmir 85 senedir…
Müessesatı nafıa meyanında en az kâr temin eden de sun'i limanlar (doğal olmayan, inşa edilen limanlar) olduğu düşünülmelidir. Ticaret Müdiri Umumisinin mütalââtı (mütalaa, görüş) hükümetin sermayeye iştirak ettiğine nazarandır. Halbuki mukavelenamede bu esas kabul edilmemiş olduğundan bu mütalaa varit değildir. (Ticaret Genel Müdürlüğünün proje hakkında verdiği görüşün Hükümetin sermaye koyarak ortak olunmasına dayalı olduğu oysa böyle bir iştirakin söz konusu olmadığı)…
Limanın inşasında şirketin celbedeceği mevaddın (ekipman) gümrük resminden muafiyeti gibi teşkilâtın ibrazı lâzımeden görülmüştür. Arazii emiriyei haliyenin (devlet/kamu arazisi) sahibi imtiyaz tarafından muvakkaten veya katiyen işgal edebileceğine dair mukavelenamenin altıncı maddesindeki kayıt bir usulden ibarettir. Mamafih Mersin limanında inşaat sahasında bu kabil hali arazii emiriye (kamu arazisi) olmadığı Mersin Mebusu Besim Bey tarafından ifade edilmiştir.
Mukavelede şart koşulan yirmi beş bin Osmanlı lirası kefalet akçasının miktarı, sermayeye nazaran kâfidir."
Mersin' in sadece o dönem değil günümüzdeki liman eksenli lojistik potansiyeline ışık tutan Nafıa Encümen mütalaasının son bölümü ve rapordan derlediğim özet sonraki makalede…