(Liman içinde seyreden gemilerin arasında tekne ve yüzme yarışları düzenlemek.)
Su Sporları Merkezi kisvesi altında Çamlıbel sahilini 'yeme içme, konaklama' amaçlı oldukça yüksek rantı içinde barındıran düşünce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı' nın hazırladığı plan değişikliğiyle ete kemiğe bürünmekle kalmıyor..
Kentin merkezinde bugüne kadar dokunulamayan bölgesi bu tadilatla birilerinin iştahını kabartacak ranta da amade hale getirilmiş oluyor…
Kaynakları sınırlı ve su sporlarına yılda 45 bin dolar karşılığı TL ayıracak kadar mütevazı bütçeye sahip bir Belediye nasıl olacak ta 45 milyon dolarlık projeyi hayata geçirecek?
Sorunun yanıt basit; kentin en değerli bölgesindeki 233 dönüm arazi 'Yap İşlet' yöntemiyle birilerine tahsis edilecek…
'Yap İşlet' tabiri kamuoyundan tepki çekeceği için tanım 'Yap İşlet Devret' olarak sunulur ama bugüne kadar ülkede devredilen tek bir proje çıkmadığına göre burada da öyle olacak…
Hiç şüpheniz olmasın; 'devret' havucu sadece projenin bize sunulmasıyla sınırlı kalır…
Çamlıbel' i canlandıracağı davul zurnayla bayram şekeri tadında sunulan projenin temelini oluşturan plan değişikliği dikkatli gözlerden kaçırılmayacak kadar ciddi sorunlar barındırıyor kendi içinde…
Akdeniz Belediye Başkanı Gültak,son Mersin Büyükşehir Belediye Meclisindeki konuşmasında, 'hayalini kurduğu' projenin aslında kent merkezinin trafik sorununa da çözüm getireceğini 'bin kişilik otopark yer alacak' sözleriyle dillendiriyor..
Gültak araç yerine bilinçli olarak insan sayısını vermeyi tercih ediyor ama kendisi de vatandaş ta biliyor ki, otopark kapasitesi insan sayısıyla değil, park edecek araç sayısıyla ölçülür…
Plan tadilatında yapılaşmaya açılacak ve 'yeme içme, konaklama, alış veriş amaçlı' düzenlenecek Çamlıbel sahilindeki projede 5 bin metrekareli bir otopark yer aldığı doğru..
Bu ise en fazla 200-250 aracı ancak alabilecek otopark anlamına geliyor..
Başkan her araca 5 kişi oturtarak hesap yapmış ama Marina tarzı bir yapılaşmanın trafiği rahatlatmaktan çok zaten yeterince sorunlu olan bölgenin kaotik duruma düşmesi çok daha yüksek olasılık..
Nereden mi biliyoruz?
Mersin' de Marina adı altında lunaparkından restoranlarına, spor merkezine ünlü markaların yer aldığı çok sayıda mağazaya ev sahipliği yapan AVM niteliğindeki yine deniz kenarında ve kıyı kenar çizgisi içinde yer alan marinadan başka her şeye benzeyen tesisin bölge trafiğini nasıl felç ettiğini sanırım anlatmaya gerek yok…
Kimsenin şüphesi olmasın, Çamlıbel' de düşünülen Su Sporları Merkezi olarak sunulan yeni marinamsı AVM özellikle araç trafiği konusunda çok daha büyük sorunlara gebe…
Peki, Mersin gibi denizle var olan denizle yaşayan bir kent yelken yarışlarından su sporlarından mahrum mu kalsın?
Tam aksine bir an önce bir değil, çok sayıda su sporları yapılacak tesise, o tesislerde boy gösterecek ve birbiriyle rekabet edecek pek çok takım oluşmalı, ülkeye sporcular yetiştirilmeli..
Bu anlamda Su Sporları Merkezi yapma fikri muhteşem bir düşünce…
Üstelik kentin kuruluşundan itibaren 1950' lere kadar tüm ülkenin en başarılı isimlerinin doğmasına vesile olan bir alan olarak mutlaka yeniden canlandırılması gereken de bir spor dalı…
Ama neden Çamlıbel balıkçı barınağı gibi kentin siluetini belirleyen, dokusuna renk veren bölgesinde ısrar ediliyor hatta katlediliyor da örneğin Karaduvar, Kazanlı hatta oralar uzak diye düşünülüyorsa, askeri alan olarak halka kapatılan Orduevi batısı ile Tenis Tesisleri arasındaki bölge veya bugün Mezitli Anadolu Lisesi önünde kıt kanaat olanaklarla amatör yelkencilere kucak alan bölge tam donanımlı bu Su Sporları için düşünülmüyor?
Müftü deresi ıslah edilip yeterli suyla beslense, oradan denize ulaşacak bin metre uzunluğundaki bir alanın emrivaki ile Orduevi batısında halka kapatılan bölge ile entegre edilerek Müftü Deresi doğu-batı aksında yaratılacak bir su sporları merkezi, ülke bir yana dünyada ses getirecek olağanüstü güzellik ve işleve sahip bir alan olur…
Mersin' de geçmişte bunu neden gerçekleştiremediğimizle ilgili yüzlerce gerekçe sıralanabilir ama bugün yapılamayışının somut tek nedeni var: Bahsettiğim bölgenin Akdeniz ile Yenişehir Belediyelerinin ortak sınırında yer alması..
Çamlıbel gibi zorlama bir alana AVM kondurma yerine söz ettiğim bölgede sadece optimist teknelerle sınırlı olmayan, su sporlarının her dalında sporcuların yetiştiği bir merkez sadece kısır siyasetin kendine özgü mantığı, hesaplarıyla izah edilebilir…
Öyle olmasa limanın içinde devasa gemilerin arasına sıkışacak su sporları merkezi mi olur?
Limanın o trafiği ve kirliliği içinde yelkenciliği hadi hayal olarak anlattınız, yüzme sporu nasıl olacak?
Aslında henüz Kazanlı Belediye iken ve Akdeniz' e bağlanmamışken benim Kromsan tesisleriyle ilgili bir hayalim vardı..
15-20 yıl önce kaleme aldığım ve Cumhuriyetin 100. yılı için hayalini kurduğum o makaleyi yeniden paylaşayım diyorum…
Müftü Deresi ve Kazanlı Su Sporları merkezi hayalleri sonraki makaleler olsun..
Yaz sıcağında içimizi yakan bunca rant gerçeğine karşı içinizi ferahlatır belki…