Çamlıbel semtine Su Sporları Merkezi Projesi bir süredir kent gündeminde; çöküşte olan Çamlıbel’in kurtuluşu olacağı düşünülüyor.
Merkezin içerisinde yat ve su sporlarına ek olarak AVM, kafe, restoran gibi sosyal alanlar da var. Bir kısmı da dolgu alanları üzerine yapılacak.
Projeyi Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı hazırlamış. Bu bakanlığın adı geçince tabii hemen yıllardır bitirilemeyen ve ne zaman bitirileceği tam belli olmayan Çukurova Havalimanı (?) aklımıza geliyor.
İnsan, neden Havalimanı, Akdeniz Sahil Yolu gibi kentin ekonomisine, gelişmesine katkı verecek projeleri tamamlamak yerine Millet bahçesi, Su Sporları Merkezi gibi kent ekonomisine katkı vermeyecek eğlence projelerine öncelik verilir? diye düşünmeden edemiyor.
* * *
Deniz kıyısında şirin sahil kenti Mersin’in “Kuşaklar boyu” nasıl denizden uzaklaştırıldığını kısa başlıklarla, yüzümüzün kızarması pahasına hatırlayalım:
*Denizle arası dolgu alanları ile kesilmiş,
*Doğal sahilleri yok edilmiş,
*Beton binalarla tüm sahili kapatılmış,
*Denizi kirletilmiş,
*Tersanesi ve gemi yapım atölyeleri yaptırılmayan,
* Limanına turizmini destekleyecek kurvaziyer gemiler uğramayan,
* Diğer Akdeniz ülkelerine başlayan feribot seferleri devam ettirilemeyen,
*Deniz ürünlerinden ve balıktan ekonomik anlamda yararlanamayan,
*Deniz kıyısına milyonlar harcanarak aquapark (?) yapılan ve sonra da yıkılan,
*Ülkenin en uzun sahilini turizme dönük olarak kullanma konusunda, yıllardır kılını kıpırdatmayan
* Son olarak da Limanın genişlemesine ve dolayısıyla kente daha fazla istihdam ve katma değer sağlanmasına karşı çıkan bir kent… MERSİN!
Bugüne kadar en fazla karşı olduğum ve bununla ilgili yazı yazdığım konu, kentimizde yapılan “aquapark”tır.
Yapım aşamasına gelmeden böyle bir projenin yararsızlığı ve kesinlikle yapılmaması konusunda sayısız uyarıcı yazı yazdım.
Yetkili ve etkililer bildiğini okudu ve bu kentin nice yarasına merhem olacak çok ciddi bir para oraya gömüldü.
Yapılan bu ucubenin, halkın çok ilgisini çektiğini ve kullanılabildiğini de söyleyemeyiz.
Daha sonra da yasalara aykırı yapıldığından yıktırıldı ve halkın 35 milyon lirası boşa harcanmış oldu.
Bir sahil kentinde beni en çok üzen ve telafisi olmadığını düşündüğüm konu; Denizin doldurup, doğal sahilin bozulması
Yanı Aquapark’ta yapıldığı gibi!
Marmara depreminde dolgu alanları üzerindeki binaların nasıl sular altında kaldığını, denizin eski yerine çekildiğini ibretle gördük.
Doğa kendinden alınanı bir gün geri alıyor.
Eğer Mersin’e denizle ilgili bir farkındalık ve vizyon ortaya konmak istense, antik Soli Limanı kullanılabilir hale getirilir.
Yalnızca böyle antik bir liman için bile kurvaziyer gemiler gelir ve bu da tam anlamıyla dünya çapında önemli bir gelişme olur.
Bunun için destek veren Mersin Liman İşletmesini ve bu projeyi gerçekleştirmeye çalışan Mezitli Belediyesini kutlamak gerek.
* * *
Bir dönem Askeri Kışla’nın olduğu yere 5 yıldızlı bir otel yapılacağı bilgisini almıştık. Ben de bunun neredeyse ölüme terk edilen ve göz göre göre çöküşünü izleyerek üzüldüğüm, doğduğum semt Çamlıbel için tek kurtuluş olacağını düşünmüş ve bu fikri desteklemiştim.
O zaman ki duyumlarımda, Mimarlar Odası’nın yasal yollara başvurduğunu ve bunu iptal ettirdiği bilgisini almıştım.
Mimarlar Odası’nın, Çamlıbelin hazin çöküşüne karşı bir önerisi olduğunu işitmedim; ama işte, bir kurtuluş ve yeniden kuruluş öyküsü olabilecek bir projeye karşı İSTEMEZÜK ! çığlıkları, Mersin’in üzerini bir kara bulut gibi örtmüştü!
O günlerde Akdeniz Belediye Başkanı, düzenlediği basın toplantısında, söz konusu otel projesini aslında kendisinin iptal ettirdiğini söyledi.
Buna şaşırdım ve çok üzüldüm.
Yıllar yılı çevreci şiddet ve mahalle baskısına karşı sistemli bir mücadele veren bir siyasal çizgiye mensup kıymetli bir Belediye Başkanımız, Mersin ve özellikle Çamlıbelin çöküşüne karşı kesin bir derman olacak harika bir projeye bizzat engel olduğunu beyan ediyor!
Meselenin, Çamlıbelin yeniden ayağa kalkmasıyla ilgili doğrudan katkısı dışında, bütün Mersin’i ilgilendiren bir başka kritik boyutu var: Mersin’in kent içinde bu düzeyde otellere ihtiyacı var!
Akdeniz Oyunlarında Mersin İl Spor Müdürü olan ve daha sonra başarılı çalışmalarından dolayı İstanbul Spor İl Müdürlüğüne atanan İbrahim Koç, sürekli bir eksiği vurgulayarak adeta isyan ediyordu: Mersin’de yapılan dev spor tesisleri, ancak büyük oteller ve yeterli yatak sayısı olursa uluslararası müsabakalara açılabilecekti! Yıl içinde büyük ölçüde bomboş duran Dev Spor Tesislerimiz, gelecek sporcular açısından kolay ulaşılabilir yatak kapasitesi yokluğundan ölü yatırma dönüşmüştür…
Şimdi, engellenen Otel projesinin bağlamında nelere yol açıldığını, daha doğrusu hangi yolların tıkandığını bir daha düşünelim.
Kışla alanı da yarım asır daha kullanılmadan öylece kalacaktır.
Şimdi, bu bölgeye yapılan Millet Bahçesini düşünülelim.
Aquaparkın yerinin de dahil edildiği uçsuz bucaksız, adeta halkın dolduramayacağı büyüklükte bir yeşil alan yapıldı.
İlginçtir; yıllardır sürüncemede olan Çukurova Havalimanı dururken, kent ekonomisine bir katkısının olmayacağı Millet Bahçesi hızla tamamlandı.
Ve elbette, keşke bu kente yapılan Aquapark gibi kötülüklerin de adalet ve vicdan ölçüleri içinde konuşulacağı bir siyasi kültür oluşabilse.
Ama ne gezer!
Yapımı öncelik kazanan Su Oyunları Merkezimiz hayırlı olsun; Mersinliler olarak Havalimanını bir müddet (!) daha bekleyebiliriz…
Tarihin acı hakikati : Nihayetinde,her toplum hak ettiğini yaşıyor!
HARUN ARSLAN.....19 Aralık 2022