Yine bir genel seçim…
Bilmem kaçıncı defa ve yine aynı senaryoyu yaşıyoruz.
Şimdi neredeyse hiçbiri hatırlanmayan geçmiş iktidar milletvekilleri!
Ne yazık, bugüne kadar iktidar partisinden Mersin milletvekili olanların Mersin’e önemli bir katkılarının olduğunu, arkalarında bir başarı hikayelerinin bulunduğunu söyleyemeyiz.
Aynı sözleri, bugüne kadar görev yapmış iktidar partisi yönetimleri için de söyleyebiliriz.
Yine her seçimde Mersin milletvekillerinin birisi de Bakan olarak görev yaptı.
Birçok küçük proje gerçekleşmiş olsa da, Mersin’in Havalimanı, Akdeniz Sahil Yolu, Kazanlı Turizm Bölgesi gibi projeleri sürüncemede kaldı.
Muhalefet Milletvekillerine gelince…
Neredeyse her projeyi eleştirdiler, karşı çıktılar, engellemeye, geciktirmeye çalıştılar.
Bu muhalefet anlayışının tüm Mersin’e yayılmasını sağladılar.
Dramatik örnekleri hatırlarız:
Turizme zarar verecek diye Akdeniz Sahil Yolu’na karşı çıkıldı.
Tarım arazileri üzerine yapılacak diye Havalimanı projesi iptal edilmeye çalışıldı.
Balık çiftlikleri, Nükleer Santral, Limanın Genişlemesi gibi kente istihdam ve katkı değer sağlayacak tüm projelere karşı çıkıldı, geciktirilmeye çalışıldı.
Özetle, geçmişte görev yapan muhalefet Milletvekillerinin de hafızamızda yer etmiş, hatırladığımız, arkasında önemli bir başarı hikayesi olan birisi yok.
Şimdi hem iktidar partisinde, hem de muhalefet partilerinde yeni milletvekili adayları var.
Yine yıllardır yaşadığımızın tekrarlanmamasını diliyoruz; ama şu ana kadar ümit verici bir durum görünmüyor.
Her zaman ki gibi klasik seçim çalışmaları başladı.
Bayram kutlamaları yapılıyor.
Teşkilatlar, esnaflar, köyler gezilmeye başlandı.
Billboardlarda boy boy gülen fotoğraflarını ve sempatik mesajlarını görüyoruz.
Yine bir bakan milletvekili adayı var.
Havalimanı ve Akdeniz Sahil Yolu’nun kesin bitirileceği tarihi verebiliyor mu, bu konuda ümit verici bir açıklama yapacak mı?
Muhalefet milletvekilleri bu kez projelere karşı çıkmayacakları, iktidar milletvekilleri ile projelerin tamamlanmasında birlikte hareket edecekleri sözünü verebiliyorlar mı? Bu konular adeta unutuluş terk edilmiş halde…
Bir tarafta da hiç bir eleştiride bulunmayan, herhangi bir öneri yapmayan STK, oda, platform başkanları ve kent dinamikleri…
Görüş açıklamada sessiz kalsalar da, tüm milletvekillerini destekliyorlar, alkışlıyorlar.
Zaten Denizi, eşsiz koyları, ormanları, verimli tarım alanları, zengin doğal güzellikleri, kayak merkezi olabilecek yerleri, arkeolojik alanları, ırmakları, krater gölleri, serbest bölgesi, organize sanayi bölgeleri, limanı, demir yolları, yat limanları ile dünyanın en önemli bir noktasında bir hazinenin üzerinde olan, ama bundan yararlanamayan kentimizin de sıkıntısı bu değil mi?
Kimseyi eleştirmemek ve herkesi alkışlamak?
Maalesef eleştirdiğiniz zaman tek kalıyorsunuz ve kirli bir savaşın içinde buluyorsunuz kendinizi.
Herkes cesurca eleştirse, gerçekçi öneriler temelinde eleştirel bir değerlendirmede bulunsa, hem siyaset kurumu seviye kazanacak, Mersin biraz da olsa hizmetlerden pay alacak; hem de bu konuda bir şeyler yazmaya kalkan kişiler yalnız kalmayacaktır.
Ama siyaset alanları alkış sesleriyle öylesine dolu ki; hizmet ve kalıcı siyaset anlayışı kimsenin umurunda değil. Liyakat, birikim, deneyim konularına hiç değinmeyelim; çünkü siyasette yol almanın temel şartı, rahat harcanacak bir bütçe ve delege oyunlarındaki beceridir.
Mersin’e hizmet mi? Politikadan zaman bulunursa, elbet ona da sıra gelecektir…
HARUN ARSLAN.....22 Nisan 2023