20 yıldan daha fazla bir süredir köşe yazıları yazıyorum.
Özellikle kentin sorunları ile ilgilendim; bu arada kentin birçok sorununun çözümünde merkezî ve yerel yöneticilere yardımcı oldum.
Özellikle basın kuruluşlarındaki olumsuzluklar, geçmişten bugüne yerleşik hâle gelmiş kimi ilişki biçimleri ve çalışma tarzları hakkında birçok eleştirel yazı yazdım.
Yerel basın bağlamında bunu her il için ayrı ayrı düşünsek de, aslında iller arasında çok fark yoktur. Kendi ilimiz için gördüklerimiz başka illerle de benzerlik gösterecektir.
Sonuçta ”eksikliği” giderecek yeni bir köklü değişime, yeni oluşumlara gerek duyulduğu bir gerçektir.
TİNGADER (Tüm İnternet Gazeteciliği ve Gazeteciler Derneği) basındaki dramatik sorunların uzağında, gerçekten ülkemizin ihtiyacı olan bir dernektir.
Bu güne kadar çeşitli oluşumlarla yakın ilişkim ve işbirliğim olmasına rağmen hiçbir STK, platform, cemiyet ya da farklı bir yapının üyesi olmadım.
TİNGADER üyeliğim benim bu kentte ilk kez bir oluşuma üyeliğimdir.
TİNGADER sağlam temeller/ ilkeler üzerine kurulmaya çalışılıyor.
Dürüst, şaibesiz, olumsuzluklardan arınmış kişilerin öncülük ettiği bir dernektir.
Özetle, yeni habercilik anlayışıyla saygın bir basının oluşmasında TİNGADER çok önemli bir görev üstlenmiştir ve ülkemiz için değerli bir hizmet gerçekleştirmektedir.
* * *
TİNGADER’ e inandım ve güvendim. Bu inancımı besleyen tüm yöneticilere ve en başta Sn. Şenel Taşören’e teşekkür ediyorum.
Yöneticilerden hiçbiri ile yüz yüze karşılaşmam olmadı; yalnızca Sn.Şener Taşören ile TİNGADER üzerine uzun telefon sohbetlerimiz oldu. Karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Önerilerimi her zaman dikkate aldı.
Böylece, yalnızca telefon konuşmalarımıza dayalı olarak karşılıklı saygı, sevgi ve güven üzerine bir bağ kuruldu.
Kendisi ile ilgili olumlu görüşlerimde hiç yanılmadığımı gördüm.
Kısa zamanda çok olumlu iletişim, ikna gücü ile ve azimli çalışkanlığı ile TİNGADER’ in önemli bir yere gelmesini sağladı.
Ülkemizde kamu haberciliği çok önemlidir, çok kıymetli bir toplumsal iletişim imkânıdır; ama o ölçüde de kirletilmiştir.
Özellikle gündelik siyaset dilinin habercilik üzerindeki ağır baskısı ve belirleyiciliği, nesnel haberciliği neredeyse imkânsız kılmıştır. Haberler bir siyasi parti bülteni gibi yapılanıyor, olaylar ve olgular buna göre kesilip biçiliyor, eksik ya da bir yanıyla abartılı veriliyor.
Hele sosyal medya (?) ve internet gibi teknolojinin sağladığı mecralar, kamuoyunu kaynağı ve referansı belirsiz, büyük ölçüde yalan, reklam düzeni içinde parçalı hale gelmiş bir enformasyon yağmuru içinden haber ve bilgi kırıntıları aramaya mahkum etmiştir. Yani bilgi ve haberin yerini kırık dökük enformasyon kayıtları almıştır. Bu nedenle sağduyulu bir kamu yapılanması, siyaseti etkileyecek bir eleştirel toplumsal vicdan oluşamıyor. Siyasi, sosyal, toplumsal ve düşünsel gelişimi de büyük ölçüde sakatlayan, uyuşturan bu enformasyon yağmuru altında gerçekliğe ulaşmak, düşünsel bir çabaya değer bir haberi öğrenmek imkânsız durumdadır.
Yerel basın ise ekonomik yoksulluk içinde, yerel güç odaklarının doğrudan ya da reklam üzerinden sağladıkları küçük imkânlara mahkum haldedir.
TİNGADER ve ona yön veren çağdaş etik ilkeler ve habercilik ahlâkı, işte bu ortamda söz almış ve doğru, gerçek haber ve yorumlarla kamuya zihin açıcı bir pencere olmuştur. İnternette izlenme yoğunluğu ve haber akışındaki zenginlik, bu çizginin kamuoyunda karşılık bulduğunu da gösteriyor.
Kirli ilişkilerden uzak, gerçekliğin paylaşılmasına özen gösteren, doğruyu hızlı ve eksiksiz iletme ahlâkıyla yükümlü bu yapının güçlenerek yola devam ediyor olması da sevindiricidir.
Hep birlikte çok daha iyi yerlere geleceğine inanarak ve başarılarının devamını dileyerek Sn. Genel Başkan Şener Taşören’i kutluyorum; kamu haberciliğine getirdiği değerler ve koruduğu etik ilkeler ışığında nice uzun yıllar diliyorum.
HARUN ARSLAN…10 Aralık 2023