Mersin milletvekillerinin çalışmalarını, özellikle son çeyrek asırdır yakından takip ederim, notlar alarak nesnel değerlendirmeler yaparım; ancak bu özel notlarımı köşe yazısı olarak pek kullanmam.
Milletvekilleri arasında yalnız Dr.Hüseyin Çamak ile ilgili bir köşe yazısı yazmıştım.
Bunun nedeni ise, partisinin Mersin’de her şeye muhalefet eden politikasına uymayıp, Mersin’e yarar sağlayan projeler için olumlu tepki vermesi idi.
Gerçekten Mersin’i seven ve her şeyden önce Mersin önceliği olan bir siyasetçiydi kendisi.
Dr.Hüseyin Çamak insan sevgisi, hoşgörüsü, dost yanlılığı, yardımseverliği ile her zaman saygı duyduğum, takdir ettiğim, Mersinlilerin de saygısını ve sevgisini kazanmış bir kişidir. Bu kişisel değerlerin siyasete taşınması elbette önemlidir; ama siyaset böyle bir alan mıdır? Tabandan gördüğü eksilmeyen desteğe rağmen ve hizmet döneminin henüz sonuna varmadan, yeniden milletvekili seçilmeyi düşünmediğini biliyorum. Bunun dramatik nedenlerini dilerim birgün kendi tecrübeleri üzerinden öğreniriz.
Anılarını bir kitapta yayınlamıştı.
Kitabının sonuna da, kendisi için yazdığım köşe yazısını koymuştu.
Beni ziyaret ederek kitabını getirdiğinde bir sohbet fırsatımız olmuştu; milletvekili olduğu zaman kendisine en önemli projesinin ne olduğunun sorulduğunu anlattı. Cevap olarak şöyle söylemiş: “Mersin Milletvekilleri arasında birlikteliği sağlamak” amacındayım…
Yıllarca genelde ” Cumhur İttifakı” milletvekilleri, belediyeleri ve özellikle Büyükşehir Belediyesi’ni en ağır şekilde eleştirdiler; ancak bu eleştiriler genel olarak yapılan belediye çalışmaları ile ilgili değil, siyasi içerikli idi.
Bu eleştiriler üzerine “Millet İttifakı” milletvekilleri de karşılık verdiler.
Böylece karşılıklı bir söz savaşı sürüp gitti; ama ortada Mersin yararına en küçük bir verim olmadı!
Biz Mersinliler de, aslında yasalarla çözülebilecek sorunlar üzerinde yöre milletvekillerinin anlamsız kavgasını üzülerek izledik.
Neden bütün iktidar ve muhalefet milletvekilleri toplanıp, yıllardır sürünceme- de kalarak bitirilemeyen Havalimanı, Akdeniz Sahil Yolu gibi projeler için birlikte tamamlanmasına çalışmazlar, bunu sorgulamazlar? diye defalarca yazdım.
Neden bütün iktidar ve muhalefet milletvekilleri yerel yönetimin yapamadığı projeler için merkezî yönetimin, yani iktidarın yardım etmesi, hatta doğrudan el atması için birlikte mücadele etmezler?
Dr. Çamak’ın kitabının son bölümünde yer alan, “26. Dönem Milletvekili Hüseyi Çamak ve Farklı çizgisi” başlıklı yazımı şu sözlerle bitirmiştim;
Adını kavgalarda, polemiklerde görmedik.
Aynı partide milletvekilliği yapan diğerleri gibi, Mersin için yapılacak her şeye politik hesaplarla karşı çıkmadı; düşünsel sınırları içinde anlamaya çalıştı.
siyaset hırsı içerisinde kendini yıpratmadı.
Kendisi, hizmet dönemi sonrasında, siyasi kariyeri içinde gördüğü saygıda hiç eksilme olmadan bugün bir değerli hemşerimiz olarak aramızdadır.
* * *
Siyaset yapmak elbette kıymetlidir; okuyarak, öğrenerek, kendini geliştirerek topluma hizmet etmek saygın bir davranıştır; ama bunu ideolojik saplantılara âlet etmeden, kirli bir muhalefete dönüştürmeden, kişisel tatmin konusu yapmadan, yapılan iyi şeylere kör politik hesaplarla karşı çıkmadan ve en önemlisi kendini sürekli bir öz-eleştirel ahlâk içinde gözden geçirerek…
Özellikle de yerel çalışmalarla ilgili, kente dönük yatırımlarla ilgili olarak politik hesaplara dayalı bir kör muhalefet, bir siyasetçi olarak milletvekili için kötü bir sicil demektir.
Şimdi yukarıda yazdığım, milletvekilliği çizgisinde kente ve ülkeye hizmet bağlamında olumlu gördüğüm bir Milletvekilini yazacağım: Mehmet Emin Ekmen.
Böylece, ikinci kez bir milletvekili köşe yazımda yer alıyor.
Mersinli olmayan, yani “ atama” ile Mersin Milletvekili olan birçok siyasetçi oldu.
Çoğu ara sıra Mersin’e geldiler, bazı törenlerde görüldüler.
Görev süreleri bitince de Mersin’den ayrıldılar, sonra da unutuldular. Birçoğunun adını bile Mersinliler hatırlamazlar; çünkü Mersin’e de bir katkıları olmamıştır, siyasete de…
Hatta daha ileri gidelim: Neredeyse Mersin’den her dönem bir bakan olmuştur.
Bir dönem üç bakana bile sahip olmuştur Mersin.
Peki ne olmuştur? Bakan düzeyinde yetkilere sahip bu “Mersin Milletvekilleri” kente ne kazandırmıştır?
Maalesef hem siyasiler hem de kent dinamikleri arasında bir birliktelik görülememiş ve bu zengin hazinenin üzerinde oturan, büyük imkanlara sahip güzel kent bu imkanı bugüne kadar gereğince değerlendirememiştir.
Şimdi bir olumlu örnek üzerinden devam edelim:
Mehmet Emin Ekmen ile Mersin Mobilya Sanayicileri ve İş İnsanları Dermeği (MERMOB) toplantısında tanıştım.
Bir muhalefet milletvekili, Mersin yararına bir proje ile ilgileniyordu.
Orada konuya hakimiyeti, bilgisi, samimi ilgisi beni etkilemişti.
Memleketi olan Batman’dan ortak dostlarımız kendisini övgüyle anlattılar. Farklı siyasi görüşten hemşerileri de onun doğru, yararlı çalışmaları ile öne çıktığını belirttiler.
Daha sonra bir etkinlikte karşılaşıp kısa bir sohbet etme fırsatım oldu; daha önce katıldığı toplantıdaki “Mobilya Kenti Projesi” konusunu takip ettiğini anlattı.
Kısa sohbetimizde bile Mersin konuları ile ilgiliydi.
Meclisteki konuşmalarını, basın bildirilerini takip ettiğimizde, sıklıkla Mersin’den, Mersin’in projelerinden söz ettiğini görüyoruz.
Onu çok kez de televizyon açık oturumlarında izledik. Muhalif kanallarda da kendisine yer veriliyordu. Orada üslubu, bilgisi, kıvrak zekalı cevapları, konuları doğru yargıları, dürüst ve donanımlı yorumlarıyla dikkat çekiyordu.
İşte hizmete odaklanmış, Mersin’de artık bizi yoran tipik muhalif anlayışının dışında bir muhalefet milletvekili…
Her konuyu eleştirmiyor; Mersin’in yararlı yatırımlarına karşı çıkmıyor. Bitmeyen, geciken projeleri gündeme getiriyor. Özetle: Siyaseti bir gereksiz söz savaşına taşımadan, hizmet odaklı bir diyaloğa önem vererek sürdüren modern ve vizyoner bir politik zekâ… Bu konumuyla da hem bizzat kendi kimliğine ve kişiliğine, hem sorumlu olduğu kentine ve ülkesine hem de doğrudan siyaset yapma ahlâkına seviye kazandırıyor.
Sonuçta da: Muhalefet Milletvekili olmasına rağmen en çok adından söz edilen, basında yer alan ve Mersin’in adını duyuran bir saygın “Milletvekili”.
Hizmet dönemleri biter, siyaset yapma imkânları sona erer, hatta hayatlar sonlanır; ama kariyerinde bir hizmet fırsatı yakalamış, politik bir yaptırım gücü elde etmiş kişiler bunu boşa harcamadan, hiçbir anlamı olmayan boş polemiklerle zamanını tüketmeden iz bırakmaya çalışmalıdır.
Değerli Mersin milletvekilimiz Mehmet Emin Ekmen, parti rozetinin ötesinde bir politik karakter olarak bu kentin tarihinde hep takdirle, saygıyla hatırlanacaktır.