Son çeyrek asırdır bütün belediye başkanlarının seçim öncesi vaatlerini, broşürlerini, projelerini takip ederim. Bugün belki kendilerinde dahi mevcut olmayan seçim broşürlerinin tümü arşivimdedir. Son günlerde, yine benzer biçimde vaatler, broşürler, projeler izlemekten yorulduk. Bu bağlamda belleğimizi tazelemek, siyasete eleştirel bir düşünceyle bakabilmek, kente ve seçmene saygılı bir anlayışla geçmişteki belediye seçimlerinde verilen sözleri hatırlamak iyi olur.   Bu amaçla, son yirmi yılın seçim broşürlerine tek tek göz gezdirdim. Özellikle söz verilen, ama nedense (?)  gerçekleşmeyen projeleri tespit etmeye çalıştım. Genelde seçim döneminde sözler verilir; sonra unutulur, kimse de bunu sorgulamaz, hatta hatırlamaz bile… Neredeyse her seçilen başkan tarafından söz verilmiş ve gerçekleşmemiş projelerin bir kısmını hatırlayalım:   *Balık Pazarı – Kasaplar Çarşısı düzenlemesi *Karboğazı Kayak Merkezi *Kazanlı –Seyhan Turizm Merkezi *Metro *Karaduvar Balık Hali Kompleksi *Yeni Belediye Hizmet Binası *Müftü Deresi Islahı *Antik Kentler Parkı *Kent Müzesi *Kent Park – Masal Park *Lojistik Sanayi İhtisas Bölgesi *Tarım – Gıda Teknopark *Film Platosu *Deniz Otobüsü *Denizde Atık Toplama Gemisi *Kompost Üerim Tesisi *Akvaryum Projesi *Deniz Uçağı *Zafer Çarşısı Restorasyonu *Hayvanat Bahçesi ve Botanik Bahçesi -Eski Mersin Evlerinin Kültürel Amaçlı Kullanımı *Güneş Kent Mersin Projesi *Akkahve Yeter mi? İnanın, bu listeyi çok daha uzatmak mümkün. Bu listedeki vaatler genelde her seçim dönemi ısıtılıp öne sürülmüş; ama gerçekleşmemiş! Bu dönemde de bunların bir çoğu yine proje kitapçıklarında geçecek, ama yine gerçekleşmeyecek. Bu sorumsuz ve saygısız siyaset yapma tarzının, demokratik kültürü zehirleyen, seçmenin siyasete ilgisini çürüten, siyasetçinin saygınlığını öğüten bir kirlenme olduğu çok açık. Peki niye böyle oluyor? Niçin böyle büyük ve ilgisiz vaatler ortalıkta cirit atıyor ve takip edilmeden çöpe atılıyor? Bu konuda asıl sorun şu: Siyaset, reklam firmalarının gücüne teslim olmuştur.İnsanlarla, seçmenlerle yüz yüze temas ederek, onları gündelik hayatları içinde gözleyerek sorunları tesbit etmek yerine, reklam sektöründe ağzı laf yapan üç beş kişi, adeta şablon gibi hemen her kentte benzer formatta vaatler üretiyor. İlgili kenti kabaca gözlüyor ve o seçim çevresinin demografik, sosyolojik yapısına uygun parlak cümlelerle vaatler sıralanıyor. Özetle: Bu projeler Mersin dışından gelen firmalar tarafından yapılır. Aynı projeler, başka iller için de yapılmış paket projelerdir ve hemen her ile uygulanır. Seçim sürecinde iş gördükten sonra da zaten kimse hatırlamaz!   Bu dönemde yine benzer, bizlere sempatik gelecek projeler yapılacak, bizler de seçmenler olarak ümitle bu projeleri bekleyeceğiz. Hâlâ daha yeşil bir çevre, daha çok yol, daha temiz bir kent… gibi rutin belediyecilik hizmetlerini anlatan bir  anlayıştan kurtulamadık. Bu dönemde de eskiden söz verilen, sonra unutulan projeler yeniden gündeme getirilecektir.   Büyük bir hazinenin üzerinde oturan, bir çok zenginliğe sahip Mersin’in vizyon gerektiren, üreten, istihdam sağlayan, Mersin’i kalkındıracak ulusal ve uluslararası alanda adını duyuracak projelere ihtiyaç var. Bunun için seçim öncesinde ilgili kurum, kuruluş ve kişilerle görüşülerek, somut koşullara ve imkânlara dayalı gerçekçi projeler üretilebilir. Mersin’in özel ve özgün dokusu nedir? Hemşerilerin sosyo-kültürel, ekonomik ve etnik yapılarına dayalı ihtiyaçları yanında, çağdaş bir Mersin için açıkça gözlenen hizmet açıkları nelerdir? Yıllardır merkezî yönetimle yerel yönetimin uyumlu bir çalışma yapmasını engelleyen gereksiz politik gerilim bu kente nelere mal olmuştur? Hangi gizmetler için nasıl bir takvim öngörülmüştür? Kente, seçmene, hayat saygılı bir siyaset tarzı, reklamcı jargonuyla değil, pratik ve somut bir dille konuşmalıdır. Yerel siyaset, demokrasinin en kıymetli zeminidir; belediyecilik doğrudan ve en kısa yoldan gündelik hayatı düzenleme, iyileştirme ve geleceği kurma imkânı sağlar.Genel siyasetin soyut sloganlarıyla değil, somut ve hemen sonuçları ortaya çıkabilen hizmetlerle yürütülür. Bu nedenle ben bir kent yazarı olarak başından beri, belediye seçimlerinde politik tercihlerimizin de önüne geçen bir hizmet alanına dikkat çekmeye çalışıyorum. *Bir büyükşehir olarak Mersin’imizde büyük hizmet açıkları vardır. Kent içi toplu taşıma konusunda utanç verici konumdayız. *Sosyal hizmetler açısından perakende üç beş hizmet ötesinde kurumsallaşma yoktur; yaşlı ve kadın dostu bir Mersin için yapılması gerekli çok şey var. *Kültür ve sanatta Mersin’e yakışır seviyede değiliz. *Özellikle mahalleye dönüşen köylerimizde alt yapılar neredeyse sıfırdır. Elbette köklü yatırımlarla, büyük bütçelerle hizmet bekleyen sayısız başlık var. Biz şimdi bu alanlarda verilen sözleri kayıt altına alıyoruz; bir şeçim sonrasında yine hatırlatmak üzere arşive kaldırıyoruz. Umarım, dilerim hemşerilerimiz bu belediye seçimlerinin gündelik hayatlarına dokunan büyük önemini düşünerek tercihlerini yaparlar. Siyaset yapanlar da bu güzel kenti daha iyi yarınlara hazırlama sorumluluğuyla davranırlar; vaatlerini ona göre gerçekçi bir dille bizlere sunarlar. Mersin’e, Mersinliye ve hayata yakışır bir belediyecilik için hizmete talip olan her bir insanımıza başarılar dilerim.      HARUN ARSLAN….04 Mart 2024