Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Mahrumiyet Bölgesi Olarak Batı Berlin

  "İnsanın yaşamadığı şeyi anlaması zordur"   Medyada çıkan yazılar bir nevi istek alan şarkılar gibidir. Eğer konu ilgi görüyorsa o konu üzerinden devam etmesi beklenir yazardan. Ayrıca öğretmen büyüğümún bir õnermesidir Almanya yazıları yazmak. 'Berlin Duvarı' yazısı ilgi gördü. Ben de Berlin'den devam edeyim dedim.   Batı -Dogu Almanya birleşmeden evvel, Berlin şehri Doğu Almanya sınırları içerisinde bulunuyordu ve ikiye bölünmüştü. Doğu Berlin, Sosyalist Doğu Almanya'nın başkenti idi. Batı Berlin ise Doğu Almanya sınırları içerisinde etrafı duvarlarla çevrili adeta bir ada şehir konumundaydı. Şehrin kontrolü batılı müttefikler elindeydi. Batı Berlin'den doğu tarafına geçmek izne tabiydi.   Batı Berlin'den karayoluyla Batı Almanya'ya geçmek, Doğu Almanya'dan transit geçerek gitmekle mümkündü. Batı Almanya'ya geçmek için Doğu Almanya'da 3-4 saat yol çekmek gerekiyordu. Ancak havayoluyla Batı ülkelerine geçmek serbestti.   Batı Berlin, 1961 yılında Doğu Almanlar tarafından -batıya geçişleri önlemek adına- etrafına duvarların örülmesiyle beraber adeta bir açık hava cezaevine dönüştü . Şehir, ABD İngiltere ve Fransa konrolúndeydi. Ama tabii esas varlık gösteren ülke ABD idi. İngiltere ve Fransa'nın varlığı sembolik düzeydeydi. Batı Berlin askeri güçlerden arındırılmıştı. Şehirde sadece Batı Berlin polis gücü ile müttefiklerin polis gücü bulunuyordu. Müttefikler Alman polis gücünün amiri konumundaydı.   Berlin savaşta çok yaralar almıştı. Öyle ki vurulmadík, cephesinde kurşun izi bulunmayan bina yok gibiydi. Doğu Berlin, Doğu Almanya'nın başkenti olarak hızla ayağa kalkarken, Batı Berlin'in imar edilmesi İkmal yollarının güçlüğü ve uzunluğu bakımından oldukça zaman alan pahalı bir süreçti. Buna siz Batı Berlin'in Sovyetler Birliği tarafından ablukaya alınmış olduğunu da ekleyin! Abluka, müttefiklerin oluşturduğu 'hava köprüsü' ile ancak aşılabilmişti.   Şehrin pek bir özelliği yoktu.Mahrumiyet bölgesi olarak algılanıyordu. Kimse Batı Berlin'de yerleşmek, yaşamak istemiyordu ki şehir bir uçtan diğerine 70-80 km büyüklükte idi. Sıkıcı kasvetli bir havası vardı. Alıp başını gitmek isteyenler sürekli duvar engeliyle karşılaşıyordu. Şehrin meydanları güzel yapıları doğu tarafında kalmıştı.    Batı Berlin'in en aktif caddesi Ku'damm denilen merkezdi. Orayı da 'yıkık klise' sembolize ediyordu. Klise savaşı hatırlatması açısından bir anı olarak hâlâ aynı şekilde muhafaza edilmektedir.   Türklerin Batı Berlin'de varlığı ve Türkiye dışındaki en büyük Türk kolonisinin burada bulunuşunun sebebi, şehrin bir olağanüstü hâl bölgesi olarak algılanmasından kaynaklıdır. Zira şehre yerleşmek isteyenlere her türlü kolaylık sağlanıyordu. Türkler dışında Batı Berlin genç, Hippi denilen Almanlar için de bir çekim merkezîydi. Zira onlar askerlik hizmetinden muaf tutuluyordu. Böylelikle insanların Batı Berlin'i tercih etmeleri sağlanıyordu.   Şehirde yapı stoğu eskiydi yenilenmesi güçtü. Bu bakımdan kiralar ucuzdu. Türklere tüm bunlar güzel imkânlar sunuyordu. Yerleşmek, iş bulmak, birikim yapmak kolaydı.    Tabii bu süreç 1980'li yıllar itibariyle usul usul sonlandı. Şehir belli bir doyuma ulaştı. Şehre uygulanan teşvikler kaldırıldı veya kısıldı. Bu ara dönem de 10-15 sene sürdü. 1989'da duvarlar yıkıldı. İki ülke birleşti. Yeni süreç en fazla Türkleri olumsuz etkiledi.
Ekleme Tarihi: 21 Eylül 2024 - Cumartesi

Mahrumiyet Bölgesi Olarak Batı Berlin

  "İnsanın yaşamadığı şeyi anlaması zordur"

  Medyada çıkan yazılar bir nevi istek alan şarkılar gibidir. Eğer konu ilgi görüyorsa o konu üzerinden devam etmesi beklenir yazardan. Ayrıca öğretmen büyüğümún bir õnermesidir Almanya yazıları yazmak. 'Berlin Duvarı' yazısı ilgi gördü. Ben de Berlin'den devam edeyim dedim.
  Batı -Dogu Almanya birleşmeden evvel, Berlin şehri Doğu Almanya sınırları içerisinde bulunuyordu ve ikiye bölünmüştü. Doğu Berlin, Sosyalist Doğu Almanya'nın başkenti idi. Batı Berlin ise Doğu Almanya sınırları içerisinde etrafı duvarlarla çevrili adeta bir ada şehir konumundaydı. Şehrin kontrolü batılı müttefikler elindeydi. Batı Berlin'den doğu tarafına geçmek izne tabiydi.
  Batı Berlin'den karayoluyla Batı Almanya'ya geçmek, Doğu Almanya'dan transit geçerek gitmekle mümkündü. Batı Almanya'ya geçmek için Doğu Almanya'da 3-4 saat yol çekmek gerekiyordu. Ancak havayoluyla Batı ülkelerine geçmek serbestti.
  Batı Berlin, 1961 yılında Doğu Almanlar tarafından -batıya geçişleri önlemek adına- etrafına duvarların örülmesiyle beraber adeta bir açık hava cezaevine dönüştü . Şehir, ABD İngiltere ve Fransa konrolúndeydi. Ama tabii esas varlık gösteren ülke ABD idi. İngiltere ve Fransa'nın varlığı sembolik düzeydeydi. Batı Berlin askeri güçlerden arındırılmıştı. Şehirde sadece Batı Berlin polis gücü ile müttefiklerin polis gücü bulunuyordu. Müttefikler Alman polis gücünün amiri konumundaydı.
  Berlin savaşta çok yaralar almıştı. Öyle ki vurulmadík, cephesinde kurşun izi bulunmayan bina yok gibiydi. Doğu Berlin, Doğu Almanya'nın başkenti olarak hızla ayağa kalkarken, Batı Berlin'in imar edilmesi İkmal yollarının güçlüğü ve uzunluğu bakımından oldukça zaman alan pahalı bir süreçti. Buna siz Batı Berlin'in Sovyetler Birliği tarafından ablukaya alınmış olduğunu da ekleyin! Abluka, müttefiklerin oluşturduğu 'hava köprüsü' ile ancak aşılabilmişti.
  Şehrin pek bir özelliği yoktu.Mahrumiyet bölgesi olarak algılanıyordu. Kimse Batı Berlin'de yerleşmek, yaşamak istemiyordu ki şehir bir uçtan diğerine 70-80 km büyüklükte idi. Sıkıcı kasvetli bir havası vardı. Alıp başını gitmek isteyenler sürekli duvar engeliyle karşılaşıyordu. Şehrin meydanları güzel yapıları doğu tarafında kalmıştı. 
  Batı Berlin'in en aktif caddesi Ku'damm denilen merkezdi. Orayı da 'yıkık klise' sembolize ediyordu. Klise savaşı hatırlatması açısından bir anı olarak hâlâ aynı şekilde muhafaza edilmektedir.
  Türklerin Batı Berlin'de varlığı ve Türkiye dışındaki en büyük Türk kolonisinin burada bulunuşunun sebebi, şehrin bir olağanüstü hâl bölgesi olarak algılanmasından kaynaklıdır. Zira şehre yerleşmek isteyenlere her türlü kolaylık sağlanıyordu. Türkler dışında Batı Berlin genç, Hippi denilen Almanlar için de bir çekim merkezîydi. Zira onlar askerlik hizmetinden muaf tutuluyordu. Böylelikle insanların Batı Berlin'i tercih etmeleri sağlanıyordu.
  Şehirde yapı stoğu eskiydi yenilenmesi güçtü. Bu bakımdan kiralar ucuzdu. Türklere tüm bunlar güzel imkânlar sunuyordu. Yerleşmek, iş bulmak, birikim yapmak kolaydı. 
  Tabii bu süreç 1980'li yıllar itibariyle usul usul sonlandı. Şehir belli bir doyuma ulaştı. Şehre uygulanan teşvikler kaldırıldı veya kısıldı. Bu ara dönem de 10-15 sene sürdü. 1989'da duvarlar yıkıldı. İki ülke birleşti. Yeni süreç en fazla Türkleri olumsuz etkiledi.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.