" Zaruretler icatların anasıdır"
Teknofest'i bir yazıya sığdırmak mümkün değildir. Sadece yazması değil gezmesi de öyle 3 Ekim'de oradaydım ama ne yazık ki bir gün yeterli gelmedi. Zaman darlığından ikinci kez gidemedim.
Adana ve Mersin bir bütün olarak planlanmalıdır. İki şehrimiz yakınlığı nedeniyle buna mecburdur. Her iki ilin birinde gerçekleşen bir etkinlik, diğeri tarafından kolayca takip edilebilmektedir ki Teknofest ziyaretçi profili bunu rahatlıkla ortaya koymuştur.
Yine iki ilimiz için de sıkça vurguladığım ulaşım ve şehir içi trafik sorunu vardır. Düşünün! Türkiye'nin standartlarını aşan bir festival organize ediyorsunuz ama gel gör ki ulaşım sorunlu. Tren seferlerinin -YHT inşası nedeniyle- kaldırılması sonucu, bildik dolmuş çilesine maruz kaldık. Raylı, modern ulaşım araçlarından mahrum yaşamak festivalin güzelliğine biraz gölge düşürdü desem yanlış olmaz.
Festival organizasyonu, vatandaşları toplu taşıma ile gelme konusunda haklı olarak uyardı. Ben de buna uyarak dolmuşla gittim Adana'ya. Gidiş çok sorunlu geçmedi. Ancak akşam Mersin'e geliş bir eziyete dönüştü. Şakirpaşa'dan eve ortalama 80 km. yolu 2.5 saatte gelebildim.
Festival boyunca hava açık ve sıcaktı. Dışarıdan gelen katılımcılar Adana'nın sarı sıcağı karşısında şaşkınlardı doğrusu. Uğradığım her standta bunu duymak pek mümkündü. Yine aynı misafirler bölge halkının sıcak kanlı, güler yüzlü insanlar olduklarını da belirtmekten geri kalmadılar.
Şakirpaşa havaalanı Teknofest için harika bir alan. Genişlik, pistler, düz arazi muhteşem imkânlar sunmuş. Daha evvel medyadan görmeye aşina olduğumuz hava araçlarını dokunma mesafesinde incelemek, ayrı bir his yaratıyor insanlarda. Genellikle fotoğraf çektiriyorlar. Asker, polis, sivil tüm görevliler güler yüzlü yardımsever davranıyorlar.
Bizim kuşak açısından asker -polis ile iletişim kurmak sıkıntılıydı. Bilhassa askeri personele yaklaşmak dâhi meseleydi. Oysa bugün erinden, subayına tüm personel rahatça konuşuyor bilgi veriyor fotoğraf karesine giriyor. Bu tablo vatandaşlar açısından memnun edici ve gurur vericidir.
Teknofest'in ana direği, ana amacı gençler ve çocuklardır. Nereye baksam ilgili gençleri, öğretmen nezaretindeki sınıfları görüyorum. Çeşitli illerden gelen bilim merkezleri, dene- yap atölyeleri, şampiyon yarışmacılar sergileme alanı hep onlarla dolu. Gözleri parlayan çocuklar, gençler geleceğimizin teminatıdır.
Pırıl pırıl havada gezinen insanlar ünlüleri görme fırsatı da yakaladılar. Başta Haluk Bayraktar, Ticaret Bakanı prof. Ömer Bolat, Savunma Sanayii Başkanı prof. Haluk Görgün, TEI Genel Müdürü prof. Mahmut Akşit hoca gördüğüm tokalaşma, kısa söz etme fırsatı bulduğum kişilerdi. Mahmut Akşit hocaya 'motorları bir an önce yetiştirin hocam millet sizi bekliyor' dediğimde elimi sıktı tebessüm ederek 'inşallah çalışıyoruz' dedi.
Bazı bölümler önünde uzun kuyruklar vardı. TUA- Türk Uzay Ajansı simülasyon merkezi önünde, ağır nakliye uçağı 'Koca Yusuf', metaverse deneyimleme çadırı gibi.. Bazı uçak, helikopter kokpitlerine küçük çocukların oturmasına izin verildi.
Teknofest'i 5 gün boyunca 1 milyon 100 bin kişi ziyaret etti. Türkiye'nin hemen tüm illerinden kurum, kuruluşlar, belediyeler, paydaş-sponsor firmalar oradaydı. Gün boyu polis, jandarma, kara kuvvetleri, solo Türk, akrobasi timleri, Türk yıldızları, ihalar hep gösteri halindeydi. Ziyaretçilerin gözleri daima göklerdeydi.
Adana'da yeme -içme kısmından bahsetmemek olmaz. Adana'nın şanına uygun yiyecek içecek pavyonları gerektiği gibi konumlanmış her damak zevkine uygun sunumlar yaptılar. Bir söz de Adana Büyükşehir Belediyesi'ne, zabıta ve temizlik ekipleriyle oldukça güzel hizmet verdiler. Emeği geçen herkesi kutluyorum. Gelecek Teknofest'te.