Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Ankara Mersin'i Cezalandırıyor mu -2

"Amacı olan aracı bulur"   İlk 'Ankara Mersin'i Cezalandırıyor mu' yazımın üzerinden 12 sene geçmiş. Dönüp geriye baktığımda 'az gittik uz gittik dere tepe düz gittik, altı ay bir güz gittik, döndük bir de arkamıza baktık ki bir arpa boyu yol gitmişiz' masal tekerlemesi dışında pek bir şey bulamadım. Bizdeki bu tekerlemeye Batı'dan da şu roman başlığını ilave edelim isterseniz 'Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok'.   Hakikaten son 12 yılda Mersin'de büyük ölçekte ne değişti? Bilenler varsa yorum hanesine yazsın lütfen! Elbette burada belediye maharetiyle ve devlet maharetiyle yapılan işleri ayırmak gerekir ki bizim asıl konumuz devlet yatırımlarıdır. Samimi olarak düşünüyorum ama aklıma bir şey gelmiyor.   Tabii ki burada esas olan bitmiş yatırımlardır. Yürüyen projeler ve de plan aşamasındakileri saymıyorum çünkü elde olanı muhatap alıyorum daha çok. Hep söylerim geç gelen, yapımı uzun süren projeler ekonomik değildir ki buna en büyük örnek Çukurova havaalanıdır.    Tamam, Çukurova havaalanı tamamlandı fakat ne sıkıntılar ve kavgalarla.. Sonunda insan bunca çileye, beklemeye değdi mi diyor? Vatandaşın, iş insanlarının çektikleri ne olacak? Mersin'de devlet yatırımı gıdım gıdım insanın canını ala ala gelir. Bin bir sıkıntıyla tantanayla..   Ben bugüne değin şöyle rahat sıkıntısız bir devlet yatırımı görmedim bölgemizde. Şimdiden çevre illerde yaşayan vatandaşları uyarmış olayım. Tatillerde, bayramlarda Mersin'i tercih ettiğinizde tedbirli olunuz. Zira yetersiz yollarda saatlerce beklersiniz. Arabalarınızda arızalar oluşur.    Hep söylenir 'devlette devamlılık esastır' diye. Mersin ve Çukurova bölgesi için bu söz çok doğru. Zira ben beni bildim bileli yatırım almamakta, yatırımı geç tamamlamakta devamlılık gerçekten esas.    Oysa bölgemiz Marmara havzasına alternatif havza olarak düşünülebilir ki bir zamanlar DPT raporunda böyle idi. Marmara havzası aşırı yüklü üstelik deprem riski çok. Oradaki yoğunluğu azaltmak adına Çukurova alternatif bölge olmalıydı. Ama birçok konuda geç kalındı.   Ben Mersin -Adana ayrımını anlamsız bulurum. Çukurova'yı bir bütün olarak görmek, planlamak gerekir. İki ilin birbirini rakip olarak görmesi sadece zaman ve enerji kaybettirir. Peki bölgemizin ana sorunu nedir? Buna herkes kendince bir cevap bulabilir.   Bana göre bölgenin ana sorunu şehir içi ve şehirlerarası ulaşım sorunudur. Ulaşım çözüldüğünde turizm ticaret gelişir, işsizlik azalır. Büyüme ve kalkınma gelir. Günümüzde bölgede ulaşım tıkanmış durumda. Adana-Mersin arası karayolu büyük tonajlı araçlar yüzünden çile yoluna dönüşmüş durumdadır. Bilhassa tatillerde Silifke -Taşucu tarafı kilittir.   Ulaşımı elbette sadece karayolu olarak düşünmemek lazım. Havaalanı, bağlantı yolları hariç tamam. Yüksek Hızlı Tren inşası sürüyor. YHT hattında ki Mersin Adana Osmaniye ve Gaziantep'i kapsayacak gerçekleşme oranı yüzde 45'tir. Bu durumda en iyimser ihtimalle iki yıl daha beklemek gerekiyor ki Mersin Adana arası gidiş gelişler tren ulaşımı durduğundan çok meşakkatlidir. Bir tatil merkezi ve deniz şehri Mersin, adeta sırtını denizlere dönmüştür. Deniz taşımacılığından yük, yolcu farketmeksizin zerre kadar yararlanamamaktadır. Bu, eksikliğin yanı sıra utanç vesilesidir.   Türkiye'nin Marmara bölgesinden sonraki en önemli bölgesi neden bu hâlde? Bence bunun en önemli nedeni Adana -Mersin'in muhalif duruşudur. Ankara nezdinde bölgemiz yaramaz asi çocuk muamelesi görür. Tabii bu da bir cezalandırma nedenidir.
Ekleme Tarihi: 05 Kasım 2024 - Salı

Ankara Mersin'i Cezalandırıyor mu -2

"Amacı olan aracı bulur"

  İlk 'Ankara Mersin'i Cezalandırıyor mu' yazımın üzerinden 12 sene geçmiş. Dönüp geriye baktığımda 'az gittik uz gittik dere tepe düz gittik, altı ay bir güz gittik, döndük bir de arkamıza baktık ki bir arpa boyu yol gitmişiz' masal tekerlemesi dışında pek bir şey bulamadım. Bizdeki bu tekerlemeye Batı'dan da şu roman başlığını ilave edelim isterseniz 'Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok'.
  Hakikaten son 12 yılda Mersin'de büyük ölçekte ne değişti? Bilenler varsa yorum hanesine yazsın lütfen! Elbette burada belediye maharetiyle ve devlet maharetiyle yapılan işleri ayırmak gerekir ki bizim asıl konumuz devlet yatırımlarıdır. Samimi olarak düşünüyorum ama aklıma bir şey gelmiyor.
  Tabii ki burada esas olan bitmiş yatırımlardır. Yürüyen projeler ve de plan aşamasındakileri saymıyorum çünkü elde olanı muhatap alıyorum daha çok. Hep söylerim geç gelen, yapımı uzun süren projeler ekonomik değildir ki buna en büyük örnek Çukurova havaalanıdır. 
  Tamam, Çukurova havaalanı tamamlandı fakat ne sıkıntılar ve kavgalarla.. Sonunda insan bunca çileye, beklemeye değdi mi diyor? Vatandaşın, iş insanlarının çektikleri ne olacak? Mersin'de devlet yatırımı gıdım gıdım insanın canını ala ala gelir. Bin bir sıkıntıyla tantanayla..
  Ben bugüne değin şöyle rahat sıkıntısız bir devlet yatırımı görmedim bölgemizde. Şimdiden çevre illerde yaşayan vatandaşları uyarmış olayım. Tatillerde, bayramlarda Mersin'i tercih ettiğinizde tedbirli olunuz. Zira yetersiz yollarda saatlerce beklersiniz. Arabalarınızda arızalar oluşur. 
  Hep söylenir 'devlette devamlılık esastır' diye. Mersin ve Çukurova bölgesi için bu söz çok doğru. Zira ben beni bildim bileli yatırım almamakta, yatırımı geç tamamlamakta devamlılık gerçekten esas. 
  Oysa bölgemiz Marmara havzasına alternatif havza olarak düşünülebilir ki bir zamanlar DPT raporunda böyle idi. Marmara havzası aşırı yüklü üstelik deprem riski çok. Oradaki yoğunluğu azaltmak adına Çukurova alternatif bölge olmalıydı. Ama birçok konuda geç kalındı.
  Ben Mersin -Adana ayrımını anlamsız bulurum. Çukurova'yı bir bütün olarak görmek, planlamak gerekir. İki ilin birbirini rakip olarak görmesi sadece zaman ve enerji kaybettirir. Peki bölgemizin ana sorunu nedir? Buna herkes kendince bir cevap bulabilir.
  Bana göre bölgenin ana sorunu şehir içi ve şehirlerarası ulaşım sorunudur. Ulaşım çözüldüğünde turizm ticaret gelişir, işsizlik azalır. Büyüme ve kalkınma gelir. Günümüzde bölgede ulaşım tıkanmış durumda. Adana-Mersin arası karayolu büyük tonajlı araçlar yüzünden çile yoluna dönüşmüş durumdadır. Bilhassa tatillerde Silifke -Taşucu tarafı kilittir.
  Ulaşımı elbette sadece karayolu olarak düşünmemek lazım. Havaalanı, bağlantı yolları hariç tamam. Yüksek Hızlı Tren inşası sürüyor. YHT hattında ki Mersin Adana Osmaniye ve Gaziantep'i kapsayacak gerçekleşme oranı yüzde 45'tir. Bu durumda en iyimser ihtimalle iki yıl daha beklemek gerekiyor ki Mersin Adana arası gidiş gelişler tren ulaşımı durduğundan çok meşakkatlidir. Bir tatil merkezi ve deniz şehri Mersin, adeta sırtını denizlere dönmüştür. Deniz taşımacılığından yük, yolcu farketmeksizin zerre kadar yararlanamamaktadır. Bu, eksikliğin yanı sıra utanç vesilesidir.
  Türkiye'nin Marmara bölgesinden sonraki en önemli bölgesi neden bu hâlde? Bence bunun en önemli nedeni Adana -Mersin'in muhalif duruşudur. Ankara nezdinde bölgemiz yaramaz asi çocuk muamelesi görür. Tabii bu da bir cezalandırma nedenidir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.