Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

ÇALIŞKAN MİMAR

"Yaşamak solumak değil çalışmaktır"   Bu köşede 2022 yılının sonuna değin, Mersin'de iz bırakan şahsiyetlere ait yüze yakın söyleşi paylaştım. Söyleşilerime iki yıl ara verdim. Bugün itibariyle Mersin ilinde iz bırakanlarla sohbetlerimiz devam edecek. Verdiğim aradan sonraki ilk konuğum Abdullah Sıtkı İnankur.   Birkaç senedir etrafına negatif enerji yayan karamsar, depresif insanlardan uzak durmaya çalışıyorum. Sürekli sızlanan, şikayet edenler sizi aşağı çekerler çünkü.   Abdullah Sıtkı İnankur, tanıdığım günden beri müspet düşünen, etrafına bilgi ve tebessüm yayan biri. 1950 Mezitli doğumlu. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Fakültesi 1979 mezunu. Almanya'da staj yaptı. Hazırlık sınıfını orda okudu. Özel nedenlerden ötürü yurda döndü ve eğitimini İstanbul'da tamamladı. İş hayatının tamamı Mersin'de geçti. Mimar, müteahhitlik ve bilirkişilik yaptı. Bilirkişiliği  iş yükünden dolayı bıraktı.   1992 Aydıncık'ta toprak yüzeyinde motor yağı gördü. Ona göre bu, bölgedeki petrole işaret ediyordu. Toprak numunesi aldı ve MTA Enstitüsüne gönderdi sonuç alamayınca tekrar bir numune daha gönderdi. Girişimlerinden  bir sonuç çıkmadı. Ülkede ağır aksak işleyen bürokrasi böyle idi.    İnankur, bölgede yaptığı çalışmalarla  Doğu Akdeniz'deki sondaj faaliyetlerini tetiklediğini, gündeme soktuğunu düşünüyor. Günümüzde Doğu Akdeniz'de yaşananlara bakınca, onun ne derece öngörü sahibi olduğu çıkar ortaya. Abdullah bey işkolik seviyesinde çalışkan biri. Çalışmaya inanıyor ve "çalışan kazanır" sözünü çok sık kullanıyor.  Olumsuzluklara takılmayan mimarımız, olumsuzluklar yaşasa dahi bunu bir engel olarak görmüyor. "Hiçbir olumsuz şeye rastlamadım" diyor esprili şekilde.    Abdullah İnankur, siyaseten hep sağda yer aldı. Adalet Partisi gençlik kolları delegesi idi. Doğru Yol Partisi Mersin kurucularındandır. Ona göre sağ siyaset memleketi hep ileri taşımıştır. Büyük atılımlar sağ hükümetler döneminde yaşanmıştır.   Abdullah bey her görüşten insanla arkadaşlık kurmuştur. Yasaklı günlerde solcu arkadaşlarına yol gösterdi yardım etti. İlhan Kesici ile de arkadaşlık yaptı. Kesici Mersin'e geldiğinde onun evinde kalırdı. "Temiz yurtsever bir insan" tespitinde bulunuyor onun için. Ünlü siyasetçi Turan Güven bir diğer arkadaşıydı. Ankara'da birlikte birçok siyasi çalışmalar yürüttüler.    İnankur'un önemli mimarlık çalışmalarından biri de Liman karşısındaki atıl bölge idi. Orayı değerlendirdi, şehre kazandırdı. Ona göre bir şehrin gelişimini parası olanlar yönlendirir ve bu dünyanın her yerinde böyledir. "Rant deniz kenarındadır, dağ tarafında rant yoktur" diyor.   Dedesi Emin İnankur (Emin Efendi medrese kökenliydi). Müdafa-i Hukuk Cemiyeti Mersin kurucusuydu. Cemiyeti  yöneten, yönlendiren kişiydi. Mersin kurtuluş savaşını veren kadrodandı. Emin Efendi  ilk mecliste Silifke milletvekili oldu. Ardından kısa sürede istifa etti. Nedenini hiç söylemedi. O zamanlar Silifke il  merkezi, Elvanlı nahiye idi. Babası ise çiftçilik ile uğraştı siyasete bulaşmadı. Abdullah beyin çocukluğu onun yanında çalışmakla geçti.   "Mersin köyden şehir hâline geldi. Deniz kenarları kıymete bindi. Bataklık kurutuldu deniz kenarı degerlendi. Okaliptüs ağaçları bu konuda çok faydalı oldu. Sahilde hastalık çoğalınca tarım yaylalara kaydı. Mersin'in önü açık Yeni havalimanı bu konuda çok etki edecek" tespitlerinde bulunuyor.   Gençlere de "gençler devletine güvensin, çalışsın mutlaka karşılığını alırlar. Ülkenin geleceğini parlak görüyorum" diyor Arkadaşı İlhan Kesici'nin şu sözünü de eklemeyi unutmuyor; "iki sene devlet milleti sıkar, alır, üçüncü sene verir".   "Mersin muhalif duruşunun bedelini ödedi daha da öder bu kafayla" uyarısıyla, sohbetimizi sonlandırıyoruz.
Ekleme Tarihi: 18 Ocak 2025 - Cumartesi

ÇALIŞKAN MİMAR

"Yaşamak solumak değil çalışmaktır"

  Bu köşede 2022 yılının sonuna değin, Mersin'de iz bırakan şahsiyetlere ait yüze yakın söyleşi paylaştım. Söyleşilerime iki yıl ara verdim. Bugün itibariyle Mersin ilinde iz bırakanlarla sohbetlerimiz devam edecek. Verdiğim aradan sonraki ilk konuğum Abdullah Sıtkı İnankur.
  Birkaç senedir etrafına negatif enerji yayan karamsar, depresif insanlardan uzak durmaya çalışıyorum. Sürekli sızlanan, şikayet edenler sizi aşağı çekerler çünkü.
  Abdullah Sıtkı İnankur, tanıdığım günden beri müspet düşünen, etrafına bilgi ve tebessüm yayan biri. 1950 Mezitli doğumlu. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Fakültesi 1979 mezunu. Almanya'da staj yaptı. Hazırlık sınıfını orda okudu. Özel nedenlerden ötürü yurda döndü ve eğitimini İstanbul'da tamamladı. İş hayatının tamamı Mersin'de geçti. Mimar, müteahhitlik ve bilirkişilik yaptı. Bilirkişiliği  iş yükünden dolayı bıraktı.
  1992 Aydıncık'ta toprak yüzeyinde motor yağı gördü. Ona göre bu, bölgedeki petrole işaret ediyordu. Toprak numunesi aldı ve MTA Enstitüsüne gönderdi sonuç alamayınca tekrar bir numune daha gönderdi. Girişimlerinden  bir sonuç çıkmadı. Ülkede ağır aksak işleyen bürokrasi böyle idi. 
  İnankur, bölgede yaptığı çalışmalarla  Doğu Akdeniz'deki sondaj faaliyetlerini tetiklediğini, gündeme soktuğunu düşünüyor. Günümüzde Doğu Akdeniz'de yaşananlara bakınca, onun ne derece öngörü sahibi olduğu çıkar ortaya. Abdullah bey işkolik seviyesinde çalışkan biri. Çalışmaya inanıyor ve "çalışan kazanır" sözünü çok sık kullanıyor.  Olumsuzluklara takılmayan mimarımız, olumsuzluklar yaşasa dahi bunu bir engel olarak görmüyor. "Hiçbir olumsuz şeye rastlamadım" diyor esprili şekilde. 
  Abdullah İnankur, siyaseten hep sağda yer aldı. Adalet Partisi gençlik kolları delegesi idi. Doğru Yol Partisi Mersin kurucularındandır. Ona göre sağ siyaset memleketi hep ileri taşımıştır. Büyük atılımlar sağ hükümetler döneminde yaşanmıştır.
  Abdullah bey her görüşten insanla arkadaşlık kurmuştur. Yasaklı günlerde solcu arkadaşlarına yol gösterdi yardım etti. İlhan Kesici ile de arkadaşlık yaptı. Kesici Mersin'e geldiğinde onun evinde kalırdı. "Temiz yurtsever bir insan" tespitinde bulunuyor onun için. Ünlü siyasetçi Turan Güven bir diğer arkadaşıydı. Ankara'da birlikte birçok siyasi çalışmalar yürüttüler. 
  İnankur'un önemli mimarlık çalışmalarından biri de Liman karşısındaki atıl bölge idi. Orayı değerlendirdi, şehre kazandırdı. Ona göre bir şehrin gelişimini parası olanlar yönlendirir ve bu dünyanın her yerinde böyledir. "Rant deniz kenarındadır, dağ tarafında rant yoktur" diyor.
  Dedesi Emin İnankur (Emin Efendi medrese kökenliydi). Müdafa-i Hukuk Cemiyeti Mersin kurucusuydu. Cemiyeti  yöneten, yönlendiren kişiydi. Mersin kurtuluş savaşını veren kadrodandı. Emin Efendi  ilk mecliste Silifke milletvekili oldu. Ardından kısa sürede istifa etti. Nedenini hiç söylemedi. O zamanlar Silifke il  merkezi, Elvanlı nahiye idi. Babası ise çiftçilik ile uğraştı siyasete bulaşmadı. Abdullah beyin çocukluğu onun yanında çalışmakla geçti.
  "Mersin köyden şehir hâline geldi. Deniz kenarları kıymete bindi. Bataklık kurutuldu deniz kenarı degerlendi. Okaliptüs ağaçları bu konuda çok faydalı oldu. Sahilde hastalık çoğalınca tarım yaylalara kaydı. Mersin'in önü açık Yeni havalimanı bu konuda çok etki edecek" tespitlerinde bulunuyor.
  Gençlere de "gençler devletine güvensin, çalışsın mutlaka karşılığını alırlar. Ülkenin geleceğini parlak görüyorum" diyor Arkadaşı İlhan Kesici'nin şu sözünü de eklemeyi unutmuyor; "iki sene devlet milleti sıkar, alır, üçüncü sene verir".
  "Mersin muhalif duruşunun bedelini ödedi daha da öder bu kafayla" uyarısıyla, sohbetimizi sonlandırıyoruz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.