Önceki makalede Dijital Çin Yuan' ı ile başlayacak yeni devrimin önemine değinirken, ileride tarihin 2020' yi iki olayla anacağını, koronavirüs yanında DY' nın bugün işleyen tüm küresel finans sistemini baştan aşağı değiştireceğine ilişkin varsayımlara değinmiştim.
1944' ten beri dolara dayalı ödemeler sistemi gerçekten değişebilir mi?
Çin böylesine bir küresel devrimi gerçekleştirebilir mi?
Soruların yanıtı oldukça kapsamlı değerlendirmeler yapılmasını gerektiriyor. Ancak şu kadarını öncelikle söylemek mümkün: Çin Halk Bankası (ülkenin Merkez Bankası işlevini üstlenen kurumu) eliyle sürülmeye başlanacak DY' nın nasıl kullanılacağı, küresel piyasalarda kabul görmesine ve değiş tokuşta kullanılmasına bağlı..
Kısaca ülkede kullanılması elbette çok ciddi bir adım ama asıl küresel paradigma değişikliği yaratması için alması gereken hayli zorlu süreçlerden geçmesi gerekiyor.
Çin böylesi bir değişim potansiyeli taşıyan en güçlü aday hatta lider ülke olarak öne çıkıyor..
Sebebi de Çin, artık dünyanın en büyük ihracatçısı ve ABD' nin doları silah olarak kullanmasının yarattığı küresel sorunlar yanında verdiği dış ticaret açığı, sınırsız banknot basma operasyonlarının artık sonuna gelinmiş olması..
Örneğin ABD son yıllarda artık kaya gazı sayesinde enerjideki dış bağımlılığını azaltmış olsa da, tüm petrole dayalı gereksinimini, körfez ülkelerinin alacak hanesine yazdığı trilyon dolarlara yaklaşan kağıt üzerinde kalmış dolarlarla karşılıyor..
Ve o borçları yıllardır aynı ülkelerin savunmasına katkı yapacağı iddiasıyla silah, savunma sistemleri ve savaş uçaklarıyla ödüyor. Kısaca "ver petrolü al silahı" formülü işlemekte..
Oyuna karşı çıkanların başına son 70 yıldır neler geldiğini yinelemeye gerek yok.
1951' de demokratik seçimle İran' ın başına gelen Muhammed Musaddık' ın ülke petrolünü İngiltere ve ABD' ye peşkeş çekmeme girişimleri ve 1952' de uğranılan petrol ambargosu ardından 1953' te CIA operasyonuyla devrilmesi..
1980' de Şili, Arjantin başta neredeyse tüm Güney Amerika ülkelerini figüran darbecilerle yönetme girişiminin altında da zengin yer altı kaynaklarına el koyma girişimleri yatıyordu..
Çok gerilere gitmeye de gerek yok..
Saddam ve Kaddafi' nin üzerinde oturdukları petrol denizini farklı alternatiflerle değerlendirme çabalarının bedelini sadece kendileri değil Ortadoğu' da ortaya çıkan kaosun göbeğinde yer alan iki ülke halen ödemekte..
1952' de ambargoyla tanışan İran, bugün de farklı gerekçelerle ama temelde aynı nedenlerle ambargoya muhatap olmakta..
Çin' in atmaya hazırlandığı adım, daha iddialı ifadeyle tüm dünyayı etkileyecek dijital paranın piyasaya sürülmesiyle başlayacak devrimsel paradigma değişikliği işte böylesi koşullarda gelecek..
DY elbette ve öncelikle yerel anlamda Yuan banknotunun yerini almaya başlayacak. Bu Çin' i yöneten tek parti iktidarının da finans sistemini kontrol etmesi bakımından tercih edeceği bir model..
Herkesin tüm harcamalarını online olarak anında görmek, onun bu parayı nereden elde ettiği, vergisini verip vermediği, kara para olarak nitelendirilen kaynaklardan sağlanıp sağlanmadığı gibi soruların yanıtlarını bulmak, kısaca paranın izini sürmek bakımından devlet mekanizmasına inanılmaz olanaklar sunacak..
Bu yeni dönemin görünen yüzlerinden biri..
İşin bir de küresel yansımaları olacak kaçınılmaz biçimde…
Örneği yine İran' dan ve yıllardır yırtmaya çalıştığı ambargo üzerinden vermeye çalışayım:
İran' ın ambargo döneminde de en büyük petrol alıcısı açık ara Çin..
2017' de 55 milyar dolar olan ve 2018'de 40 milyar dolara gerileyen toplam İran petrol ihracatının yaklaşık dörtte birini Çin almakta…
İşte bu yaklaşık 10 milyar dolarlık petrol karşılığı ödemenin bundan böyle DY ile yapıldığını varsayalım..
Bugüne kadar ABD' nin kurduğu küresel finans sistemi gereği İran Çin' den ihtiyacı olan ürünler dışında kalan alacağıyla Avrupa' dan yapacağı her türlü ithalatta dolar kullanıyordu. (Yuan bile alsa bunu uluslar arası piyasalarda dolara veya Euro' ya çevirmek zorundaydı.)
Oysa önümüzdeki günlerde sattığı petrol karşılığı alacağını DY ile tahsil ettiği takdirde ABD yaptırımlarını aşma konusunda yepyeni bir pencere açılmış olacak..
DY sonuçta Çin otoritesi dışında kontrolü olanaksız bir para birimi ve İran bu sanal parayla Çin' den veya Çin ile ticaret yapan her ülkeye ödeme yapabilir..
Dünyanın en büyük tedarikçisi ve dış ticaret fazlası veren ihracatçısından söz ediyoruz sonuçta…
Trump dönemi ABD' sinin, yaklaşmakta olan tehlikeye karşı bulabildiği tek çözüm; yüksek gümrük duvarları, kimi müeyyidelerle Çin' i yavaşlatmaya çalışmak..
Bunu dolar silahını kullanarak bir nebze yapması olanaklıydı..
Oysa DY ile yeni küresel para sistemi, bir başka ifadeyle oyun bambaşka bir masada kurulacak..
O masadaki hamleleri, yeniden kurulmakta olan dünya düzeninin güçlü oyuncularının liderliğine soyunan Çin' in yeni stratejilerini dikkatle izlemek gerekiyor..
Pandemi sonrası yepyeni bir dünyayla karşılaşacağımız herkesin öngördüğü, tahmin etmekte zorlanmadığı bir gerçek..
Tam olarak ön görülmeyen ise bu yeni dünyada Çin' in üstleneceği rol..
Madalyonun iki yüzü var burada da..
DY ile ABD' ye ve kağıt dolara karşı dijital parasıyla çok ciddi bir o kadar iddialı aktör çıkacak dünya sahnesine..
Ama Çin gibi bir oyuncunun dijital parayla tüm dünyaya yönelik nasıl bir kontrol mekanizması kuracağı, tüm ipleri eline alıp almayacağı yanıtlanması gereken en önemli soru olarak duracak karşımızda..
Hep birlikte Dijital Yuan' ı ve bilişim çağının öncülerinden Çin' i çok daha dikkatli izlememiz gereken bir dönem başlıyor..