Bir önceki makalede, 22 Eylül 2020 günü yapılacak ihale başlığındaki tanımıyla: 'Mezitli - 3 Ocak Hafif Raylı Sistem Metro Hattının İnşaat ve Elektromekanik Sistemlerinin Temini, Montajı ve İşletmeye Alınması işi' ile ilgili ortaya çıkabilecek ve yatırımın gecikmesine hatta iptaline yol açabilecek sorunlara değinmeye çalıştım.
Özellikle ÇED belgesi onayı verilen proje ile ihale şartnamesine konu proje arasındaki çelişkilere dikkat çekerken bunun ileride telafisi imkansız sorunlar doğurabileceğine dikkat çektim.
Gerçekten de ÇED belgesine mesnet teşkil eden dosyada Mersin Büyükşehir Belediyesinin vermiş olduğu taahhütname tartışmalara gerek bırakmayacak açıklıkta:
"Proje kapsamında herhangi bir proses değişikliği, kapasite artışı ve/veya alan genişletilmesi planlanması halinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü' ne gerekli başvurular yapılmak suretiyle alınmış olan izinleri (ÇED görüşü, Çevre izni vb.) yenileyeceğimizi beyan ve taahhüt ederiz"
Şimdi bazı hususlarla ilgili kimi soruları ortaya atıp, konuyu noktalayalım:
- Büyük kısmı hemzemin (yer üstü) olarak planlanıp ÇED dosyasına o haliyle giren proje, yer altına inerken hafriyat miktarı 802 bin tondan 4 milyon tona çıkmış mı? Çıkmış..
Burada hem proses hem alan genişletilmesi söz konusu değil mi?
Gar-Mezitli güzergahı üzerinden ÇED belgesi alınırken, yeni ihale şartnamesinde güzergah Gar yerine eski Otogar'a uzatılmış.. Bu husus ta alan büyümesi anlamına geliyor..
**
Raylı Sistem ihalesiyle ilgili bir başka sorun güzergah üzerinde yer alan ve inşaattan yer altında ve üstünde etkilenecek yapılarla ilgili durum..
Önce Kamu İhale Kanununun kamulaştırma ile ilgili tartışmalara yer bırakmayacak hükmünü yeniden anımsatayım:
"Yapım işlerinde arsa temin edilmeden, mülkiyet, kamulaştırma ve gerekli hallerde imar işlemleri tamamlanmadan ve uygulama projeleri yapılmadan ihaleye çıkılamaz."
Peki ihale şartnamesine konu projede kamulaştırma söz konusu mu?
Doğrudan ve dolaylı da olsa kamulaştırma durumu çıkacak ve bu zaten şartnamedeki sözleşme metninde de geçiyor.
Şartnamede yüklenicinin yapacağı işler arasında ilginç şekilde 6.543 metrekare bina yıkımı maddesi yer almakta..
6.543 metrekarenin kaç binadan oluştuğu burada yer almamış ama Belediyenin tanıtım kitabının Hatyolu Risk Analizi bölümünde konuyla ilgili detaylar şöyle paylaşılıyor:
"TBM tünel çalışmasından (Tek tüp olarak tünel açma yöntemiyle yapılacak 4.880 metrelik bölüm kastediliyor a.a.) etkilenecek binalarla ilgili MBB (eski otogar zikrediliyor)- Muğdat istasyonları arasındaki bölgede 356 binanın oturma analizleri yapılmış ve mevcut yapı stokunun sadece 10' unda yapı etrafına destek imalatı uygulayarak TBM (tünel açma) çalışmalarını hiçbir yapıya zarar vermeden tamamlayabileceğiz"
Tanıtım kitabında "bina güçlendirmesiyle hiçbir yapıya zarar vermeyeceğiz" deniyor ama ihale dokümanında 6543 m2 bina yıkımı ile ilgili hüküm yer almakta..
İşin deyim yerindeyse püf noktası da burada:
Bina yıkımı söz konusu olduğuna göre kaçınılmaz biçimde kamulaştırma meselesi çıkacak..
Nitekim ihale şartnamesinde "Kamulaştırma ve Tahsise Esas İşlemler" başlığıyla hayli kapsamlı bir bölüm konuya ayrılmış bulunuyor.
Özetleyerek paylaşayım:
"Yüklenici, icra edeceği tasarım çalışmalarında; İstasyonlar, şaftlar veya hattın, kamulaştırma gerektirmeksizin gerçekleştirilebilmesi için gayret gösterecektir ve yüzeydeki yapıların yol altları, kamu ortak alanları vb. alanlarda çözülmesini sağlayacaktır. Gerekli trafik düzenleme projelerini hazırlayarak İdare onayına sunacaktır. Gerekmesi halinde diğer kurumlardan tahsis veya zorunlu hallerde kamulaştırma için tüm altlık, proje, pafta, harita alımı vb. dokümanları ilgili mevzuat kuralları altında hazırlayarak İdare onayına sunacaktır. İdare, işbu dokümanları teslim aldıktan sonra 6 (altı) ay içerisinde tahsis veya kamulaştırmayı tamamlayacaktır.
(…)
Gerekli tahsis veya kamulaştırma işleminin 6 (altı) aydan fazla sürmesi halinde ilgili noktanın tüm işi etkileme oranı değerlendirilerek süre uzatımı verilecektir. 6 (altı) ay içinde tamamlanan tahsis veya kamulaştırmalar için süre uzatımı talep edilmeyecektir."
İdare (Mersin Büyükşehir Belediyesi) kamulaştırma gereken yerlerin 6 ay içinde tüm işlemlerini tamamlayıp yükleniciye teslim edecek. Edemezse kamulaştırmadan kaynaklı gecikme için gecikme kadar ek süre verecek..
Yukarıdaki tüm bilgiler kişisel değerlendirmelere yer vermeden resmi dokümanlardan derlendi..
Şimdi asıl soruya gelelim:
Türkiye' de kamulaştırma işlemlerinin yıllar hatta on yıllar sürdüğü ve AİHM' e kadar götürüldüğü hepimizin bildiği gerçek..
Yıkımı veya kamulaştırması söz konusu olacak onlarca binayla ilgili yasal işlemler eğer doğal sürece bırakılırsa bu iş yıllar alabilir..
Tek çözüm eskiden Bakanlar Kurulu kararıyla alınan 2018' den beri de Cumhurbaşkanlığı yetkisinde olan 'Acele kamulaştırma' yöntemine başvurulması..
Mersin raylı sistem güzergahında yer alan ve kamulaştırmaya konu olan gayrimenkullerle ilgili Cumhurbaşkanlığı böyle bir karara imza atar mı?
İhale iptal edilmez de gerçekten bir yüklenici talip olur ve yatırım için düğmeye basılırsa, bugün pek önemsenmeyen kamulaştırma ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak, tek çözüm ise Cumhurbaşkanı Erdoğan' ın projeyle ilgili acele kamulaştırma kararnamesi için ikna edilmesi..
Aksi durum, yıllar alabilecek gecikmeler yanında kimi gayrimenkulün değerinin çok üstünde paralarla el değiştirmesi ve kamu kurumu belediyemizin altından kalkılmaz yüklerle karşılaşması demek..
İş işten geçmeden şimdiden uyarayım istedim..
Gerisi sorumluluk yüklenenlere kalmış..