Abdullah Ayan
Köşe Yazarı
Abdullah Ayan
 

Mersin Metro projesi.. İhale sürecinde yaşananlar…

Son tekliflerin değerlendirildiği, mali açıdan neye mal olacağı üç aşağı beş yukarı belli olan Mersin metrosu ile ilgili olası gelişmeler konusunda son günlerde pek çok soruyla karşılaşıyorum.. Davultepe, limanın Atatürk parkına doğru genişlemesi gibi kamuoyunu derinden etkileyen yoğun gündem nedeniyle gecikmiş te olsam, metro projesiyle ilgili bundan sonra nelerin olacağını iki bölüme ayırdığım bu makalelerde ele almaya çalışacağım.. En sonda söylenecekleri en baştan ifade edeyim; İdarenin beklentilerinin çok üzerinde çıktığı anlaşılan maliyete dayalı portre, tek bir grubun katılması nedeniyle 'rekabet koşullarının yeterince sağlanamamış olması ve hepsinden önemlisi finansman konusunun açıklığa kavuşmamış olması gibi temel nedenlerle bu ihalenin iptal edilme olasılığı çok yüksek.. Gelelim ihale süreciyle ilgili yaşananlara ve bundan sonra nelerin olacağına… Yapıldı, yapılacak derken Mersin' in nefesini tutarak beklediği metro ihalesi yapıldı ve ortaya beklentilerden hayli uzak, tek kelimeyle hayal kırıklığı yaratan tek tekliflik bir tablo çıktı ortaya.. Oysa pandeminin zorlu şartlarında bile umut dolu mesajlar veriliyor, Mersin' in bu yatırımla dünyanın ilgisini çektiği iddia ediliyordu.. Örneğin Büyükşehir Başkanı Seçer seçilmesinin hemen ardından Temmuz 2019' da şöyle diyordu: " Biz yatırımları kendi öz kaynaklarımızdan yapmayacağız. Metro gibi bazı altyapı çalışmaları ya da farklı projeler, gelir getirici projeler bizim için kaynak bulma açısından rahat projeler. Metro da bunlardan bir tanesi; gelir getirici bir proje. Bu konuda kaynak bulmada zorlanmayacağız. Tabii hazine garantili finans kaynakları var, burada sıkıntı olabilir çünkü bir ekonomik kriz yaşanıyor ülkede. Hazine bu konuda imtina edebiliyor. Ama diğer taraftan da farklı finans kaynakları var, farklı modeller var. Yap-işlet-devret ya da işlet-devret modelleri, ya da hazine garantisi talep etmeden bu tip projeleri yani yatırım (gelir) getirici projelere finans sağlayan kurumlar var. Çok da önemli toplantılar yaptık, girişimlerimiz oldu bir değil birkaç kaynakla. Bu konuda en ufak bir sıkıntımız yok, son derece de rahatız bu konuda." Rahatız deniyordu da, ülkede benzer kent içi ulaşımla ilgili neredeyse tüm yatırımların durduğu bir dönemde finans sağlayan kurumların Mersin metrosuna ilgi duymaları için ya yatırımın fizibl olarak çok cazip olması gerekiyordu ya da piyasanın üstünde faizin gözden çıkarılması ve kreditörlere çok sağlam geri ödeme garantilerinin verilmesi.. Başlangıçta büyük kısmı hemzemin olarak düşünülen hafif raylı sistemin bir süre sonra tümüyle yer altına inecek biçimde revize edilmesi tartışma konusu olunca, kamuoyunu bilgilendirmek ve merak edilen soruları yanıtlamak üzere, proje müellifi ve Başkan Seçer' in de katıldığı toplantıda projenin yapılabilirliği konusunda en önemli soruna, projenin nasıl ve hangi şartlarla finanse edileceği sorularını yönelttim. O toplantı öncesinde de proje müellifinin bazı kapalı toplantılarda km başına 25-30 milyon dolarlık bir maliyetten söz ettiği kulaklara çalınıyordu. Ocak 2020' de Hilton otelinde yapılan tanıtım toplantısında Hem Seçer hem de müellif Kubin' e yatırımın gerçekleşmesi için en önemli faktörün maliyet olduğunu anımsattım ve daha önce İzmir ile Konya' da yapılan ihalelerden örnekler vererek kendileri 300-350 milyon dolarlık bir hesap yaparken 700 milyon dolarlık bir portrenin çıkması halinde ne yapılacağını sordum. Seçer süren ihale hazırlığı nedeniyle ve haklı olarak maliyet konusunda somut bir yanıt vermedi ama Kubin sunum sırasında aç/kapa yöntemli bu tür yatırımlarda maliyetin kilometre başına 25/30 milyon doları geçmeyeceğini söyledi. Mersin gibi kaynakları sınırlı, rutin işlerde bile zorlanan bir Belediyenin böylesi bir yatırımın altından nasıl kalkacağı, hangi koşullarla finanse edeceği gerçekten de en önemli soruydu. 300 milyon dolarlık bir yatırımın 10-15 yıla yayılarak zorlamayla da olsa altından kalkılabilirdi ama 700 milyon dolarlık bir faturayı arkasında hazine desteği olmadan Mersin' in kaldırması mümkün değildi. Devletin bile borçlanırken 6 faiz ödemek zorunda kaldığı ekonomik kriz ortamında Mersin Büyükşehir Belediyesinin metro için bulacağı kredi maliyetinin bundan aşağı olması mümkün olmayacağına göre ana para bir yana, yıllık 50 milyon dolarlara ulaşan faizin bile getireceği yük göz ardı edilmeyecek ciddiyetteydi.. Bu konuda ilk ihale yapılmadan da önce 27 Ocak 2020 günü kaleme aldığım makalede metro yatırımını finansman açısından ele alıp dilimin döndüğünce gerekli uyarıları yapmaya çalıştım.. Uyarıların zerrece etkisi olmadan işledi süreç.. 14.2.2020 günü yayınlanan ilanla 26.2.2020 günü ihalenin yapılacağı duyuruldu. Ancak işler beklendiği gibi gitmedi, firmanın birinin itirazını Kamu İhale Kurumu yerinde görünce İdare ihaleyi iptal etti. Karantina günleri, çeşitli güçlükler, engeller derken 28 Ağustos 2020' de yeni ihale ilanı yayınlandı. Ancak pek dikkatleri çekmeyen bir farkla.. İlk ihalede metro yapımı yanında araçlar da yer alırken, bu kez araçlar kapsam dışına alınıp sadece yapım işi için teklifler isteniyordu. 9 Ekim 2020 günü yapılan ilk elemede çeşitli şirketlerin oluşturduğu 13 grup teklif mektubu sundu. 4 Aralık 2020' de İdare katılımcıları değerlendirdi ve yeterli bulduğu 9 grubu (iş ortaklığı) 29 Ocak 2021 günü yapılacak son aşama için davet etti. Bu arada sürpriz bir gelişme yaşandı. 13 iş ortaklığı arasında yer alan ancak yeterlilik barajını geçemeyen gruplardan biri Kamu İhale Kurumuna başvurdu. Başvuruyu yerinde gören KİK kararı üzerine ihale 18 Şubat 2021 gününe ertelendi. Konuyu yıllardır çok yakından ve en küçük detayına kadar takip eden biri olmama rağmen ihale günü anlamakta zorlandığım bir tablo çıktı ortaya..  
Ekleme Tarihi: 08 Mart 2021 - Pazartesi

Mersin Metro projesi.. İhale sürecinde yaşananlar…

Son tekliflerin değerlendirildiği, mali açıdan neye mal olacağı üç aşağı beş yukarı belli olan Mersin metrosu ile ilgili olası gelişmeler konusunda son günlerde pek çok soruyla karşılaşıyorum..

Davultepe, limanın Atatürk parkına doğru genişlemesi gibi kamuoyunu derinden etkileyen yoğun gündem nedeniyle gecikmiş te olsam, metro projesiyle ilgili bundan sonra nelerin olacağını iki bölüme ayırdığım bu makalelerde ele almaya çalışacağım..

En sonda söylenecekleri en baştan ifade edeyim;

İdarenin beklentilerinin çok üzerinde çıktığı anlaşılan maliyete dayalı portre, tek bir grubun katılması nedeniyle 'rekabet koşullarının yeterince sağlanamamış olması ve hepsinden önemlisi finansman konusunun açıklığa kavuşmamış olması gibi temel nedenlerle bu ihalenin iptal edilme olasılığı çok yüksek..

Gelelim ihale süreciyle ilgili yaşananlara ve bundan sonra nelerin olacağına…

Yapıldı, yapılacak derken Mersin' in nefesini tutarak beklediği metro ihalesi yapıldı ve ortaya beklentilerden hayli uzak, tek kelimeyle hayal kırıklığı yaratan tek tekliflik bir tablo çıktı ortaya..

Oysa pandeminin zorlu şartlarında bile umut dolu mesajlar veriliyor, Mersin' in bu yatırımla dünyanın ilgisini çektiği iddia ediliyordu..

Örneğin Büyükşehir Başkanı Seçer seçilmesinin hemen ardından Temmuz 2019' da şöyle diyordu:

" Biz yatırımları kendi öz kaynaklarımızdan yapmayacağız. Metro gibi bazı altyapı çalışmaları ya da farklı projeler, gelir getirici projeler bizim için kaynak bulma açısından rahat projeler. Metro da bunlardan bir tanesi; gelir getirici bir proje. Bu konuda kaynak bulmada zorlanmayacağız.

Tabii hazine garantili finans kaynakları var, burada sıkıntı olabilir çünkü bir ekonomik kriz yaşanıyor ülkede. Hazine bu konuda imtina edebiliyor. Ama diğer taraftan da farklı finans kaynakları var, farklı modeller var. Yap-işlet-devret ya da işlet-devret modelleri, ya da hazine garantisi talep etmeden bu tip projeleri yani yatırım (gelir) getirici projelere finans sağlayan kurumlar var. Çok da önemli toplantılar yaptık, girişimlerimiz oldu bir değil birkaç kaynakla. Bu konuda en ufak bir sıkıntımız yok, son derece de rahatız bu konuda."

Rahatız deniyordu da, ülkede benzer kent içi ulaşımla ilgili neredeyse tüm yatırımların durduğu bir dönemde finans sağlayan kurumların Mersin metrosuna ilgi duymaları için ya yatırımın fizibl olarak çok cazip olması gerekiyordu ya da piyasanın üstünde faizin gözden çıkarılması ve kreditörlere çok sağlam geri ödeme garantilerinin verilmesi..

Başlangıçta büyük kısmı hemzemin olarak düşünülen hafif raylı sistemin bir süre sonra tümüyle yer altına inecek biçimde revize edilmesi tartışma konusu olunca, kamuoyunu bilgilendirmek ve merak edilen soruları yanıtlamak üzere, proje müellifi ve Başkan Seçer' in de katıldığı toplantıda projenin yapılabilirliği konusunda en önemli soruna, projenin nasıl ve hangi şartlarla finanse edileceği sorularını yönelttim.

O toplantı öncesinde de proje müellifinin bazı kapalı toplantılarda km başına 25-30 milyon dolarlık bir maliyetten söz ettiği kulaklara çalınıyordu.

Ocak 2020' de Hilton otelinde yapılan tanıtım toplantısında Hem Seçer hem de müellif Kubin' e yatırımın gerçekleşmesi için en önemli faktörün maliyet olduğunu anımsattım ve daha önce İzmir ile Konya' da yapılan ihalelerden örnekler vererek kendileri 300-350 milyon dolarlık bir hesap yaparken 700 milyon dolarlık bir portrenin çıkması halinde ne yapılacağını sordum.

Seçer süren ihale hazırlığı nedeniyle ve haklı olarak maliyet konusunda somut bir yanıt vermedi ama Kubin sunum sırasında aç/kapa yöntemli bu tür yatırımlarda maliyetin kilometre başına 25/30 milyon doları geçmeyeceğini söyledi.

Mersin gibi kaynakları sınırlı, rutin işlerde bile zorlanan bir Belediyenin böylesi bir yatırımın altından nasıl kalkacağı, hangi koşullarla finanse edeceği gerçekten de en önemli soruydu.

300 milyon dolarlık bir yatırımın 10-15 yıla yayılarak zorlamayla da olsa altından kalkılabilirdi ama 700 milyon dolarlık bir faturayı arkasında hazine desteği olmadan Mersin' in kaldırması mümkün değildi.

Devletin bile borçlanırken 6 faiz ödemek zorunda kaldığı ekonomik kriz ortamında Mersin Büyükşehir Belediyesinin metro için bulacağı kredi maliyetinin bundan aşağı olması mümkün olmayacağına göre ana para bir yana, yıllık 50 milyon dolarlara ulaşan faizin bile getireceği yük göz ardı edilmeyecek ciddiyetteydi..

Bu konuda ilk ihale yapılmadan da önce 27 Ocak 2020 günü kaleme aldığım makalede metro yatırımını finansman açısından ele alıp dilimin döndüğünce gerekli uyarıları yapmaya çalıştım..

Uyarıların zerrece etkisi olmadan işledi süreç..

14.2.2020 günü yayınlanan ilanla 26.2.2020 günü ihalenin yapılacağı duyuruldu. Ancak işler beklendiği gibi gitmedi, firmanın birinin itirazını Kamu İhale Kurumu yerinde görünce İdare ihaleyi iptal etti.

Karantina günleri, çeşitli güçlükler, engeller derken 28 Ağustos 2020' de yeni ihale ilanı yayınlandı. Ancak pek dikkatleri çekmeyen bir farkla..

İlk ihalede metro yapımı yanında araçlar da yer alırken, bu kez araçlar kapsam dışına alınıp sadece yapım işi için teklifler isteniyordu.

9 Ekim 2020 günü yapılan ilk elemede çeşitli şirketlerin oluşturduğu 13 grup teklif mektubu sundu.

4 Aralık 2020' de İdare katılımcıları değerlendirdi ve yeterli bulduğu 9 grubu (iş ortaklığı) 29 Ocak 2021 günü yapılacak son aşama için davet etti.

Bu arada sürpriz bir gelişme yaşandı. 13 iş ortaklığı arasında yer alan ancak yeterlilik barajını geçemeyen gruplardan biri Kamu İhale Kurumuna başvurdu. Başvuruyu yerinde gören KİK kararı üzerine ihale 18 Şubat 2021 gününe ertelendi.

Konuyu yıllardır çok yakından ve en küçük detayına kadar takip eden biri olmama rağmen ihale günü anlamakta zorlandığım bir tablo çıktı ortaya..

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.