Abdullah Ayan
Köşe Yazarı
Abdullah Ayan
 

Mona Lisa eksilmeyen mahzun gülümsemesi, Paris’ in yerden soğutulması…

AP gibi dünyanın en güvenilir haber ajanslarından biri ve Washington Post gibi saygın bir gazetede yer almasa ‘asparagas’ deyip geçeceğim bir haber-yorum yer aldı hafta sonu… Associated Press, haberi çarpıcı hale getirmek için “Mona Lisa, ünlü esrarengiz gülüşünü sürdürüyor, çünkü Paris'in en iyi saklanan sırlarından birinden, Louvre' u 365 gün 24 saat serin tutan bir sistemden yararlanıyor”  ara başlığıyla vermişti.. Mona Lisa her iklimlendirme koşulunda ve ortam durumda olursa olsun gülümsemeye devam edecekti ama, resimler başta olmak üzere her türlü sanat eserini, basılı kitabı çürüten nem tehdidi nasıl olmuştu da giderilmişti? Su kenarları, nehir yatakları gibi geçmişte suyla gelen serinlikten yararlanan tarihe mal olmuş yöntemler vardı ama günümüzde klimalardan yararlanmadan konforlu bir ortam yaratmak mümkün müydü? Gerçekten de bildiğimiz klimalar dışında nasıl bir sistem geliştirilmişti ki, dışarıda bunaltıcı sıcak ve nem olsa da, müze sadece gezenleri değil, sergilenen yarım milyonu aşkın ( 552 bin eserden söz ediliyor) eseri de ideal sıcaklığa yakın bir ortamda saklıyordu… Haber dünya gündemine yeni düştü ama, 20 yılı aşkın süredir Paris Belediye sınırlarında yer alan başta Louvre Müzesi ve Ulusal Meclis binası olmak üzere; çeşitli metro istasyonları, bazı okul ve üniversiteler, hastaneler, kreşler, filarmoni konser salonu gibi kamu kurumları ve otellerle bankaların yer aldığı mekanlar, Paris Belediyesince geliştirilen bir sistem sayesinde doğala yakın serinlikten yararlanıyor… Pek bilinmeyen ve ortalama bireyin haberdar olmadığı sistemle Parislilerin ayaklarının altında 4°C'de soğutulmuş su bulunan yaklaşık 89 kilometre uzunluğunda borular dolaşıyor ve hayli konforlu serinliği bu zeminin 30 metre altından geçen borular sağlıyor… Soğutma suyu borulardan geçip iklimlendirmeyi sağladıktan sonra soğutma ünitesine 12 derece civarında geri dönüyor ve yeniden soğutulup borulara veriliyor. Kısaca devridaim söz konusu… Sistem sayesinde havaya salınan CO2 miktarı azalacak, klimaların mekanları soğuturken dış ortamı yakacak ölçüde sıcaklık salmasının önüne geçilecek… Artan enerji maliyetleri nedeniyle Paris’ e enerji sağlayan Engie isimli kuruluşun öncülüğünde oluşturulan şirketin işlettiği sistem bugün dünden çok daha fazla ilgi çekmeye başlamakla kalmadı, yaygınlaştırılması için bu yıl içinde çok önemli bir adım atıldı… Paris 1992’ de 30 km olarak hizmet vermeye başlayan, 2000’ li yıllarda adım adım geliştirilerek bugünkü yaklaşık 90 kilometreye ulaşan sistemin 2042 yılına kadar 252 kilometreye ulaştırılması hedefleniyor.. Bugün yaklaşık 730 aboneye hizmet veren sistem ağ yaygınlaştıkça başta hastaneler, yoğun insan trafiğine sahne olan gar binaları olmak üzere ücretini ödeyen her mekânı serinletecek… Kentsel ısıtmanın aksine, su soğutmalı sistem konut veya bireyler için değil, ofis binaları, alışveriş merkezleri, müzeler, oteller ve benzeri çok daha geniş alanlara ve kalabalık topluluklara hizmet vermeyi amaçlıyor… Son günlerde gündeme taşınan sistemin geçmiş yıllarda yer alan araştırmalara konu olmuş ve özellikle de Adana’ da daha önce dillendirilen ilginç bir hedefi daha var… Geliştirilmeye çalışılan yönteme göre; Seine nehrinden akmakta olan nispeten soğuk suyu şebekeden gelen suyla temas ettirilerek" elektrik tüketmeden soğuk su üretmeyi sağlayan "serbest soğutma" sistemini kullanabilmesi ön görülüyor… Paris’ i yer altından soğutan sistemle Adana arasında nasıl bir bağ kurulabilir sorusunun yanıtına gelince… 1984 yılından itibaren otura kalka Adana Büyükşehir Belediye başkanlığını defalarca yürüten Aytaç Durak, son başkanlık dönemine denk düşen 2007’ de Adana’ ya içme suyu sağlayan Çatalan Baraj gölünün derinlerine indirilen devasa büyüklükteki borulardan sağlanan soğuk suyu içme suyu şebekesine aktaran bir sistemi hayata geçirmeye çalışmıştı. O günkü açıklamalara bakılırsa Adana’ nın sıcaklardan kavrulduğu yaz aylarında bile Toros dağlarından beslenen gölün derinlerine inen 12-15 derecelik soğuk sular arıtılarak vatandaşın musluklarından akacaktı… Proje ne ölçüde başarılı oldu? Adanalı gerçekten musluğa ağzını dayayıp soğuk su içti mi? Bilemem ama ileride bir gün Paris’ in hayata geçirdiği zeminden soğuk suyla kenti serinletme yaygınlaşırsa ve ülkenin belediye bütçeleri doğru biçimde yönetilirse bakarsınız biz de benzer yöntemleri konuşur, tartışırız… Küresel ısınma sonucu insanlık yok olmazsa, gelecek nesiller bizim hayal dediklerimizi yaşar kim bilir? İnsan hayal ettikçe yaşar demişler ya, o hesap işte…  
Ekleme Tarihi: 04 Ağustos 2022 - Perşembe

Mona Lisa eksilmeyen mahzun gülümsemesi, Paris’ in yerden soğutulması…

AP gibi dünyanın en güvenilir haber ajanslarından biri ve Washington Post gibi saygın bir gazetede yer almasa ‘asparagas’ deyip geçeceğim bir haber-yorum yer aldı hafta sonu…

Associated Press, haberi çarpıcı hale getirmek için “Mona Lisa, ünlü esrarengiz gülüşünü sürdürüyor, çünkü Paris'in en iyi saklanan sırlarından birinden, Louvre' u 365 gün 24 saat serin tutan bir sistemden yararlanıyor”  ara başlığıyla vermişti..

Mona Lisa her iklimlendirme koşulunda ve ortam durumda olursa olsun gülümsemeye devam edecekti ama, resimler başta olmak üzere her türlü sanat eserini, basılı kitabı çürüten nem tehdidi nasıl olmuştu da giderilmişti?

Su kenarları, nehir yatakları gibi geçmişte suyla gelen serinlikten yararlanan tarihe mal olmuş yöntemler vardı ama günümüzde klimalardan yararlanmadan konforlu bir ortam yaratmak mümkün müydü?

Gerçekten de bildiğimiz klimalar dışında nasıl bir sistem geliştirilmişti ki, dışarıda bunaltıcı sıcak ve nem olsa da, müze sadece gezenleri değil, sergilenen yarım milyonu aşkın ( 552 bin eserden söz ediliyor) eseri de ideal sıcaklığa yakın bir ortamda saklıyordu…

Haber dünya gündemine yeni düştü ama, 20 yılı aşkın süredir Paris Belediye sınırlarında yer alan başta Louvre Müzesi ve Ulusal Meclis binası olmak üzere; çeşitli metro istasyonları, bazı okul ve üniversiteler, hastaneler, kreşler, filarmoni konser salonu gibi kamu kurumları ve otellerle bankaların yer aldığı mekanlar, Paris Belediyesince geliştirilen bir sistem sayesinde doğala yakın serinlikten yararlanıyor…

Pek bilinmeyen ve ortalama bireyin haberdar olmadığı sistemle Parislilerin ayaklarının altında 4°C'de soğutulmuş su bulunan yaklaşık 89 kilometre uzunluğunda borular dolaşıyor ve hayli konforlu serinliği bu zeminin 30 metre altından geçen borular sağlıyor…

Soğutma suyu borulardan geçip iklimlendirmeyi sağladıktan sonra soğutma ünitesine 12 derece civarında geri dönüyor ve yeniden soğutulup borulara veriliyor. Kısaca devridaim söz konusu…

Sistem sayesinde havaya salınan CO2 miktarı azalacak, klimaların mekanları soğuturken dış ortamı yakacak ölçüde sıcaklık salmasının önüne geçilecek…

Artan enerji maliyetleri nedeniyle Paris’ e enerji sağlayan Engie isimli kuruluşun öncülüğünde oluşturulan şirketin işlettiği sistem bugün dünden çok daha fazla ilgi çekmeye başlamakla kalmadı, yaygınlaştırılması için bu yıl içinde çok önemli bir adım atıldı…

Paris 1992’ de 30 km olarak hizmet vermeye başlayan, 2000’ li yıllarda adım adım geliştirilerek bugünkü yaklaşık 90 kilometreye ulaşan sistemin 2042 yılına kadar 252 kilometreye ulaştırılması hedefleniyor..

Bugün yaklaşık 730 aboneye hizmet veren sistem ağ yaygınlaştıkça başta hastaneler, yoğun insan trafiğine sahne olan gar binaları olmak üzere ücretini ödeyen her mekânı serinletecek…

Kentsel ısıtmanın aksine, su soğutmalı sistem konut veya bireyler için değil, ofis binaları, alışveriş merkezleri, müzeler, oteller ve benzeri çok daha geniş alanlara ve kalabalık topluluklara hizmet vermeyi amaçlıyor…

Son günlerde gündeme taşınan sistemin geçmiş yıllarda yer alan araştırmalara konu olmuş ve özellikle de Adana’ da daha önce dillendirilen ilginç bir hedefi daha var…

Geliştirilmeye çalışılan yönteme göre; Seine nehrinden akmakta olan nispeten soğuk suyu şebekeden gelen suyla temas ettirilerek" elektrik tüketmeden soğuk su üretmeyi sağlayan "serbest soğutma" sistemini kullanabilmesi ön görülüyor…

Paris’ i yer altından soğutan sistemle Adana arasında nasıl bir bağ kurulabilir sorusunun yanıtına gelince…

1984 yılından itibaren otura kalka Adana Büyükşehir Belediye başkanlığını defalarca yürüten Aytaç Durak, son başkanlık dönemine denk düşen 2007’ de Adana’ ya içme suyu sağlayan Çatalan Baraj gölünün derinlerine indirilen devasa büyüklükteki borulardan sağlanan soğuk suyu içme suyu şebekesine aktaran bir sistemi hayata geçirmeye çalışmıştı.

O günkü açıklamalara bakılırsa Adana’ nın sıcaklardan kavrulduğu yaz aylarında bile Toros dağlarından beslenen gölün derinlerine inen 12-15 derecelik soğuk sular arıtılarak vatandaşın musluklarından akacaktı…

Proje ne ölçüde başarılı oldu? Adanalı gerçekten musluğa ağzını dayayıp soğuk su içti mi? Bilemem ama ileride bir gün Paris’ in hayata geçirdiği zeminden soğuk suyla kenti serinletme yaygınlaşırsa ve ülkenin belediye bütçeleri doğru biçimde yönetilirse bakarsınız biz de benzer yöntemleri konuşur, tartışırız…

Küresel ısınma sonucu insanlık yok olmazsa, gelecek nesiller bizim hayal dediklerimizi yaşar kim bilir?

İnsan hayal ettikçe yaşar demişler ya, o hesap işte…

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.