Soruya yanıt olabilecek etkinlikleri 2007 yılında yazdığım makalede ele almış, o dönem Mersin ile aynı karakteristik özelliklere sahip ve yaşıt olarak ta benzer İzmir ticaret Odasının uygulamaya koyduğu çarpıcı uygulamalardan yola çıkarak Mersin’ e ilham verecek projeler hakkında bazı ayrıntılı bilgilere yer vermiştim:
"Henüz bahar güneşi doğru dürüst gülümsemese de, Mart ayının ilk haftasında Amerikan kruvaziyer gemisi, 3 bin Amerikalı turisti İzmir’e indirmek üzere limana yanaşıyor…
Böylece İzmir uzun yıllar sonra ilke kez ve yeniden bir ABD KRUVAZİYER GEMİSİNE merhaba diyor..
3 yıl öncesine kadar sandalın bile yanaşmadığı denizinden umudunu kesip sırtını dönmüş, unutulmuş kent kış uykusundan uyanıyor..
Son üç yılda sıfırdan başlanan atakla yılda 150 geminin taşıdığı 500 bin turistin kente gelmesi sağlandı…
Böylece bugüne kadar hesaba katılmayan 70 milyon dolarlık bir turizm gelirine kavuştu İzmir…
Üç yıl önce Akdeniz çanağındaki kruvaziyer turizminden sıfır pay alan şehir bugün yüzde 15’ lik oranlara ulaşmış bulunuyor…
İzmir, Kruvaziyerlerin yeniden keşfettiği limanıyla, cazibe merkezine dönüşüyor bir anda..
Belirlenen stratejik eylem planında öncelikle İzmir’i kruvaziye güzergahına dahil etmekti, bu gerçekleştirildi…
Şimdi eylem planının ikinci aşamasına geçiliyor…
Amaç; turistleri daha uzun süre tutarak, alışveriş yapmalarını, kentte konaklamalarını, yiyip içmelerini sağlamak..
Peki, bu mucize olarak tanımlanacak başarı nasıl elde edildi?
Eylem planını hazırlayan, hayata geçiren İzmir Ticaret Odası ve başındaki Ekrem Demirtaş..
Kenti bir zamanlar rakip yunan limanlarına karşı zayıf düşüren en önemli faktör, Yunanistan’ da olmayan ancak Türkiye’de uygulanan ve her gelen turistten deli dumrul misali alınan 2 DOLAR AYAKBASTI PARASI idi..
Demirtaş yönetimindeki İzmir Ticaret Odası yönetimi, ağlayıp sızlanacağına radikal bir kararla gelecek her turistin AYAKBASTI parasını ODA OLARAK KARŞILAMAYI kararlaştırdı..
Böylece Odanın kasasından yaklaşık 1,2 MİLYON DOLAR ödendi..
Karşılığında da 500/600 bin turistin gelmesini sağlayan mucize gerçekleşti…
ODA 1,1 MİLYON DOLAR KAYBETTİ AMA İZMİR YILLIK 70 MİLYON DOLARLIK FAZLADAN TURİZM GELİRİNE KAVUŞTU…
Yeterli mi?
Elbette değil…
Daha aşılacak o kadar çok bürokratik engel, yapılacak o kadar iş var ki…
İzmir’ li devletten fazla şey istemiyor aslında..
“FRANSA, İTALYA, ÖZELLİKLE DE YUNANİSTAN LİMANLARINDA KRUVAZİYER GEMİLERİNE SAĞLANAN AVANTAJLARIN AYNISI BİZİM LİMANLARIMIZDA DA UYGULANSIN” diyor..
Örneğin İZMİR’E HER HAFTA UĞRAYAN COSTA FORTUNA GEMİSİ TOPLAM 35 BİN DOLARLIK LİMAN ÜCRETİ ÖDEMEK ZORUNDA KALIRKEN, AYNI GEMİDEN PİRE LİMANINDA ALINAN ÜCRET YALNIZCA 5 BİN 500 DOLAR..
İZTO Başkanı ömür boyu ayakbastı parasını karşılayacak bütçelerden yoksun olduklarını, gemi başına İZMİR’DE İSTENEN 35 BİN DOLARIN, 11 BİN DOLARLIK MARSİLYA SEVİYESİNE indirilmesi halinde İzmir’e her yıl kruvaziyer gemilerle 500 bin turistin geleceğini söylüyor..
Her şeye rağmen umudunu yitirmiyor, çabalarını sürdürüyor İzmir Ticaret Odası yönetimi..
İzmir kruvaziyer turizminden gelecek on yılda 2 milyar dolarlık gelir hedeflerken, Mersin ne yapıyor?, derseniz..
(...) "
21 Mart 2007 tarihli makalenin tümüne aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz..
https://abdullahayan.wordpress.com/2007/03/21/turizm-izmir-mersin-farki/